SPOR - 06 Nisan 2025 Pazar 17:15

68 ülkeden 1800’ü yabancı,10 bin sporcu Runtalya’da koştu

A
A
A
68 ülkeden 1800’ü yabancı,10 bin sporcu Runtalya’da koştu

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 20’ncisi düzenlenen Uluslararası Runtalya Maratonuna 65 ülkeden 1800’ü yabancı yaklaşık 10 bin koşucu katıldı. 42K maratonunda kadınlar kategorisinde Natalia Kahraman birinci, Shamha Ahmed ikinci ve Luliia Fernas üçüncü, erkekler kategırisinde ise Mestan Turhan birinci, Roman Efimov ikinci Aleksey Osokin üçüncü oldu.


Atatürk Kültür Merkezi önünden başlayan yarışların startını Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan vekili Hasan Akkoyun ve kent protokolü verdi. Başkan Vekili Hasan Akkoyun, maraton kapsamında gerçekleştirilen halk koşusuna katılarak, sporcuların heyecanına ortak oldu. 65 ülkeden 1800’ü yabancı yaklaşık 10 bin koşucunun katılımıyla 5K, 10K, 21K, 42K, 10K Teams Run yarışları yapıldı. Amatör koşucular bu büyük organizasyonda yer almanın keyfini yaşarken, profesyonel sporcular dereceye girebilmek için ter döktü. 42K maratonunda kadınlar kategorisinde Natalia Kahraman birinci, Shamha Ahmed ikinci ve Luliia Fernas üçüncü oldu. 42K maratonunun erkekler kategorisinde ise Mestan Turhan birinci, Roman Efimov ikinci Aleksey Osokin üçüncü oldu.


Dereceye giren sporculara ödüllerini Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Akkoyun verdi.



Cam Pramit bahçesinde şölen havası


Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Runtalya, Antalyalılara spor ve eğlence dolu iki gün yaşattı. Cam Piramit bahçesinde düzenlenen etkinlikte, çocuklar için oyun alanları, konser alanları, fotoğraf çekilme alanları yer alırken, Runtalya ile birlikte tam bir spor şöleni yaşandı. Cam Piramit bahçesinde düzenlenen etkinliğe 7’den 70’e birçok vatandaş katılım sağladı. Birbirinden heyecanlı ve neşeli aktivitelere katılım sağlanırken, sosyal sorumluluk projesi kapsamında stantlar açıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi de ’Satın alma sahiplen’ sloganıyla sokak hayvanları için farkındalık oluşturdu.


Öte yandan Antalya Büyükşehir Belediyesi Mobil Aşevi tırı, bitiş çizgisine yaklaşan sporculara sıcak çorba ikramında bulundu.



68 ülkeden 1800’ü yabancı,10 bin sporcu Runtalya’da koştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kurbanda hisse fiyatları açıklandı Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, kurban hisse fiyatlarını 25 bin-35 bin TL, kesim ücretini ise 4 bin TL olarak açıkladı. Kurban Bayramı öncesinde insanların kafalarındaki soru işaretlerini kaldırmak için çalışma yaptıklarını kaydeden Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, belirledikleri kilo ve hisse fiyatlarını açıkladı. Kurbanlık hisse fiyatlarını 25-35 bin TL olarak açıklayan Başkan Aras, belirledikleri tavsiye fiyatlarına uyulduğu takdirde hem üreticinin hem de tüketicinin memnun kalacağını ifade etti. Kesim ücretini de 4 bin TL olarak belirlediklerini kaydeden Aras, "Kurban yaklaştı, insanımız kurbanlık almak için telaşeye girdiler. Haklı olarak insanların kafasında bazı soru işaretleri var. Biz de Kırmızı Et Üreticileri Birliği olarak çalışma yaptık. Bununla ilgili Türkiye ortalamasında ve Kayseri nispetinde belli fiyatlar oluşturduk. Bu fiyatlara uyulursa tüketicimiz ve üreticimiz mağdur olmayacak. Tabi bizim söylediğimiz fiyatlar tavsiye fiyatlarıdır, en düşük fiyatları açıklıyoruz. Erkek dananın kilosunu 300 TL, değerini yitirmiş olan düveler 290 TL, damızlık değeri olmayan inek fiyatını 275 TL olarak açıklıyoruz. Ayrıca kesim fiyatını da 4 bin TL, parçalama fiyatını da 2 bin TL olarak açıklıyoruz. Tabi bu söylediğimiz fiyatlar canlı kilo fiyatlarıdır. Aynı zamanda hisse fiyatlarını da açıklamak istiyoruz. Hayvanın büyüklüğüne göre 25 bin TL ile 35 bin TL arasında hisse fiyatı vardır" dedi. Birlik olarak desteklerini sürdüreceklerinin de altını çizen Aras, "Bütün üreticilerimize ve tüketicilerimize hayırlı olsun. Bu fiyatlara uyulursa üreticilerimiz de belli bir meblağ kazanır, tüketicilerimizin de akıllarında soru işareti kalmaz. Biz de Kırmızı Et Üreticileri Birliği olarak desteğimizi vereceğiz" ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta bitkilere adanmış hayat Kahramanmaraş’ta kendisini bitkilere adayan vatandaş binlerce bitkinin frekansını dinlediğini ve geçmişten günümüze şifa dağıtan bitkilerle yaşam sürdüğünü ifade etti. Kahramanmaraş’ta "Anadolu Şifa" olarak tanınan Mustafa Uludağ, bahçesinde binlerce çeşit bitki yetiştirip, ata tohumlarını koruyor. Kahramanmaraş’ın doğasıyla bütünleşen isimlerden biri olan Uludağ, hayatını bitkilere adadı. Şehrin dışında, kendisine ait geniş bir arazide, binlerce çeşit bitkiyi büyük bir özenle yetiştiren Uludağ, göz ağrısından mide rahatsızlıklarına, cilt problemlerinden ruhsal sıkıntılara kadar birçok konuda insanlara bitkisel çözümler sunuyor. Her bir bitkiyi, her bir tohumu bir hazine gibi gören Uludağ, bu değerleri geleceğe taşımak için çaba gösteriyor. Yıllardır biriktirdiği bilgi birikimi sayesinde, şifa arayan insanlara ücret talep etmeden gönüllü olarak destek veren Uludağ, özellikle ata tohumları konusundaki hassasiyetiyle, kaybolmaya yüz tutmuş birçok yerli bitki türünü koruma altına alıyor. Uludağ, "Anadolu coğrafyasında bitki çeşitliliği çok fazla tıbbi aromatik bitkilerimiz, doğadan sofraya gelen bitkiler var. Bu bitkilerin yaprakları ve köklerinden farklı şekilde değerleniyorlar. Nesilden nesle bize aktarılan bilgiler var. Ben şuanda binin üzerinde bitkinin frekansını alıp bunları kayıt altına aldım. Sofraya gelen bazı şifalı bitkiler var kenger, mazı, pelike gibi otlar gibi. Bugün leylek gagası ve ısırgan otlarından topladım. Doğaya çıkınca onlarla konuşuyor gibi oluyorum. bitkileri kayıt altına alıp koordinatlarını da alıp nerede bulabileceğimi biliyorum. Bazı bitkilerin nakledilmesi gerekiyor bunun için izin gerekiyor. Bu işi gönüllü yapıyorum doğudaki birçok dağı gezip bitki popülasyonunu inceledim. Lütfet bitkiyi tanımadan gelişigüzel çay ve yemek yapmayın. Alerji vakaları çok fazla şehrimizde bunun nedeni bitki popülasyonunun çok fazla olması. Dağlarda çok çeşit bitkiler mevcut. İnsanlar bitkilere zarar vermesin, her bitkinin içeriğindeki etken maddesi farklıdır" dedi.
Şanlıurfa Çalıntı otomobille başka bir otomobil çaldılar Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinden çaldıkları bir otomobille Ceylanpınar ilçesine giden 2 şahsın, başka bir otomobili çaldıkları anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Edinilen bilgiye göre, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinden bir otomobil çalan 2 arkadaş, gece saatlerinde Ceylanpınar ilçesine gitti. Burada 2 otomobilin kapısını kurcalayan şahıslar, başarısız olunca başka bir otomobile yöneldi. Araç satışı yapılan bir işyerinin önündeki otomobilin kapısını zorlayarak açmayı başaran şahıslar, aracı çalarak ortadan kayboldu. Kamera kayıtları incelendi Sabah işyerine giden Salih Çulgazi, park halindeki otomobilinin olmadığını görünce durumu Ceylanpınar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Büro Amirliği ekiplerine bildirdi. İşyerine giden polisler, çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarını inceledi. Kayıtlarda 2 şahsın araçların kapılarını kurcaladığını gören ekipler, gittikleri yöndeki kayıtları incelediklerinde çaldıkları otomobille Viranşehir ilçesine gittiklerini tespit etti. Kıskıvrak yakalandılar Viranşehir emniyetiyle ortak bir çalışma yapan Ceylanpınar emniyeti, İ.Y. ve M.B. olduklarını belirledikleri 2 şahsı çaldıkları otomobillerle birlikte yakalamayı başardı. Gözaltına alınan zanlılar Ceylanpınar ilçesine götürülürken çalıntı otomobiller ise sahiplerine teslim edildi. "Allah polislerden razı olsun" Sabah işyerine gittiğinde otomobilin olmadığını gördüğünü söyleyen Salih Çulgazi, "Akşam otomobilimi park edip sabah geldiğimde yerinde yoktu, çalınmıştı. Ceylanpınar İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polislere haber verdim. Kısa süre içerisinde otomobilimi bulup bana teslim ettiler. Allah onlardan razı olsun" dedi. Mahmut İlyan ise, "Bu arabamızı da çalmaya çalışmışlar ama direksiyonu kilitlenmiş. Diğer otomobilimize geçmişler, onu çalıp gitmişler" diye konuştu.
Rize Panama Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Juan Jaime Delvalle: "Türkiye gibi bizim de gücümüz coğrafi konumumuzda yatıyor" Rize’de katıldığı panelde konuşan Panama Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Juan Jaime Delvalle "Akıllı, stratejik ve geleceğe dönük altyapı yatırımları yapan ülkeler, önümüzdeki yüzyılın ticaretini şekillendirecek. Türkiye de böyle bir yatırım yapıyor. Bu da bizi Rize İyidere Lojistik Limanı’na getiriyor" dedi. Rizeli Hukukçular Derneği ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Rizeli Hukukçular Derneği (RİHUDER) 2. Hukuk Buluşması düzenlendi. Düzenlenen etkinlikte ‘Lojistik ve Taşıma Hukuku Açısından Rize İyidere Lojistik Limanı Projesi’ konulu panel gerçekleştirildi. Gerçekleşen panelin 2. Oturumunda konuşan Panama Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Juan Jaime Delvalle , Rize İyidere Lojistik Limanı projesinin Türkiye’nin küresel bir bağlantı merkezi olarak büyüyen rolünü en iyi şekilde yansıttığını dile getirdi. Jaime Delvalle "Günümüzde dünya, malların, insanların, sermayenin ve fikirlerin hareketiyle şekilleniyor. Artık mesele küresel ticarete bağlı olup olmadığınız değil, küresel ticarete ne kadar güçlü bir şekilde bağlı olduğunuz. Akıllı, stratejik ve geleceğe dönük altyapı yatırımları yapan ülkeler, önümüzdeki yüzyılın ticaretini şekillendirecek. Türkiye’de böyle bir yatırım yapıyor. Bu da bizi Rize İyidere Lojistik Limanı’na getiriyor. Türkiye’nin bölgesel ve küresel bir bağlantı merkezi olarak büyüyen rolünü en iyi şekilde yansıtan, iddialı ve ileriye dönük bir proje. Bu liman, Türkiye’nin ekonomik dayanıklılık, bölgesel entegrasyon ve küresel rekabetçilik vizyonunun bir sembolüdür" diye konuştu. Rize İyidere Lojistik Limanı projesinin 3 kıtayı birbirine bağlayan bir geçit olarak titizlikle planlandığının altını çizen Delvalle, "Karadeniz’in doğu kıyısında yer alan bu derin deniz limanı, Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya arasında bir geçit olması için titizlikle planlanmıştır. Aynı zamanda Rize İyidere Limanı yerel ekonomileri canlandıracak, binlerce istihdam oluşturacak ve Türkiye’nin başta Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgesi olmak üzere, tarım ürünleri, ham maddeler ve sanayi mallarını ihraç etme kapasitesini artıracaktır. Altyapı, ticaret ve küresel hareketten söz ederken, kendi ülkemin tecrübelerine de dayanarak konuşuyorum. Panama, dünyanın en ikonik altyapı projelerinden biri olan Panama Kanalı’na ev sahipliği yapıyor. Ancak biz yalnızca kanalla sınırlı değiliz; iki okyanusta son teknolojiye sahip limanlara, çok modlu bir taşıma sistemine, deniz ticareti için sağlam bir hukuk altyapısına ve Amerika kıtasında önemli bir finans ve ticaret merkezi olarak tanınan bir yapıya sahibiz. Türkiye gibi bizim de gücümüz coğrafi konumumuzda yatıyor. Biz ‘Amerikaların köprüsü’yüz; Türkiye ise Avrupa ile Asya arasında köprü konumundadır. Her iki ülke de bilir ki yalnızca coğrafya yetmez. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak için stratejik yatırımlar ve uluslararası işbirliği şarttır. İşte Rize İyidere Limanı da tam olarak bunu temsil ediyor. İki kıtanın bağlantısını güçlendirme taahhüdü" ifadelerini kullandı. Lojistik, uluslararası ticaret ve ilgili alanlarda eğitim gören öğrencilere ve iş dünyası liderlerine ‘Diplomaside de, lojistikte de zamanlama ve koordinasyon her şeydir’ diyerek seslenen Delvalle, "Ticaretin geleceği Rize İyidere Limanı gibi projelerde yazılıyor. Yarın, tedarik zincirlerini yöneten, sınır ötesi verimliliği artıran ve regülasyonlara uyumu sağlayan profesyoneller sizler olacaksınız. Limanların dinamiklerini anlamak, dünya ticaretinin nasıl işlediğini anlamanın anahtarıdır. Buradaki iş dünyası liderlerine de seslenmek isterim. Rize İyidere Limanı birçok fırsat sunuyor. İster ihracat, ister imalat, ister inşaat, ister taşımacılık alanında olun, bu liman bölgesel pazarlara ve küresel ticaret yollarına erişiminizi güçlendirecek. Lojistik sistemlerini ne kadar entegre edersek, hepimiz o kadar rekabetçi hale geliriz. Diplomaside de, lojistikte de zamanlama ve koordinasyon her şeydir. Rize İyidere Limanı, Türkiye için ve daha geniş bölge için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu sürece bir ortak, bir diplomat ve dönüştürücü altyapının gücünü bilen biri olarak tanıklık etmekten gurur duyuyorum. Unutmayalım ki lojistik yalnızca konteynerler, gemiler ve zaman çizelgelerinden ibaret değildir. Aynı zamanda insanlar, bağlantının sunduğu fırsatlar ve daha büyük bir vizyon hakkındadır" şeklinde konuştu.