ASAYİŞ - 19 Aralık 2024 Perşembe 14:13

Havalimanı tuvaletinde doğum davasında anneye tahliye yok

A
A
A
Havalimanı tuvaletinde doğum davasında anneye tahliye yok

Antalya Havalimanı engelli tuvaletinde doğum yaptıktan sonra bebeği klozet içinde bırakıp ülkesine gitmek üzere iken annesi ile birlikte yakalanıp tutuklanan Rus uyruklu anne Ekaterina Burnazkina ile kızın annesi ilk kez hakim karşına çıktı. Duruşma da sürekli ağlayan bebeğin anneannesi tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalırken, genç annenin tutukluluğuna devam kararı verildi. Duruşmada dinlenen havalimanı görevlisi, “Her yer kandı. Bebeğin bir ayağı suyun içinde idi. Elime aldığım an ağlamaya başladı” dedi.


Antalya Havalimanı’nda 13 Ekim Pazar günü akşam saatlerinde bir engelli tuvaletinde temizlik görevlisi tarafından klozet içerisinde yeni doğmuş bebek bulundu. İhbar üzerine gelen polis tarafından yapılan araştırmada, bebeğin bulunmadan 12 dakika önce Rusya vatandaşı Ekaterina Burnazkina (18) tarafından terk edildiği tespit edildi. Bebeği terk eden Ekaterina Burnazkina’nın, annesi Elena Burnazkina ile birlikte pasaport kontuarlarına giderek ülkeden çıkış işlemlerini yaptırdığı belirlendi. Moskova’ya gitmeye hazırlanan Ekaterina Burnazkina ile annesi, Antalya Emniyet Müdürlüğü Havalimanı Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yenidoğan bebek de sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Bebeğin annesi Ekaterina Burnazkina ise başka bir hastaneye götürülerek tedaviye alındı.


Tutuklanmışlardı


Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen anneanne Elena Burnazkina, tutuklandı. Hastanedeki tedavisinin ardından poliste ifadesi alınan Ekaterina Burnazkina ile annesi sevk edildiği nöbetçi hakimlik tarafından ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklandı.


Anneanne ve kızı, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Anneanne Elena Burnazkina duruşmaya cezaevinden SEGBİS ile katılırken, anne Ekaterina Burnazkina ise duruşma salonunda hazır bulundu.


Anneanne ve kızı duruşma boyunca ağladı


Anneanne ve kızın gönüllü avukatlıklarını üstlenen Antalya Barosu’na kayıtlı Ayşegül Kübra Polat kardeşi ile kardeşi Beyzanur Polat İlya duruşma salonunda hazır bulundu.


"Polisler bana söyleyene kadar doğum yaptığımı bilmiyordum"


Ekaterina Burnazkina duruşmada yaşanan olaydan dolayı üzüntülü olduğunu belirterek, “Ben polisler bana söyleyene kadar doğum yaptığımı bilmiyordum. Yaşananların sağlık sorumlarından kaynaklandığını sanıyordum” dedi.


Anneanne Elena Burnazkina ise kızının havalimanı tuvaletinde doğum yaptığını bilmediğini belirterek, “Biz tatil yapmaya geldiğimiz Alanya’da da sağlık sorunu yaşadık. Bunun tamamen yediğimiz yemeklerden kaynaklandığını düşünüyorduk. Hatta kızımı hastaneye götürdüm. Orada bile hamile olduğu söylenmedi. İlaç verilip gönderildik” dedi.


Kriptik gebelik savunması


Anneanne Elena Burnazkina’nın avukatı Ayşegül Kübra Polat, “Müvekkilimin kızı doğum yaptığı ana kadar hamile olduğunu bilmemekle birlikte, doğum yaptığı esnada da aslında tam olarak ne olduğunu anlamamaktadır. Bu durum kulağa mümkün değilmiş gibi gelse de, bu durumun tıpta bir karşılığı var. Kriptik gebelik, kriptik hamilelik olarak geçiyor. Bu tarz gebeliklerde, kadınların 4-5’nci aylara kadar farkına varmadıkları gibi bazı kadınların da doğum anına kadar farkında olmadıkları tespit edilmiştir. Buna ilişkin dünyada birçok vaka mevcuttur. Olayda kasıt yoktur” dedi.


Ekaterina Burnazkina’ın avukatı Beyzanur Polat İlya ise mahkemeye kriptik gebelikle ilgili olarak alının emsal kararları sundu.


Havalimanı görevlisi: "Bebeği elime aldığım an ağlamaya başladı"


Duruşmaya havalimanı çalışına bir kadın da tanık sıfatıyla katıldı. Duruşmada dinlenen havalimanı görevlisi, “Her yer kandı. Bebeğin bir ayağı suyun içinde idi. Elime aldığım an ağlamaya başladı” dedi.


Duruşmaya kısa bir ara veren mahkemeye heyeti, bebeğe kayyum atanmasına, anneanne Elena Burnazkina’nın adli kontrol şartı ile tahliyesine, kızı Ekaterina Burnazkina’nın tutukluluğuna devam kararı aldı.


Havalimanı görüntüleri ortaya çıkmıştı


Genç kız ve annesinin dava dosyasına giren Antalya Havalimanı’nda yaşadıkları o anlar güvenlik kameralarına yansımıştı. Görüntülerde, annesiyle birlikte tur operatörünün minibüsüyle havalimanına gelen genç kızın elinde valiz, annesinin elinde ise poşetler görülüyor. Oldukça sakin görünün genç kız, eşyaları kargoya teslim ettikten sonra koridorda bir süre geziniyor. Görüntülerde, bir ara iki eliyle belini tuttuğu da kameralara yansıyor. Ardından engelli tuvaletine giren genç kızı annesinin kapıda beklediği ve ardından tuvaletten çıkan kızının elini tutarak oradan uzaklaştığı görülüyor. Görüntülerin devamında genç kız ve annesinin polis kontrol noktasında gözaltına alındıkları ve polis karakoluna götürüldükleri kameralara yansıyor.


(SE-SM-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce 80 yaşındaki hastaya koroner baypas ameliyatı yapıldı Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği, başarılı ameliyatlarına devam ediyor. Tıkalı üç damara yapılan baypas işlemiyle 80 yaşındaki hasta hayata yeniden döndü. Göğüste sıkışma ve nefes darlığı şikayeti olan 80 yaşındaki Ü.G., Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi’ne başvurdu. Kardiyoloji Kliniği’ne sevk edilen hastaya yapılan koroner anjiyografi sonucunda üç damarının tıkalı olduğu anlaşıldı. Koroner baypas ameliyatı olması kararı alınan hasta, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Yiğit Tanrısever ve ekibi tarafından ameliyata alındı. Tıkalı üç damarı başarılı bir operasyonla açılan hastanın sağlık durumunun iyi olduğu ve kısa süre içerisinde taburcu edileceği bildirildi. Baypas ameliyatının ileri yaşlarda yüksek riskli bir ameliyat olduğuna dikkat çeken Dr. Tanrısever, "Yapılan tetkiklerde kalbe giden üç damarının tıkalı olduğu tespit edilen 80 yaşındaki hastamızı başarılı bir ameliyat ile yeniden hayata döndürdük. Hastanemizin imkanları sayesinde riskli grup hastalarımıza koroner baypas ameliyatını başarıyla uygulayabiliyoruz. Çalışmalarımızı her zaman bir üst seviyeye taşıyarak halkımıza kaliteli hizmet vermeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Aldığı sağlık hizmetinden memnuniyetini dile getiren Ü.G., tedavisinde emeği geçen tüm sağlık personeline teşekkür etti.
Erzincan Erzincan’da iftar sofralarının vazgeçilmez lezzeti: "Kesme kadayıf tatlısı" Erzincan’ın yöresel tatlıları arasında yer alan ve coğrafi işaretli Erzincan kesme kadayıf tatlısı, Ramazan ayında yoğun talep görüyor. 2021 yılında "Erzincan kesme kadayıfı" ismiyle Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillenen ve Mahreçli Coğrafi İşaret Belgesi alan tatlı, yörenin asırlık lezzetleri arasında yer alıyor. Asırlardır sofraları süsleyen tatlı Ramazan ayında iftardan sonra olmazsa olmazlardan. Yöre insanı tarafından üretilen tereyağı, süt, şeker ile yoğrulan hamur, yufka haline getirildikten sonra elde bıçakla kesilerek tel tel haline getiriliyor. Daha sonra, bakır tepsiye konulan kadayıfın üzerine yine bölgede yetişen cevizlerden bolca bırakılan kadayıf, tereyağı sürüldükten sonra fırında kısık ateşte pişiriliyor. Şerbetli olmasına rağmen tüketiciler tarafından hafif bir tatlı olduğu söylenirken özellikle iftardan sonra yenildiğinde rahatsız etmediğini ifade ediyor. Erzincan’da uzun yıllardır kadayıf üreticiliği yapan Fatma Ballı, 3 kişi başladıkları işletmede 40 kişi çalıştıklarını, tescil almak için de uzun uğraş verdiklerini anlatarak, "2005 yılında bu işe girdik eşimle beraber. O zaman 3 kişiydik, şimdi 40 kişiyiz. Erzincan’ın tanınmış ürünü kesme kadayıfı üretiyoruz. Ramazan ayı geldi ve üretimimiz daha fazla arttı. İftar sofralarının vazgeçilmezi kesme kadayıf üretiyoruz. 2019 yılında kadayıfa tescil için başvuruda bulunduk. 2021 yılının mayıs ayında bize cevap geldi ve Erzincan’ın tescilli ürünü oldu" dedi. ‘Dökme kadayıf gibi yapılmıyor’ Kesme kadayıfın tarifi hakkında İHA muhabirine bilgi veren Ballı, "Hamurunda diğer kadayıflar gibi değil de farklılığı; içerisinde süt, yağ, yumurta, karbonat, sirke ile yoğuruyoruz. Daha sora açıp kesiyoruz. Diğer dökme kadayıflar gibi değildir. Biraz meşakkatlidir. Daha sonra tepsiye tere yağı ile yayıp cevizle süsleyip ikram ediyoruz" diye konuştu. ‘‘Ramazan ayında üretim hızlandı, bayrama yakın yoğunluk artar’ Üretici Fatma Ballı, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte üretimin hızlandığını bayrama yakın daha da artacağını belirterek, "Ramazan ayında daha fazla iftar sofralarını süslüyor. Bayrama yakın daha fazla insanlar birbirlerine ikram ettiği için yoğunluğumuz daha fazla olacak" ifadelerini kullandı.