EKONOMİ - 18 Ağustos 2023 Cuma 11:08

Kavaloğlu: "Türkiye en iyi medikal turizm destinasyonları arasında gösteriliyor"

A
A
A
Kavaloğlu: "Türkiye en iyi medikal turizm destinasyonları arasında gösteriliyor"

AKTOB’UN geleneksel olarak sürdürdüğü yemekli buluşmaların Ağustos ayı toplantısı Kemer’de gerçekleşti. 12 ay sürdürülebilir turizm ele alındığı toplantıda konuşan AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, “Türkiye en iyi medikal turizm destinasyonları arasında gösteriliyor” dedi.


Açılış konuşması ve turizm gündeminde yer alan konuları içeren sunum gerçekleştiren Turizmci Kaan Kavaloğlu, 12 ay turizm hareketlerinin sürdürülebilirliği için turizm çeşitliliğinin kış dönemlerine endeksli artırılmasının öneminde değindi. Kavaloğlu, "Dünyada eğlence, deniz kum, güneş temalı turizm çeşidi ağırlıklı olarak dünya genelinde yüzde 55 oranında tercih ediliyor. Resort destinasyonlarının, özellikle Antalya diğer tercih edilen sağlık, iş, spor, şehir turizmi gibi ürün çeşitliliği ile bu potansiyele sahip bir destinasyondur. Şehrin tüm dinamiklerinin, kamu, özel sektör ve yerel yönetimlerin kış dönemi hareketliliği için iş birliği ve güç birliği yapması şarttır. Mevsimsellik tüm dünyada özellikle kıyı şeridinde yer alan Akdeniz çanağında yer alan destinasyonların genel sorunu. Yüksek sezonda; aşırı kalabalık, yüksek fiyatlar, yoğun sezonlarda yetersiz kalan altyapı, hizmet ve iş imkanlarının yetersizliği gibi sorunlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Antalya kış döneminde turizm hareketlerinin canlandırılması için; turizmi destekleyen yan ürünlerin cazibe merkezlerinin desteklenmesi, teşvik edilmesi. Akvaryum, su parkı, sanat galerileri, sergileri, uluslararası konserler, uluslararası spor karşılaşmaları, festivallerin artırılması. Antalya’nın doğal alanları ve gençlik kampları gibi, doğa sporlarının canlandırılması, teşvik edilmesi. Her yıl kaya tırmanışı ve mağaracılık için gelen binlerce doğa sporcusu var, bu alanların uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi. Kış uçuşlarının desteklenmesi gerekmektedir” dedi.



“Antalya 4 mevsimi de turizm hareketlerine uygun potansiyele sahip”


Başkan Kavaloğlu Antalya’nın dünya standartlarının üzerinde turizm yatırımlarına sahip olduğunu belirterek, "Antalya, kentsel altyapısı da her geçen yıl iyileşmekte, turistik ürün gamını genişletmektedir. Şehir otellerimiz, fuar merkezlerimiz, sağlık ve spor tesislerimizle ürün arzımız dünya standartlarının üst seviyesinde yer almaktadır. Antalya, sağlık alanında yapılan yatırımlarla da dikkati çekiyor. Kentte 2 üniversite, 18 kamu hastanesi ve 28 özel hastane ile çok sayıda klinikte tedavi imkanı sağlanıyor. Estetikten organ ve kök hücre nakillerine, kanser tedavilerinden göz, diş, kanser tedavisine her türlü sağlık hizmetinin verildiği ilde, yılın her ayı gelebilen turistler tedavi olup ülkelerine dönüyor. Kışın futbol takımlarının kamp yaptığı kent, dalış, tırmanma, yürüyüş ve golf sporu imkanlarıyla da öne çıkıyor. Yurt dışından her yıl binlerce golfçüyü ağırlayan ilde 16 golf sahası bulunuyor" diye konuştu.



“Türkiye en iyi medikal turizm destinasyonları arasında gösteriliyor”


Sağlık turizm potansiyelinin dünyada da çok büyük pazar hacmine ulaştığını belirten Başkan Kavaloğlu, "Antalya’nın kış aylarına yönelik hareketliliğin canlandırılması gerekiyor, sağlık turizmine hizmet veren paydaşlarımızın kış dönemine odaklanmaları destinasyon için fayda sağlayacaktır. Medikal turizm 2020 yılında 54,4 milyar ABD doları değerindeydi, 2023 yılında 129 milyar dolara ve 2027 yılına kadar 200 milyar ABD dolarının üzerinde bir pazar büyüklüğüne ulaşacağı tahmin ediliyor. En iyi medikal destinasyonları arasında; Kanada, Malezya, Singapur, Tayland, Hindistan, Türkiye, Çekoslovakya, Birleşik Arap Emirlikleri, Panama, Meksika ve Brezilya gösterilmektedir. Türkiye’nin sağlık turizminde 2023 yılı hedefi 1,5 milyon sağlık turisti ve 10 milyar dolar sağlık turizmi gelirine ulaşmaktır. Ülkemiz, 4 saatlik uçuş mesafesinde, yaklaşık 1 milyar insana ve 57 ülkeye hitap eden önemli bir coğrafi konuma sahiptir. Dünyanın en çok noktasına (120 ülke, 299 şehir ve 302 havalimanı) uçan milli havayolu markası Türk Hava Yolları ile ulaşım kolaylığı sayesinde Türkiye, sağlık turizmi için ideal bir bölge olarak değerlendirilmektedir” ifadelerine yer verdi.


Dünyada otel doluluklarının henüz 2019 seviyelerine ulaşmadığına işaret eden Kavaloğlu, “Dünya genelinde otel ve tatil köyü sektörünün pazar büyüklüğü 2019 yılında 1,52 trilyon ABD doları ile zirveye ulaştı. Korona virüs (COVID-19) pandemisinin bir sonucu olarak, pazar büyüklüğü 2020 ve 2021 yıllarında bir trilyonun altına düştü. 2023 yılında pazar büyüklüğünün 1,21 trilyon ABD dolarına ulaşacağı tahmin ediliyor” dedi.


Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, geleneksel buluşmada yaptığı konuşmada, "Göreve geldiğim günden itibaren çalışmalarımızı Antalya’nın iki önemli sektörü tarıma ve turizmin gelişmesine odaklı sürdürmekteyiz. Turizm tanıtımına katkı sağlamak adına Antalya Turizm Birliği’ni kurduk. Turizme ve tarıma yerelden ulusala kalkınma modeliyle üreticilerimize destek veriyoruz. Diğer taraftan çevrenin korunması ve sürdürülebilir turizm adına denizimizi temiz tutmak için elektronik denetim merkezimizi kurarak termal kameralar aracılığı ile denize atık bırakılmasını engelledik. Aynı zamanda arıtmaları da çoğaltarak denizimizi temiz tutuyoruz. Antalyamızın da kültür, sanat ve gastronomi alanında geliştirilmesi yönünde çalışmalarımıza GastroFest Festivali’ni de gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında farklı alanlarda etkinlikler ve festivallerin sayısını çoğaltıyoruz" dedi.


AKTOB yemeğine; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kepez Belediye Bşk. Hakan Tütüncü, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer Kaymakamı Hüseyin Çam, ATSO Başkanı Ali Bahar, TÜROFED Başkanı Erkan Yağcı, AKTOB Önceki Dönem Başkanları Osman Ayık ve Yusuf Hacısüleyman, KETOB Başkanı Dinçer Sarıkaya katıldı.



Kavaloğlu: "Türkiye en iyi medikal turizm destinasyonları arasında gösteriliyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Olta yok, ağ yok: Karasu Çayı’nda çıplak elle yayın balığı avı Ağrı Dağı’nın doğu yamaçlarından doğup Aras Nehri’ne karışan Karasu Çayı’nda yaşanan ilginç bir olay, görenleri hayrete düşürdü. Bölgede "balık adam" olarak tanınan Suat Çetindere, hiçbir ekipman kullanmadan, balıkları çıplak eliyle yakalıyor. Iğdır’ın Aralık ilçesinde bulunan Aras Nehri ve Karasu Çayı, amatör balıkçıların en uğrak noktaları arasında yer alıyor. Balık tutmayı bir tutkuya dönüştüren yöre halkı, hafta sonlarını bu sularda geçirebilmek için sabırsızlıkla bekliyor. Özellikle Karasu Çayı’nda yaşayan ve halk arasında "Lakka" olarak adlandırılan yayın balığı, balıkçıların en çok peşine düştüğü türlerden biri. Ancak çayın yapısı nedeniyle olta ile balık tutmak neredeyse imkânsız. Bu durum karşısında Suat Çetindere, alışılmışın dışında bir yöntemle dikkat çekiyor. Nefesini tutarak suya dalan Çetindere, sazlıkların ve çalı diplerinin arasında saklanan balıkları eliyle yakalıyor. Onun bu sıra dışı avlanma yöntemi, kıyıda bekleyen arkadaşları tarafından hayret ve sevinçle izleniyor. Karasu Çayı’nda sergilediği bu cesur ve farklı balık avı, Suat Çetindere’yi bölgenin en dikkat çeken isimlerinden biri haline getiriyor. Suat Çetindere; " Ben bu balıkları hobi amaçlı, elimle suyun altında tutuyorum. Bende illegal yol ile balık tutma yoktur. Ben bu işe çocuk yaşta başladım. Bende bunu abimden öğrendim. Bunu geliştirdim. Herkes eli ile balık tutabilir ama ben suyun altına girerek bu balıkları tutuyorum. İnanmayan gelip görebilir" dedi.
Van Van Kedi Villası’nda bu yıl 120 yavru dünyaya geldi Her yıl yerli ve yabancı on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Van Kedi Villası’nda bu yıl toplam 120 yavru dünyaya geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması ve orijinalliğinin sürdürülmesi amacıyla kontrollü üretim çalışmaları titizlikle devam ediyor. Senkronize doğum yöntemiyle gerçekleştirilen doğumların büyük bölümünün, genetik özellikleri yüksek ve orijinale yakın yavrulardan oluştuğu belirtildi. Cana yakın tavırları, ipeksi beyaz tüyleri, biri mavi biri kehribar ya da her ikisi de mavi olabilen göz yapıları ve suya olan ilgileriyle bilinen Van kedileri, yalnızca Van’ın değil Türkiye’nin de önemli sembolleri arasında yer alıyor. Ünü yurt dışına da taşan Van kedileri, Van Kedi Villası’nı ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği canlılar arasında bulunuyor. "Orijinalliğe çok yakın yavrular oldu" İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezdeki doğumların üç parti halinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl yeni yavru doğumu açısından 100 hedefi koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Bu yıl ise yaklaşık 120 yavru elde ettik. Bunların yaklaşık 99-100’ü orijinalliğe çok yakın yavrular oldu. Bu yıl satıştan ziyade yavruların büyük bir bölümünü merkezin kendi ihtiyaçları için ayırmak durumunda kaldık. Bu nedenle 2025 yılı, Van Kedisi Araştırma Merkezi açısından kendi kedi sayısının yenilenmesi bakımından oldukça verimli bir yıl olarak geçti" dedi. "Süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor" Ücretli sahiplendirme konusunda da çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kaya, "İhtiyaç fazlası yavruları, belirli kriterler çerçevesinde hayvanseverlere ve kedi beslemek isteyen ailelere sahiplendiriyoruz. Ancak bu süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor. Van kedisinin kıymetini bilecek, ona iyi bakabilecek ve kesinlikle sokağa terk etmeyecek aileler tercih ediliyor. Bu şartlar sağlandığında, elimizde ihtiyaç fazlası kedi varsa sahiplendirme yapıyoruz. Ancak 2025 yılında sahiplendirme oranı önceki yıllara göre biraz daha düşük kaldı" diye konuştu. "Temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır" "Her eve bir Van kedisi" projesinin tüm Türkiye’yi kapsayan ve uzun vadeli bir hedef olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde milyonlarca haneyi düşündüğümüzde, bu slogan bir vizyonu ifade ediyor. Yılda yalnızca bir Van kedisi bile sahiplendirmiş olsak, bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmiş oluruz. Bu hedef; bize araştırma, geliştirme ve ıslah konusunda şevk veren bir motivasyon kaynağıdır. Bu hedeften kesinlikle sapma söz konusu değildir. Ancak süreç yavaş ve kontrollü ilerlemek zorundadır. Çünkü temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır. Hızlı gitmek gibi bir niyetimiz yok; önemli olan, bütünlüğü bozmadan ve genetik yapıyı koruyarak ilerlemektir."
Kayseri Avukatların ’IBAN’ oyunu Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı avukatların mahkemeden para cezası alan vatandaşlara bilerek IBAN’larını vermeyerek icra takibi başlattıklarını ve bu sistemle iki tane vekalet ücreti alarak haksız kazanç elde ettiklerini dile getirdi. Şahin, avukatların IBAN’larının dava dosyasına konulmasını talep ederek, "Bu olay basit bir olay değil" dedi. Kayseri’de yaşayan Yusuf Metin, bir trafik kazası sonrasında aleyhine sonuçlanan mahkeme ile mahrumiyet bedelini ödemek için karşı tarafında avukatına ulaştı. Parayı ödemek için aradığı avukatın kendisini oyalayarak IBAN’ını vermediğini kaydeden Metin, bir gün sonra adına açılan icra dosyasını görünce şok oldu. Bunun üzerine avukatı arayan Metin, yapılanın yanlış olduğunu kaydederek, vatandaşların da buna dikkat etmeleri gerektiğini kaydetti. Başından geçen olayı anlatan Yusuf Metin, "Yaşamış olduğum bir trafik kazası sonucu birkaç ay sonra, tarafıma araç mahrumiyet tazminat bedeli adı altında bir tazminat davası açıldı. Bu davada aleyhime 38 bin TL’lik hüküm oldu ve bunu ödemek için taraf avukatına ulaştım. Mesaj atarak bana bir IBAN göndermesini aleyhime hüküm olan bu 38 bin TL araç mahrumiyet bedeli tazminatını ödemek isteğimi bütün iyi niyetimle ilettim. Karşı tarafın avukatı bana bir IBAN göndermedi. Acele etmeyin, yarın bakarım, emin olalım, ona göre ödeme yaparsınız şeklinde yönlendirmelerde bulundu. Bu yaptığımız konuşmalar mesajlarda kayıtları mevcuttur. 11 karım 2025 tarihinde tarafıma İstanbul 4. İcra Dairesi tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığını gördüm ve avukata ulaştım. Kendilerine bu olayın etik olmadığını, benden ekstra faiz ve masraf almak için beni oyalayıp ilamlı icra takibi yapmak suretiyle haksız bir kazanç elde ettiklerini kendilerine söyledim. Sonrasında yaptığım araştırmalarda sadece kendim değil bir çok insanın daha mağdur olduğunu gördüm" diye konuştu. "Bu olay basit bir olay değil" Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin de, birçok vatandaşın bu ve farklı yöntemler ile kötü niyetli avukatlar tarafından mağdur edildiğinin altını çizerek, "Bu olay o kadar basit bir olay değil. Gayet hesaplanmış bilgi sahibi olarak, kamu kurumlarını kullanan bir çeteyle karşı karşıyayız. Bu olayla sınırlı kalmamak üzere, birçok işlem ve hatta yaralanma vakalarında dahi araya çeşitli aracılar sokularak; hastane çalışanlarından yedek parça satıcılarına kadar uzanan bir ağ üzerinden komisyonlar ödenmek suretiyle dolandırıcılık yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumla alakalı bakanlığın şöyle bir düzenleme yapmasını bekliyoruz; IBAN hesabı mutlaka dava dosyasına konmalı. Kaybeden kişi avukata ulaşmadan ödeyebilmeli. Birçok kötü niyetli avukat vatandaşa IBAN’ını vermeyerek ve ertesi gün icra takibi yaparak iki tane vekâlet ücreti alıyor yani haksız bir kazanç elde ediyor. Bu duruma da maalesef kamu kurumları da alet edilmiş oluyor. Bir an önce sonlandırılması lazım ve bu durumun cezalandırılmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.