GENEL - 08 Haziran 2019 Cumartesi 19:45

6 bin iyi yaşam savunucusu Kuşadası’nda buluştu

A
A
A
6 bin iyi yaşam savunucusu Kuşadası’nda buluştu

Türkiye’de doğup tüm dünyaya yayılan Global Wellness Day bu yıl ilk kez Kuşadası Sevgi Plajı’nda kutlandı.

Türkiye’de doğup tüm dünyaya yayılan Global Wellness Day bu yıl ilk kez Kuşadası Sevgi Plajı’nda kutlandı. Global Wellness Day’e dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için ayrıca Efes Antik Kenti’nden başlayarak Kuşadası Davutlar’daki Sevgi Plajı’na kadar 3 gün süren 42 kilometrelik etap koşuldu.


Küresel Sağlık Günü’nün kutlandığı maratona oyuncu Ahsen Eroğlu, triatlet İpek Onaran, Global Wellness Day Türkiye elçisi ve paralimpik triatlet atlet Burak Abacıoğlu, Fatih Topçu ve atlet Neval Gördük, oyuncu Pınar Gülkapan’dan oluşan ekip katıldı. Efes Antik Kenti’nden maratona başlayan 6 kişilik ekip, önce Meryemana Evi üzerinden Selçuk’a bağlı Gökçealan Mahallesi’ne ulaştı, ardından da Gökçealan-Kirazlı arasındaki ikinci etap koşuldu. Maratonun 10 kilometrelik son bölümü ise bu sabah 07.00’de Kirazlı ile Davutlar Sevgi Plajı arasında gerçekleşti. Koşunun ardından Davutlar Sevgi Plajı’nda 6 bin katılımcının buluştuğu kutlamada Cem Akcan ile Yoga, Baha Cemali ile Body Boost, Ayşegül Demirsoy ile Zumba, Ebru Karaduman ile Çocuklar sporda programları gerçekleştirildi. Akşam saatlerinde ise Kaan Öztürk konseri ile kutlama programı sona erdi. Etkinliklere Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel de katıldı.


Küresel Sağlık Günü kutlamasında konuşan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, GWD kutlamalarının Türkiye’de ilk kez Kuşadası’nda yapılmasının ülkemiz ve Kuşadası’nın tanıtımı açısından önemine değinerek, “2012 yılında Türkiye’de doğup tüm dünyaya yayılan Global Wellness Day bu yıl ilk kez Kuşadası Davutlar Sevgi Plajı’nda kutluyoruz. Belgin Aksoy hanımefendinin Türkiye’den dünyaya bir hediyesi olan Wellness Day, “İyi yaşam herkesin hakkı” mottosuyla globalleşerek bir çok insana umut olmuştur. Bugün, Belgin Hanım sayesinde 7 kıtada, 150 ülkede, 5 binden fazla noktada kutlanan Global Wellness Day “iyi yaşam günü” dünyada 300 milyon kişiye ulaşmış durumda. Ülkemizde doğan ve dünyaya yayılan bu organizasyonun en az tanındığı ülkenin yine ülkemiz olması ilginç bir durumdur. Bu noktada uluslararası bir marka yolunda emin adımlarla ilerlediğimiz Kuşadası’nda yine bir ilki yapmanın heyecanını taşıyoruz. Tüm misafirlerimiz hoş geldi. Tatilin merkezi Kuşadası’nda iyi eğlenceler diliyorum” dedi.


7 kıtada, 150 ülkede ve 5 binden fazla noktada kutlanan Global Wellness Day’in kurucusu Belgin Aksoy, yaptığı konuşmada, “Tüm dünyada ücretsiz etkinliklerle, kar amacı gütmeden kutlanan Global Wellness Day’in, 2012 yılında çok mütevazı bir düşünceyle ortaya çıktı. Global Wellness Day’i tüm dünyaya yaymanın benim için çok önemli. Çünkü 2004 yılında sağlığımla ilgili bir problem yaşadım. Bir doktorun karşınıza geçip kanserle ilgili bir cümle kurması gerçekten size tokat gibi geliyor. Ama ben şükrediyorum ki iyi ki böyle bir şey yaşadım çünkü uyanmama sebep oldu. 29 yaşındaydım, bugün 43 yaşındayım. Hayatımda birtakım değişiklikler yapmak zorunda kaldım. Gördüğüm tedavi sonrasında, vücudumdaki radyasyondan arınmanın yollarını aradım. Bu araştırma beni ilk olarak detoksa götürdü. Hayatımın ilk sıvı detoksunu o dönemde yaptım. Detoks uzmanı o bir haftalık dönemin sonunda, hayatınızdan size faydası olmayan her şeyi çıkartın demişti. Uzun bir liste çıktı. Sonra beslenme alışkanlıklarımı değiştirdim. Spor alışkanlıklarımı değiştirdim” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Pegasus Hava Yolları’ndan 200 uçak siparişi Pegasus Hava Yolları, büyüme hedefleri doğrultusunda filosunu daha da güçlendirmek için Boeing ile toplam 200 uçaklık yeni bir sipariş anlaşması imzaladı. Yeni siparişe ait ilk uçaklar 2028 yılından itibaren Pegasus filosuna katılacak. Bu, şirket tarihinde bugüne kadar verilen en büyük sipariş olma özelliği taşıyor. Filosunu yeni nesil uçaklarla büyüten Pegasus Hava Yolları, küresel çapta önde gelen bir oyuncu olma hedefi doğrultusunda önemli bir yatırıma imza attı. Şirket, 2028 yılı ve sonrasındaki 10 yıla ait uçak ihtiyacına yönelik olarak yürütülen çalışmalar sonucunda, Boeing ile 200 adet Boeing 737-10 model uçağı kapsayan bir sipariş anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında 2028’den itibaren teslim edilecek şekilde ilk 100 uçak için kesin sipariş verildi; ilerleyen yıllar için ise kesin siparişe çevrilebilir ilave 100 adede kadar uçak için satın alma opsiyonu bulunuyor. Sözleşmenin toplam değeri 200 adet Boeing 737-10 uçağı için güncel liste satış fiyatları üzerinden 36 milyar ABD doları seviyesinde. Yapılan açıklamaya göre; Pegasus tarihindeki bu en büyük sipariş, şirketin büyüme hedeflerini desteklerken, 2050 sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma stratejisiyle uyumlu kazanımlar sağlayacak. Bu anlaşmanın, ulusal ve uluslararası ölçekte güçlü ortaklıkların kurulması ve mevcut olanların geliştirilmesi için önemli bir adım niteliğinde olduğu belirtildi. Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk, imzalanan anlaşmayla ilgili yaptığı açıklamada, “Ülkemize net nakit ve en büyük katma değer oluşturan, pandemi sonrası rekorlar kırarak büyüyen turizm sektörümüzün önde gelen bir paydaşı olarak yeni rekorlar kırmak, turizmde 100 milyon misafir ve 100 milyar dolar gelir hedefimize ulaşmak için kendi kulvarımızda var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye’de ve yurt dışında büyüme, yeni rotalar açarak uçuş ağımızı genişletme hedeflerimiz doğrultusunda, filomuza yatırım yapmaya devam ediyoruz. Halen 4,5 yaş ortalamasıyla Türkiye’nin en genç filosuna sahibiz. Dünyada en genç filo sahibi hava yolları arasında ilk sıralardayız. Boeing firmasıyla imzaladığımız anlaşmayla toplam 200 adet Boeing 737-10 model uçak için siparişimizi verdik. İlk etapta kesin siparişini verdiğimiz 100 adet uçak, 2028 yılından itibaren filomuza katılmaya başlayacak. Geri kalan 100 uçak için opsiyonumuzu kesin siparişe dönüştürmeyi, piyasa koşulları ve filomuzun ihtiyaçları doğrultusunda önümüzdeki yıllarda değerlendireceğiz. Boeing uçakları, Pegasus’un 1990 yılında havacılık sektörüne giriş yaptığı günden bu yana operasyonlarımızın ayrılmaz bir parçası oldu; filomuzu yeni Boeing 737-10 model uçaklarla büyüteceğimiz için heyecanlıyız. İş birliğimizin ülkemizin havacılık sanayisinde yerel üretim, teknoloji transferi, AR-GE, eğitim ve istihdam alanlarında yeni fırsatlar oluşturacağına olan inancımız tam. Bu sipariş, Boeing’in 2017 yılında devletimiz ile başlattığı MHİ-Milli Havacılık İnisiyatifi (NAI-National Aerospace Initiative) kapsamında değerlendirildiğinde gerek Türk üreticilerine ve gerekse de havacılık endüstrimize yeni kapılar ve üretim ile ihracat imkânı sağlayacaktır” dedi. Boeing’in 737 MAX ailesinin en büyük tek koridorlu uçağı olma özelliğini taşıyan Boeing 737-10, kısa ve orta mesafeli uçuşlar için yüksek verimlilik sunuyor. Boeing 737-10, üzerindeki CFM International LEAP-1B motorları sayesinde önceki nesil uçaklara göre yüzde 20 daha düşük yakıt tüketimiyle öne çıkıyor. 230’a kadar yolcu taşıma kapasitesine sahip Boeing 737-10, geniş kabin ve büyük bagaj bölmeleriyle dikkat çekiyor.
Denizli Erken yaşta ekran bağımlılığı ilerleyen dönemlerde çeşitli hastalıklara neden oluyor Son zamanlarda artan ekran bağımlılığı konusunda Denizli Özel Tekden Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Gökhan Bahtiyar önemli açıklamalarda bulundu. Çocukların ekran bağımlılığı sonucunda çeşitli hastalıkların sebebiyet verdiğini dile getiren Psikiyatri Uzmanı Dr. Bahtiyar, “Ekran bağımlılığı oluşan çocuklarda hem dil gelişimin yavaşladığını hem de zihinsel becerilerin bozulduğunu ilerleyen dönemlerde çeşitli hastalıkların ortaya çıktığını gözlemliyoruz” dedi. Son zamanlarda çocuklarda ve gençlerde ekran bağımlılığın artması ile birlikte çeşitli hastalıklar gözlemleniyor. Günümüzde hızlıca ilerleyen teknoloji ile birlikte çocukların ekran karşısında geçirdikleri sürede ise ciddi artış gözlemleniyor. Bununla birlikte yaş gruplarının telefon ve ekran bağımlılığının kontrol altına tutulmasının önemli olduğunu belirten Denizli Özel Tekden Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Gökhan Bahtiyar, bu süreçte ebeveynlere önemli iş düştüğünü belirtti. Özellikle bağımlılık düzeyine gelmiş çocuklarda ailelerin kontrol altına almaya çalışırken çeşitli davranış sorunlarına sebebiyet olacağını dile getirdi. Aileler çocuklarıyla ilgili doğru iletişim kurmasını vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Dr. Bahtiyar, “Aileler çocuklarıyla birlikte doğru iletişim kurma konusunda ve ekran bağımlılığın önüne geçme anlamında zorluk çekebilirler. Bu konuda sorunlar devam ediyor ise bir psikiyatri uzmana başvurması gerekiyor” dedi. “Erken yaşta ekran bağımlılığı ilerleyen dönemlerde çeşitli hastalıkları sebep oluyor” Telefon ve ekran bağımlılığı oluşan çocuklarda hem dil gelişimin yavaşladığını hem de zihindel becerilerin bozulduğunu ve ilerleyen dönemlerde çeşitli hastalıkların ortaya çıktığını gözlemlediklerini dile getiren Denizli Özel Tekden Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Gökhan Bahtiyar, “Telefon ve ekran kullanımlarında 0-3 yaş özellikle bizler için önemli. Çocukların sosyal ve dil gelişim en yoğun şekilde devam ettiği yaş aralığı. Öncelikle ebeveynlerin bu yaş gruplarında özellikle ekran kullanımını kontrol altına almalarını ve hatta hiç kullandırılmamalıdır. Çünkü bu alanda ekran bağımlılığı oluşan çocuklarda hem dil gelişimin yavaşladığını hem de zihinsel becerilerin bozulduğunu ilerleyen dönemlerde çeşitli hastalıkların ortaya çıktığını gözlemliyoruz. Dikkat çektiğimiz yaş aralığı 0-3 yaş olarak belirleyebiliriz. Sonrasında ise okul çağından sonra 12 yaş altı olarak söyleyebiliriz. Ebeveynin kontrolü olmak üzere maksimum yarım saat kullanımı idealdir. Ekran kullanımından kastımız ise, telefon, tablet ve televizyon tarzı teknolojik aletler. 12 yaş ve üzerinde ise genellikle günde 1 saat olarak öneriyoruz” dedi. “Ailelerin özellikle sosyal medya konusunda kontrolü elden bırakmamalı” Ergenlik dönemi öncesindeki süreçte genellikle oyun bağımlılığının görüldüğünü, ergenlik ile beraber değişen dinamikler ile ise sosyal medya üzerinden fiziksel istismara varan adli olaylara varan süreçlerin çok sık görüldüğünü belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Bahtiyar, “Ergenlik dönemi öncesinde ki süreçte genellikle oyun bağımlılığı görüyoruz. Ergenlik ile birlikte değişen dinamikleri de göz önünde bulundurursak sosyal medya üzerinden tehlikeli birliktelikler, duygusal veya fiziksel istismara varan adli olaylara varan süreçler görebiliyoruz. Bu anlamda gençlerimizi korumak hepimizin görevidir. Ailelerinde özellikle bu anlamda kontrolü elden bırakmamaları öneriyoruz” diye konuştu.
Eskişehir Satın almak yerine örmeyi tercih ediyorlar Eskişehir’de, kışın gelmesiyle birlikte örgü sezonu açılırken, özellikle maliyetlerden dolayı pek çok insanın el örgüsü ürünlere yoğun ilgi gösterdiği belirtiliyor. Soğuk havalar kışlık kıyafet alışverişlerini de artırdı. Ancak mağazalarda satılan etiketli ürünlerin fiyatlarının her geçen gün yükselmesi, vatandaşları ihtiyaç duydukları ürünleri elde örmeye yönlendiriyor. Esnaf Mehmet Oymak, kış sezonunun başlamasıyla birlikte iplik satışlarının ve örgü işlerinin yoğunlaştığını ifade ederek, insanların genelde kazak, atkı, kaban, hırka, bere ve eldiven gibi ürünleri örmeyi tercih ettiğini belirtti. Oymak, son zamanlarda popülerliği artan ve sık tercih edilen bir malzeme olan “puffy” ipinden bahsederek; bu ipin pek çok çeşit kullanım alanı olduğunu dile getirdi. Bu iple birlikte hiç örgü bilmeyen birinin bile rahatlıkla bir ürün ortaya çıkarabileceğini söyleyen Oymak, şöyle konuştu: “Son 2 yıldır bu ‘puffy’ denen ipler büyük bir ilgi görüyor. Edirne’nin bir köyünden Şırnak’ın bir köyüne kadar herkes tarafından aynı anda örülüyor. Bir kere bu kadar çok tercih edilmesinin sebebi her yerde örülebiliyor olması ve şişe ihtiyaç olmadan tamamen parmakla örülmesi.” Atkıdan bornoza, paspastan battaniyeye kadar akla gelen her şey bu iple örülebiliyor Oymak, popüler olan iple ilgili detayları şu şekilde verdi: “İşin güzel tarafı bununla her şey yapılabiliyor. Atkı da örülüyor kazak da örülüyor; hatta çok kolay bir şekilde battaniye bile örülebiliyor. Hem çok pratik hem de çok moda olmuş, popüler hale gelmiş olmasından dolayı. Sanırım bir dizide kullanıldıktan sonra çok patlamış, şimdi herkes bundan istiyor. Sadece kadınlar değil erkekler de kullanıyor bu arada. Tabii kadınlar daha çok sevgililerine, eşlerine atkı örmek için sıklıkla bundan tercih ediyor. Çok farklı şeyler örebiliyorsunuz bununla bornozdan paspasa hatta çantaya kadar aklınıza gelebilecek her şey yapılabiliyor. Genel olarak çok popüler bir ürün. Geçen yıl hep yok sattık; bu sene de yine öyle.” “Ekonomi kesinlikle insanları örmeye teşvik ediyor” Oymak, elde örme ve hazır alma kıyasında mağazalarda satılan ürünlerin yüksek fiyatlarına dikkat çekerek, “Ürünlerimizin fiyatları genel olarak fabrikasyon bir ürünle kıyaslayınca örgü her türlü çok daha uyguna geliyor. Şu an herhangi bir yerde en düşük kalitede bir kazağın fiyatı bile bin liradan başlıyor. Ama burada genel olarak en kaliteli yünlerin bir tanesi 50-60 lira civarı. Normalde 7-8 tane de gayet yeterli geliyor, yani böylece siz bir kazağı 400-500 liraya mal edebiliyorsunuz. Ekonomi kesinlikle insanları örmeye teşvik ediyor diyebilirim. Özellikle üniversiteli gençler uygun fiyatlı olmasından dolayı hediye olarak sık sık atkı ve bere örüyorlar.” “İnsanlar buraya beğendikleri bir modelle gelip onu dışarıdakinin üçte biri fiyatına mal ediyorlar” Oymak, son olarak ip fiyatlarını şu şekilde örneklendirdi: “Bizde en pahalı ip 49 lira. Tabii bazı ipler var mesela ’etrofil rabbit’ dedikleri, tamamen kürk gibi oluyor ve diğerlerine göre çok daha kaliteli ve en pahalısı da o, 115 lira. Onun dışında yüzde 75 yün olan iplerimiz var, onların fiyatları da 75-78 lira arasında değişiyor. En uygunu da 37 liradan başlıyor. Dolayısıyla 10 tane bile alsanız 370 liraya bir kazak örebiliyorsunuz. İnsanlar buraya beğendikleri bir modelin fotoğrafıyla gelip çok yakın renklerde ipler alarak nerdeyse üçte biri maliyete istediği kazağı ortaya çıkarabiliyor mesela.”