EKONOMİ - 24 Aralık 2024 Salı 14:52

Dere’den yerel esnafa destek çağrısı

A
A
A
Dere’den yerel esnafa destek çağrısı

TESK Genel Başkan Vekili ve Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, alışverişlerin yerel esnaftan yapılması yönünde çağrıda bulunarak, internet alışverişlerinde sunulan büyük indirimlerin yanıltıcı olabileceğini ifade etti.


AESOB Başkanı Adlıhan Dere, yerel esnaftan yapılan alışverişlerin şehir ekonomisinin canlanmasına ve küçük işletmelerin büyümesine katkı sağlayacağını belirterek, “Esnafımız yıllardır alın teriyle çalışıp güvenli ve kaliteli hizmet sunmaktadır. Yerel esnaftan alışveriş yapmak, sadece ekonomiye katkı değil, aynı zamanda güvenilir ürünlere ulaşmak demektir” diye konuştu.



"Merdiven altı ürünlere dikkat edilmeli"


Yılbaşı alışverişlerinde dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Başkan Dere, vatandaşları merdiven altı ürünlerden uzak durmaları konusunda uyardı. Dere, “Sağlığımız her şeyden önce gelir. Alışverişlerde hijyen ve kalite belgelerine sahip, güvendiğimiz esnaflarımızı tercih etmeliyiz. Esnaflarımız, kendi yemediği ürünü müşterisine sunmaz, halkın sağlığıyla oynamaz” ifadelerini kullandı. Dere, yılbaşı alışverişlerinde alınacak hediyeler ve yılbaşı sofralarının vazgeçilmezi olan süt, et ve şarküteri ürünleri, tatlı, kuruyemiş gibi ihtiyaçların yerel esnaftan temin edilmesinin önemine dikkat çekti.



"Yeni yıl kampanyalarına ve çekilişlere dikkat"


İnternet üzerinden yapılan yıl sonu indirimlerinin tüketiciyi yanıltabileceğini ifade eden Başkan Dere, bu kampanyaların genellikle fiyat artırıldıktan sonra indirim yapılmış gibi gösterildiğini belirtti. Dere, güvenli alışveriş için yerel esnafın tercih edilmesinin önemini vurguladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Tarım sigortasının önemine dikkat çektiler TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü, Türkiye’nin tarım sigortası konusunda yaklaşık 19 yıl içerisinde çok önemli mesafeler kat ettiğini söyledi. Engürülü, ”Üzüm’de sigortalılık oranı yüzde 49’a ulaştı” diyerek tarım sigortasının önemine dikkat çekti. TARİŞ Üzüm Birliği tarafından düzenlenen ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürü’nün de katıldığı toplantıda Alaşehirli üreticilere tarım sigortası hakkında bilgi verildi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksekokulu Anfisinde düzenlenen toplantıya TARİŞ ortakları ve çiftçiler yoğun ilgi gösterdi. Şen: "Kalıntı konusunda hassas olmalıyız" Toplantının açılış konuşmasını yapan TARİŞ Üzüm Birliği Başkanı Ferhat Şen, katılımcılara birliğin son durumu ve projeleri hakkında bilgi verdi. Türkiye’nin kuru üzüm pazarında son derece önemli bir aktör olduğunu vurgulayan Şen, üzüm üreticilerini kalıntı konusunda uyardı. Şen, “Son günlerde ülke olarak tarım ürünlerimizde kalıntı ile ilgili sıkıntılar yaşadık. Dünya pazarındaki alanımızı ve marka değerimizi koruma konusunda ortak ve üreticilerimizi bir kez daha uyarmak istiyorum. Pazarımızı ve markamızı korumak ve para kazanmak istiyorsak kalıntısız, kaliteli ürünler üretmeye devam etmeliyiz” dedi. Değişen iklim şartlarına dikkat çeken Şen, sorunun çözümü için sigortanın önemini hatırlattı. Öztürk: "Sigortasız tarımı unutmalıyız" Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk de konuşmasında tarım sigortasının önemine vurgu yaptı. Öztürk, “TARSİM kurulduğundan bu yana çok önemli mesafeler kat etti. Kapsamda olmayan riskler de artık kapsam içine alındı. Küresel ısınmanın sürdüğü kritik bir dönemdeyiz. Artık sigortasız tarımı unutmamız gerekiyor” dedi. Engürülü: “Türk çiftçisinde sigorta farkındalığı oluşturduk" TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü, Türkiye’nin tarım sigortası konusunda yaklaşık 19 yıl içerisinde çok önemli mesafeler kat ettiğini söyledi. Türk çiftçisinde sigorta farkındalığı oluşturduklarını ifade eden Engürülü, “İklim değişikliği olağandır. Biz tarımda sürdürülebilirliği sağlamalıyız. 2005 yılında ülkenin sigortacılık kanunu bile yokken tarım sigortası kanununu çıkardık. Birçok tarımsal faaliyeti ve riskleri kapsama aldık. Artık arıların nakliyesini bile risk kapsamına aldık. Geçen yıl 25 milyarlık prim ödemesine karşılık 12 milyar TL’lik zarar ödemesi yaptık. Üzümde sigortalılık oranını yüzde 49’a çıkardık.” diye konuştu. Toplantı sonunda katılımcıların sorduğu sorular ve talepler TARSİM yetkilileri tarafından cevaplandırıldı. Katılımcılara TARSİM tarafından bere hediye edilirken, TARİŞ Üzüm Birliği de Alaşehir pidesi ikramında bulundu.
Kocaeli 2 kişiye mezar olan otomobilin sürücüsüne 10 yıl 6 ay hapis TEM Otoyolu’nda tıra arkadan çarparak 2 arkadaşının ölümüne neden olan otomobil sürücüsü "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Kaza, 4 Mart’ta TEM Otoyolu’nun İzmit ilçesi geçişi Gültepe Dinlenme Tesisleri mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İstanbul istikametine seyir halinde olan Orkun U. (32) idaresindeki SIG X 8181 Almanya plakalı BMW marka otomobil, aynı yönde giden Muhammed A. (44) hakimiyetindeki 15 ACS 136 plakalı DAF marka tırın dorsesine arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle araçlar 30 metre sürüklenirken, BMW marka otomobilin tavanı koptu. Otomobilde bulunan yolcular Serdar Küçük (30) ve Salih Çil (29) araç içinde sıkıştı. Araçta sıkışan yaralılar hayatlarını kaybederken, sürücü Orkun U. ise hastaneye kaldırıldı. Orkun U., hastanedeki tedavisinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. 10 yıl 6 ay hapis Kazaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmada tutuklu sanık Orkun U. ve taraf avukatları hazır bulundu. Maktul Çil’in aile avukatı Burak Yardımoğlu, sanığın makas atarak ilerlediğini, eyleminin bilinçli taksir olduğunu, bu suçtan cezalandırılmasını talep etti. Sanık, ölen kişilerin arkadaşları olduğunu ve üzgün olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti sanığa; "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Sanığın ilk celsedeki savunması Orkun U., "Araçta bulunan 2 arkadaşımla beraber alkollüydük. Çarptığım tırı görmedim. Makas atarak kesinlikle gitmedim. Frene basmamak gibi bir durum olmamıştır. Sağa çekmek istedim ancak tırı görüp vurmam bir oldu. Aracın içinde ben de ölebilirdim" dedi.
İstanbul Şile’de İBB kumanyasından çocuğu zehirlenen veli: “Hesabını kim verecek” Şile’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir araçtan öğrencilere dağıtılan kumanya sonrası 51 öğrenci zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Hastanede konuşan bir veli, “Çocuğumun başına bir şey gelse hesabını kim verecek” dedi. Şile 75. Yıl Ortaokulu güzergahındaki yolda İBB’ye bağlı bir araçtan çocuklara sandviç, kek, süt, elma ve su içeren kumanyalar dağıtıldı. Kumanyaları yiyen 51 öğrenci zehirlenerek ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Hastanede konuya ilişkin konuşan bir veli, “çocuğumu alıp getirdim. Çocuğun başına bir şey gelse hesabını kim verecek” şeklinde konuştu. “Böyle bir şey olmaması lazım” Çocuğu zehirlenen veli Eşref Demir, “Öğretmen aradı büyükşehir belediyesi tarafından sandviç dağıtılmış. Zehirlenme oldu. Sütten mi oldu, tarihi geçmiş sandviçten mi yoksa peynirden mi çocuklara vermişler çocuklarda zehirlenmiş. Böyle bir şey olmaması lazım. Madem tarihi geçti çocuklara dağıtılmamalı. 40 taneden fazla çocuk acilde. Çocuğumun öğretmeni telefon açtı yarısını ambulansla götürmüşler. Bende çocuğumu alıp getirdim. Çocuğun başına bir şey gelse hesabını kim verecek” ifadelerini kullandı. “Biraz midem bulanmaya başladı ve karnım ağrıdı” Yediklerinden zehirlenen öğrenci, “Ben sandviç yedim. Süt, kek ve su vardı. Ben sadece kek ve sandviç yedim ve süt içtim. Biraz midem bulanmaya başladı ve karnım ağrıdı. Sonra utandım ambulans gelince söylemeye. 7. Derste babamı aradım ve geldim” dedi.
Tekirdağ Sıla bebeğin mahkemesi yarın başlıyor: 5 sanığın yargılaması kapalı yapılacak Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde annesi tarafından komşusuna bırakıldıktan sonra cinsel istismar ve şiddet mağduru olan 2 yaşındaki Sıla bebeğin davası yarın başlıyor. Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde 8 Eylül 2024 tarihinde komşu çocukları tarafından şiddet ve cinsel istismara uğrayan 2 yaşındaki Sıla Yeniçeri bebeğin yaşamını yitirmesiyle ilgili yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler anne Bakiye Yeniçeri, komşu Kani A., komşu çocukları K.A. ile G.K. ve Sanlı Ö.’nün ihmalleri ve eylemleri dolayısıyla Sıla bebeğin ölümüne neden oldukları öne sürülüyor. Anneye 67 yıl, çocuklara 66 ve 48 yıl hapis cezası isteniyor Hazırlanan iddianamede, anne Bakiye Yeniçeri’nin toplam 67 yıl hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Komşu Kani A. için 28 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor. Bakiye’nin sevgilisi Sanlı Ö. ise, “suçu bildirmeme” suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmak isteniyor. Suça sürüklenen çocuklardan G.K. için 66 yıl, K.A. için ise 48 yıl hapis cezası isteniyor. Mahkemenin yarın başlaması ile birlikte, davanın tüm yönleriyle ele alınması bekleniyor. Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek duruşmanın yetişkinler ile suça sürüklenmiş çocukların yargılanması bir arada olacağından CMK 185’inci maddesi gereğince duruşmalar kapalı yapılacak. Bildiği halde suç delilerini gizlemişti Anne Bakiye Yeniçeri’nin, çocuğunun bakım ve korunmasından sorumlu olduğu halde, Sıla’yı şiddet ve cinsel istismara uğrayabileceği bir ortamda bırakması, suç delillerini gizleyerek kanlı bezi çöpe atması ve bildirimde bulunmaması iddiaları öne sürülüyor. İddianamede, anne Bakiye Yeniçeri’nin olayda ihmali nedeniyle kasten adam öldürme suçlamasıyla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Komşu Kani A.’nın Sıla bebeğe yönelik cinsel istismar suçlarına karışması ve çocuğu cebir kullanarak hürriyetinden yoksun bırakması, Adli Tıp raporları ve DNA incelemeleriyle destekleniyor. Kani A.’nın oğlu K.A. ve komşu çocuğu G.K.’nin de istismar ve şiddet olaylarına dahil olduğu, ancak bu durumun ayrı bir soruşturma konusu olduğu belirtildi. Sanlı Ö. ise, Sıla bebeğin cinsel istismar ve şiddete uğradığını bildiği halde yetkililere bildirmemekle suçlanıyor. Sanlı’nın, olayla ilgili gerekli sorgulamaları yapmaması nedeniyle sorumluluğunun arttığı vurgulanıyor. Adli Tıp raporunda, Sıla Yeniçeri’nin ölümünün başına aldığı darbe sonucu gelişen beyin kanaması nedeniyle olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Sıla bebeğin anal bölgesinde travma bulgularının bulunduğu ifade ediliyor. Malkara ilçesinde, Sıla bebeğin şiddet ve cinsel istismar sonucu 30 günlük bir yaşam mücadelesinin ardından 7 Ekim 2024 tarihinde hayatını kaybetmişti.