YEREL HABERLER - 22 Mart 2012 Perşembe 10:51

MARKETÇİNİN HIRSIZ İSYANI

A
A
A
MARKETÇİNİN HIRSIZ İSYANI

Didim`de bir marketi kısa süre arayla iki kez soymaya kalkan şüpheliler, ilk denemelerinde dolabı boşalttı. İkinci denemde alınan önlemlere takılan şüphelilerin her iki girişimi de saniye saniye kameralara yansıdı.
Didim merkez Altınkum Yalı Caddesi üzerindeki bir market değişik zamanlarda hırsızların hedefi oldu. Kısa süre önce meydana gelen ilk hırsızlık girişiminde gece saat 01.45 sıralarında marketin önünde bulunan içecek dolu dolap, kimliği belirsiz 2 şüpheli tarafından kırılarak boşlatıldı. Dolabı boşatan iki şüpheli daha sonra yanlarına gelen gözcülük yapan bir şüpheliyle birlikte bölgeden uzaklaştı. Hırsızlık girişiminin çevredeki bir vatandaş tarafından fark edilmesi üzerine, 3 şüpheli dolabın içindeki içeceklerinin ancak bir bölümünü alabildi.
Aynı markette önceki gün meydana gelen ikinci hırsızlık girişiminde ise sabaha karşı saat 03.00 sıralarında marketin önünde gelen iki hırsız önce çevreyi kolladı. Ardından hırsızlardan biri marketin dış kapısını zorlamaya başladı. Marketin kapısını açmak için epeyce uğraşmasına rağmen kapıyı açamayınca diğer hırsız da şansını denedi. İki hırsızda demir kilidi açamayınca marketin önünde uzaklaştı.
``YETKİLİLER BU KONULAR ÜZERİNDE DURMALI``
Market sahibi Hakan Sagun, hırsızlık olaylarına ilişkin olarak Emniyet Müdürlüğüne suç duyurusunda bulunduğu bildirirken, Emniyet güçlerinin olayla ilgili soruşturmasının sürdüğünü söyledi. İşyerinin değişik zamanlarda iki kez soyulmaya kalkışıldığını belirten Sagun, ``Altınkum`da yeni çalışmaların olması, yollarımızın tadilatlı olması,güvenlik kuvvetlerinin yeterince aktif olmamasından dolayı iki sefer eksik teşebbüslü hırsızlık olayı meydana gelmiştir.İnsanlar çok zor durumda; Benim yeteri kadar güvenlik sistemim olmasına rağmen, bazı arkadaşlarımızın ise yeterince güvenlik önlemi olmamasından dolayı oralarda birkaç sefer hırsızlık olayı meydana geldi. Yetkililerden bu tür olayların biraz daha üzerine gidilmesi konusunda yardımlarını bekliyorum`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Tavşan Memesi otu ve silcan meyvesine yoğun ilgi Ormanlardan toplanan tavşan memesi otu ile Silcan meyvesinin bir araya getirilerek oluşturulan Kokina çiçeği, çiçekçilerin yüzünü güldürüyor. 2025’e sayılı günler kala yılbaşında vatandaşlar tarafından ilgi gören satışıyla çiçekçilerin yüzünü güldüren Kokina çiçeği yok satıyor. Ormanlardan toplanan çiçekçilerin Tavşan memesi otu, Silcan Meyvesi ve Çam ağacı dalları ile özenle hazırladığı Kokinalar, çeşitli süslemeler ile alıcısını cezbediyor. Kokinaları özenle hazırlayan Çiçekçi Adem Köseoğlu, “Kokina çiçeğimiz Silcan adı verilen meyvelerin tavşan memesi otunun üzerlerine yapıştırılması ile oluşan ve çiçekçilerin buket aranjmanı haline getirdiği bir üründür. Genelde yılbaşında tercih ediliyor. Şans ve mutluluk getirdiği söyleniyor. Bu çiçekler tercih ediliyor. Bizde ona göre hazırlıklarımızı yapıyoruz. Vatandaşların ilgisi yoğun. Buket aranjmanında üzerlerine kuru portakal takıyoruz. Yılbaşı süsleri kullanıyoruz ve çeşitlendirmek için çam ağacının dallarını kullanıyoruz. Daha güzel bir aranjman olarak meydana çıkıyor. Günde 30-35 adet karışık buket satıyorsak, Kokine buketinden 100 adet satıyoruz. O derecede bir yoğunluk var. Fiyatları ise 500 ila 750 lira arasında değişiyor” ifadelerini kullandı. Yılbaşı öncesi bir çok ürüne talep artarken kokina buketi ile de çiçekçilerin yüzü güldü.
Samsun İlkadımlı minikler İstiklal Marşı ile duygulandırdı İlkadım Belediyesi bünyesinde hizmet veren İlkadım Kreşi’nde eğitim gören minikler, düzenlenen özel etkinlikte İstiklal Marşı’nı coşkuyla okudu. Programa katılan İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, çocukların bu anlamlı performansına eşlik etti. Kreşte gerçekleştirilen etkinlikte, çocukların İstiklal Marşı’nı okuduğu anlar duygu dolu anlara sahne oldu. Miniklerin heyecanı ve coşkusu, hem öğretmenler hem de veliler tarafından büyük bir beğeniyle karşılandı. Program sonunda konuşan İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, “Evlatlarımızın bayrak ve vatan sevgisiyle büyüdüğünü görmek hepimiz için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağıdır. İstiklal Marşı, milletimizin bağımsızlık ve birlik ruhunun en güçlü ifadesidir. Çocuklarımızın bu bilinci küçük yaşta kazanmaları geleceğimizin teminatıdır” dedi. Miniklerden özel hazırlık Kreşte eğitim gören çocuklar, etkinlik için haftalar öncesinden hazırlanmaya başladı. Öğretmenleri rehberliğinde hem İstiklal Marşı’nı ezberleyen hem de disiplinle prova yapan miniklerin performansı, programa katılan herkesin takdirini topladı. Çocuklara madalya hediye eden Başkan İhsan Kurnaz, “Bu yaşta bu bilinci kazanan çocuklarımız gelecekte güçlü bir Türkiye’nin mimarları olacak” ifadelerini kullandı. Eğitime ve milli değerlere tam destek İlkadım Belediyesi’nin kreşlerde düzenlediği bu tür etkinliklerin, çocuklara hem eğitsel hem de duygusal anlamda büyük katkı sağladığını belirten Başkan İhsan Kurnaz, eğitime yönelik çalışmaların artarak devam edeceğini vurguladı. “Geleceğimiz olan çocuklarımız için eğitim alanında her türlü desteği sağlamaya devam edeceğiz. Onların milli ve manevi değerlerle yetişmeleri en büyük önceliğimizdir" şeklinde konuştu.
Bursa Sağlıklı kentler Osmangazi’de toplandı Osmangazi Belediyesi, kentleri daha sağlıklı bir geleceğe taşımak hedefiyle çalışmalarını sürdüren Sağlıklı Kentler Birliği tarafından düzenlenen Kent ve İklim Paneline ev sahipliği yaptı. Kentleşmenin iklim ve insan sağlığı üzerindeki etkilerinin ele alındığı panelde, hızlı bir şekilde önlem alınmazsa Türkiye’nin ve dünyanın büyük bir felakete sürükleneceğine vurgu yapıldı. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından sağlıklı şehir kavramını yaymak, bu bilinci yerel yönetimlere ve topluma kazandırmak amacıyla düzenlenen Kent ve İklim Paneli, Osmangazi Gösteri Merkezi’nde gerçekleşti. Osmangazi Belediyesi’nin iyi uygulama örneklerinin yerinde incelendiği panel programında, Azerbaycan’ın Bakü şehrinde gerçekleştirilen COP29 Zirvesi ile 2024 DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Toplantısı hakkında da bilgilendirmeler yapıldı. Panelde ayrıca üye belediyelerin SECAP (Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı) deneyimlerine de yer verildi. Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Kent ve İklim Paneline Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Bursa Büyükşehir eski Belediye Başkanı Erdem Saker, birliğe üye belediyelerin başkan ve temsilcileri, meclis üyeleri ile akademisyenler katıldı. “Bursa sağlıklı bir kent mi?” Osmangazi’nin tanıtım filminin gösterimiyle başlayan programda konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Uludağ’ın eteklerinde yer alan kadim şehir Bursa, ne yazık ki, önemli bir kimlik arayışı içinde. Bu süreçte, sadece sanayi, kültür ya da turizm odaklı bakmak yerine, Bursa’nın sağlıklı bir şehir olup olmadığına dair sorular sorarak geleceği şekillendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sağlıklı kentler oluşturmak, sadece fiziksel yapılarla değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve çevresel faktörlerin de bir arada düşünüldüğü, tüm bu bileşenlerin uyum içinde olduğu şehirlerdir. Bu doğrultuda, kentlerimizin potansiyelini sağlıklı bir kent olarak keşfetmek ve bu vizyonu hayata geçirmek hepimizin ortak sorumluluğu. 2024’ün sonuna geldik. Nilüfer Çayı gibi Türkiye’nin en önemli kaynaklarından birine sahip bir kentte su kriziyle karşı karşıyayız. Aynı şekilde Marmara’ya kıyısı olan kentlerimiz hatırlayacaktır birkaç yıl öncesinde müsilaj sorunu yaşadık. Hava kirliliği raporlarına baktığımızda aynı şekilde riskli şartlarda kentlerimizin havasını soluyoruz. Fabrika atıklarıyla, kaçak yapılarla tarım alanlarımız yok ediliyor. Yani odağında insan faktörünün olduğu bir iklim krizi yaşıyoruz” dedi. “Her alanda sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz” Osmangazi Belediyesi olarak, doğa ve insan ilişkisini en iyi şekilde yapılandırarak kentlerin geleceğini şekillendirmek için çaba gösterdiklerini ifade eden Başkan Aydın, “İklim değişikliği, sıfır atık ve enerji yönetimi konularında belediyemizin kurumsal sera gazı envanterini oluşturarak karbon ayak izimizi en aza indirecek adımları tek tek atıyoruz. İlçe sınırlarından geri dönüşüm toplama araçları ile yılda yaklaşık 6 bin ton ambalaj atığını toplayıp, geri dönüşüme yollayarak hem ekonomiye hem çevreye değer katıyoruz Böylelikle yılda 57 bin 120 ağacın kesilmesini önlüyoruz. Mobil atık toplama aracımızla her yıl yaklaşık 160 ton atık yağ topluyoruz. Böylelikle yılda 160 milyon ton suyun kirlenmesini engelliyoruz. Her yıl yaklaşık 6 ton atık pili bertaraf ediyoruz. Böylelikle 432 dönüm toprağın kirlenmesinin önüne geçiyoruz. Veysel Karani Kurban Satış ve Kesim Tesisi ile Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi gibi tesislerimizin çatısına kurulu güneş santralleriyle tükettiğimiz enerjinin yüzde 25’ini güneş enerjisinden karşılıyoruz. Kullandığımız yenilenebilir enerji sayesinde yıllık yaklaşık 900 bin kilogram karbondioksitin doğaya salınımını engelleyerek, hava kirliliğini önlüyoruz. Park sayımızı 693’e yükselterek, düzenlenmiş yeşil alan miktarını 1 milyon 767 bin 485 metrekareye çıkardık. Bu parklarda hayata geçirdiğimiz damla sulama ve akıllı sulama sistemleri ile yılda yüzde 40 su tasarrufu sağladık. Yine parklarımızda hayata geçirdiğimiz led ve solar aydınlatma sistemleri ile yılık yüzde 20 enerjiden tasarruf ettik” diye konuştu. “Çevreyi kirletmemenin en etkili yolu kirletmemek” Çevreyi korumanın en etkili yolunun önce kirletmemek olduğunu biliyor ve çevreye duyarlı nesiller yetiştirmek için eğitim çalışmalarına da önem veriyoruz diyen Başkan Aydın, “İlçemizdeki okullarda yaklaşık 8 bin öğrenci ve mahallelerimizdeki 4 bin vatandaşımızla bir araya gelerek çevre bilinci eğitimleri veriyoruz. Güvenli-Yeşil Bina Sertifikaları ve Kalite Yönetim Sistemi Belgeleri ile çevre konusundaki standardımızı her geçen gün daha da yükseltiyoruz. Sürdürülebilir ve sağlıklı bir gelecek için yarının çok geç olduğunu biliyor ve adımlarımızı bugünden kararlılıkla atıyoruz. Türkiye’nin en çok nüfusa sahip beşinci ilçesiyiz. Bu noktada her ne kadar Büyükşehir yasasıyla mahalle olsa da kentten köylerimize dönüşü sağlamalıyız. Tarımı desteklemeli, doğa insan ilişkisini güçlendirmeli, her alanda dirençli kentler oluşturmak için çalışmalıyız. Panelimizin kentlerimiz ve insanımız için hayırlı olmasını diliyor, tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Tüm dünya azaltırken Türkiye kömür yatırımları arttırıyor” Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise yaptığı konuşmada, “Paris Antlaşması ile dünyanın ısı artışının 1,5 derecede sınırlandırılması hedefi konulmuştu. Maalesef bu hedefe hızlıca ulaşıldı. 2030 yılında dünyanın karbon nötr olması hedefleniyordu. En azından yüzde 45’lik bir azaltım hedeflenmişti. Ancak dünya, bu hedeften çok uzak durumda. Son yıllardaki sıcaklık ortalamaları 1,5 derecenin üzerine çıktı bile. Çevresel sorunlar, tarımda rekolte azalması, kuraklık, ekosistem değişimleri, denizlerimizde müsilaj oluşması, ülkemizde daha önce görmediğimiz haşere türlerinin ortaya çıkması gibi durumlar işe bu sıcaklık artışının sonuçları. Ekosistemin bozulmasına, bunun da kent yaşamımıza olumsuz yansımasına tanık olacağız. Türkiye’nin daha hızlı adımlar attığı bir plana ihtiyacı var. Türkiye, 2053 yılında karbon nötr hedefi koymuş durumda. Ancak bizim bu hedefe 2153’te dahi ulaşmamız imkansız. Bütün dünya ülkeleri kömür tüketiminde geriye giderken, biz kömür yatırımlarımızı arttırmış durumdayız. Yıllık 558 milyon ton karbon emisyonumuz var. Kişi başına 6,71 ton karbon üretiyoruz. Bu rakamlarla dünyada karbon üretiminde 15’inci sıradayız. Karbon üretimine neden olan en büyük etkenin kömüre dayalı enerji üretimi olduğunu görüyoruz. Daha sonra sanayi ve tarım geliyor. Enerjiyi daha verimli kullanmak yolunda önemli çalışmalar yapmamız gerekiyor” dedi. “Su, gıda, enerji ve toprak bizim odak noktalarımız olmalı” Su, gıda, enerji ve toprak olmak üzere dört tane odak noktası üzerinde durulması gerektiğine vurgu yapan Dr. Cemil Tugay, “Bu dört başlıkta hem krizler bizi bekliyor. Yaşamımızı devam ettirebilmemiz sürdürülebilir hale getirmemiz gereken konu başlıkları bunlar. En büyük tehditlerimiz ve risklerimiz de bu alanlarda. Bu dört maddeyi Anayasa’nın maddeleri gibi aklımızda tutmalıyız. Susuzluk sorunu bu yıl Türkiye’de zirve yaptı. Su kaynaklarımız hızla tükenme noktasına geldi. Bizim gerçek anlamda bir su yönetimi planı sahibi olmamız lazım. Tarımsal ürünlerin rekoltesinde düşüş var. Aynı zamanda sağlıklı ve güvenli gıda üretimimizle ilgili de ciddi bir sorun var. Kentsel bir gıda eylem planımız mutlaka olmalı. Kendine yeten kentler anlayışıyla da gelecek gıda krizlerine şehirlerimizi hazırlamalıyız. Alınabilecek pek çok önlem ile yüzde 50’lere varan enerji tüketimi azaltımı yapabiliriz. Ülkemizde ne yazık ki yenilebilir enerji yatırımları planlı ve doğru bir şekilde yapılmıyor. Bu alandaki yatırımların belirli yatırımcıların üzerinden yapıldığını görüyoruz. Rüzgar enerjisi ve jeotermal enerji konusunda çok büyük potansiyelimiz var. Bu kaynakları daha doğru kullanmalıyız. Tarım konusunda ise maalesef ki kimyasal içerikli atıklar ve yanlış tarım teknikleri ile toraklarımızı kirletiyoruz. Daha doğru tarım teknikleri ve bilinçli hayvancılık ile tarım kökenli toprak bozulmasını da önlemek için çalışmalıyız” diye konuştu. “Yaklaşmakta olan felaketin çan seslerini duyuyoruz” Dünyanın iklim konusunu ciddiye almadığını dile getiren Dr. Cemil Tugay, “Ülkelerin bu alandaki politikaları yeterli değil. Karbon emisyonunu düşürmek adına yeterli adımlar atmıyorlar. Avusturalya, Kanada, ABD ve Çin gibi ülkeler en fazla karbon emisyonuna neden olan ülkeler. Hesaplara göre 2030 yılına kadar karbon nötr olabilmek için dünya olarak 3,5 trilyon dolar harcamamız lazım. Şuanda harcanan rakamlar bunun çok uzağında. Konuştuğumuz bu durumları, yaklaşmakta olan felaketin çan sesleri olarak nitelendirebiliriz. Dünya bir felakete doğru gidiyor. Açlığı, çölleşmeyi, çok yüksek sıcaklığı, kıtlığı, göçleri kısa zaman dilimi içerisinde yaşama ihtimalimiz çok yüksek. Bunu önlemek için samimi bir çaba ve mücadele içerisinde olmalıyız" dedi. Üç oturum olarak düzenlenen Kent ve İklim Paneli’nin ilk oturumu, ‘İklim ve Sağlık Ekseninde COP 29’ konu başlığında gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu’nun yaptığı oturuma Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bölgesel Direktörü Kira Fortune, video kaydı ile katılarak birlik üyelerine hitap etti. Oturumda konuşmacı olarak yer alan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Oktay ve Eskişehir Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Türe ise yaptıkları sunumlarda önemli açıklamalarda bulundu. ‘2024 DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Toplantısı Bilgilendirmesi’, konusunun ele alındığı ikinci oturumda ise konuşmacı olarak Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Genel Sekreteri Murat Ar ile İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Şube Müdürü DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Danışma Kurulu Üyesi Ahmet Toker, yer aldı. Üçüncü ve son oturumda ise ‘Üye Belediyelerin SECAP Deneyimleri’ konusu konuşuldu. Diğer oturumda ise, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği Şube Müdür Yardımcısı Berfin Kahraman, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve İklim Değişikliği Müdürü Meriç Deniz, Osmangazi Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Rüveyşa Burça Turan ve Bahçelievler Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Şefi Erdinç Şimşek yer aldı. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Kent ve İklim Panelinin kapanış oturumunun ardından tüm katılımcılara sertifika takdim edildi. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, başta olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesinden Bursa’ya gelen birlik üyesi belediye başkanları ve meclis üyeleri, akademisyenler ve diğer tüm katılımcılar Osmangazi’ye ve organizasyona hayran kaldıklarını belirterek Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a misafirperverliklerinden dolayı özellikle teşekkür ettiler.