ASAYİŞ - 30 Nisan 2024 Salı 13:30

Dakikalarca bekledi, son adımında otomobilin altında kaldı

A
A
A

Yaya geçidi olmayan yolda kaza güvenlik kamerasına yansıdı.

Kaza; Manavgat ilçesi Antalya Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Meydanı istikametine seyir halindeki Mehmet Ali Şen’in kullandığı UD 239 plakalı otomobil, Yapay Şelale önünde yaya geçidi bulunmayan bölgede yaya olarak yolun karşısına geçmekte olan Nermin Bolat isimli kadına çarptı. Güvenlik kamerasına saniyesi saniyesine yansıyan kazada, koşarak yolun karşısına geçerken otomobilin çarptığı kadının, kaldırıma yüzüstü düşerek ağır yaralandığı gözlendi.

Dakikalarca bekledi, son adımında otomobilin altında kaldı

Kazada yaralanan kadının yardımına çevredeki vatandaşlar koştu. Yaralı kadın, 112 Sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Arif Kaplan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Psikolojik danışmanlık /rehber öğretmen buluşmaları SANKO Üniversitesi Tanıtım Ofisi tarafından “SANKO Kariyer Günleri” etkinlikleri kapsamında düzenlenen Psikolojik Danışman / Rehber Öğretmen Buluşmalarının üçüncüsü gerçekleştirildi. SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, programda yaptığı konuşmada, “Gerek pandemi döneminde gerekse çok yakın bir tarihte karşı karşıya kaldığımız deprem felaketinde ülke ve bölge olarak zor günler geçirdik” dedi. “Yaşadıklarımız, şahit olduklarımız hepimizin yüreğinde derin yaralar açtı” diyen Prof. Dr. Dağlı,depremde meslektaşları, öğrencileri ve ailelerinden herkesi derinden üzen kayıplar olduğuna dikkat çekerek, o günleri unutmanın, yaşanılan travmayı atlatmanın hiç kolay olmadığına vurgu yaptı. SANKO Üniversitesinin eğitim süreçlerine ilişkin bilgiler de veren Prof. Dr. Dağlı, şunları kaydetti: “Üniversitemiz kurulduğu günden itibaren göğsümüzü kabartan pek çok proje ve başarıya imza attık. Şehrimizin ve ülkemizin kalkınması amacıyla akademik, sosyal ve kültürel başarılarımızı 2024 yılında da sürdürüp çıtayı daha yükseklere taşımayı hedefliyoruz. Üniversitemizin kapıları sizlere her zaman açık. İstediğiniz zaman öğrencilerinizle beraber ziyaret edebilirsiniz.” EMDR Avrupa Akredite Kıdemli Eğitmen Klinik Psikolog Emre Konuk da “Travma Perspektifinden Psikopatoloji ve EMDR “Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme, güçlü bir psikoterapi yaklaşımı” konulu sunum yaptı. Son 100 yılda belli başlı terapi yaklaşımlarının geçtiği aşamaları anlatan Konuk, değişimlerin büyük ölçüde toplumların biriken ihtiyaçlarına göre şekil aldığının altı çizdi. Konuk, gelinen noktada EMDR terapisi gibi kısa süreli terapilerin, eğitim süresinin kısa olması ve daha çabuk öğrenilerek mesleki yaşama kısa sürede yansıması olduğunu ve bunun sonucunda da müdahalenin kolaylaştığını kaydetti. Sunumunda yaşanan travmatik süreçlerle, psikiyatrik ve psikolojik sorunların ortaya çıkışı arasındaki ilişkiyi gösteren bilimsel araştırmalara yer veren Konuk, verimi yüksek olanların içinde yer alan EMDR terapisinin öne çıkan özelliklerini paylaştı. Teorik bilgilerin aktarıldığı ilk oturumun ardından, örnek vaka videolarının paylaşıldığı ikinci oturumda ise katılımcılara farklı bir perspektif kazandırılması hedeflendi. Teymur Continental Otel’de düzenlenen etkinliğe; SANKO Üniversitesi Genel Sekreteri Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu, Gaziantep Şehitkamil İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Nevzat Yıldırım, Şehitkamil Hacı Lütfiye Şireci Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Ahmet Kaynak ve Gaziantep Şahinbey Rehberlik Araştırma Merkezi Müdürü Eşref Birişik de katıldı.
Şanlıurfa Şanlıurfa’da aracı sulama kanalına sürdüğü öne sürülen sanık için 6 kez ağırlaştırılmış müebbet talebi Şanlıurfa’da kullandığı otomobilin sulama kanalına düşmesi sonucu 5 çocuğu ve eşi hayatını kaybeden sanık hakkında ’tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, delillere ve tanıkların ifadelerine yer verildi. İddianamede sanık Hasan Çetin’in olaydan önce de eşi ve 5 çocuğunun bulunduğu kendi evini yakma girişiminde bulunduğu, eşini darp ettiği ve aralarında husumet bulunduğu belirtildi. Otomobilin kanala düştüğü bölgede daha önce keşifte bulunduğu HTS kayıtlarıyla tespit edilen sanığın kullandığı otomobilin kanala düşmeden önce düşük hızda olması ve fren izinin bulunmadığı ifade edilen iddianamede, otomobil kanala düştükten sonra çıktığını savunan sanığın üzerinin ıslak olmadığının da tanık ifadeleriyle tespit edildiğine yer verildi. Kaza sonrası sanığın kurtulmasına rağmen araçta bulunan eşinin acil yardım talebinde bulunmasının çelişki uyandırdığı vurgulanan iddianamede, kaza öncesi sanığın otomobilin açılır tavanını özellikle açık bırakarak aracın içerisine hızlı su dolmasını sağlamaya çalıştığı değerlendirildi. Aynı aracı 5 ay sonra gelin arabası yaptı Sulama kanalı yakınında sadece otomobilin düştüğü kısımda tellerin bulunmayışının şüphe uyandırdığına yer verilen iddianamede, sanığın kanala düşen aracı olaydan 5 ay sonra evlenerek gelin arabası olarak kullanmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı vurgulandı. İddianamede, sanığın ilk ifadesinde at çiftliğine gitmek için yola çıktığını beyan etmesine rağmen olayın gerçekleştiği saatte söz konusu çiftliğin kapalı oluşu ve herhangi bir rezervasyonun dahi bulunmayışına da yer verildi. Cumhuriyet savcısı, sanığın çocuklarına karşı "Altsoya karşı tasarlayarak kasten öldürme", eşine karşı ise "Eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme" suçlarından 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Olay, Şanlıurfa’da 6 Mayıs 2023’te Hasan Çetin’in kullandığı 31 B 7008 plakalı otomobil sulama kanalına düşmüş, Özlem Çetin ile 5 çocuğu boğularak hayatını kaybetmişti.
Düzce İkinci el araç piyasasında hareketlenme başladı Bir süredir hareketsiz kalan ikinci el araç piyasası canlanmaya başladı. Sıfır araçların yüzde 10 zammından sonra alıcılar ikinci el araçlara ilgi göstermeye başladı. 31 Mart Yerel Seçimleri ve Ramazan sebebi ile durağan döneme geçen ikinci el araç alışverişi tekrar hareketlenmeye başladı. Seçim ve bayramın piyasaları etkilediğini ama piyasaların yeniden hareketlenmeye başladığını vurgulayan Galerici İhsan Açıkgöz, “Herkeste bir beklenti vardı. Ekonominin düşeceği, doların düşeceği altının düşeceği gibi. Herhangi biri yatırım yapacaksa bunu seçim sonrası veya bayram sonrasına erteliyordu. Seçim ve bayramın sonu aşağı yukarı aynı zamana denk geldi. Bayram sonunda gördük ki sıfır araç bayileri yüzde 10’a varan zam yaptı. Bundan dolayı da vatandaşlar ikinci el piyasasını hareketlendirdi. Bizim bayram öncesi telefonlarımız çalmıyordu. Piyasa durgundu, herkes bayram sonrasını bekliyordu. Şu an ikinci el araç piyasası zamlı fiyatlara geçmedi. Bayram sonrası telefonlarımız çalmaya başladı. Araçlara gelip bakıyorlar. Bir kaç tane araba satışımız oldu. İkinci el ile alakalı bir çok sektörde alış verişler başladı. Piyasa bir tık daha iyi gibi. Şu anda yüksek faizlere de adapte olduk gibi görünüyor. İyi bir model almak yerine orta sınıflı bir araba alıyorlar. Faize bulaşmadan elindeki para ile ikinci el araç alıyorlar” şeklinde konuştu.
Sivas İstihbaratta yapay zeka dönemi Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı, ilerleyen yapay zeka teknolojisinin istihbarat alanında kullanımına ilişkin açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Darıcı, Dünyada birçok ülkede birçok kamu kurumu ve birçok özel kurum bu anlamda yapay zekâya entegrasyonunu başlattı, ancak bu entegrasyonla beraber aynı zamanda kendi verilerinin güvenliğini de sağlama yönünden adımlar atıyorlar.” dedi. Her geçen gün geliştirilen yapay zeka, birçok alanda faaliyet göstermeye başladı. Ticari firmaların yanı sıra ülkelerin kamu kurumlarında da yapay zekaya yer verilmeye başlandı. Sağlık, ticaret, ekonomi gibi alanların yanı sıra bazı ülkelerin istihbarat bürolarında yapay zeka teknolojisine yer veriliyor. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılarak yapay zeka ve istihbarata ilişkin açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Yapay zeka istihbari alanda çok fazla şey yapacak. İstihbaratta analiz konusunda oyun değiştirici olacak” açıklamasının ardından uzmanlardan açıklamalar gelmeye başladı. Yapay zekanın istihbarat alanında kullanımına ilişkin Türkiye’de farkındalık oluşmaya başladığını söyleyen Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı, “Yapay zekâ istihbaratın toplanması, değerlendirilmesi, tasnif edilmesi ve yorumlanması gibi süreçlerde çok etkin bir şekilde kullanılabilir. özellikle yapay zekânın çeşitli örüntüleri bu anlamda çok daha kısa sürede çok büyük veriler içerisinde çok daha kısa süre içerisinde sonuca ulaştırabilmesi çeşitli bağlantıları kurabilmesi açısından özellikle istihbarat açısından da kritik öneme sahip. Sadece bular değil özellikle görüntünü işlenmesi, görüntüye ilişkin çeşitli tanımlamaların yapılabilmesi ve anormal yani anormal durumlarda görüntüye ilişkin kasımların analiz edilmesi noktasında insana ve istihbarat birimlerine çok ciddi şekilde faydası olabilir. Bu açıdan yapay zekaya ilişkin kamu kurumlarının da çok dikkatli olması gerekiyor yapay zekaya entegrasyon sürecinde geç kalmak sonrasında çok sıkıntılı sonuçlara sebep olabilir. Yapay zekâya entegrasyonunun kamu kurumlarının hızlı ve güvenli bir şekilde herhangi bir güvenlik açığı bırakmadan yapmaları çok kısa bir süreç içerisinde buna ilişkin adımlarını atmaları gerekiyor” dedi. Birçok ülkenin yapay zekaya entegrasyonunu başlattığını söyleyen Doç. Dr. Darıcı, “Bu entegrasyonla beraber aynı zamanda kendi verilerinin güvenliğini de sağlama yönünden adımlar atıyorlar. Yapay zekânın halka açık olan tarafı ve yapay zekânı ilgili uzmanlara açık olan tarafı açısından değerlendirilmesi gerekiyor ancak bunların tamamını yaparken de yani yapay zekâya entegrasyonu gerçekleştirirken de güvenlik açıklarının da mutlaka ve mutlaka göz önünde bulundurulması lazım. Kamu kurumlarının çok ciddi ve bilişsel süreçlere uyarak bu entegrasyonu gerçekleştirmeleri ve geç kalmamaları gerekiyor. Nasıl ki daktilodan bilgisayara geçiş sürecinde bir takım sıkıntılar yaşandı yeni teknolojilere geçiş süreçlerinde bazı sıkıntılar problemler yaşanabilir ancak bu adımların atılması lazım ki devamı da bir şekilde gelebilsin kaçınılmaz bir şekilde bu adımlar atılmak durumunda. İstihbaratın birçok kademesi ve istihbaratın birçok yönü itibariyle yapay zekânın değerlendirilmesi gerekiyor. Yapay zekâ bu anlamda karşı tarafı manipüle etmek amacıyla karşı tarafa farklı bilgiler verebilme amacıyla da kullanılabilir yani her bilginin bu anlamda mutlaka değerlendirilmesi onun analiz edilmesi gerekiyor. Bilginin doğruluğu veya bilginin bu anlamda üzerinde değinilmesi gereken bir bilgi olup olmadığının kontrol edilmesi gerekiyor çeşitli bu anlamda istihbaratın kendi içerisinde de olta lama veya zarflama dediğimiz çeşitli yöntemler de kullanılabiliyor” ifadelerine yer verdi.
Ankara Bakan Göktaş: “Bugün engelli memur sayısı 68 bin 396’ya ulaştı” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Bugün engelli memur sayısı 68 bin 396’ya ulaştı” dedi. Engelli Hakları İzleme ve Değerlendirme Toplantısı Ankara Hakimler Evi’nde düzenlendi. Toplantıya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bazı kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinden temsilciler katıldı. Toplantı öncesi Bakan Göktaş, Slovakya’da düzenlenen Paralimpik Avrupa Bilek Güreşi Şampiyonası’nda 1. olan Oya Aydın’la buluştu ve kendisini tebrik etti. Aydın, Bakan Göktaş’a kendisinin yapmış olduğu cam duvar tablosunu hediye etti. Toplantıda konuşan Göktaş, engelli vatandaşların haklarının korunması ve geliştirilmesi için gerçekleştirilen bu toplantıları her zaman çok değerli ve kıymetli bulduklarını belirtti. Değerlendirmeler neticesinde atılması gereken adımları, yapılması gereken çalışmaları hızlı bir şekilde hayata geçirdiklerini vurgulayan Göktaş, “Engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak adına esas aldığımız temel ilkelerden biri erişilebilirliktir. Erişilebilirlik; engelli bireylerin haklarının korunmasında ve toplumsal hayata bağımsız bir şekilde katılmalarında kilit bir öneme sahiptir. Tabii ki, erişilebilirlik sadece fiziki yapılarla sınırlı değildir. Bugün pek çok ürün ve hizmete erişim dijital yollarla sağlanabiliyor” diye konuştu. Konuşmasında toplantının bir diğer önemli gündem maddesinin de engelli bireylerin istihdamı konusu olduğunu kaydeden Göktaş, engelli bireylerin istihdamını artırmanın her zaman öncelikli hedeflerinden biri olduğunu dile getirdi. “Bugün engelli memur sayısı 68 bin 396’ya ulaştı” Engelli bireylerin istihdamında ana yöntemin, kota yöntemi olduğunu belirten Göktaş, “Engelli bireylerin memur olarak yerleştirilmeleri ise 2012 yılından beri EKPSS, yani Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı ile yürütülüyor. En son 19 Şubat’ta 2 bin 114 kişiyi kamu kurumlarına yerleştirdik. Diğer yandan, atama işlemleri devam ediyor. Bu kapsamda 2002’den bugüne kadar istihdam edilen engelli sayısını tam 12 kat artırdık. Yürüttüğümüz çalışmalarla bugün engelli memur sayısı 68 bin 396’ya ulaştı” dedi. Engelli bireylerin çalışma hayatına ilişkin iyileştirilmesi gereken bazı hususların olduğunu aktaran Göktaş, bu hususlardan birinin engelli bireylerin çalışma hayatında etkin bir şekilde yer alabilmeleri için toplumda engellilik konusunda farkındalığın artırılması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda engellilere yönelik sosyal politikaları “yardım eksenli değil, hak temelli” anlayışıyla hayata geçirdiklerini ifade Göktaş bu kapsamda son 22 yılda engelli vatandaşların haklarının ve hayat standartlarının iyileştirilmesi için önemli adımlar attıklarının altını çizdi. Toplantının devamı basına kapalı şekilde gerçekleştirildi.