GÜNDEM - 16 Ocak 2025 Perşembe 10:32

Germencik İlçe Tarım Müdürlüğü yeni hizmet binasına kavuşuyor

A
A
A
Germencik İlçe Tarım Müdürlüğü yeni hizmet binasına kavuşuyor

Aydın’ın Germencik ilçesinde yapımı devam eden yeni İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü hizmet binasında çalışmalar aralıksız sürüyor.


Germencik İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü için yapımına başlanan yeni hizmet binasında çalışmalar sürüyor. 2025 yılı içerisinde tamamlanması hedeflenen yeni hizmet binası alanına giden İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Altıntaş ise bölgede incelemelerde bulundu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada "Aydın Tarım ve Orman İl Müdürümüz İbrahim Altıntaş, Germencik İlçe Müdürlüğü personelimizin vatandaşlarımıza daha modern bir ortamda hizmet verebilmesi amacıyla inşaatına başlanılan ve 2025 yılı içinde bitirilmesi planlanan yeni İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü hizmet binası inşaatında İlçe Müdürümüz İlknur Kavas ile birlikte incelemelerde bulundu" ifadeler yer aldı.



Germencik İlçe Tarım Müdürlüğü yeni hizmet binasına kavuşuyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Merkezine planetaryum, kütüphane ve popüler bilim kitaplığı yapılacak Düzce Bilim Merkezi, kapasite artışı için 30 milyon TL hibe almaya hak kazandı. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, "Çocuklarımıza ve gençlerimize çok daha nitelikli hizmet sunacak bir altyapı kuruyoruz" dedi. Düzce’de çocuk ve gençlere bilimi sevdirmek ve geleceğin bilim insanlarını yetiştirmek amacıyla Başkan Faruk Özlü tarafından şehre kazandırılan Düzce Bilim Merkezi, TÜBİTAK’tan 30 milyon TL hibe almaya hak kazandı. Türkiye’nin 14 büyük ölçekli bilim merkezinden biri olan Düzce Bilim Merkezi’nde 4 yıl sürecek proje ile ziyaretçilere ve gençlere sunulan imkanlar genişletilecek. 53 farklı deney düzeneğinin bulunduğu interaktif sergi ile her biri ayrı konseptte hazırlanan temel bilimler, uzay ve havacılık, robotik ve kodlama, tasarım, matematik ve keşif atölyelerinin bulunduğu Düzce Bilim Merkezi, yeni proje sayesinde daha fazla atölye malzemesi, donanım, mobil düzenekler, planetaryum, kütüphane ve popüler bilim kitaplığı gibi birçok yeni hizmete kavuşacak. Sadece Düzce’ye değil, Sakarya, Zonguldak ve Bolu gibi çevre illere de hizmet veren Düzce Bilim Merkezi, artan imkanlar sayesinde bilim meraklılarına çok daha nitelikli bir deneyim sunacak. "Şehrimize hayırlı olsun" Başkan Faruk Özlü, "Düzce Bilim Merkezi, Türkiye’deki 14 Bilim Merkezinden biridir. 2025 yılında TÜBİTAK’tan 30 milyon TL hibe kazandık. Bu hibe ile Bilim Merkezimizi geliştirmeye ve büyütmeye devam edeceğiz. Çocuklarımıza ve gençlerimize çok daha nitelikli hizmet sunacak bir altyapı kuruyoruz" dedi.
İzmir ’Yılın Yenilikçi Cerrahi Bilimler Doktoru’ ödülü İzmir’e İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Yiğit Akın, İstanbul’da düzenlenen Türkiye’nin Sağlık Ödülleri (Doktorclub Awards 2024) töreninde, ilk defa geliştirdiği teknik ile "Yılın Yenilikçi Cerrahi Bilimler Doktoru" ödülüne layık görüldü. Prof. Dr. Akın, "Bu tekniği ilk defa hastanemizde bulduk. Dünyaya sunduk. Bu tekniği ilk defa literatüre kazandıran ve dahasını getiren üroloji kliniğimizdir" dedi. Doktorclub.com ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi iş birliği ile 8’incisi gerçekleştirilen Türkiye’nin Sağlık Ödülleri (Doktorclub Awards 2024) sahiplerini buldu. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Yiğit Akın, yaklaşık 111 bin hekimin oylaması sonucu, ilk defa geliştirdikleri ‘3 trokar ile laparoskopik ekstraprritoneal radikal prostatektomi (sadece üç delikten kapalı prostat kanser ameliyatı)’ tekniği ile "Yılın Yenilikçi Cerrahi Bilimler Doktoru" ödülünü almaya hak kazandı. "Ekip çalışmasının sonucu" Ödülü aldığı için çok mutlu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Akın, "Bu ödül adeta ‘Tıbbın Oscarı’ olarak adlandırılan ödüllerdendir. Bu bir ekip çalışmasının sonucudur. Burada çok güçlü bir ekibimiz var. Geliştirdiğimiz bu yöntemi bin 300’den fazla hastaya uyguladım. Hastalar bu ameliyat tekniği ile iyileşti. Karın zarı içerisine girmeden sadece prostat kanserinin olduğu bölgede, prostat ve lenf bezlerini temizlemeye yönelik, cerrahi birikim ve tecrübe sonucunda sentezi sonucunda geliştirilmiş bir ameliyat tekniği. Bu tekniği ilk defa hastanemizde bulduk. Dünyaya sunduk. Bu tekniği ilk defa literatüre kazandıran ve dahasını getiren üroloji kliniğimizdir" diye konuştu. Tekniği uyguladıkları hastaların, 1’inci ayın sonunda idrarını tamamen tutabildiğini belirten Prof. Dr. Akın, "Bu konuda çalışma yapan başka bir klinik yoktur. Daha da gelişmesini umut ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
Çanakkale Çanakkale’de müsilaj sebebiyle bir aydır denize ağ atamıyorlar Çanakkale’de müsilaj sebebiyle balıkçılar bir aydır denize ağ atamıyorlar. Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, Çanakkale Boğazı’nda görülen müsilajın balıkçılık faaliyetlerini etkilediğini belirterek, "Şu anda Marmara Denizi’nde, Çanakkale kıyılarında Bozcaada‘ya kadar, Gökçeada kıyıları, Saros Körfezi’ne kadar müsilajdan etkilenmiş durumda ve balıkçılar ağlarını denize indiremiyor" dedi. Prof. Dr. Adnan Ayaz, müsilajın balıklara herhangi bir zehir etkisi bulunmadığını da belirtti. Bilim insanlarının uzun süredir uyardığı deniz kirliliği ve buna bağlı olarak oluşan müsilaj, özellikle Marmara Denizi’nde ciddi ekolojik zararlara neden olmuştu. Arıtma sularının denize deşarjı ve deniz ulaşımı sağlayan taşıtların oluşturduğu kirlilik, zamanla deniz ekosistemini tehdit eden bir hastalığa dönüştü. 2020 yılında müsilaj, deniz tabanından su yüzeyine çıkarak görünür hale geldi ve bu durum turizm ile balıkçılık sektörlerini olumsuz etkiledi. Çanakkale Boğazı’nda 2020 yılında Marmara Denizi’ni etkisi altına alarak büyük bir çevre sorununa yol açan müsilaj 5 yıl sonra Çanakkale Boğazı ve Çanakkale kıyılarını kaplamaya başladı. Tekrar görülmeye başlayan müsilajın artış göstermesi endişeye yol açtı. Çanakkale’de hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle de müsilaj etkisini arttırdı. Çanakkale Boğazı’nda görülen müsilaj çevresel etkinin yanı sıra denizde balıkçılığı da etkiledi. Balıkçılar Çanakkale bölgesinde 1 aydır denize ağ atamıyor. ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, müsilajın Kasım’dan sonra Aralık ayı gibi Marmara Denizini sarmaya başladığını söyledi. İlk Erdek Körfezi’nden başladığını bildiklerini belirten Prof. Dr. Adnan Ayaz, "Şu anda bütün Marmara Denizi’ni maalesef kapladı. Yine Yalova’daki kendi öğrencim var dalış yapan o bölgede bir çalışması var, müsilajın bana geçen hafta suyun üzerine itibaren 25 metreye kadar yani 25 metre bir kalınlık oluşturduğunu söyledi. 25 metrenin altında da herhangi bir çökme olmadığını ama 25 metreye kadar şiddetli bir şekilde olduğunu söyledi. Buda ne demek biz de 2020’de girdiğimizde de aynı şeyleri gördüğümüze göre yani 2021 yılında yaşadığımızın benzeri şiddette bir müsilaj olayı var. Bu durum tabii ki bizi çok aşırı derecede özellikle balıkçılar etkiledi. Bu işin en büyük mağduru da kendisi balıkçılar oldu. Şu anda Marmara Denizi’nde, Çanakkale kıyılarında Bozcaada‘ya kadar, Gökçeada kıyıları, Saros Körfezi’ne kadar müsilajdan etkilenmiş durumda ve balıkçılar ağlarını denize indiremiyor. Tahminen 1 Temmuz ile 15 Temmuz arasında müsilajın denizde bakteriler tarafından parçalanarak yok edileceğini düşünüyorum. Suların sıcaklığına göre tabi bu değişecektir" dedi. Çanakkale’de müsilaj nedeniyle balıkçılık ağlarını denize bırakamadıklarını da kaydeden Ayaz, sözlerine şöyle devam etti: "Balıkçılık olarak düşündüğümüzde yaklaşık bir aydır Çanakkale bölgesi için biz ağlarımızı denize atamıyoruz. Daha öncesinde de gırgır teknelerinin Marmara Denizi’nde çalışamadığını ve erken paydos ettiklerini biliyoruz. Bazı tekneler bölgemize geldi. Bozcaada‘dan daha aşağı da Babakale, Gürpınar ve Edremit Körfezi bölgesinde çalıştıklarını biliyoruz. Ama çoğu gırgır teknesi şu an paydosu çekti. Ağlarımızın gözlerini kapadığı için balık yakalamıyoruz. Maalesef dip balıkları için demiyorum ama pelajik balıklar kendilerine müsilajın zarar vermeyeceği şekilde uzaklaşıyor, ortamdan kaçıyor. Yani kendine zarar verecek seviyeye geldiğinde ortamda kalmıyor bu da bölgede balık miktarının müsilaj onu önüne katarak götürüyor ve azalmasına sebep oluyor. Dip balıklarında herhangi bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum şu anda ama pelajik balıklar da hissedilir bir azalma olduğunu biz de tahmin edebiliyoruz. Müsilajın balıklara herhangi bir zehir etkisi bulunmadığını söyleyebilirim. Balıklarda bir zehirleyici etkisi onun maalesef yok ama tabii ki insanlarda korkuyor bazı noktalardan, bunları çok dikkatli şey yapmak gerekiyor. Zaten Tarım ve Orman Bakanlığı da bu konuda balıklardan örnek alıp herhangi bir sıkıntı var mı, yok mu sürekli testler yapıyor. Bir sıkıntı olsa zaten Tarım ve Orman Bakanlığında bunu Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürlüğü halka duyurur. Müsilajın en büyük mağduriyetini balıkçılar yaşamıştır. Erken paydos ettiler. Küçük kıyı balıkçıları da zaten kıyıda çalışmaları mümkün değil, ağların gözleri anında doluyor ve balık yakalayamaz hale geliyor. Şu anda oltadan başka bölgede balık avlamamız mümkün olmuyor."