ÇEVRE - 13 Şubat 2025 Perşembe 11:35

ASAT’tan Antalya’nın su kayıp ve kaçaklarına sıkı takip

A
A
A
ASAT’tan Antalya’nın su kayıp ve kaçaklarına sıkı takip

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, "İklim Değişikliği ile Mücadele için Kentsel Su Temin Sistemlerinde Verimliliğin ve Güvenilirliğin Geliştirilmesi" projesi kapsamında 32 ilçe belediyesinin katılımıyla düzenlenen çalıştayda deneyimlerini paylaştı.


Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ortağı olduğu, Avrupa Birliği ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca desteklenen "İklim Değişikliği ile Mücadele için Kentsel Su Temin Sistemlerinde Verimliliğin ve Güvenilirliğin Geliştirilmesi" projesi kapsamında 32 ilçe belediyesinin katılımıyla çalıştay düzenlendi.



3 pilot bölgede çalışma


Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü’nün de paydaşı olduğu araştırma projesi, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından 433 bin euro hibe desteği kazanmıştı. 18 ay sürecek olan proje için ASAT yetkilileri, Malta heyeti ve Akdeniz Üniversitesi’nden gelen akademisyenler proje bünyesinde içme suyu temin ve dağıtım sistemlerindeki su kayıplarının kontrolü için Antalya’da üç pilot sahada çalışmalara başlamıştı.



"Su kaynaklarını tasarruflu kullanmalıyız"


Su kuruluşlarının ve belediyelerin çalışanları için eğitim ve tecrübe paylaşımı amacıyla 32 ilçe belediyesinin katılımıyla projenin ilk çalıştayı Akdeniz Üniversitesi’nde düzenlendi. Çalıştayda projeden elde edilen deneyimler katılımcılara anlatıldı. Projenin Antalya’ya çok faydalı olacağına inandığını kaydeden ASAT Genel Müdürü İbrahim Kurt, "Uluslararası ve değerli bir çalışmanın içinde olmaktan dolayı mutluyuz. Kaybolan su büyük. Su hepimizin ve yerine gelmeyen bir değer. Bunu hep beraber korumamız gerekir. Yeni su kaynakları bulmaktan ziyade var olan kaynakları en verimli ve tasarruflu şekilde koruyabilmeliyiz" diye konuştu.



"ASAT yarının da suyunu koruyor"


ASAT Genel Müdür Yardımcısı Ümit Daban da Antalya kenti içme suyu dağıtım şebekesinde belirlenen 3 adet izole alt bölgede projenin pilot çalışmalarına başlandığını söyleyerek, "Bu projelerden elde edilen deneyimlerin diğer kurumlarla paylaşılması adına ilk çalıştayı ilçe belediyelerin katılımıyla gerçekleşti. Türkiye’nin farklı bölgelerinden 32 ilçe belediyesi katılım sağladı. ASAT olarak sadece bugünün değil, yarının da suyunu koruyacak su yönetim politikalarını hayata geçirmek için çalışmalara devam ediyoruz" diye konuştu.



"Hedefimiz izole alt bölgeleri arttırmak"


Çalıştayda sunum yapan ASAT Su Şebeke ve Arıtma Tesisleri Daire Başkanı Osman Sütçü de su kayıplarıyla mücadelede ASAT’ın uygulamaları hakkında bilgi verdi. Osman Sütçü şöyle konuştu:


"Antalya’nın nüfusu 2 milyon 750 ama turizmle birlikte yılda 25 milyona yakın ziyaretçi kentimize geliyor. İlimizde içme suyunun yüzde 3’ü doğal kaynaklardan yüzde 97’si ise yeraltı sularından elde edilmekte. 5 merkez ilçede 146 depo, 268 kuyumuz var. 19 ilçede bin 400 üzerinde içme suyu kuyusu ve bin 350 üzerinde depo var. Bunların hepsinin bakım onarımı ASAT tarafından yapılıyor. İlçelerde SCADA yatırımlarımız devam etmekte. İl genelinde içme suyundaki kayıp-kaçak oranlarının azaltılması için 5 merkez ilçede mevcut 70 izole alt bölge (DMA) var, hedefimiz bunu 216’ya çıkarmak."



"Projede olumlu sonuçlar alıyoruz"


ASAT SCADA Şube Müdürü Dr. Tuğba Akdeniz, Antalya içme suyu şebekesinde 3 alt bölgenin belirlenip çalışmalar yapıldığını belirterek, "Bu bölgelerdeki abone sayısı, bölgede kullanılan içme suyu şebeke borularının çapı, cins ve yaş bilgilerini göz önüne alarak 3 alt bölge belirledik. İlk olarak içme suyu şebekesinde oluşan su kayıplarının miktarını belirledik daha sonra bölgede yüzeye çıkmayan arızaların tespitini yaptık, basınç kırıcı vanaların montajını yaptık. Proje devam ediyor başarılı sonuçlar alıyoruz. Önce ilçe belediyelerine deneyimlerimizi anlatıyoruz, daha sonra il, büyükşehir ve son olarak uluslararası ölçekte çalıştaylar devam edecek" diye konuştu.


Çalıştay kapsamında katılımcılar için Konyaaltı ve Kaleiçi DMA Proje Sahasına ve ASAT Su Şebeke ve Arıtma Tesisleri Daire Başkanlığına teknik gezi ve saha incelemesi düzenlendi.



ASAT’tan Antalya’nın su kayıp ve kaçaklarına sıkı takip

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Arnavutköy‘de büyük istihdam seferberliği başlıyor Arnavutköy Belediyesi, Cuma ve Cumartesi günleri düzenleyeceği Kariyer ve İstihdam Fuarı ile iş arayan vatandaşları, 80’den fazla firmanın katılım sağlayacağı kapsamlı bir etkinlikle buluşturacak. Arnavutköy Belediyesi, gençlerin ve iş arayan vatandaşların kariyer hedeflerini desteklemek ve istihdam imkanlarını artırmak amacıyla 26-27 Aralık 2025, Cuma ve Cumartesi günlerinde Kariyer ve İstihdam Fuarı düzenliyor. Arnavutköy Şehir Parkı’nda gerçekleştirilecek olan fuar, 40 farklı sektörü temsilen 80’den fazla firmayı bir araya getirerek iş dünyası ile bireyler arasında güçlü bir köprü oluşturacak. Katılımcılar, firmalarla birebir iş görüşmeleri yapma imkanı bulurken, aynı zamanda atölye çalışmaları ve çeşitli etkinlikler aracılığıyla kariyer planlamalarına katkı sunacak bilgiler edinebilecek. Kariyer ve İstihdam Fuarı, iş dünyasına adım atmak isteyenler için önemli fırsatlar sunarken; profesyonel gelişimi destekleyen etkinliklerle katılımcıların bilgi ve deneyim kazanmalarına imkan tanıyacak. Arnavutköy Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleştirilen bu fuar, gençlerin kariyer yolculuklarına rehberlik etmeyi, iş arayan vatandaşların ise doğru istihdam fırsatlarına ulaşmasını sağlamayı hedefliyor. Öte yandan, İstanbul’un gelişen ilçesi Arnavutköy’de, özellikle Hadımköy bölgesinde artan sanayi kuruluşlarının nitelikli personel ihtiyacı her geçen gün yükselirken; Karaburun’un turizm potansiyeliyle birlikte hizmet ve turizm sektörlerinde de yeni istihdam alanları oluşuyor. İstanbul Havalimanı’na ev sahipliği yapan ilçe, havacılık, lojistik ve hizmet sektörlerinde ortaya çıkan yoğun personel talebiyle de dikkat çekiyor. Kariyer ve İstihdam Fuarı’nın, bu alanlarda oluşan iş gücü ihtiyacı ile iş arayanları aynı zeminde buluşturması hedefleniyor.
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık Kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık Kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık Kilimi’nin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık Kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık Kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek; "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi. (YK-RM-