EĞİTİM - 29 Kasım 2022 Salı 12:53

YÖK ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında gençlere yönelik iş birliği protokolü imzalandı

A
A
A
YÖK ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında gençlere yönelik iş birliği protokolü imzalandı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında gençlere yönelik faaliyetlere ve Genç Ofislerine dair işbirliği protokolü imzalandı.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında gençlere yönelik faaliyetlere ve Genç Ofislerine dair işbirliği protokolü imzalandı.


Üniversitelerde eğitim alan öğrencilerin eğitsel, sanatsal, sosyal, kültürel, sportif ve gönüllük faaliyetlerini arttırmak ve kişisel kapasitelerinin gelişmesine olanak sağlanması amacıyla iş birliği protokolü YÖK binasında imzalandı. Gençlere yönelik faaliyetlere ve genç ofislere yönelik işbirliği protokolü ile ayrıca Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatları ile yükseköğretim kurumları arasında işbirliğinin arttırılması da hedefleniyor.


“Her bir gencimizin imkanlardan aynı şekilde istifade etmesini hedefliyoruz”


Burada konuşan Kasapoğlu, üniversitelerin Genç Ofislerle ortaya koyduğu işbirliğinin bir fırsat eşitliği çalışması olduğunu ifade ederek, “400 bine yakın gencimizin bu ofislerden istifade ettiğini mutlulukla görüyoruz. Ama bu çalışmaları birlikte arttırarak her bir gencimize ulaşma, her bir gencimizin bu anlamda imkanlardan aynı şekilde istifade etmesini sağlamak bizler için en büyük hedef. İnşallah bunu da birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.


“Bakanlığımızın tüm tesislerini açarak 6+2 şeklinde bir sürece geçiyoruz"


Türkiye’nin güçlü altyapı tesisleri, insan kaynağı ve ortaya konulan başarılarla bir spor ülkesi olduğunun altını çizen Kasapoğlu, “Üniversitelerimizde spor altyapısını güçlendirme noktasında üniversitelerimizde çok farklı işbirliklerimiz var. Hem tesisleşmeye yönelik hem bu tesislerin kullanımına yönelik olarak bugün yeni bir sürece geçiyoruz. Bunu ben çok anlamlı buluyorum. Üniversitelerdeki Spor Bilimleri Fakülteleri’nin eğitim süreçleri ile ilgili yeni bir döneme başlıyoruz. Bu fakültelerdeki 6 dönemlik eğitim sonrası 2 dönemi Bakanlığımızın tüm tesislerini bu işe açarak 6+2 şeklinde bir sürece geçiyoruz. Bununla birlikte öğrencilerimiz, aldıkları 6 dönemlik dersin hemen akabinde 2 dönem ilgi alanlarına göre eğitim ve staj yapacaklar ve uygulama gerçekleştirecekler” diye konuştu.


“Yükseköğretim, geleceğin toplumunun inşasında fevkalade önemli bir misyon üstlenmiş durumdadır”


İmzalanan protokolle gençlik ve spor faaliyetlerinde öğrencilerin, Bakanlığın ilgili birimlerinde staj yapma imkanı sağlanacağını vurgulayan YÖK Başkanı Erol Özvar, “Sürekli değişen ve gelişen dünyamızda, farklı çalışma ortamlarını tecrübe etmiş ve bu sayede yeni beceriler edinmiş bireylerin yetişmesi hiç olmadığı kadar önemli hale gelmiştir. Yükseköğretim, sosyal hayatın önemli bir parçası olup, geleceğin toplumunun inşasında fevkalade önemli bir misyon üstlenmiş durumdadır. Özellikle yükseköğretimdeki kitleselleşme ve yükseköğretimli kişi sayısı dikkate alındığında, bu rol daha da kritik bir hal almıştır” ifadelerini kullandı.


Özvar, gençlerin bilgi, beceri ve kabiliyetlerinin geliştirilmesinin yanında aynı zamanda ahlaki gelişimleri, beden, zihin, duygu ve düşünce sağlıklarının korunmasının da hayati önem taşıdığını belirtti.


Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve YÖK Başkanı Erol Özvar’ın yanı sıra çok sayıda rektör katıldı.


Açılış konuşmalarının ardından Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, YÖK Başkanı Erol Özvar günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: "2024 yılı itibarıyla çiftçilerimizin yaş ortalaması 59’a yükseldi" Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "2024 yılı itibarıyla çiftçilerimizin yaş ortalaması 59’a yükseldi. Ülkemizdeki erkek çiftçilerin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerin yaş ortalaması ise 61’dir" dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaş ortalaması 59’a yükselen çiftçilerin, tarımdan kopmaması ve gıda arz güvenliğinde sorunlar yaşamamak için yapılması gerekenleri görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi. Üreticilerin yüzde 82’sininin erkek, yüzde 18’inin ise kadınlardan oluştuğunu ifade eden Bayraktar, tarım sektöründe çalışan nüfusun yaş ortalamasının ise her geçen yıl arttığına dikkati çekti. Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: "2024 yılı itibarıyla çiftçilerimizin yaş ortalaması 59’a yükseldi. Ülkemizdeki erkek çiftçilerin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerin yaş ortalaması ise 61’dir. Üreticilerimizin yüzde 35’i 65 yaşın üzerindeyken, yüzde 35’i ise 50-64 yaş aralığındadır. 18-32 yaş arası genç çiftçilerimizin oranı ise sadece yüzde 5’tir. Bu durum, gençlerimizin tarımdan ve kırsal yaşamdan hızla uzaklaştığını gösteriyor." "Kadın çiftçilerimiz, tarımın geleceği için büyük bir potansiyel taşıyor" Kadın çiftçilerin yaş ortalamasının 61 olmasının oldukça yüksek olduğunu kaydeden Bayraktar, "Kadınlarımızın tarımda daha aktif rol alması için destekler artırılmalıdır. Kadın çiftçilerimiz, tarımın geleceği için büyük bir potansiyel taşıyor" diye konuştu. "2024 yılında 18-24 yaş arası çiftçi sayısı yüzde 6 oranında" Kırsal nüfusun, ekonomik, sosyal ve eğitim imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle her geçen yıl azaldığına vurgu yapan Bayraktar, "Yaklaşık 30 yıldır çocuk doğmayan, kışın tamamen boşalan ve bekçilerle korunan köylerimiz var. 2024 yılında 18-24 yaş arası çiftçi sayısı yüzde 6 oranında, 33-49 yaş arası çiftçi sayısı ise yüzde 4 oranında azaldı. Evlenme çağına gelen gençlerimiz, kentlerde asgari ücretle çalışmayı köyünde çiftçilik yapmaya tercih eder hale geldi" açıklamasında bulundu. Acilen harekete geçme çağrısı Acilen harekete geçilmesi gerektiğini açıklayan Bayraktar, "Genç nüfusun tarıma dönüşünü sağlayacak politikalar geliştirilmeli, üreticilerimizin gelirleri artırılmalı ve sosyal güvenceleri güçlendirilmelidir. Prim borçları üreticilerimizin sırtında kambura dönüşmüş durumdadır. Özellikle genç ve kadın çiftçilerin sosyal güvenlik prim yükü devlet tarafından hafifletilmelidir" ifadelerini kullandı. "Tarımsal girişimcilik için özel fonlar oluşturulmalıdır" Gençlerin tarımsal arazi edinmesinin kolaylaştırılması gerektiğini ve düşük faizli krediler ile hibe desteklerinin attırılmasının şart olduğunu aktaran TZOB Başkanı Bayraktar, "Tarımsal girişimcilik için özel fonlar oluşturulmalıdır. Kırsal bölgelerde altyapı, eğitim, sağlık ve sosyal imkânlar iyileştirilmeli, tarıma dayalı sanayi yatırımları desteklenmelidir. Tarım kooperatifleri güçlendirilerek gençlerin bu yapılara katılımı teşvik edilmelidir. Tarım liseleri ve üniversitelerde tarım ile teknolojiyi birleştiren yeni programlar geliştirilmelidir. Gençlere modern tarım teknikleri ve girişimcilik eğitimleri verilmelidir. Tarımın geleceğimiz için ne kadar kritik olduğu konusunda toplumsal bilinç acilen oluşturulmalıdır" şeklinde konuştu. "Gençlerimizi tarıma kazandırmak ülkemizin geleceği için de büyük önem taşıyor" Tarım sektörünün, Türkiye’nin gıda güvenliği ve ekonomisi için vazgeçilmez bir sektör olduğuna vurgu yapan Bayraktar, "Gençlerimizi tarıma kazandırmak, sadece sektörün geleceği için değil, ülkemizin geleceği için de büyük önem taşıyor. Gençlerimizin tarımsal üretime katkı sağlaması için, devletimizin, özel sektörün ve tüm paydaşların desteği şarttır. Birlikte hareket edersek, tarım sektörümüzü güçlendirir, gençlerimize umut dolu bir gelecek sunarız. Gençlerimizi bu topraklara kazandırmazsak, yarınlarımızı besleyecek ne ekmeğimiz ne de umudumuz kalır" dedi.
Antalya Alanya’da muşmula hasadı başladı Antalya’nın Alanya ilçesinde muşmula hasadı başlarken zorlu şartlarda ağaçlardan toplanan meyveler önce paketleniyor, ardından hal pazarına götürülerek satışa sunuluyor. Türkiye’nin birçok yerinde yenidünya olarak bilinen ancak Alanya’da muşmula olarak tanınan malta eriği hasadı Alanya’da başladı. Zorlu şartlar altında ağaçlardan toplanan tropikal meyveler tüketicilerin sofralarına ulaşmak için büyük emekle hazırlanıyor. Önce toplanan meyveler üreticiler tarafından paketleniyor. Ardından büyük emekle paketlenen meyveler Alanya hal pazarına, ardından ise Türkiye iç piyasasına ve Dünya’ya ihracatı yapılıyor. Alanya’da 5 dönüm arazide muşmula meyvesi üretimi yapan Muzaffer Yıldız’’ Muşmula hasadına 1 ay önce başladık. Devam ediyoruz. Kilogram fiyatını 100-150 TL’den hale gönderiyoruz’’ dedi. Ailesine ve ev ekonomisine katkı sağlamak için boyları 20 ile 25 metre olan ağaçlarda muşmula hasadına yardım eden Mehmet Yıldız, "Bu işi 7 yaşından bu yana yapıyorum. Bazı beldelerde yeni dünya bizim buralarda muşmula olarak geçer. 2-3 haftadır hasadımıza başladık. 1 ay hasat sürer. Muşmulaları hale gönderiyoruz. Bazı toplayıcılar ürünlere çatlak mal katınca piyasayı zedeliyor. Ama şimdilik para kazanıyoruz’’ ifadelerini kullandı. "Üretimi gün geçtikçe düşüyor" Alanya’da hal pazarında işletme sahibi olan aynı zamanda Alanya Avokadocular Birliği Başkanı Hilmi Sevilgen, "Alanya’da malta eriği dediğimiz coğrafi ürünümüzün hasadına başlamış bulunmaktayız. Şu an turfanda olarak başladık. Direnç yönünden insan sağlığına faydalı, üretimi gün geçtikçe düşen bir ürünümüz. Sarı renkte olan malta eriği sadece Alanya’da var. Üretimin azalmasının sebebi işçilik maliyetleri yüksek. Ondan dolayı gün geçtikçe azalıyor. "Üretime devam etsinler" Alanya’da muşmula meyvesinin azalmasından dolayı var olan üreticilerin hasada ve üretime devam etmesi gerektiğini vurgulan Sevilgen, "Malta Eriği çeşitlilik açısından iyi bir ürünümüz. Biz üreticilerimiz bunu bırakmalarını istemiyoruz. Buradan az kalmış üreticilerimize haşatına üretimine devam etmelerini istiyoruz’’ dedi.