ASAYİŞ - 27 Kasım 2024 Çarşamba 13:58

Antalya’da denize sıfır çardaklar tarihe karıştı, sahil halkın kullanımına açılacak

A
A
A
Antalya’da denize sıfır çardaklar tarihe karıştı, sahil halkın kullanımına açılacak

Antalya’nın Aksu ilçesinde deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı olan Kumköy Sahili’nde kurulan ve 2021 yılından bu yana yıkımı yılan hikayesine dönen çardaklar, Aksu Belediyesi tarafından yıkıldı. Bölgede bulunan 700 çardağın yıkımının tamamlanması ve alanın temizlenmesinin ardından, plaj halkın kullanımına açılacak. Denize sıfır sahilde yıllardır konaklayan vatandaşlar ise yıkımın bugün yapılacağından habersiz olduklarını öne sürerek, “Çocukluğumuzdan beri sahil kenarındayız, çok anımız vardı. Anı da kalmadı, bir şey de kalmadı” dedi.


Aksu’daki 1,5 kilometrelik Kumköy Sahili, 2021 yılının mart ayında Cumhurbaşkanı kararıyla "Nesli tükenme tehlikesindeki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı" ilan edildi. Özellikle Aksu ve Serik ilçelerindeki binlerce kişinin yaz tatilini geçirdiği, lüks otellere komşu ve "bedava tatilin adresi" olarak tanımlanan çardaklar için 2022 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca yıkım kararı alındı. 2 yıl önce Aksu Belediyesi’ne gönderilen karar, dönemin belediye yönetimi tarafından uygulanmadı. Yıkım tarihleri belirlenip, tabelalar asıldı ancak sürekli ertelendi.



Ekipler, sabah 7’de çevik kuvvet ekipleri eşliğinde yıkıma başladı


31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi’nden sonrası belediye başkanlığını kazanan İsa Yıldırım, çardaklarla ilgili yıkım kararı aldı. 700 çardak sahibine de yıkım kararı bildirildi. Çardakların yıkılması için son gün 20 Kasım olarak belirtilirken, geçtiğimiz hafta bölgede kalanların direnciyle karşılaşan ekipler yıkımı erteledi. Ertelemenin ardından dün düzenlenen Aksu Belediyesi Meclis Toplantısı’nın ardından, bugün sabah 07.00 sularında başlayan çalışmalar ile 700 çardak yıkıldı.



Çardak sahibi, çardağını ateşe verdi


Geçtiğimiz hafta çardakta yaşayanların yıkım çalışmalarını engellemek amacıyla gösterdikleri mücadeleye karşı, bu kez çok sayıda çevik kuvvet ekipleri alanda yerini aldı. Aksu Belediyesi ekipleri vinçlerle çardakların yıkımını gerçekleştirirken, yıkım ekiplerine tepki gösteren bir çardak sahibi çardağını ateşe verdi, o anlar cep telefonu kamerasına anbean yansıdı.



“Çocukluğumuzdan beri sahil kenarındayız”


Çardaklarda yazlarını geçiren bazı vatandaşlar yaşadıkları olaydan dolayı üzüntüsünü dile getirdi. Kumköy’de büyüdüğünü açıklayan Taner Şimşek isimli vatandaş, “Yapacak bir şey yok, direndik. Denizin başında büyüdük. Geldiler, yıktılar. Çocukluğumuzdan beri sahil kenarındayız, çok anılarımız vardı. Anı da kalmadı, bir şey de kalmadı” dedi.



“Salı günü meclis toplanacak, karar çıkacak demişlerdi”


Yazları torunlarıyla çardakta konakladığını anlatan İsmihan Çetin, yıkımın ansızın yapıldığını öne sürdü. Çetin, “Caretta caretta diyorlar, yuvalama alanını çeviriyoruz, koruyoruz zaten fazla da yok. 7-8 senedir konaklıyorduk, güzel oluyordu. Yürüyüşümüzü yapıyorduk, apartmanda hapishanede gibiyiz. Burada komşuluk vardı, denize giriyorduk, rahattık. Geçenlerde karşı geldik, salı günü meclis toplanacak, karar çıkacak demişlerdi, dün toplantıda yıkılacak diye karar almışlar. İnsanlara birkaç gün izin verilir, böyle birden yıkılır mı? Çok üzüldük, torunlarımız burada yazın tatilini geçiriyordu. Onlar da üzüldü” diye konuştu.



“Caretta carettalar bizim sayemizde yaşıyordu”


Bölgedeki sokak hayvanların bakımını sağlayan ve 6 yıldır yaz mevsiminde çardakta konaklayan İlknur Yalçın, “6 yıldır burada kalıyordum. Şu an çok iyi değiliz, ayın 20’sinde gelmişlerdi. Birden bugün haber geldi, her yer kapanmış, koşa koşa geldik, içeriye almadılar. Savaşa gelmiş gibiydik. İnsanların burada eşyaları, malzemeleri var. 60-70 yıldır vatandaşlar buraya geliyor, yerleşik bir düzenleri var. 60 yıldır neydi, bu yıl ne oluyor? Bunun açıklamasını yapması gerekiyorlardı, çok üzücü. Buraya ne yapacaklar, ne düşünüyorlar, sahil hakkındaki projeleri ne? En azından halka kazandırmalarını diliyoruz. Caretta carettalar bizim sayemizde yaşıyordu, yoksa buradaki diğer yaban hayvanlar carettaları yer. Gelip de burada caretta carettalarla ilgilenmiyorlardı ki, biz ilgileniyorduk” şeklinde konuştu.



“Çocuklarımla yaz mevsiminde buraya gelip vakit geçiriyorduk”


Köyde zeytin toplarken çardakların yıkıldığının haberini aldığını söyleyen Kadriye K. isimli vatandaş ise, “Tarlada zeytin topluyorduk, bize haber veren olmadı. Çardaklar yıkılmış denilince gidelim görelim dedik, yerimizde duramadık. Torunlarım burada yazın yüzüp stres atıyordu, halkına zarar vermek bu başka bir şey değil. Kızım da burada çardak kurmuştu. Yarımızın kolu yarımızın bacağı ağrıyor, yarımızda kireçleme var, faydası olsun diye buraya geliyorduk. Boşaltılacak diye haber verilmedi, biz yeniden bir karar çıkacağını sanıyorduk, o güne kadar çardağımızı sökeriz diye düşünüyorduk. Ama kimseye haber vermeden, habersizce bu işi bitirdiler” dedi.



Kumköy, önümüzdeki hafta temizlenecek


Aksu Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, yıkımın ardından bölgede yaşayanlara eşyalarını toplaması için bu hafta izin verilecek ve önümüzdeki hafta belediye ekipleri tarafından alan tamamen temizlenecek.



Vali Şahin, plajın halka açılacağını bildirmişti


Antalya Valisi Hulusi Şahin geçen haziran ayında yaptığı açıklamada; plajdaki çardakların yıkımının ardından sahilin tamamen vatandaşın kullanımına sunulacağını belirterek, plajın herhangi bir otel ya da işletmeye verilmeyeceğini duyurmuştu.



Antalya’da denize sıfır çardaklar tarihe karıştı, sahil halkın kullanımına açılacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam ediliyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 8’nci gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Şeyhmus Çelik, “Serdarova, Birinci Hastanesi’nde bebek kardiyolojisi olmadığı bilinmesine rağmen sevk edilmiş. Bebek Türkmenistanlıydı. Hakan Doğukan aileden para almış. İşte bunlarda böyle vicdan yok. Ameliyat olması lazımdı bebeğin. Ailenin durumu yoktu. Bebek orada uzun süre kaldı, kimse almadı. Aile de almadı, parası yoktu nereye götürecek? Çocuğa ilaç veriliyordu ameliyat oluncaya kadar. Bu ilacı biri kestirmiş. Soralım ilacı kimin kestiğini” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 8’nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada Kaya ve Serdarova bebeklerin ölmesinde ihmali bulunan, kendi kaşesi ile başka hekimlerin tedavi ve evrak düzenlemesini sağlayarak resmi belgede sahtecilik suçunu işleyen, çalıştığı hastanede 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynama yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde epikriz düzenleyerek SGK’ya fatura ettirip nitelikli dolandırıcılık yaptığı iddia edilen doktor Şeyhmus Çelik savunma yaptı. “Bunlarda böyle vicdan yok” Birinci Hastanesi’nde doktor olarak çalışan Çelik, “Bu olayın ortaya çıkması için emek veren herkesten Allah razı olsun. Ben yıllardır doktorluk yapıyorum. Fırat Sarı bana düzenli ödeme yaptığını söylemiştir. Bana bu şekilde bir ödeme yapılmamıştır. Ben hiçbir çıkar sağlamış değilim. Hayatımda hiçbir örgüte üye olmadım. Ben ne SGK’yı ne başka bir kurumu dolandırmak için hiçbir belge düzenlemedim. Hiçbir hastanede gerçeğe aykırı belge düzenlemedim. Bebek Kaya ölmeden önce muhasebeci beni aradı, istifa etmemi istedi. İstifa dilekçemi hazırladım elden gelip aldılar. Aynı tarihte başka bir doktor ile sözleşme yapmışlardır. 1 gün sonra bebek Kaya eks olmuştur. Benim bu olayda bir hatam yoktur. Benim üzerimde sistemde kayıt devam etmiş. Niye kaydın devam ettiğini bilmiyorum. Bebek Serdarova, Birinci Hastanesi’nde bebek kardiyolojisi olmadığı bilinmesine rağmen sevk edilmiş. Bebek Türkmenistanlıydı. Ailenin durumu yoktu. Hakan Doğukan aileden para almış. İşte bunlarda böyle vicdan yok. Ameliyat olması lazımdı bebeğin. Ailenin durumu yoktu. Bu nedenle 112’ye haber verdik. 112 araştırdı geri döndü, ‘hocam kimse almıyor’ dedi. Konsolosluğa yönlendirdik. Oradan da bir geri dönüş olmadı. Bir süre sonra Birinci Hastanesi’ne denetime geldiler. Orada yetkili birine durumu anlattım. ‘Türkmenistanlı, kalp hastası, ameliyat olmazsa ölecek’ dedim. Tamam dediler bana. Oradan da geri dönüş olmadı. Bebek orada uzun süre kaldı, kimse almadı. Aile de almadı, parası yoktu nereye götürecek? Çocuğa ilaç veriliyordu ameliyat oluncaya kadar. Bu ilacı biri kestirmiş. Soralım ilacı kimin kestiğini” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine sanığa “Hasta senin hastan değil miydi? İlacı kimin kestiğini nasıl bilmiyorsun?” dedi. Sanık “Hasta benim değildi. Arada vizite çıktığımda durumu nasıl diye bakıyordum. Bebek kardiyolojisinin hastasıydı. Ailenin ameliyat ettirecek parası yoktu. Başka yere de götüremiyordu. Kimse ücretsiz ameliyat yapmadı. Ben mi 100 bin TL versem diye düşündüm o arada bebeği kaybettik” şeklinde cevap verdi. Mahkeme başkanı: “Herkes başka bir şey söylüyor” Sanık savunmasının devamında “Biz gündüz çalışıyorduk. Geceleri hastaneye gitmiyorduk. Gece bebeklere acil müdahale edilmesi gerektiğinde kim müdahale ediyordu bilmiyorum. Hastanenin gece nöbetçi doktoru olması gerektiğini düşünüyorum. Gece doktor olması ile ilgili bir görüş bildirmedim hastaneye. Hastane sahibi de doktor kendisi bilmiyor mu ?” dedi. Mahkeme başkanı da bu savunma üzerine “Bilmiyorum herkes başka bir şey söylüyor” dedi. Sanık Çelik’in “Hakan Doğukan basit bir lise mezunu hemşireydi, sevmezdim kendisini” demesi üzerine mahkeme başkanı “Koskoca doktorsunuz. Hakan Doğukan’ı gönderemediniz mi hastaneden?” dedi. Sanık bu soruyu “özel hastanelerde bu geçerli değil” diye yanıtladı. Duruşma tutuksuz sanıkların savunması ile devam ediyor.
Sivas SBTÜ’den çağ atlatacak keşif Türkiye’nin önde gelen devlet üniversitelerinden birisi olan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), önemli bir teknolojik buluşa imza attı. Işığa hükmederek medikal, savunma sanayi gibi birçok alanda kullanılabilecek Bragg Izgara geliştiren SBTÜ, ürünün patentini aldı. 2018 yılında imzalanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), yaptığı Ar-Ge çalışmaları ve buluşlar ile dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Üniversite-Sanayi işbirliğini ileri bir seviyeye taşıyan ve Savunma Sanayii’ne çok önemli hizmetler veren SBTÜ, bir teknolojik buluşa daha imza attı. Veri iletimi, savunma sanayiinde yer belirleme ve lazer gibi sistemlerde kullanılan ışığa hükmetmeyi başaran SBTÜ akademisyenleri, ışığın sonsuz gücünden faydalanmanın yollarını buldu. Bilkent Üniversitesi ile ortak yürütülen çalışma sonucu ortaya çıkarılan Bragg Izgara ile sağlık sektörünün yanı sıra veri aktarımında ve savunma sanayiinde yeni bir çağa geçiş yapılacak. Alzheimer hastalığının erken teşhisinde de kullanılabilecek Bragg Izgara teknolojisinin lansman toplantısı yapıldı. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversite Senato Salonu’da düzenlenen toplantıya SBTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, akademisyenler ve basın mensupları katıldı. Sisteme ilişkin bilgiler veren Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Kurul Üyesi ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi yönetim kurulu üyesi Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru, yapmış olduğu çalışmadan bahsetti. ‘Bir Dalga Kılavuzu, Bir Bragg Izgara Üretim Yöntemi ve yöntem ile elde edilen bir Bragg Izgara’ adlı çalışmanın kullanım alanlarından bahseden Tabaru, katılımcılara sunum yaptı. “İnsanlık yararına bir buluş” Yaptığı çalışmalardan ötürü Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru’ya teşekkür belgesi veren Rektör Prof. Dr. Mehmet Kul, “Hocamızın yaptığı çalışmaların nihai sonucu bu patenti almaktı. Bu araştırmanın dünya çapında çok özgün olduğu, ilk defa yapıldığının kanıtı da bu patenttir. Timuçin hocam ve diğer arkadaşlarımız Bilkent Üniversitesi Ulusal Nonoteknoloji Araştırma Merkezi’ndeki (UNAM) bilim insanları ile birlikte yaptıkları çalışmaları sonucunda patent başvurusunda bulundular. Bu patent onaylandı. Timuçin hocamıza ve katkı sağlayan bütün akademisyenlerimize teşekkür ediyoruz. İnsanlık yararına bir buluş. Alzheimer hastalığının erken teşhisinin yanı sıra diğer medikal alanlarda da kullanılabilecek önemli bir buluş. Yeni buluşların da önünü açacak bir çalışma” dedi. “Alzheimer hastalığının erken teşhisinde kullanılabilecek” Işığı kontrol ederek hükmetmeyi keşfettiklerini ifade eden Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Kurul Üyesi Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru, “Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversite ve Bilkent Üniversite UNAM ile birlikte ortak yapılan çalışmanın ardından patent başvurumuzun sonucu için buradayız. Bu patent ile biz aslında ışığın farklı alanlarda kontrolünü sağlayarak yani ışığa hükmederek; medikal alanlara, lazer sistemlerine, onlar dışında kuantum teknolojilerine doğru yönelecek, her biri insanlık yararına olan farklı sektörlerde kullanılabilecek bir parça ürettik. Yeni çağın fotonik entegre devrelere doğru yöneldiği bir durumda fotonik aygıtları geliştirebileceğiz. Bu da bizi yüksek hızlı haberleşme, kuantum teknolojilerine doğru yönelecek bir kapıyı açacağını düşünüyoruz. Buradan elde edilecek verilerle birlikte hem üniversitemize hem de insanlık yararına katkı sunacağız. Aynı zamanda Alzheimer hastalığının erken tespitine yönelik fiber optik sensörlerin üretimine başlamış bulunmaktayız. Sağlık Enstitüleri Kurumu tarafından bizim projemiz desteklendi. Burada ürettiğimiz malzemeleri orada biyoalgılama için de kullanacağız” ifadelerine yer verdi.
Yozgat Akdağmadeni’nde yoğun kar mesaisi devam ediyor Yozgat’ta etkili olan kar yağışıyla birlikte karla mücadele çalışmalarını aralıksız olarak sürdüren Akdağmadeni Belediyesi karla mücadele ekipleri ilçenin birden fazla noktasında aynı anda çalışmalarına devam ediyor. Yozgat’ın en fazla kar yağışı alan ilçesi; kar kalınlığının 50 santimetreyi bulduğu Akdağmadeni oldu. İlçede üç gün aralıksız süren kar yağışı sonrasında çalışmalarını ara vermeden sürdüren belediye ekipleri 7/ 24 esasına ana arterler ve mahallelerin ara yollarında çalışmalarını sürdürüyor. Akdağmadeni Belediye Başkanı Nezih Yalçın, ‘’Araç ve yaya trafiğinin olumsuz etkilenmemesi için yoğun çaba sarf eden ekiplerimizin bir kısmı ilçemizin en işlek caddesi olan çarşı merkezinde bulunan kaldırımlarda kar küreme çalışması yaparken, bir diğer ekipte yoğun kar yağışının oluşturduğu kar birikintilerini iş makinalarıyla belirlenen bölgelere sevk ettik’’ şeklinde konuştu. “Çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” Tüm ekipleri seferber ettiklerini belirten Yalçın, “Şehrimizde 3 gün boyunca etkili olan yoğun kar yağışı dolayısıyla tüm ekiplerimizi seferber ettik. Çalışma temposunu her geçen saat yükselttik. Önceliğimiz olan ana arterleri sürekli olarak açık tutarak vatandaşlarımızı ulaşım noktasında mağdur etmedik. Mahalle ara yollarında da açılmadık girilmedik bir yolumuz bulunmamaktadır. İlçemizin dört bir yanında gece demeden gündüz demeden bizlerle iş birliği yapan gerek araçları gerek personelleriyle Akdağmadeni’nin de güzel bir birliktelik gösteren tüm kurumlarımıza ve personellerine teşekkür ediyorum. Her yıl kış mevsiminde olduğu gibi büyük bir fedakârlık göstererek çalışmalarını sürdüren belediye personelimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımızın zorluk yaşamaması için çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” dedi.
Burdur Burdur’da taksiciye dehşeti yaşatmıştı, tutuklandı Burdur’da çağrı üzerine giden taksiye binen kız arkadaşını araçtan indirmeye çalışan şahıs, taksinin aynasını kırınca tepki gösteren taksiciye bıçakla saldırmıştı. Taksiciye yönelik eyleminden adli kontrol uygulanan şüpheli, kız arkadaşına yönelik eylemlerinden ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, 24 Kasım Pazar günü saat 22.00 sıralarında Burdur merkez Yeni Mahalle Süzek Sokak üzerinde meydana gelmişti. Edinilen bilgilere göre, devamlı müşterisi olan T.A. tarafından aranarak kızı Ş.A.’nın Süzek Sokak üzerinde bulunduğunu ve onu alıp kendi evine getirmesini istediği ticari taksi sürücüsü Mustafa M. (30), belirtilen sokağa gitti. Burada müşterisi Ş.A. (26) araca bindiği esnada arkasından gelen erkek arkadaşı M.T. (30), aracın bagaj kapağına üç defa vurarak açık olan camından içeri uzanıp Ş.A.’yı indirmeye çalıştı. Taksinin aynasının kırıldığını gören taksi sürücüsü Mustafa M. araçtan inip M.T.’ye tepki gösterince Mustafa M.’ye bıçakla ve cop ile saldıran M.T. tekme ile kendini savunan Mustafa M.’den yediği darbeler sonucu saldırıyı sonlandırmıştı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri tarafından M.T. gözaltına alındı. Aracında zarar oluşan taksicinin şikayeti üzerine adliyeye sevk edilen M.T. hakkında adli kontrol hükümleri uygulanırken kız arkadaşı Ş.A.’ya yönelik eylemlerinden ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Burdur Başsavcılığınca M.T. hakkında iddianame düzenlendi. Saldırı anı ise araç içerisinde bulunan güvenlik kamerasına anbean yansımıştı.
İstanbul Yener İnce: "Mauro Icardi’nin ameliyatı pazartesi günü Arjantin’de yapılacak" Galatasaray Futbol A Takımı Doktoru Yener İnce, Arjantinli futbolcu Mauro Icardi’nin pazartesi günü Arjantin’de ameliyat olacağını açıkladı. Galatasaray Futbol A Takımı Doktoru Yener İnce, UEFA Avrupa Ligi’nin 5. haftasında deplasmanda oynayacakları AZ Alkmaar maçı öncesinde İstanbul Havalimanı’nda sakat futbolcuların durumlarıyla ilgili basın mensuplara açıklamalarda bulundu. Tottenham mücadelesinde yaşadığı sakatlık dolayısıyla sağ diz ön çapraz bağında kopuk ve menisküs hasarı tespit edilen Arjantinli futbolcu Mauro Icardi’nin ameliyat tarihi ve yerinin belli olduğunu söyleyen İnce, "Mauro’nun sakatlığının olduğu ilk günden itibaren bir planlama var. Bu planlama içerisinde yaklaşık 2.5-3. haftalık periyodu ön hazırlıkla geçecekti, o periyodu tamamladık. Daha sonra ameliyat için karar verecektik. Mauro’nun hem sosyal açıdan hem de ailesel sebeplerle Arjantin’de olduğunu biliyorsunuz. Hazırlık sürecini de orada geçirdik. İleriki dönemde rehabilitasyon aşamasında aksaklıklar yaşamamak adına ameliyatın orada yapılmasına karar verdik. Ameliyat pazartesi günü orada gerçekleşecek. Dün, bugün görüşmelerimizi tamamladık. Pazartesi günü ameliyatı yapılacak. Galatasaray Kulübü elindeki imkanlar doğrultusunda her zaman en iyisi yapma çabasında. Mauro’ya isterse İstanbul’da, isterse dünyanın herhangi bir yerinde, nerede isterse bu ameliyatı yapabileceğimizi söylemiştik. Kendisi de son derece uyumlu. Bizim burada olmak istedi ancak hem ailesel sebepler hem de içinde bulunduğumuz sosyal süreçte Mauro’nun rehabilitasyon sürecini Arjantin’de geçirmesine karar verdik. Orada yaz sezonunda. Daha da rahat olacaktır. O yüzden bu rehabilitasyon aksamaması adına ameliyatı orada gerçekleşmesine karar verdik" diye konuştu. Yener İnce, Ismail Jakobs ve Kaan Ayhan’ın da tedavilerinin devam ettiğini belirterek, "Jakobs maçta bizimle olacak. Kaan’ın tedavisi burada devam edecek" şeklinde konuştu.