ÇEVRE - 25 Aralık 2024 Çarşamba 00:55

Manavgat’ta yoğun yağış etkili oldu, yollar göle döndü

A
A
A
Manavgat’ta yoğun yağış etkili oldu, yollar göle döndü

Antalya’nın Manavgat ilçesinde sabah saatlerinde başlayan ve öğle saatlerinde etkisini artırarak devam eden şiddetli yağmur, hayatı olumsuz etkiledi. Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, Manavgat Kaymakamı Adil Karataş ve AK Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal, selden en fazla etkilenen bölgelerde incelemelerde bulunarak vatandaşlarla bir araya geldi.


“Turuncu Kod” uyarısı verilen Antalya’da öğlen saatlerinde etkisini arttıran yağmur Manavgat’ta hayatı olumsuz etkiledi. Birçok bölgede ikametleri su basarken Antalya Büyükşehir Belediyesi ve ASAT ekipleri de 112 Acil Çağrı Merkezi’ne gelen 5 kurtarma, 2 yangın ve 51 su baskını ihbarına müdahale etti.


Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, D-400 kara yolunda karayolları ekiplerinin yürüttüğü çalışmanın ardından Aydınevler ve Bahçelievler mahallelerinde yaşanan su baskınlarına dikkat çekti. Başkan Kara, karayolları ekiplerinin, yolda biriken suları tahliye etmek için D-400 karayolundaki çalışmada kaldırımları kırmasının ardından karayolundaki suların Aydınevler ve Bahçelievler mahallelerine aktığını söyledi. Manavgat Kaymakamı Adil Karataş ve AK Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal da Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara ile birlikte bu bölgede incelemelerde bulundu.



Hasar tespiti ve müdahale çalışmaları


Manavgat Belediyesi, yağışların etkili olduğu ilk saatlerden itibaren ilçede teyakkuz durumuna geçti. Belediye, ilçe genelinde zarar gören yolları temizlemek, selin etkisiyle bozulan altyapıyı onarmak ve evlere giren suyu tahliye etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Belediyenin ilgili birimleri, aynı zamanda evlerinden tahliye edilen vatandaşlar için de geçici barınma alanları oluşturdu.


Manavgat’ta yağışın bugün de etkisini sürdürmesi beklenirken, belediye ekipleri de yoğun bir şekilde temizlik ve su tahliye çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Kara, vatandaşlara gerekli yardımların hızlı bir şekilde sağlanacağı ve bölgedeki çalışmaların hızla tamamlanacağı bilgisini verdi.



Manavgat’ta yoğun yağış etkili oldu, yollar göle döndü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Teknolojinin yeni tehlikesi: Duygusal yapay zeka Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, duygusal yapay zeka ile çocuk ve hasta bakıcılığı gibi işlerin robotlara bırakılabileceğini söyleyerek, “Yapay zeka yüklü cihazların farklı şekillerde yönetilmesiyle birtakım sorunlar da ortaya çıkabilecek” dedi. Duygusal yapay zeka tanımı ile işlerin farklı noktalara gidebileceğini söyleyen Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, “Yapay zeka özellikle son bir yıl içerisinde hayatımızı çok ciddi anlamda değiştirdi. Hayatımızın her köşesine dokundu. Yani bir yazı yazarken de, makale yazarken de ya da bir müzik yaparken de yapay zekayı kullanıyorduk. Bunlar kabul edilebilir görülüyordu ama tabii ki şu aşamada duygusal yapay zeka dediğimiz olayla birlikte haliyle işin seyri çok farklı bir yere doğru gidiyor. Duygusal yapay zeka nedir? Yapay zekanın bir insan gibi eğitilerek, yetiştirilerek diyelim o tepkileri vermesi sağlanmak suretiyle farklı iş alanlarına da girmesi anlamına geliyor. Özellikle duygusal yapay zekanın da ortaya çıkması ile birlikte hasta bakıcılar ya da bebek bakıcılığı, çocuk bakıcılığı gibi işleri de artık yapay zeka yüklü olan robotlara bırakmış olacağız. Tabii ki şu anda hala işin içinden çıkılabilmiş durumda değil. Mesela yapay zekayla üretilen bir takım verilerin telif hakları kime aittir? Ya da bununla ilgili hukuki boyut ne olacaktır? Bunların içinden henüz çıkmamışken, haliyle yapay zeka yüklü olan robotlara biz hasta bakıcılığı ya da çocuk bakıcılığı yaptırdığımız zaman burada ne tür sorunlarla karşılayacağımızı şu anda öngörmek çok zor. Ancak şöyle bir durum var; haliyle spekülasyon ya da farklı yönlendirmeye de müsait olduğu için yapay zeka yüklü cihazların farklı şekillerde yönetilmesiyle birtakım sorunlar da ortaya çıkabilecek” dedi. Topuzoğlu, yapay zeka alanında da millileşmenin önemli olduğunu söyleyerek, “Aslında biz hep şunu savunmuştuk; yapay zekayla birlikte birçok alanda çok daha iyi çözümler alabiliyoruz ama bunun farklı kişiler tarafından yönetilmesi mümkün olduğu için haliyle bir soru sorduğu zaman yanlış bilgilerin gelmesi ya da bir robotu biz iyi bir şekilde programlamış olsak bile bir açığının bulunarak hacklenmesi dolayısıyla farklı işler yaptırılması gibi durumlarla karşı karşıya kalabileceğiz, ki bu durumları içeren bir takım filmlerde daha şimdiden vizyona girmiş durumda. Her zaman söylediğimiz gibi, bizim yerli ve milli kendi çözümlerimize ihtiyacımız var. Nasıl ki bugüne kadar farklı alanlarda kendi cihazlarımızı üretebildiysek, kendi İHA’larımızı, SİHA’larımızı yapabildiysek, yapay zeka ve teknolojide de artık millileşmenin zamanı, ulusallaşmanın zamanı geldi diye düşünüyoruz. Eğer biz kontrolü kendi elimize almazsak daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalabileceğiz” ifadelerini kullandı.
Ankara HAK-İŞ: “Asgari ücret emekçilerin beklentilerini karşılamaktan çok uzak” HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulu, 2025 yılı için net 22 bin 104 lira olarak açıklanan asgari ücretin emekçilerin beklentilerini karşılamaktan çok uzak olduğunu ifade etti. HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulu tarafından asgari ücrete ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “Çalışanların önemli bir kısmını ilgilendiren asgari ücret, 2025 yılı için net 22 bin 104 TL olarak belirlenmiştir. Belirlenen rakam ülkemizin gerçeklerini dikkate almayan ve emekçilerin beklentilerini karşılamaktan çok uzak bir rakamdır. Her yıl aralık ayında maalesef bir tiyatro ile karşı karşıya kalmaya devam ediyoruz. İşçilerin tamamının temsil edilmediği antidemokratik bir komisyon ile karşı karşıyayız. Komisyon katılımcı bir anlayış ile dizayn edilmediği için adil ve gerçekçi bir tespit yapılamamakta ve maalesef her sene dağ fare doğurmaktadır. Asgari ücret, ücretlerin minimum düzeyini belirleme aracı olarak uygulandığında belirlenen rakamlar normal görünebilir ancak ülkemizde çalışanların yarısı asgari ücretle çalışmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde asgari ücret geçim ücretidir. Son yıllarda asgari ücret tespit edilirken, gerçekleşen enflasyonun altında bir rakam belirlenmemişken, 2025 yılı için açıklanan rakamın gerçekleşen enflasyonun altında kalması, çalışanları ekonomik olarak derinden etkileyecektir. Ayrıca enflasyon altında belirlenen bu rakamlar, toplu sözleşme düzenini de olumsuz etkileyecek bir durum meydana getirecektir. Ülkemizde ücretli kesimin milli gelirden aldığı pay her yıl erimeye devam ederken ve gelir dağılımı adaletsizliği artarken, çalışanları enflasyonun sebebi olarak görmek, ekonomik verilerin çalışanlar üzerinden düzeleceğini beklemek kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. HAK-İŞ olarak asgari ücret tespitinde her zaman vurgu yaptığımız sosyal diyalog temelli bir yaklaşımla masada kalarak müzakereyi devam ettirmenin önemini tekrar belirtiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çoğulcu, katılımcı ve kapsayıcı olmaktan çok uzak, çağın gerisinde kalmış yapısının değiştirilmesi, tüm kesimlerin temsil edildiği katılımcı bir anlayışla ivedilikle yeniden belirlenmesi talebimizi yineliyoruz. HAK-İŞ olarak belirlenen asgari ücretin günün ekonomik ve sosyal koşullarıyla uyumlu olmadığını belirtiyor, asgari ücrete ilişkin köklü bir değişiklik yapılarak, bütün çalışanları hayat pahalılığına karşı koruyacak ve toplu sözleşme düzenini bozmayacak, çalışanların aileleri ile beraber insanca yaşayabilmesine imkân tanıyacak bir düzenlemenin gerekliliğine inanıyoruz” ifadelerine yer verildi.