EKONOMİ - 11 Temmuz 2024 Perşembe 12:18

Bu üniversite elektriğe para vermiyor, üzerine para alıyor

A
A
A
Bu üniversite elektriğe para vermiyor, üzerine para alıyor

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ); Kestel Yerleşkesi’nde kurulan GES Projesi sayesinde mart, nisan, mayıs ve haziran aylarındaki enerji tüketimlerinin tamamını GES’ten karşıladı. ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, "GES Projesi hayata geçmeden önce aylık 3 milyon Lira elektrik faturası ödüyorduk. Proje sayesinde son 4 ayda hiç fatura ödemezken yaklaşık aylık 950 bin TL ayrıca gelir elde ettik" dedi.


Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), yaptığı sürdürülebilirlik projeleri ve bilimsel çalışmalarla ülke çapında örnek gösterilirken bu projelerin de meyvelerini toplamaya başladı. Türkiye’de Kamuda Performans Sözleşmesi dolayısıyla yapıldığından bir ilk olan ALKÜ GES Projesi’nde, 7 Mart’ta ilk enerji verilmesinin ardından 4 aylık dönemde enerji ihtiyacının tamamı GES’ten sağlandı. ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, projenin detaylarını ve üniversiteye olan büyük katkısını anlattı.



"Elektrik faturası ödemiyoruz"


ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, ALKÜ GES Projesi verimi sayesinde hem ülkenin hem de üniversitenin ekonomisine büyük katkı sağlandıklarını söyledi. Üniversite olarak Türkiye’ye örnek olmanın gururunu yaşadıklarının altını çizen Rektör Türkdoğan, “Mart ayı itibariyle ALKÜ GES projemiz enerji üretimine başladı. GES Projemizde Santralimiz haziran ayı ile birlikte yaklaşık 1 MWh gücünde elektrik üretimi gerçekleştirdi. Üretilen bu enerjimizin yüzde 70’i ile üniversitemizin enerji ihtiyacını karşılıyoruz. Kalan yüzde 30 oranındaki enerjiyi de dağıtım sistemine satıyoruz. Bu şekilde 950 bin lira kâr elde etmekle birlikte haziran ayı ödemesinin de hesabımıza 450 bin lira civarında yatmasını bekliyoruz. Üniversitemiz daha öncesinde 3 milyon lira civarında elektrik faturası ödüyordu. Şimdi biz bu faturayı ödemiyoruz ve ayda 300-320 bin lira civarında gelir elde ediyoruz. Kestel Yerleşkesindeki binaların çatıları ve otoparklarına kurulan 13 futbol sahası büyüklüğündeki projemiz, aktif olarak çalışıyor. Yasal çerçeveler içinde GES Projemizi büyütmeyi düşünüyoruz. Bunun yanında sıfır atık projelerimiz devam ediyor. Bu projelerimiz sayesinde üniversiteler arasında öne çıkmayı planlıyoruz” dedi.



“Yeşil dönüşümün öncüsü olduk”


ALKÜ olarak yeşil dönüşümün bölgede öncüsü olduk. Üniversitemizde kurduğumuz Mama ve Kompost Üretim Tesisimiz, sıfır atık projelerimiz ve GES Projemiz sayesinde ülkemizin ve üniversitemizin ekonomisine katkı sağlıyoruz. ALKÜ olarak proje başlangıcından bu yana elde ettiğimiz ekonomik kazançlarla enerji verimliliği alanında daha fazla yatırım yapabilmeyi hedefliyoruz. Genel kamu yararına hizmet etmekte olan projemiz, ülke genelinde enerji maliyetlerinin azalmasına ve enerji bağımsızlığının artmasına katkıda bulunuyor. Bu da millî ekonomiyi güçlendirerek ekonomik büyümeyi destekleyecek ve bu alanda öncü olacaktır. Projemiz, tüm ülkemize hayırlı olsun” dedi.



“Projelere devam edeceğiz”


Yerleşkelerinin tamamının enerji üretimini karşılayan, hiç elektrik faturası ödemeyen ALKÜ; aynı zamanda proje sayesinde 2 aydan kısa bir sürede 527 bin TL gelir elde etti. ALKÜ Enerji Yönetim Birim Sorumlusu Öğr. Gör. Leyla Akbulut, ALKÜ GES Projesi hakkında bilgi verdi. Proje sayesinde ALKÜ yerleşkelerinin elektrik faturası ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığını vurgulayan Akbulut, “Enerji ile ilgili üniversitemizin yatırımları 2022 yılı itibariyle enerji etütlerinin yaptırılmasıyla başladı. Üniversitemizin yıllık 2 milyon 100 bin kWh saatlik bir enerji tüketimi var. Enerji kayıplarını azaltmaya yönelik verimlilik artırıcı projeleri hayata geçiriyoruz. Bu projelerin ilki de Kamuda Performans Sözleşmesi kapsamında hayata geçirdiğimiz 1,7 MWh kurulu güce sahip olan GES santralimiz oldu. Kurulu santralimiz mart ayı itibariyle sisteme girdi. Mart ayından haziran ayına kadar geçen sürede yaklaşık üniversitemize 1 MWh gücünde bir enerji üretimi gerçekleştirdi. Bu enerjinin yüzde 70’ini üniversitemiz kullandı. Geriye kalan yüzde 30’luk kısım da sistem üzerinden satıldı. Böylece üniversitemize sıfır enerji tüketimiyle sadece enerji dağıtım sistem kullanım bedeli gelecek şekilde bir fatura geldi. Geçmiş yıllarda yaklaşık 3 milyon liralık fatura geldiği oluyordu. Şu anda sadece 584 lira gibi sistemin kullanımından kaynaklı bir fatura geldi. Bunun dışında ayrıca enerji satışımız gerçekleşti. Bu geçtiğimiz 4 ayda satıştan elde ettiğimiz gelir ise 950 bin lirayı buldu” diye konuştu.


Yatırımların artacağını dile getiren Öğr. Gör. Leyla Akbulut, “Üniversite olarak verimlilik artırıcı projeler kamuda da birbirini teşvik ediyor. Üniversite olarak bizim de 32 adet enerji verimliliği önlemimiz var. 13 futbol sahası büyüklüğündeki GES Projemiz, bu önlemlerden bir tanesini oluşturuyor. Kalan diğer projeleri de hayata geçirmeyi düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.



Bu üniversite elektriğe para vermiyor, üzerine para alıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Sanayi ve akademi dijital dönüşüm için bir araya geldi Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), Gaziantep Üniversitesi (GAÜN), Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ), SANKO Üniversitesi paydaşlığında, Gaziantep OSB Teknokent, Gaziantep OSB Müdürlüğü ve HKÜ İnovasyon ve Teknoloji Transfer Ofisi iş birliğiyle düzenlenen "Dijital Avrupa Programı Bilgilendirme ve Proje Yazım Eğitimi" etkinliği yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. OSB Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa; HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu, GİBTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bedir, OSB Teknokent Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özmen, T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi uzmanları Halil İbrahim Özer, Esma Dilik ve Özge Çalık, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB Uzman Yardımcısı Murat Tokucu ile Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı, Gaziantep OSB Teknokent ve HKÜ Teknoloji Transfer Ofisi yetkilileri, akademisyenler ve sanayiciler katıldı. "Girişimcilerimizin ve işletmelerimizin rekabet güçlerinin artırılmasına katkı sağlamaya devam edeceğiz" Toplantıda konuşan HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, "Gaziantep, yüksek ihracat kapasitesi ile öne çıkan sanayi odaklı ve önemli bir üretim üssüdür. Bu başarının sürdürülebilmesi için sanayimizin, KOBİ’lerimizin, eğitim ve kamu kurumlarımızın dijital dönüşüm sürecinde etkin olmaları büyük önem taşımaktadır. Biz de, Hasan Kalyoncu Üniversitesi olarak, dijital dönüşüm sürecinde aktif rol üstlenmekteyiz. HKÜ olarak, Adana Sanayi Odası liderliğinde oluşturulan ve Avrupa Dijital İnovasyon Merkezleri (ADİM) ağına Türkiye’den katılmayı başaran 5 konsorsiyumdan biri olan ‘Avrupa Dijital İnovasyon Merkezleri (ADİM) Anadolu Projesinin’ ortağıyız ve bölgemizdeki üniversiteler, teknokentler, kalkınma ajansları ve odalarla birlikte önemli faaliyetlere imza atacağız. ADİM Anadolu Projesinin amacı, nesnelerin interneti, büyük veri analitiği, siber güvenlik, yapay zeka, cobot’lar ve robotlar, artırılmış gerçeklik ve simülasyon konularının yanı sıra, eklemeli üretime odaklanarak KOBİ’leri, girişimcileri ve kamu kuruluşlarını dijital dönüşümlerinde desteklemek üzere istasyon olacak bir merkez oluşturmaktır. Hasan Kalyoncu Üniversitesi olarak, gerek ADİM Anadolu Projesi gibi Dijital Avrupa fonları ve diğer AB destekli fonlarla, girişimcilerimizin ve işletmelerimizin rekabet güçlerinin artırılmasına katkı sağlamaya devam edeceğiz" dedi. 8,1 milyar avro bütçeli Dijital Avrupa Programı (DAP) kapsamında firmaların, akademisyenlerin ve girişimcilerin yararlanabileceği fon destekleri hakkında bilgi verilen etkinlikte, Dışişleri AB Başkanlığı Birlik Programları Daire Başkanı Zelal Şen, T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Uzmanları Halil İbrahim Özer, Esma Dilik ve Özge Çalık ile T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB Uzman Yardımcısı Murat Tokucu konuşmacı olarak yer aldı.
Kocaeli Derince Belediyesi ve Safiport arasında ruhsat krizi Kocaeli’de liman işletmeciliği yapan Safiport ile Derince Belediyesi arasında ruhsatsız deniz dolgusu tartışması yaşanıyor. Belediye, limanın çevreyi kirlettiğini ve denetimsiz faaliyet yürüttüğünü öne sürerken, şirket ise iddiaları reddediyor. Derince Belediyesi, geçtiğimiz günlerde limanının işletmesini alan Safi Derince Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.’nin deniz dolgusu faaliyetinin ruhsatsız olduğu gerekçesiyle tutanak tuttu. Şirkette buna ilişkin dün açıklama yaptı. "Derince Belediyesi tarafından bugün itibariyle hukuksuz bir şekilde tutanak tutulmuştur" Safiport’tan yapılan açıklamada, "Bilindiği üzere Derince Limanı’nın işletmesi, İşletme Hakkının Devrine İlişkin Sözleşme (İHDS) ile 39 yıl süresince bir başka ismiyle (yap-işlet-devret) tarafımıza devredilmiştir. Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan İHDS ile yürürlükte olan İmar Planı kapsamında deniz dolgusu yapmak suretiyle Derince Limanı’nı genişletme yükümlülüğü zorunludur. Bu yatırım yapılmazsa da sözleşmenin fesih sebebidir. Bu kapsamda yatırımlarımız yarı kamu iştiraki olarak tüm hızıyla devam etmektedir. Ancak göreve yeni gelen Derince Belediyesi’nin başkanının dolgu alanlarına yönelik ruhsat talepleri mevcuttur. Bir kamu yatırımı olan Derince Limanı’nda yapılan yatırımlar, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından onaylanan İmar Planı doğrultusunda yapılmakta olup, bu kapsamda yapılan yatırımların ruhsata tabi olmadığı açıktır. Geçmişte de tarafımızca açılan davalar mevcut olup, söz konusu davalar Şirketimiz lehine sonuçlanmıştır. Ancak tüm bu duruma rağmen Derince Belediyesi tarafından bugün itibariyle hukuksuz bir şekilde tutanak tutulmuştur" denildi. "Şirketimiz hukuksuz tutum sergileyen ilgili belediye yetkililerinden davacı olacaktır" Açıklamada, söz konusu yaklaşımın tamamen hukuk dışı olduğu, tutulan tutanağın hukuka uygun tarafı bulunmadığı ifade edilerek, "Söz konusu yaklaşım tamamen şova yöneliktir. Şirketimiz bugüne kadar hukuk içerisinde hareket etmiştir, bundan sonra da hukuka uygun şekilde davranmaya devam edecektir. Bugüne kadar yapılan tüm yatırımlar Bakanlar Kurulu tarafından onaylandığı şekilde zorunlu olarak kamu adına yapılmıştır. Nitekim İHDS’de açıkça belirtildiği üzere, şirketimiz tarafından kamu hizmeti niteliğinde hizmet sunulmaktadır. Şirketimizce tamamen hukuki zeminde hareket edilirken, Derince Belediyesi’nin hukuka aykırı eylemleri, mahkemenin ve devletimizin verdiği kararlara açıkça aykırıdır. Şirketimiz hukuksuz tutum sergileyen ilgili belediye yetkililerinden davacı olacaktır" cümleleri kullanıldı. "Unutulmamalıdır ki Derince Limanı kamunundur" Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: "Derince Belediyesince yapılan işlemleri hukuki çerçevede anlamakta zorlanmaktayız. Bu nedenle de, Derince Belediyesi’nin tutumunda kamu yararı olmadığı gibi oluşturulmaya çalışılan ortam kamu vicdanını da yaralamıştır. Unutulmamalıdır ki Derince Limanı kamunundur. Taahhüt ettiğimiz yatırımları İHDS ile belirlenen sürede tamamlama adına başlattığımız çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini, bu yatırımların zamanında tamamlanacağını ve TCDD’ye yani kamuya ait olan Derince Limanı’nın 2054 yılında yine TCDD’ye yani kamuya devredileceğini kamuoyunun bilgisine sunarız" . Derince Belediyesi: "Safiport yıllardır Derince’nin havasını ve suyunu kirletiyor" Safiport’un açıklamalarına yanıt veren Derince Belediyesi, şirketin kamuoyunu yanılttığını savundu. Derince Belediyesi tarafından yapılan açıklamada ise "Kamuoyu ile paylaşılan açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. Kendilerini Derince halkının, yargının ve devletin üstünde gören bir anlayışla kaleme alınan bu açıklamayı esefle karşıladık. Kendi işletmelerinin de sınırları içerisinde olduğu, Derince’mizin çok kıymetli halkının iradesiyle seçilen belediye başkanımızdan ’Göreve yeni gelen Derince Belediyesi’nin başkanı’ gibi özensiz bir ifadeyle bahsetme fütursuzluğunu Derince halkına hakaret kabul ediyoruz. Büyükşehir Belediye Kanunu ile yetki ve sorumluluğumuz kapsamında olan Derince Liman alanının denetimi belediyemiz uhdesindedir. Safiport yıllardır Derince’nin havasını ve suyunu kirletmekte, yollarını tahrip etmektedir. Hiçbir denetime tabi olmadan kapalı kapılar ardında denizi doldurmakta, depreme ve yangına karşı herhangi bir önlem alınıp alınmadığı kontrol edilmeden inşaa faaliyetlerde bulunmaktadır. Bütün bu olumsuzlukların kamu menfaati olarak sunulması tamamen bir çarpıtmadır. Bugüne kadar yapım ve işletme sürecinde Derince halkına yansıyan bin bir türlü olumsuzluk ortadayken, söz konusu işletmenin kentimize sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda kayda değer bir katkısı da olmamıştır" ifadeleri kullandı. "Akılla ve hukukla bağdaşır hiçbir tarafı bulunmamaktadır" Derince Belediyesi’nin açıklaması şöyle devam etti: "Kıyı Kanunu’na, 3194 Sayılı İmar Kanunu’na ve yargı kararlarına göre ruhsat alınması gerekliliği sabit olmasına rağmen bahse konu şirket üzerine düşen sorumluluğu ısrarla yerine getirmemektedir. Herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının en basit inşaat talebi dahi ilgili kanunlara göre inşaat ruhsatına tabidir ve vatandaşlarımız bu talepleriyle ilgili tüm işlemleri mevzuata uygun yapmaktadır. Aynı şekilde tüm kamu kurumları; hastaneler, okullar ve hatta belediyemizin inşaa ettiği en ufak bir yapı için dahi inşaat ruhsatı alma zorunluluğu varken ’Ben devletim’ yaklaşımı içinde bulunan Safiport yönetiminin kendi yaptığı binlerce metreküp deniz dolgusu ve bunların üzerinde yapılan devasa yapıların inşaat ruhsatından muaf olduğunu söylemesinin akılla ve hukukla bağdaşır hiçbir tarafı bulunmamaktadır. Bilindiği gibi kentimiz birinci derece deprem kuşağında bulunmaktadır. Bununla birlikte ülkemizi son zamanlarda derinden yaralayan ve birçok canımızı yitirdiğimiz yangın hadiseleri de tazeliğini korumaktadır. Bu gerçekler ortadayken Safiport’un izinsiz ve denetimsiz inşa ettiği bu yapılarda yaşanacak herhangi bir olumsuz hadisenin sorumlusu kim olacaktır? Halkın iradesiyle görev başına gelen bizlerin asli sorumluluğu, hukuki esaslar çerçevesinde Derince halkının ve kamunun menfaatlerini gözetmektir. Yasaların bize verdiği yetkiler çerçevesinde kendini devletin üstünde gören bu anlayışa karşı halkımızın hakkını ve hukukunu bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da korumaya devam edeceğiz. Son olarak bilinmelidir ki, Derince Limanı Derince halkınındır. İşletmecisi kim olursa olsun, yasa ve yönetmeliklere uymak zorundadır"