ÇEVRE - 28 Nisan 2024 Pazar 20:24

Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı

A
A
A
Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı

Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı.



Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu.



Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı.



“Avcı böcekler salınmalı”


Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.



Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Özdoğan’dan vatan, millet vurgusu Hacılar İlçe Müftülüğü Kudsiye Şaşoğlu Kur’an kursu tarafından 4-6 yaş grubundaki öğrenciler için ‘Yılsonu Kapanış Programı’ düzenlendi. Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan programda yaptığı konuşmasında vatan ve millet için hayırlı evlatlar yetişmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, “Rabbim güzel günlerde büyütsün, güzel işler yapsınlar, vatan için, millet için sizleri ve bizleri gururlandırsınlar” dedi. Şehit Polis Ahmet Cihan Kilci Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa, Hacılar Kaymakamı Burak Dertlioğlu, Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, İl Müftü Vekili Cabir Çelik, öğretmenler ve çok sayıda öğrenci velisi katıldı. Programda minikler, Kur’an Kerim tilaveti, ilahiler okudular ve çeşitli gösteriler sergilediler. 4-6 yaş grubundaki minik öğrencilerin bir yıl boyunca öğrendiklerini sergiledikleri programda konuşan Hacılar Belediye Başkanı Özdoğan, “Buradan mezun olan yavrularımız ileride Rabbim sizlere hafızlıklarını da göstersin, ileride güzel okullarda yetişip büyümelerini ve daha sonrasında da bu vatan için, millet için, İslam için inşallah hayırlı işler yapan evlatlardan olsunlar. Belediyeler, insanların ihyasıyla eğitimle ve tabii ki ibadetle ilgili işlerde de siz değerli hemşerilerimize en sonuna kadar destek olurlar, yol gösterirler. Bu tür güzel faaliyetlerinde yanlarında olurlar. İnşallah ben buradan bugün bitiren yavrularınızı tebrik ediyorum. Sizlere bizlere inşallah dua etsinler, Rabbim güzel günlerde büyütsün, güzel işler yapsınlar, vatan için, millet için sizleri ve bizleri gururlandırsınlar“ dedi. İl Müftü Vekili Cabir Çelik’te, “Diyanet İşleri Başkanlığımız ve halkımızın büyük desteğiyle, necip milletimizin ve başkanlığımızın bu müesseselerine olan ilgisi ve maddi-manevi destekleriyle bugün özellikle 4-6 yaş Kuran kurslarımız büyük bir değer haline gelmiştir” şeklinde konuştu. Kaymakam Dertlioğlu da yaptığı konuşmada, “Çocuklarımızın bu yaşlarda bu tür faaliyetler içerisinde bulunması bizlerin her zaman desteklediği faaliyetler arasındadır. Dualarını ezberleyecek, yeri gelecek Kur’anlarını okuyacak, vatanına, milletine maddi manevi, milli, manevi değerlerine bağlı bir evlat olması için ana babalar olarak müftülük personelleri, hocaları, herkes elinden geleni yapmakta. Bizler de burada karınca kararınca elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret ediyoruz. Belediye başkanımıza özellikle teşekkür etmek istiyorum. Sağ olsun, bir dediysek üç yardım eder, üç dediysek beş yardım eder, sağ olsun” ifadelerini kullandı. Programda konuşmaların ardından minikler tarafından Kur’an Kerim tilaveti, ilahiler ve çeşitli gösteriler yapıldı.
Ankara Yargıtay Başkanı Kerkez göreve başladı Yargıtay Başkanı olarak seçilen Ömer Kerkez, mazbata ve cübbe giyme töreniyle göreve başladı. Kerkez, Yargıtayda düzenlenen mazbata ve cübbe giyme töreniyle Yargıtay Cumhuriyet Başkanı olarak görevine başladı. 1. Başkan Vekili Adem Albayrak, Kerkez’e mazbatasını takdim ederken, önceki Başkan Mehmet Akarca da cübbesini giydirdi. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez, Mehmet Akarca’nın 4 yıllık görev süresinin dolması dolayısıyla yapılan başkanlık seçimlerinin 37. tur oylamasında 193 oy alarak ilk sırada yer almıştı. “Yargımız için, Yargıtayımız için ne yapılması gerekiyorsa bunlara bakacağız” Cübbe giydirme töreninin ardından konuşan Kerkez, uzun ve zorlu bir seçim süreci yaşandığını belirterek, “Kamuoyunu çok meşgul etti ama bugün itibarıyla seçim süreci her şeyiyle bitti. Ben, tamamen kafamdan her şeyi sildim. İçime attıklarımı attım. Bugün hep beraber yargımız için, Yargıtayımız için ne yapılması gerekiyorsa bunlara bakacağız” diye konuştu. Kerkez konuşmasında, Yargıtayın onur ve itibarının korunması için elinden geleni yapacağına, Yargıtay üyelerinin konumu ile protokol yerini, itibarını ve saygınlığını her zaman yüceltmeye çalışacağına söz verdi. “Yeni seçilen arkadaşımızın elinden gelen bütün gayreti göstereceğine inanıyorum” Önceki Başkan Mehmet Akarca ise Yargıtay Başkanlığına seçilen Ömer Kerkez’i canı gönülden tebrik ettiğini ifade ederek, “Bu bir bayrak yarışı. Son derece demokratik geleneklere sahip bu köklü çınarın güçlü gelenekleri bulunmaktadır. Bu güçlü geleneklere hepimiz mutlaka destek veriyoruz, mutlaka katılıyoruz. Ben yüce Genel Kurul’un seçim sürecinde şahsıma göstermiş olduğu teveccüh nedeniyle şükranlarımı arz ediyorum. Oy veren ve vermeyen herkese çok teşekkür ediyorum. Önemli olan yargının, Yargıtayın yücelmesi ve bu kurumların saygınlığının korunması, yargı mensuplarının ve Yargıtay üyelerinin saygınlığının korunmasıdır. Bunun için de yeni seçilen arkadaşımızın elinden gelen bütün gayreti göstereceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Ömer Kerkez kimdir Ömer Kerkez, 1 Temmuz 1966 tarihinde Antakya’da doğmuştur. Antakya Lisesini bitirmiş, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1988 yılında mezun olduktan sonra askerliğini Trabzon’da yaptı. Hatay hakim/savcı adayı olarak mesleğe başlamış; sırasıyla Elbistan, Kozluk, Erzin Cumhuriyet Savcılığı, Adalet Bakanlığında Tetkik Hakimliği, Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, Genel Müdürlük ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. 5 Temmuz 2017 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Ömer Kerkez, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 14 Şubat 2023 tarihinde Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi Başkanlığına seçilmiş, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 14 Mayıs 2024 tarihinde Yargıtay Birinci Başkanlığına seçilmiş olup halen bu görevi sürdürmektedir. Evli ve 3 çocuk babasıdır.
Eskişehir İklim akademi eğitimlerinin 5’incisi gerçekleşti Tepebaşı Belediyesi’nin iklim değişikliği ile mücadele kapsamında hayata geçirdiği “Tepebaşı İklim Sözcüleri” programı kapsamında düzenlenen ‘Tepebaşı Belediyesi İklim Sözcüleri ile İklim Akademi eğitimlerinin 5’incisi düzenlendi. Tepebaşı Belediyesi, iklim değişikliği özelinde pek çok konunun derinlemesine ele alındığı İklim Akademi eğitimlerine Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda devam ediyor. İklim Akademi eğitimlerinin 5’incisi olan İklim Okuryazarlık & İnsan başlığı altında devam eden etkinlikte, özellikle bir insan hakkı sorunu olarak tanımlanan iklim değişikliği konusu insan hakları, adalet ve sağlık alanında uzman kişiler ve akademisyenler tarafından derinlemesine 2 gün boyunca ele alındı. Eğitim kapsamında atölye ve grup çalışmaları da yapıldı. Tepebaşı İklim Sözcüleri için düzenlenen, İklim Sözcülerinin iklim konusuna daha hakim olabilmeleri ve kendilerini bu konuda daha iyi ifade edebilmeleri için düzenlenen eğitimlere dışarıdan da faydalanmak isteyenler için katılımlar kabul edildi. Eğitimin ilk gününde Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesinden Prof. Dr. Nezih Orhon, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Seda Yurtcanlı Duymaz, TEMA’dan Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Proje Koordinatörü Onur Küçük İklim İletişimi ve Savunuculuk: Kırılganlıklar ve Haklar Boyutuyla İklim Krizi, Bir İnsan Hakları Sorunu Olarak İklim Değişikliği -Göç ve İklim, Eskişehir Özelinde İklim Savunuculuğu, İklim Değişikliği ile Mücadelede Kömürden Çıkış ve İklim Adaleti konuları ele alındı. Eğitimlerin ikinci gününde ise ESOGÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalından Arş. Gör. Dr. Ezgi Yücel İklim Değişikliği ve Halk Sağlığı ilişkisini anlattıktan sonra, İklim İçin 350 Derneği Koordinatörü Efe Baysal tarafından iklim adaleti ile ilgili PARATA adı verilen atölye çalışması yapıldı. İklim Savunuculuğu ve Nasıl Kampanya Çalışması Başlatabiliriz konulu bir de grup çalışması yürütüldü.