ASAYİŞ - 22 Nisan 2025 Salı 12:49

Bebeğe şiddet uygulayan bakıcı kadın adliyeye sevk edildi

A
A
A
Bebeğe şiddet uygulayan bakıcı kadın adliyeye sevk edildi

Aydın’ın Efeler ilçesinde 1.5 yaşındaki bebeğe uyguladığı şiddet eve yerleştirilen güvenlik kamerasına yansıyan ve ailenin şikayeti üzerine gözaltına alınan bakıcı kadın adliyeye sevk edildi. Ailenin avukatı Necva Fatihoğlu, "Sürecin sonuna kadar takipçisiyiz" dedi.


Edinilen bilgiye göre, Adnan Menderes Mahallesi’nde yaşayan O.Ö.K. ve M.K. çifti bir buçuk yaşındaki kız bebekleri R.K.’ya bakıcı bulmak için 4 ay önce ilan verdi. İlan üzerine başvuruda bulunup işe başlayan bakıcı H.K., bebeğe bakmaya başladı. Aile, bir süre sonra bebeklerinin davranışlarında saldırgan tavır, geceleri sabahlara kadar süren ağlama krizi ve vücudunun çeşitli yerlerindeki morartılar görülmesi üzerine eve güvenlik kamerası yerleştirdi. Kameranın yerleştirildiği ilk gün, bakıcının bebeğe şiddet uyguladığı ortaya çıktı. Güvenlik görüntülerinde, bakıcının bir buçuk yaşındaki bebeğe sözlü ve fiziki şiddet uyguladığı anlar yansıdı. Görüntüleri izleyen aile, emniyete gidip bakıcıdan şikayetçi oldu. Güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesinin ardından, polis tarafından bakıcı H.K. gözaltına alındı.


Adliyeye sevk edildi


Emniyetteki işlemlerinin ardından bebeğin bakıcı H.K. adliyeye sevk edildi. Polis ekipleri nezaretinde H.K. adliyeye getirilirken, ailenin avukatı Necva Fatihoğlu, "Ailemizin çocuğun hareketlerinden ve gece ağlayarak uyanmasından şüphelenmesi üzerine bakıcıdan şüphelendi ve maalesef bu kamerayla bütün görüntüler gördüğünüz üzere ortaya çıktı. Çocuğumuz ve aile son derece üzgün ve endişeli. Bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız ve umuyorum ki bu yargılama sonucunda en üst cezayı alarak tutuklu yargılanır ve tüm Türkiye’ye sosyal medyadan yayılacağı üzere caydırıcı bir ceza alır. Sürecin sonuna kadar takipçisiyiz" dedi.


"Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın"


Şiddet gören bebeğin amcası Mustafa Kemal Kaya yaşanan olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Yeğenime 1,5 aydır bakıcı kadın bakıyor. Son dönemlerde bebeğimizin hareketlerinde değişiklikler olduğunu gözlemledik. Gece uyanmalar, aile bireylerine vurmalar, evden çıkınca sürekli arkamızdan ağlamalar gibi hareketleri olunca biz de şüphelenerek eve bir kamera yerleştirdik. Kameranın yerleştirildiği ilk gün kardeşim iş yerinde kamera görüntülerine bakmış. Bebeğine bakıcı tarafından yapılan şiddeti fark ediyor. Bunun üzerine durumu emniyet ekiplerine bildirdik. Bakıcı kadın emniyet güçlerince dün gözaltına alındı ve gece boyunca gözaltında kaldı. Kendisine kadın bile demek istemiyorum, çünkü cani hislerle yapılan bir durum. Görüntüler de infial oluşturmuştur diye düşüyorum. Netice olarak kendisi şu anda adliyede ve tutuklanmasını bekliyoruz. Lütfen bu olay tüm anne ve babalara örnek teşkil etsin. Hayat şartları gereği anne ve babalar olarak hep çalışıyoruz ve çocuğumuzu bakıcılara emanet etmek durumunda kalıyoruz. Bu konuda çok dikkatli olmamız gerekiyor. Bebeğin ailesi çok perişan durumda, biz de büyük bir şok içerisindeyiz. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.