KÜLTÜR SANAT - 04 Ocak 2025 Cumartesi 09:44

Efeler’in korolarında yeni dönem başlıyor

A
A
A
Efeler’in korolarında yeni dönem başlıyor

Efeler Belediyesi Türk Halk ve Türk Sanat Müziği korolarında yeni dönem başlarken, Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin koroya katılmak isteyen herkesi başvuru yapmaya davet etti.


Efeler Belediyesi, vatandaşları kültür ve sanat faaliyetleri ile buluşturmaya devam ediyor. Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin öncülüğünde hayata geçirilen projelerle, Efeler’de sanat ve müziğin sesi yükseliyor. Türk Halk ve Türk Sanat Müziği Koroları, yeni dönem çalışmalarına başlıyor. 6 Ocak Pazartesi günü saat 19.00’da, Milli Aydın Bankası Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan koroların şefliğini usta isim Nedim Tarımcıoğlu yapacak. Koroya katılmak isteyenler, belirtilen tarih ve saatte ön değerlendirme için Milli Aydın Bankası Kültür Merkezi’ne başvuru yapabilecekler. Kültür ve sanatın birleştirici gücüne vurgu yapan Başkan Anıl Yetişkin, Efeler’in zengin sanat birikimini daha da ileri taşımak için projelerine devam edeceklerini ifade ederek, sesini sanatla buluşturmak isteyen herkesi korolara davet etti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da 110 milyon liralık kaçak oto yedek parçası ele geçirildi İstanbul’da oto yedek parça kaçakçılarına yönelik düzenlenen operasyonlarda, piyasa değeri 110 milyon lirayı bulan 2 lüks otomobil ile çeşitli marka ve modelde çok sayıda yedek parçası ele geçirildi. Olayla bağlantılı 2 şüphelinin yakalandığı operasyonda ele geçirilen ürünler emniyette sergilendi. Edinilen bilgiye göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Müdürlüğü ekipleri, yurda kaçak yollarla sokulan otomobil yedek parçalarının Kadıköy ve Beykoz ilçelerinde bulunan depo ve iş yerlerinde saklanarak piyasaya sürüldüğü bilgisine ulaştı. Kaçakçılıkla mücadele kapsamında yürütülen soruşturma çerçevesinde harekete geçen polis, Türkiye’ye çeşitli gümrük kapılarından sokulduğu anlaşılan yüklü miktarda yedek parçanın Beykoz ve Kadıköy ilçelerinde saklandığı adresleri tek tek tespit etti. Belirlenen iş yeri ve depolara 19 Aralık 2024 ve 3 Ocak 2025 tarihlerinde baskın düzenlendi. Piyasa değeri yaklaşık 110 milyon lirayı bulan ürün ele geçirildi Kaçakçılık polisince düzenlenen operasyonda haklarında yakalama kararı bulunan 2 şüpheli gözaltına alındı. Baskın yapılan adreslerdeki aramalarda ise piyasa değeri yaklaşık 110 milyon lirayı bulan çeşitli marka ve modelde 2 lüks otomobil, 51 araç tamponu, 27 araç kaputu, 61 far, 96 stop lambası, 36 çamurluk, 20 amortisör, 78 araç kapısı ve 118 adet muhtelif araç yedek parçası ele geçirildi. Yakalanan 2 şüpheli ile ilgili yürütülen tahkikat işlemleri devam ederken, ele geçirilen otomobiller ve yedek parçaları İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Fatih’teki Vatan Caddesi yerleşkesinde sergilendi.
Antalya Geçmeyen ağız kokusuna dikkat: Altta yatan hastalıkların habercisi olabilir Sabah uyandıktan sonra ya da belirli yiyeceklerin tüketilmesinin ardından geçici olarak oluşan kötü nefes kokusu normal kabul edilirken, bu durumun sürekli hale gelmesi farklı bir sağlık problemini işaret edebildiği bildirildi. Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Adil Duman, geçmeyen ağız kokusunun nedenleri ve tedavi yolları hakkında bilgi verdi. Uzm. Dr. Adil Duman, ağız kokusunun genellikle ağız ve diş sağlığı problemleri ya da kulak, burun, boğaz enfeksiyonlarından kaynaklandığını belirtti. Ağız kokularının yüzde 90’ının bu nedenlerle ortaya çıktığını ifade eden Dr. Duman, boğaz enfeksiyonları, sinüzit, akciğer hastalıkları gibi durumların da kötü nefes kokusuna yol açabileceğini söyleyerek, bu tür sorunların dışlanması halinde, mide ve sindirim sistemi hastalıklarının değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları Mide hastalıklarının da ağız kokusuna yol açabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Duman, özellikle reflünün bu duruma sebep olabileceğini belirtti. Dr. Duman, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması sonucu oluşan bu hastalıkta, mide asidi ve yiyecek artıkları nefeste kötü bir kokuya neden olabileceğini dile getirdi. Duman, ayrıca yemek borusunda oluşan “divertikül” adı verilen baloncuklar ya da yemek borusu alt ucunun kasılı kalmasına neden olan akalazya gibi hastalıkların da ağız kokusuyla bağlantılı olabileceği ifade edildi. Dr. Duman, ağız kokusuna neden olabilecek diğer hastalıkları şu şekilde sıraladı: “Helicobacter pylori enfeksiyonu, bağırsak tıkanıklığı, Irritabl Bağırsak Sendromu (IBS), karaciğer ve böbrek hastalıkları, safra kesesi problemleri, sindirim sistemi enfeksiyonları.” Koku tipleri tanıyı kolaylaştırabilir Ağız kokusunun farklı sağlık sorunlarına işaret edebileceğini söyleyen Duman, kokunun tipine göre tanı konulabileceğini belirterek, kokuların oluşturabileceği rahatsızlıkları sıraladı: “Çürük yumurta kokusu: Genellikle gastrointestinal rahatsızlıklarla ilişkilidir. Tatlı veya meyvemsi koku: Diyabetle bağlantılıdır. Mantar kokusu: Enfeksiyon veya bakteri büyümesini işaret edebilir. Kaka kokusu: Bağırsak tıkanıklığı gibi sorunlarla ilişkilidir. Balık kokusu: Böbrek rahatsızlıklarının belirtisi olabilir.” Tedavi ve önlemler Geçmeyen ağız kokusunun altında yatan sebebin tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Duman, bu sorunun yalnızca ağız ve diş sağlığına bağlanmaması gerektiğini söyledi. Duman, kulak, burun, boğaz ve gastroenterolojik muayenelerle altta yatan hastalıkların teşhis edilmesi gerektiğini belirterek, özellikle reflü ve Helicobacter pylori enfeksiyonları gibi sorunların tedavi edilmesiyle ağız kokusunun büyük ölçüde giderilebileceğini ifade etti. Dr. Duman, ağız kokusunun genellikle ciddi bir hastalığın ilk belirtisi olmayabileceğini, ancak ihmal edilmemesi gerektiğini söyleyerek şu uyarıda bulundu: “Ağız kokusu sosyal yaşamı ve bireyin psikolojik durumunu ciddi şekilde etkileyebilir. Eğer ağız ve diş sağlığına dikkat edilmesine rağmen bu sorun devam ediyorsa mutlaka bir uzmana başvurulmalı ve gerekli tetkikler yapılmalıdır.”
Aydın Malgaç Baskını’nın planlandığı tarihi bina ziyaretçilerini bekliyor Aydın’ın Çine ilçesinde bulunan ve bir zamanlar Milli Mücadele’nin önemli karakollarından olan, Malgaç Baskını’nın da planladığı yer olarak bilinen tarihi bina şimdilerde Kuva-yı Milliye Müzesi olarak ziyaretçilerini bekliyor. Çine’de Milli Mücadele’nin önemli karakollarından biri olarak dikkat çeken tarihi bina, günümüzde Kuva-yı Milliye Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Bir zamanlar Kurtuluş Savaşı kahramanlarının stratejik kararlarını aldığı bu bina, özellikle Malgaç Baskını gibi tarihin unutulmaz olaylarının planlandığı mekan olma özelliğiyle dikkat çekiyor. 1906-1909 yıllarında Sultan Abdülhamid Han tarafından yaptırılan tarihi bina, 1919-1979 yılları arasında Çine Askerlik Şubesi olarak hizmet verdi. Kurtuluş Savaşı döneminde, Muğla’dan Aydın’a savaşa katılmak isteyen vatandaşların toplanma merkezi olarak bilinen bu bina, Yunan işgaline karşı gerçekleştirilen önemli operasyonların da karar merkezi oldu. Özellikle, Yörük Ali Efe ve Albay Şefik Aker liderliğinde Ege’de Yunan işgalcilerine karşı atılan ilk tokatlardan biri olarak tarihe geçen Malgaç Baskını’nın planlarının da bu binada yapıldığı biliniyor. Tarihi bina ziyaretçilerini bekliyor 2006 yılında restorasyonu başlatılan ve 2008 yılında da Kuva-yı Milliye Müzesi olarak kapılarını açan tarihi binada Milli Mücadele Dönemi’ni anlatan eserlerin yanı sıra etnografik ve arkeolojik eserler de sergileniyor. Ziyaretçilerine dönemin ruhunu hissettiren müze, şimdilerde ziyaretçilerini beklerken misafirlerinin de tarihe tanıklık etmelerini sağlıyor.
İstanbul Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri isim değişikliğine gitti Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri globalleşme ve sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında isim değişikliğine gitti. Şirket, 6 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yoluna ‘Sanipak’ adıyla devam edecek. Yenilikçi markalarıyla 55 yıldır temiz ve sağlıklı bir yaşam için hayatın her anına eşlik etme amacıyla çalışan ‘Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri’, globalleşme ve sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında isim değişikliğine gitti. Şirket, 6 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yoluna ‘Sanipak’ adıyla devam edecek. Sanipak, hijyen ve sağlık anlamındaki İngilizce ‘sanitary’ kelimesi ile Türkçe temiz anlamındaki ‘pak’ kelimesinin birleşiminden oluşuyor. “Sanipak’ın hikayesi 55 yıl önce başladı” İsim değişikliğine dair görüşlerini paylaşan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, “Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri bundan 55 yıl önce temiz ve sağlıklı bir yaşam için yola çıktı. Selpak ile Türkiye’nin ilk markalı temizlik kağıdı üretimini yaptı. Yıllar içinde kişisel hijyen konusunda gerek kategori oluşturarak gerekse bulunduğu kategorileri geliştirerek zengin bir marka ve ürün portföyü oluşturdu. Böyle güçlü ve yenilikçi bir portföye sahip şirketimizin adını, uluslararasılaşma yolculuğunu da destekleyen ve daha küresel bir isim olan Sanipak’a dönüştürdük. Değişen ve gelişen sürdürülebilirlik gündemine bütüncül bakış açımızı da yansıtan bu kararla, kuruluşumuzun adından ‘tüketim’ kelimesini çıkardık” dedi. “Bölgenin lider temizlik kağıtları şirketi olma vizyonuyla çalışıyoruz” Sanipak CEO’su Bülent Kozlu da, temizlik kağıtlarında Türkiye’nin lider kuruluşu olduklarını vurgulayarak, “Kişisel hijyen denince ilk akla gelen Selpak, Solo, Uni Baby, Selin, Okey gibi markalarımız ile her 10 evden 8’inde hayatın her anına eşlik ediyoruz. Türkiye pazarındaki sürdürülebilir büyümemizi devam ettirirken, uluslararasılaşma stratejimiz kapsamında farklı coğrafyalarda marka yatırımları yapıyoruz. 6 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yolumuza yeni ismimiz olan Sanipak ile devam edeceğiz. Ürün yenilikçiliğini sürdürülebilirlikle harmanlamayı, Türkiye ve Fas’taki modern fabrikalarımızdaki üretim ve istihdamımızla değer oluşturmayı sürdüreceğiz. Ürünlerimizi kullanan müşterilerimizin ihtiyaçlarını öngörerek yaşamlarına değer katmak yine önceliğimiz olacak” diye konuştu. Türkiye’nin ilk temizlik kağıtları şirketinden kişisel hijyen alanında öncülüğe uzanan yolculuk Şirketten yapılan açıklamaya göre Sanipak’ın yolculuğu, 1969 yılında İpek Kağıt’ın kurulması ve Türkiye’nin ilk markalı temizlik kağıtları fabrikasının faaliyete geçmesiyle başladı. 1970 yılında ilk temizlik kağıtları üretimini yapan şirket, 1971’de Selpak ve 1978’de Solo markaları ile kategoriyi oluşturdu ve büyüttü. İlkleri ve enleri gerçekleştiren marka, bugün markalı temizlik kağıtları kategorisinde lider şirketlerden biri konumunda. Marka, Türkiye temizlik kağıtları pazar payını son iki yılda yüzde 22’den yüzde 27’ye çıkararak liderliğini pekiştirdi. Selin limon kolonyası ile pazar liderlerinden biri olan şirket; Uni Baby, Detan, Defans gibi markaları ile bulunduğu kategorilerde ilk iki şirketten biri. Şirket 60’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor ve yüzde 40 pay ile Türkiye temizlik kağıtları ihracat liderlerinden biri konumunda. Irak, Gürcistan ve Azerbaycan’da ilk üç oyuncu arasında yer alıyor. İhracat ile başlayan, fabrika yatırımı ve ardından pazar liderlerinden biri olan Jeesr’i satın alma süreci ile Fas yatırımlarını büyüten şirket Fas’ta pazar liderliğini üstleniyor. Danimarka, İngiltere, Polonya, Yunanistan, Romanya gibi Avrupa ülkelerine de ihracat yapan şirket, cirosunun içinde üçte bir olan yurt dışı satışların payını Fas yatırımlarının da gücüyle yüzde 50’ye yükseltmeyi hedefliyor. Açıklamaya göre Sanipak çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik için somut hedefler kapsamında çalışmalarını ‘Yarınlara Sözümüz’ çatısı altında yürütüyor. Tüm temizlik kağıtları ürünlerinde endüstriyel ormanlardan elde edilen selülozu kullanan şirket doğal kaynakların sorumlu kullanımını destekliyor. Temizlik kağıtları ürün grubundaki tüm ambalajları geri dönüştürülebilir olan şirket aynı zamanda tüm atıklarının yüzde 96’sını geri kazanıyor. En önemli üretim girdisi olan suyun etkin kullanımı için atık su geri kazanımı gibi süreçleri devreye alan şirket 2028 yılına kadar su yoğunluğunu yüzde 47 oranında düşürmeyi hedefliyor. Enerji verimliliği projeleri ile son bir yılda enerji kullanımını yüzde 5 azaltırken Türkiye’deki tüm fabrikalarında elektriğin tamamını yenilenebilir kaynaklardan sağlıyor. Türkiye’de kişisel hijyen farkındalığı, kadının güçlenmesi ve çevre bilinci için projeler hayata geçiren şirket, son olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iş birliği ile turizm sektörü çalışanlarına yönelik Sıfır Atık Mavi eğitim projesini başlattı.