YEREL HABERLER - 13 Aralık 2011 Salı 15:41

AYDIN BAYAN AVUKATLARDAN İZMİRLİ BAYANA DESTEK

A
A
A
AYDIN BAYAN AVUKATLARDAN İZMİRLİ BAYANA DESTEK

Aydın Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Hidaye Kahyaoğulları, “Ülkemizde kadına karşı işlenen suçlara her gün bir yenisi daha ekleniyor” dedi.
İzmir’de bir kadının karakolda darp edilmesi iddiasıyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Hidaye Kahyaoğulları, “Basına yansıyan bir kadın vatandaşımızın, İzmir’de bir karakolda, genelde insan haklarına özelde bir kadına karşı görevini kötüye kullanarak, hak ve yetkisi dışında dövülmesi olayını hoş görmek, görmezden ve seyirci kalmak mümkün değildir.Tüm yetkileri ve kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Bu olay kaygı verici olmasının yanı sıra son derece onur kırıcı bir eylemdir. Temel hak ve özgürlükleri korumakla görevlendirilmiş bu kişilerin özelde kadına, genelde vatandaşa bakış açısı değişmedikçe, vatandaşın hakları korunmadıkça temel hak ve özgürlüklerin teminatından söz edilemeyecektir. Ülkemizde kadına karşı işlenen suçlara her gün bir yenisi daha eklenmekte, kadına kalkan eller, demokratik ve hür yaşama, sosyal yaşamımıza ve toplumsal barış ve huzurumuza da etki etmektedir” dedi.
“Söz konusu saldırı sadece kadının cinsel kimliğine saldırı değil onun sosyal yaşamına ve özgürlüklerine de bir saldırıdır” diyen Kahyaoğulları, şunları söyledi: “İzmir ilinde bir kadın vatandaşımızın sadece kadın olması ve bir eğlence mekanında eşi ve yakınları ile eğlenmesi nedeniyle, üzerinde kimliği çıkmaması bahane edilerek, görevi halkın can ve mal güvenliğini korumak olan kolluk kuvvetine mensup sivil memurlar tarafından darp edilmesi yüreğimizi burkmuştur. Şiddete maruz kalan kadın mağdur olmakla kalmamış ‘memura aktif mukavemet’ ve ‘hakaret’ olarak tanımlanan davranışı ile hakkında iddianame tanzim edilmiş, bunun karşısında kendisini döven ve kendisine hakaretler eden kolluk mensupları için isnat edilen suç sadece ‘zor kullanma yetkisini aşarak basit yaralama fiili’ olarak nitelendirilmiştir. Aynı zamanda bu davranış şiddet mağduru kadınların, uğradıkları şiddete karşı bireysel mücadeleye ve toplumsal mücadeleye ket vurmuştur. TÜBAKKOM olarak elem verici ve düşündürücü bulduğumuz bu olay nedeni ile kimsenin temel hak ve özgürlüklerinden ödün verilemeyeceğini, mağdur kadının her zaman yanında olacağımızı ve olayın takipçisi olacağız”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; üç ayların başlangıcını müjdeleyen Regaib Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik vurgusu yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Regaib Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, mübarek gecenin manevi iklimine dikkat çekti. Başkan Büyükkılıç, rahmet, bereket ve mağfiret ayları olan üç ayların başlangıcında idrak edilen Regaib Kandili’ne ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Regaib Kandili’nin duaların kabul olduğu, gönüllerin arındığı müstesna zamanlardan biri olduğunu belirten Büyükkılıç, "Bu gece vesilesiyle milletimizin ve tüm İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ediyorum. Yüce Allah’tan bu gecenin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini niyaz ediyorum" dedi. Kayseri’nin farklı medeniyetlerin buluştuğu kadim bir şehir olduğuna vurgu yapan Başkan Büyükkılıç, böylesi anlamlı gecelerin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, "Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren bu gecede yardımlaşma, paylaşma ve kardeşlik duygularımızı daha da artırmalıyız. Daha huzurlu bir Kayseri ve daha güçlü bir Türkiye için dualarımızı eksik etmeyelim" ifadelerini kullandı. Regaib Kandili’nin aynı zamanda Ramazan ayının müjdecisi olduğunu hatırlatan Başkan Büyükkılıç, "Üç ayların başlangıcında yer alan Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır. Bu mübarek zamanları dua, tövbe ve ibadetlerle en güzel şekilde değerlendirmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin" şeklinde konuştu. Başkan Büyükkılıç, mesajının sonunda tüm Kayserililerin ve İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ederek, "Bu gecenin gönüllerimize huzur, evlerimize bereket, hayatlarımıza umut getirmesini diliyorum. Regaib Kandili’miz mübarek olsun" temennisinde bulundu.
Amasya Türkiye’nin en eski kadastro davası 75 yıl sonra sonuçlandı Amasya’da 1951 yılında açılan dava aradan geçen 75 yıl sonra sonuçlandı. Bir arazinin tapu tescili için açılan dava, davacılardan vefat edenlerin olması ve yapılan itirazlar üzerine yıllardır devam ediyordu. Türkiye’nin devam eden en eski tarihli davası olarak kayıtlara geçen dava, ‘Davacı’ filmini akıllara getirdi. ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda çözüldü 1951 yılında açılan ve açılmadan öncesine de uzanan 3 parselli toplam 126 dönümlük arazinin tapu tescili davası, aradan geçen 75 yılın ardından halen devam ediyordu. Amasya Kadastro Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda yıllardır sonuç alınamayan davayı çözüme kavuşturdu. Davacı filmi gerçek oldu Amasya’nın Suluova ilçesine bağlı Salucu köyündeki bir arazi üzerinde hak iddia edilmesi nedeniyle açıldığı günden bu yana vefat edenler ve yapılan itirazlardan dolayı sürekli olarak uzayan davada en son 348 taraflı bulunuyordu. Aradan geçen süre zarfında hakim, avukat ve tarafların değiştiği, vefat edenlerin de bir hayli çok olduğu dava akıllara ise başrolde Kemal Sunal’ın olup çok sayıda usta oyuncunun da kadroda yer aldığı 1986 yılında yayınlanan ‘Davacı’ filmini getirdi. Davalı taraflardan Mustafa Küçük (50) çocukluk yıllarında izledikleri ‘Davacı’ filmine o yıllarda güldüklerini, şimdi ise aynı durumda kendilerinin bulunduğunu belirtti. 1980 yılında vefat eden İstiklal Savaşı gazisi dedesi Hasan Arıkan’ın 1945 yılında parasını ödeyip tapusunu aldığı araziye itiraz üzerine 1951 yılında görülmeye başlayan davanın bu yıla kadar sürdüğünü hatırlatan Mustafa Küçük, "Kazandığımız bu dava Türkiye’nin en eski kadastro davasıymış. Bizde yeni öğrendik. Kemal Sunal’ın ‘Davacı’ filmi gerçek oldu" dedi. Kadastro davalarının en uzun süren dava türü olduğunu anlatan Avukat Filiz Alakuş ise, "Yıllar önce açılmış davalarda vefat durumunda yeni mirasçılar ve yeni hak iddia edenler davaya dahil olurlar. Bu dava 75 yıllık bir dava. Kadastro davalarının en eskisi olduğu bize söylendi" diye konuştu.