YEREL HABERLER - 01 Mart 2012 Perşembe 11:21

TÜRKİYE’DEKİ DEPREM GERÇEĞİ

A
A
A
TÜRKİYE’DEKİ DEPREM GERÇEĞİ

Aydın İl Afet ve Acil Durum Müdürü Recep Coşkun, 28 Şubat Sivil Savunma Günü ve 1-7 Mart Deprem Haftası Dolayısıyla yaptığı açıklamada Türkiye’nin yüzde 92’sinin ülke nüfusunun ise yüzde 95’inin deprem tehlikesi altında olduğunu belirtti. Hayatın bir gerçeği olan depremden ancak bilinçli bir şekilde tedbir alınarak korunabileceğini belirten Coşkun, “Son 58 yıl içerisinde depremlerden yaklaşık; 58.000 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 123.000 kişi yaralanmış ve yaklaşık olarak 412.000 bina yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Depremlerden her yıl ortalama 1.003 vatandaşımız ölmekte ve 7.000 bina yıkılmaktadır” dedi.
Sivil Savunma hizmetlerini düzenleyen 7126 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28 Şubat’ın “Sivil Savunma Günü” ve 1-7 Mart arası “Deprem Haftası” olarak kabul edilerek bu günlerde çeşitli etkinliklerin düzenlendiğini belirten Aydın İl Afet ve Acil Durum Müdürü Recep Coşkun bu yıl da bir çok etkinlik tertip edildiğini ve özellikle vatandaşların bu yönde eğitilmesine büyük önem verdiklerini söyledi. ‘Sivil Savunma’yı “Düşman taarruzlarına, tabii afetlere ve büyük yangınlara karşı, halkın can ve mal kaybının asgari hadde indirilmesi; hayati öneme haiz her türlü kamu, özel teşebbüslerin korunması, faaliyetlerinin idamesi” olarak tarif eden Aydın İl Afet ve Acil Durum Müdürü Recep Coşkun, “Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında cephede olduğu kadar cephe gerisindeki sivil halkın zayiatının fazla olduğu gözlemlenmiştir. Gelişen teknoloji ve dünyanın jeolojik yapısına bakılarak savaşlar ve doğal afetler karşısında halkın can ve mal emniyetinin sağlanması konusunda tedbir almaya gidilmiş ve bu kavrama ‘Sivil Savunma’ adı verilmiştir” dedi.
Dünyanın oluşumundan beri, sismik yönden aktif bulunan bölgelerde depremlerin ardışıklı olarak oluştuğu ve sonucundan da milyonlarca insanın ve barınakların yok olduğunu kaydeden Coşkun, Türkiye’nin dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunduğunu hatırlattı. Çoşkun açıklamasında “Deprem Bölgeleri Haritası’na göre, yurdumuzun yüzde 92’sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusumuzun yüzde 95’inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98’i ve barajlarımızın yüzde 93’ünün deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir. Son 58 yıl içerisinde depremlerden yaklaşık; 58.000 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 123.000 kişi yaralanmış ve yaklaşık olarak 412.000 bina yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Depremlerden her yıl ortalama 1.003 vatandaşımız ölmekte ve 7.000 bina yıkılmaktadır” diye konuştu.
Deprem Bölgeleri Haritasına göre Aydın’ın tamamının birinci derecede tehlikeli deprem bölgesi içerisinde yer aldığını da hatırlatan İl Afet ve Acil Durum Müdürü Recep Coşkun, “Afetler, özellikle depremler önlenememektedir. Ancak, afet risklerini, etkilerini ve zararlarını azaltmak veya önlemek mümkündür. Bu kapsamda, hem kurumlar olarak, hem de vatandaş olarak afetlere hazırlıklı olmak zorundayız” ifadelerine yer verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Polisten kaçan alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı Karabük’te polisin "dur" ihtarına uymayıp otomobiliyle kaçan ehliyetsiz ve 1.85 promil alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı. Hürriyet Mahallesi Melisa Caddesi’nde 78 ABL 583 plakalı otomobilin sürücüsü M.E.Y. (19), yolda zikzak çizince polis ekiplerin "dur" ihtarına uymayarak kaçtı. Buradan Karabük-Yenice kara yolu üzerinde devam eden kovalamaca sonucu sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma ardından köprü ayağına çarptı. Çarpmanın etkisi ile otomobilin motoru yerinden fırlayarak koptu. Kazada sürücü M.E.Y ve yanındaki Z.C.K. (18) yaralanırken, kaza sonrası polise direnenince ekipler biber gazı sıkarak etkisiz hale getirdi. Bu sırada ihbar üzerine kaza yerine sağlık ve çok sayıda polis ekipleri sevk edildi. Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılardan otomobil sürücüsü M.E.Y, önce alkolmetreyi üflemek istemeyince ambulansa bindi. Bir süre sonra ambulanstan geri inen ve yüzüne yediği biber gazından dolayı zor anlar yaşayan sürücü polisle pazarlık yapmaya başladı. Trafik ekiplerin alkolmetreyi üflememesi durumunda cezaların katlanarak artacağı söylenen sürücü M.E.Y, 5 ay önce ehliyetini alkollü araç kullanmaktan dolayı alındığını belirterek, ’Alkolmetreyi üflersem mi daha çok yararıma" diye sormasının üzerine polisin üflemezsen cezan daha çok katlanır demesiyle alkometreyi üfledi. Yapılan ölçümde sürücünün 1.85 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ambulanslarla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralıların genel durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi. 1,85 promil alkollü sürücüye, tarafik ekiplerince Karayolları Trafik Kanunu’nun "dur ikazına uymamak", "sürücü belgesiz araç kullanmak" ve "alkollü araç kullanmak" gibi 6 maddeden toplam 51 bin 948 lira idari para cezası kesildi. Sürücü hakkında ayrıca "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan da adli işlem başlatıldı. Diğer yandan kazanın meydana geldiği yerde bulunan Soğuksu KYK kız yurdundaki öğrencilerde yurdun bolkonuna çıkarak yaşananları film gibi izledi.
Manisa Kaymakam Dalak’ı duygulandıran kara kalem portre Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin Kaymakam Halil Dalak’a gerçekleştirdiği ziyarette hediye edilen kara kalem portre, duygu dolu anlara sahne olurken, Sarıgöl’ün kültürel mirası bir kez daha gündeme taşındı. Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (SADER) Başkanı Salih Yapıcı ve yönetim kurulu üyeleri, Sarıgöl Kaymakamı Halil Dalak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette derneğin yürüttüğü kültürel ve tarihî çalışmalar hakkında bilgi verildi. Ziyaret sırasında, Sarıgöl İlçe Devlet Hastanesi’nde 30 yılı aşkın süre başhekim olarak görev yapan emekli Operatör Doktor Cengiz Başkaya tarafından çizilen Kaymakam Halil Dalak’a ait kara kalem portre, Dernek Başkanı Salih Yapıcı tarafından takdim edildi. Anlamlı hediye, ziyarette duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Kaymakam Halil Dalak, kendisi için hazırlanan kara kalem portrenin makam odasında sürekli sergileneceğini belirterek, dernek yönetimine teşekkür etti. SADER Başkanı Salih Yapıcı ise yaptığı açıklamada, "Dernek olarak Sarıgöl ve çevresindeki tüm kültürel değerleri bağış yoluyla topluyor ve gelecek kuşaklara aktarıyoruz. Arşivimizde binlerce doküman bulunuyor ve bağışçılarımızın sayısı her geçen gün artıyor" dedi. Yapıcı, geçmişe ait binlerce eski fotoğrafın Sarıgöl Üzüm Festivali süresince etnografya müzesinde sergilendiğini belirterek, bu çalışmalarla geçmişten geleceğe ışık tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını sözlerine ekledi.