GÜNDEM - 07 Aralık 2023 Perşembe 09:06

Aydınlı kadınlar tahta kaşıklardan vazgeçemiyor

A
A
A
Aydınlı kadınlar tahta kaşıklardan vazgeçemiyor

Aydın’da çeşitli ağaçlardan tahta kaşıkların satışını yapan esnaf Arzu Karakaya, kaşıkların kadınların mutfaklarında kullandıkları vazgeçilmez ürünlerden olduğunu ve ilginin her geçen gün arttığını belirtti.



Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen tahta kaşıklar teknolojinin her geçen gün gelişmesi ile zaruri ihtiyaçtan olmaktan çıkarak otantik bir mutfak gereci haline dönüştü. Çizilmesini isteyen yüzeylere sahip tava ve tencereleri karıştırmak için halen daha mutfaklarda yer alan tahta kaşıklar vatandaşların imdadına yetişiyor. Hemen hemen her evde bulunan tahta kaşıklar hem doğal olması hem de tava ve tencerelere zarar vermeyişi ile dikkat çekiyor. Aydınlı kadınların da tahta kaşıklara her geçen gün ilgisinin daha da arttığını ifade eden esnaf Arzu Karakaya, "Tahta kaşık yapımında genellikle şimşir, meşe, ceviz, zeytin ve armut gibi ağaçlar kullanıyor. En dayanıklı tahta kaşık türü ise şimşir kaşık olarak adlandırılıyor. Doğal malzemelerden yapıldıkları için genel kanıya göre tahta kaşıklar diğer metal, silikon ve plastiklere göre daha sağlıklı olarak biliniyor. Korona virüs salgınından sonra insanlar doğal ürünlere yöneldi ve daha da bilinçli hale geldiler. Eskisi gibi yemek yemek için olmasa da tencere ve tavalara zarar vermediği ve ısıyı iletmediği için tahta kaşıklara ve tahtadan yapılan mutfak ürünleri rağbet görmeye devam ediyor. Hatta daha da ilgi arttı diyebiliriz" dedi.



Tahta kaşık kullanımda tatlı ve tuzlular için farklı kaşık kullanılması gerektiğini belirten Karakaya, ahşap yapısı gereği yiyeceklerin tadını içerisine hapsedebiliyor. Bunun için tatlı ve tuzlular için farklı tahta kaşıklar kullanmak hatta bu ayrımı kesme tahtasında da yapmak gerekiyor. Tuzlu ve tatlıların tatlarının birbirlerine karışmasını ayrı kaşık kullanarak önleyebiliriz. Ayrıca tahta kaşıkların temizliğine de dikkat etmemiz gerekiyor. Makineye atmak yerine elde yıkanması en sağlıklısı. Tahta kaşıklar ve diğer ahşap ürünler fazla ısıya maruz bırakılırsa çatlama yapabiliyor. Bu da yiyecek parçalarının çatlaklara dolmasını ve burada bakteri oluşumuna neden olabilir. Bu nedenle ayda bir kere sirke ve karbonatlı su ile 10-15 dakika kadar tahta kaşıklarınızı kaynatmak uygun olacaktır" ifadelerini kullandı.



Karakaya tahta kaşıkların fiyatlarının tahta kaşıkların 10 ile 40 TL arasında alıcı bulduğunu keşkek kaşıkları ise 100 TL’den başladığın sözlerine ekledi.



Aydınlı kadınlar tahta kaşıklardan vazgeçemiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.