SAĞLIK - 09 Kasım 2024 Cumartesi 11:46

Tüm yenidoğan yoğun bakımların işleyişleri baştan sona yeniden değerlendirilecek

A
A
A

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Yenidoğan Çetesi konusu hakkında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin önde gelen yenidoğan yoğun bakım uzmanlarıyla, denetim ve bilimsel değerlendirme komisyonu oluşturduklarını ve özel ve kamu hastanelerindeki tüm yenidoğan yoğun bakımların işleyişlerini baştan sona yeniden değerlendireceklerini söyledi.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, sağlık hizmetlerini yerinde incelemek ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Antalya’ya geldi. İlk programını Antalya Valiliği’nde düzenleyen Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Antalya Valisi Hulusi Şahin ile bir araya geldi. Basına kapalı olarak gerçekleşen ziyarette, Memişoğlu’na AK Parti Antalya Milletvekilleri ve AK Parti İl Başkanı Ali Çetin eşlik etti.

"Aile hekimliği sistemini etkili ve verimli kılmamız gerekiyor"

Antalya’da sağlık hizmetlerini ve yapılan yatırımları değerlendirip, üniversite ve hastaneleri ziyaret edeceğini aktaran Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayınlanan yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin, sağlık hizmetine vatandaşların en rahat erişebildiği ülkelerden bir tanesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Memişoğlu, “Dünyanın en kapsamlı sağlık hizmetlerinden birisini sunuyoruz. Öncelikli hedefimiz; koruyucu hekimlik ve temel sağlık hizmetleri. Vatandaşlarımızın, hastalanmadan sağlıklı kalmalarını sağlamak için çalışıyoruz. Daha çarpıcı ifade etmem gerekirse; hastalık bakanlığı değil Sağlık Bakanlığıyız. Bunun için de her şeyden önce aile hekimliği sistemini etkili ve verimli kılmamız gerekiyor. Aile hekimlerimize güveniyor ve sağlığımızın teminatı olarak görüyoruz. Vatandaşlarımızın sağlığa eriştiği ilk kapının aile hekimi olmasını istiyor ve aile hekimlerimizin sağlığın nabzını tutmasını bekliyoruz” diye konuştu.

“Reçete yazma özgürlüğünü ortadan kaldırmıyoruz”

Aile hekimliğinin, entegre sağlık hizmetleri zinciri içerisinde işlevsel olarak yapılandırılmasının önem arz ettiğini ifade eden Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, şöyle devam etti:

“Bunun için de bir yönetmelik hazırladık ve kamuoyu ile paylaştık. Bu yönetmelik, sonuçları itibariyle eş zamanlı olarak vatandaşlarımızı da sağlık çalışanlarımızı da memnun edecektir. Birkaç ay içinde bu çok daha belirgin olarak görülebilecek. Maalesef dezenformasyon çağında yaşıyoruz. Olgular değil, algılar belirleyici olabiliyor. Çeşitli sosyal mecralarda; aile hekimlerinin bundan sonra ilaç yazamayacağı, ilaç yazması durumunda maaşlarından kesinti yapılacağı şeklinde iddialar dile getiriliyor. Şunu net ifade edeyim; Sağlık Bakanlığı olarak açıkladığımız yeni aile hekimliği yönetmeliği, aile hekimlerinin tanı ve tedavisine müdahale etmiyor, bilakis Sağlık Bakanlığı olarak, akılcı ilaç uygulamalarına teşvik ediyoruz. Akılcı ilaç kullanımına katkı sağlayan aile hekimlerimizin maaşlarına ilave bir teşvik ödemesi yapıyor ve hekimlerimizi destekliyoruz. Hedef; hastaların tanısına göre en uygun ilacı uygun dozda ve sürede kullanılmasıdır. Yakınlarınızın tavsiyesiyle ilaç kullanmamanızı istiyoruz. Maalesef çoğunluğumuzun evinde kullanılmamış veya yarım kullanmış ilaçlar mevcuttur, aile hekiminizin önerileri doğrusunda ilaç kullanmanızı öneriyorum.”

“İyi hekimlik yapan aile hekimlerimizin gelirini arttırıyoruz”

Hekim tarafından yazılmadan ilaçları kullanana bireylerin, bazı ilaçlara karşı direnç olAkılcı olmayan ilaç kullanımı, insanların bazı ilaçlara karşı direnç oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Akıllı aile hekimliği uygulamasında özellikle hastalık yüküne göre çalıştık. Aile hekimlerini hastanelerle entegre ediyoruz. O nedenle hastanelerimizde aile hekimlerimiz için randevu kontenjanları oluşturuyoruz. Sağlıkta değer bazlı bir yaklaşımla aile hekimliği üzerinden bir başlangıç yaptık. Başarı kriterini net bir şekilde ortaya koyduk. İyi hekimlik yapan aile hekimlerimizin gelirini arttırıyoruz. Onları, bizlerin ve toplumun baş tacı olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

"Yenidoğan Çetesi soruşturma sonrası yeni adım"

İstanbul’da, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları tespit edilen Yenidoğan Çetesi konusu hakkında da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Türkiye’nin önde gelen yenidoğan yoğun bakım uzmanlarıyla, denetim ve bilimsel değerlendirme komisyonu oluşturduklarını ve özel ve kamu hastanelerindeki tüm yenidoğan yoğun bakımların işleyişlerini baştan sona yeniden değerlendireceklerini aktardı. Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, şu ifadelere yer verdi:

"Kamuoyunu geçtiğimiz günlerde ilgilendiren ve halen acısını hissettiğimiz yeni doğanla ilgili, kamu ve özel hastanelerdeki tüm yeni doğan bakımların işleyişlerini değerlendirmek üzere yakın zamanda bir yeni doğan yoğun bakım denetim ve bilimsel değerlendirme komisyonu oluşturduk. Türkiye’nin önde gelen yeni doğan yoğun bakım bilim insanlarından oluşturulan bu komisyon, üniversite, özel ve kamudaki tüm hastanelerin, yeni doğan yoğun bakımlarına yönelik işleyiş ve denetim süreçlerini takip edecek, inceleyecek ve denetim faaliyetlerine elde edilen sonuçlara göre sistemin daha etkin işleyişini sağlayacaktır. Komisyon tarafından, yeni doğan yoğun bakımlara ilişkin yeni bilimsel rehberler oluşturulacaktır. Amacımız; iyi, etkin, güvenilir ve nitelikli sağlık hizmetlerini sürdürmeye devam etmektir. Alanında; uzman, hekim ve akademisyenlerin yer aldığı diğer branşlarla birlikte acil ve erişkin yoğun bakımlarımızı da bu şekilde bilimsel komisyonlarla denetleme ve işleyişlerini sürdürmelerini sağlayacağız."

Begüm Aksoy - Fırat Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.