SAĞLIK - 11 Nisan 2025 Cuma 09:25

Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi Antalya’da başladı

A
A
A

10. Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi Antalya’da başladı. Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, akciğer hastalıklarının toplum sağlığını tehdit eden en büyük sorunlardan biri olduğunu belirterek, KOAH’ın sinsi ilerleyen yapısına ve sigara ile doğrudan ilişkisine dikkat çekti. Prof. Dr. Özlü, "Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, yani KOAH, çoğunlukla sigara içen bireylerde görülür ancak sadece sigarayla sınırlı değildir. Hava kirliliği, mesleki maruziyetler, pasif içicilik bile KOAH’a neden olabilir. Aslında ilk sigarayı içtiğinizde KOAH’ın tetikleyicisini çekmiş oluyorsunuz" diye konuştu. Kongre Başkanı Prof. Dr. Ersin Günay ise "Toplum sağlığına doğrudan katkı sağlayacak bilimsel içerikler paylaşıyoruz" dedi.

Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) tarafından düzenlenen 10. Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK), 9-12 Nisan tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştiriliyor. Kongre kapsamında solunum yolu hastalıklarından tütün bağımlılığına, akciğer kanserinden yapay zekâ destekli tanı yöntemlerine kadar birçok başlık multidisipliner yaklaşımla ele alınıyor.

Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi Antalya’da başladı

Açılışta düzenlenen basın toplantısında UASK Kongre Başkanı Prof. Dr. Ersin Günay, ASYOD Başkanı Prof. Dr. Ahmet Emin Erbaycu, Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Gülistan Karadeniz, ASYOD Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Tevfik Özlü ve Prof. Dr. Akın Kaya açıklamalarda bulundu.

"Burada elde edilen bilgiler hastalara da doğrudan yansıyacak"

Kongre Başkanı Prof. Dr. Ersin Günay, kongrenin 10. yılına ulaşmasının gurur verici olduğunu belirterek, bu yıl multidisipliner bir programla, göğüs hastalıkları ve cerrahisi alanında çalışan tüm meslektaşları bir araya getirdiklerini söyledi. Prof. Dr. Günay, "KOAH, akciğer kanseri, interstisyel akciğer hastalıkları, solunum yoğun bakımı, yapay zekâ destekli tanı yöntemleri gibi konulara odaklandık. İlk gün 10 kurs yaptık. 3 gün boyunca toplam 43 oturum, ayrıca asistanlara özel 3 eğitim salonumuz var. Buradan elde edilen bilgiler sadece hekimlerde kalmayacak, hastalara da doğrudan yansıyacak. Bu da toplum sağlığına katkı anlamına geliyor" şeklinde konuştu.

"Hedefimiz bu farkındalığı toplumun geneline yaymak"

ASYOD Başkanı Prof. Dr. Ahmet Emin Erbaycu ise kongrede güncel sağlık teknolojilerinin, tedavi yöntemlerinin ve toplumsal farkındalığın bir arada ele alındığını dile getirdi. Prof. Dr. Erbaycu, "Solunum yolu enfeksiyonları, tütün ürünleri, hava kirliliği ve kronik akciğer hastalıklarının erken tanısı ile ilgili panellerimiz var. Katılımcılar sadece bilgi değil, mesleki beceri de kazanıyor" dedi.

Kongre Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Gülistan Karadeniz de toplam 113 oturum, 10 atölye, 3 asistan salonu ile zengin bir içerik sunulduğunu aktardı. Prof. Dr. Karadeniz, "Paneller, olgu konseyleri, sözlü ve poster bildirileriyle hem uzmanlara hem genç meslektaşlarımıza katkı sağlıyoruz. Göğüs hastalıkları, özellikle KOAH, akciğer kanseri ve tüberküloz gibi hastalıklar toplumda büyük bir yük oluşturuyor. Hedefimiz bu farkındalığı toplumun geneline yaymak" ifadelerini kullandı.

Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi Antalya’da başladı

"KOAH ilk sigarayla başlıyor, fark edildiğinde geç kalınmış olabilir"

ASYOD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, solunum yolu hastalıklarının hem ölüm oranları hem toplumsal etkileri açısından kritik olduğunu belirterek, KOAH ve sigara ilişkisine şu şekilde dikkat çekti: "Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı yani KOAH, genellikle 40-50 yaşından sonra fark ediliyor. Ama aslında ilk sigarayı içtiğinizde KOAH’ın tetikleyicisi de çekilmiş oluyor. Bu hastalık sinsi ilerler. Akciğer fonksiyonlarının yarısından fazlası kaybedilene kadar belirti vermeyebilir. Kişi kendini sağlıklı sanabilir ama KOAH çoktan başlamış olabilir.Akciğer kapasitemiz doğuştan fazladır. Yani nefes darlığı gibi belirtiler başlayana kadar aslında büyük bir fonksiyon kaybı yaşanmış olur. Bu nedenle özellikle sigara içen, nefes darlığı ya da öksürük gibi şikayetleri olan 40 yaş üstü herkesin göğüs hastalıkları uzmanına başvurması ve solunum fonksiyon testi yaptırması gerekir."

"E-sigara bağımlılığı gençlerde yayılıyor"

E-sigaranın tütün bağımlılığını besleyen yeni bir araç haline geldiğini vurgulayan Özlü, şöyle devam etti: "Tütün sektörü, sigara yasaklarının delinmesini sağlamak için e-sigaraları öne çıkardı. Özellikle 18 yaş altı bireylerde nikotin bağımlılığının başlatılması sektör açısından kritik. Çünkü yapılan araştırmalar, nikotin bağımlılığının genellikle 20 yaş öncesinde geliştiğini ortaya koyuyor. E-sigara içen gençlerin ileride sigara içme oranı içmeyenlere göre çok daha yüksek. E-sigaralar sigarayı bırakmak için üretilmiş birer ilaç değildir. Gerçek yaşam verileri, e-sigara kullananların sigarayı bırakmakta daha çok zorlandığını gösteriyor. Bu yüzden gençlerimizi ve çocuklarımızı bu tuzaktan korumak zorundayız."

"Tüberküloz kontrol altında ama dikkat şart"

Tüberkülozun hâlâ dünya genelinde en fazla ölüme neden olan enfeksiyon hastalığı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özlü, Türkiye’nin bu konuda önemli bir başarıya imza attığını vurguladı. Prof. Dr. Özlü, "Ülkemizde tüberkülozla mücadele kapsamında Verem Savaş Dispanserleri ve Sağlık Bakanlığı’nın programları sayesinde vaka sayıları düzenli olarak azaldı. Avrupa ve dünya ortalamasının altındayız. Ancak özellikle ilaca dirençli tüberküloz türleri konusunda dikkatli olmaya devam etmeliyiz" dedi.

"Astım kontrol altına alınabilir bir hastalıktır"

Toplumda yaygın görülen astım hastalığı hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Özlü, modern tedavi yaklaşımlarının hastaların yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Prof. Dr. Özlü, konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Astım toplumda çok daha bilinen bir hastalık. Çocukluk çağında da erişkin yaşta da görülebiliyor. Her 3-4 evden birinde astımlı bir birey var. Nefes darlığı, hırıltılı solunum, öksürük, gece uykuyu bölen ataklar gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde bozuyor. Eskiden kontrol altına alınamayan ağır astım vakaları, artık güvenli ve etkili tedavilerle rahatlatılabiliyor. Bugün astımlı bireyler, hastalıkları olmadan da konforlu bir yaşam sürebiliyor. Göğüs hastalıkları uzmanlarımız bu konuda da halkımızın yanında."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Polisten kaçan alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı Karabük’te polisin "dur" ihtarına uymayıp otomobiliyle kaçan ehliyetsiz ve 1.85 promil alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı. Hürriyet Mahallesi Melisa Caddesi’nde 78 ABL 583 plakalı otomobilin sürücüsü M.E.Y. (19), yolda zikzak çizince polis ekiplerin "dur" ihtarına uymayarak kaçtı. Buradan Karabük-Yenice kara yolu üzerinde devam eden kovalamaca sonucu sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma ardından köprü ayağına çarptı. Çarpmanın etkisi ile otomobilin motoru yerinden fırlayarak koptu. Kazada sürücü M.E.Y ve yanındaki Z.C.K. (18) yaralanırken, kaza sonrası polise direnenince ekipler biber gazı sıkarak etkisiz hale getirdi. Bu sırada ihbar üzerine kaza yerine sağlık ve çok sayıda polis ekipleri sevk edildi. Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılardan otomobil sürücüsü M.E.Y, önce alkolmetreyi üflemek istemeyince ambulansa bindi. Bir süre sonra ambulanstan geri inen ve yüzüne yediği biber gazından dolayı zor anlar yaşayan sürücü polisle pazarlık yapmaya başladı. Trafik ekiplerin alkolmetreyi üflememesi durumunda cezaların katlanarak artacağı söylenen sürücü M.E.Y, 5 ay önce ehliyetini alkollü araç kullanmaktan dolayı alındığını belirterek, ’Alkolmetreyi üflersem mi daha çok yararıma" diye sormasının üzerine polisin üflemezsen cezan daha çok katlanır demesiyle alkometreyi üfledi. Yapılan ölçümde sürücünün 1.85 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ambulanslarla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralıların genel durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi. 1,85 promil alkollü sürücüye, tarafik ekiplerince Karayolları Trafik Kanunu’nun "dur ikazına uymamak", "sürücü belgesiz araç kullanmak" ve "alkollü araç kullanmak" gibi 6 maddeden toplam 51 bin 948 lira idari para cezası kesildi. Sürücü hakkında ayrıca "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan da adli işlem başlatıldı. Diğer yandan kazanın meydana geldiği yerde bulunan Soğuksu KYK kız yurdundaki öğrencilerde yurdun bolkonuna çıkarak yaşananları film gibi izledi.
Manisa Kaymakam Dalak’ı duygulandıran kara kalem portre Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin Kaymakam Halil Dalak’a gerçekleştirdiği ziyarette hediye edilen kara kalem portre, duygu dolu anlara sahne olurken, Sarıgöl’ün kültürel mirası bir kez daha gündeme taşındı. Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (SADER) Başkanı Salih Yapıcı ve yönetim kurulu üyeleri, Sarıgöl Kaymakamı Halil Dalak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette derneğin yürüttüğü kültürel ve tarihî çalışmalar hakkında bilgi verildi. Ziyaret sırasında, Sarıgöl İlçe Devlet Hastanesi’nde 30 yılı aşkın süre başhekim olarak görev yapan emekli Operatör Doktor Cengiz Başkaya tarafından çizilen Kaymakam Halil Dalak’a ait kara kalem portre, Dernek Başkanı Salih Yapıcı tarafından takdim edildi. Anlamlı hediye, ziyarette duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Kaymakam Halil Dalak, kendisi için hazırlanan kara kalem portrenin makam odasında sürekli sergileneceğini belirterek, dernek yönetimine teşekkür etti. SADER Başkanı Salih Yapıcı ise yaptığı açıklamada, "Dernek olarak Sarıgöl ve çevresindeki tüm kültürel değerleri bağış yoluyla topluyor ve gelecek kuşaklara aktarıyoruz. Arşivimizde binlerce doküman bulunuyor ve bağışçılarımızın sayısı her geçen gün artıyor" dedi. Yapıcı, geçmişe ait binlerce eski fotoğrafın Sarıgöl Üzüm Festivali süresince etnografya müzesinde sergilendiğini belirterek, bu çalışmalarla geçmişten geleceğe ışık tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını sözlerine ekledi.