GÜNDEM - 13 Nisan 2025 Pazar 15:05

’Yılın Basın Fotoğrafları’ yarışmasında sonuçlar açıklandı

A
A
A
’Yılın Basın Fotoğrafları’ yarışmasında sonuçlar açıklandı

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) tarafından 40 yıldır düzenlenmeye devam eden ’Yılın Basın Fotoğrafları’ yarışmasında sonuçlar belli oldu.


TFMD’nin 40 yıldır aralıksız düzenlediği, fotoğraf alanındaki yarışma olan ’Yılın Basın Fotoğrafları’nda sonuçlar açıklandı. 2024 yılında yaşanan olaylardan 6 bine yakın fotoğrafın değerlendirildiği Yılın Basın Fotoğrafları’nda 6 farklı kategoride 22 fotoğraf ve 3 fotoğraf serisi ödüle layık görüldü. Türkiye Güzellikleri Fotoğraf Ödülleri’nde ise 8 fotoğraf ödül kazandı. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın kuruluşunun 15’inci yılı anısına 3 kategoride 8 fotoğrafa ödül verildi. Organizasyona 168 foto muhabiri, 241 fotoğrafçı ve 138 öğrenci olmak üzere toplam 547 kişi katıldı. Yarışmada verilen toplam para ödülü ise 250 bin lira olarak açıklandı.


Yarışmada, Suriye’de Beşar Esad rejiminin devrildiğini belgeleyen fotoğraflar öne çıktı. Hürriyet Gazetesi’nden Mert Gökhan Koç, Şam’da çektiği ’Suriye Devrimi’ fotoğrafıyla Yılın Basın Fotoğrafı ödülünü kazandı. Ayrıca, Suriye’de yaşanan değişim adlı fotoğraf ise ’Haber’, ’Günlük Yaşam’ ve ’Foto Röportaj’ kategorilerindeki 7 ödülle dikkat çekti.


Derneğin her yıl bir isme verdiği ’Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne bu sene Milliyet Gazetesi’nin 82 yaşındaki tecrübeli foto muhabiri Mustafa İstemi layık görüldü.


Suriye’de yaşanan devrimin fotoğraflarıyla ’Yılın Günlük Yaşam Fotoğrafı’ ve ’Jüri Özel Ödülü’ İHA’dan İsmail Coşkun’un, ’Haber Fotoğrafı’ ikinciliği de Milliyet Gazetesi’nden Uğur Yıldırım’ın oldu.


TFMD’nin, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 29 gazeteci ile 2011 Van depreminde görev başında hayatını kaybeden Cem Emir ve Sebahattin Yılmaz anısına verdiği ’Deprem Şehitleri Özel Ödülü’nü Milliyet Gazetesi’nden Yavuz Özden, Hatay’daki 6 Şubat anma töreninde çektiği kareyle kazandı.


Spor Toto Yılın Spor Fotoğrafı Kategorisi’nde ise birincilik ödülü, İtalya’daki 26’ncı Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda Polonyalı atlet Ewa Swoboda’nın sevinç anını gösteren kareyle Middle East Images’den Yağız Gürtuğ’a verildi.


’Yılın Çevre ve Doğa Fotoğrafı Ödülü’ ise Bitlis’teki Nemrut Kalderası’nda kampçıların çadırlarında yiyecek arayan bozayılar fotoğrafıyla İhlas Haber Ajansı’ndan Hakan Okay’a verildi.


TFMD’nin uluslararası sergilerle dünyaya taşıdığı, Yılın Basın Fotoğrafları Organizasyonu içerisinde 10 yıldır amatör ve profesyonel tüm fotoğrafçıların katılımına açık ayrı bir yarışma olarak düzenlediği Türkiye Güzellikleri Fotoğraf Ödülleri’nde birincilik, Trabzon Düzköy’deki bir yaylada inek ve köylü kadının dostluğunu gösteren kareyle Faysal Kamber’in oldu.


Dron fotoğraflarının değerlendirildiği ’Gökyüzünden Türkiye Güzellikleri’nde ise birinciliğe Burdur’daki Salda Gölü karesiyle Said Nuri Sargın layık görüldü.



"Dünyanın sayılı, Türkiye’nin en önemli fotoğraf organizasyonlarından biri"


Yılın Basın Fotoğrafları Genel Jüri Başkanı Coşkun Aral, yarışmanın 40 yıldır aralıksız yapılmasının büyük bir değer olduğunu, organizasyonun yıllarca sürdürülmesinin büyük emek istediğini belirterek, "Foto muhabirliği mesleği hep var olacak. Teknoloji, fotoğrafa bazı avantajlar getirmiştir ama yine doğru yerde doğru zamanda olup doğru şekilde deklanşöre basmak foto muhabirliğinin temelidir. Yılın Basın Fotoğrafları, TFMD’nin 40 yıldan beri sürdürdüğü, bence dünyanın sayılı, Türkiye’nin en önemli fotoğraf organizasyonlarından biri. Jürisinde çok değerli isimleri bir araya getiriyor. Jüri üyeleri olarak 2 gün boyunca kendi aramızda çekişerek, fotoğrafları eleştirerek, fotoğrafların ve foto muhabirlerinin haklarını yemeden ciddi bir değerlendirme yaptık. Umarım sonuçlar herkesi mutlu eder" diye konuştu.



"40 Yıldır Türkiye’nin görsel tarihine not düşüyoruz"


Derneğin, Yılın Basın Fotoğrafları Yarışması’yla 40 yıldır Türkiye’nin görsel tarihine not düştüğünü belirten TFMD Başkanı Rıza Özel ise, "Türkiye’nin aralıksız düzenlenen en eski fotoğraf organizasyonunu yapıyoruz, bu bizim için büyük bir gurur. Çok değerli jüri üyelerimiz, titiz bir seçimle, saatler süren değerlendirmelerle, binlerce kare fotoğraf arasından ödülleri belirliyor. Bir odada 2 gün boyunca saatler süren çabaları için jüri üyelerimize ve bu organizasyona fotoğraf gönderen her arkadaşımıza teşekkür ediyorum" dedi.



Yılın fotoğrafının hikayesi


Hürriyet Gazetesi Foto Muhabiri Mert Gökhan Koç da ödül alan fotoğrafının hikayesini şu sözlerle aktardı:


"Şam’a yönelen muhalifler, 8 Aralık’ın ilk saatlerinde başkenti ele geçirerek Esad ailesinin 53 yıllık iktidarını devirdi. 13 yılı aşkın süredir devam eden, en az 500 bin kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarca Suriyelinin göç etmesine neden olan iç savaşın ardından Esad’ın ülkeyi terk etmesi Suriye’de sevinçle karşılandı. Şam’ın simgelerinden Emevi Meydanı da bu gösterilerin merkezi olmuştu. Emevi Meydanı’nda yerde bir heykelin olduğunu ve yakıldığını fark ettim. Gidip fotoğraflamaya başladığımda Suriyeli gençlerin özgür Suriye bayrağı açıp üzerinde marşlar söylediği heykelin Hafız Esad’a ait olduğunu gördüm. Suriyeliler, Şam Üniversitesi’ndeki heykeli devirip ipler bağlayarak Emevi Meydanı’na sürüklemişlerdi."


Yılın Basın Fotoğrafları yarışmasında Jüri Başkanı Foto Muhabiri Coşkun Aral, jüri üyeleri ise Depo Photos Yayın Yönetmeni Tolga Adanalı, İhlas Haber Ajansı Genel Koordinatörü İrfan Altıkardeş, Akdeniz Üniversitesi GSF Fotoğraf Bölümü Öğretim Üyesi Uluç Ceylani, TRT Gece Bakışı Moderatörü Fuat Kozluklu, Getty Images Kuzey Afrika ve Ortadoğu Fotoğraf Editörü Chris McGrath, TFMD Başkanı Rıza Özel, AP Türkiye Fotoğraf Editörü Francisco Seco, TRT Spor Müdürü Erhan Seven, Foto Muhabiri Mustafa Seven ve Fotoğraf Sanatçısı Tamer Yılmaz oldu.



’Yılın Basın Fotoğrafları’ yarışmasında sonuçlar açıklandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ölümlü trafik kazasından tutuklu şahsın eşinden ’iftira’ iddiası Ankara’da, Haziran 2023’te meydana gelen ve 3 kişinin öldüğü, 4 kişinin yaralandığı trafik kazasının sorumlusu olarak tutuklanıp 16 yıl hapis cezasına çarptırılan sürücünün eşi, aracı kullanan kişinin eşi olmadığını, onun kaza anında yolcu koltuğunda oturduğunu ve iftiraya uğradığını iddia etti. Kaza, 4 Haziran 2023 günü Kızılcahamam’da yer alan Çerkeş Tüneli’nin çıkışında meydana geldi. Alınan bilgilere göre, Hakan Canpolat (34) ve kuzeni E.İ.’nin (23) içinde bulunduğu otomobil kontrolden çıkarak karşı yönde seyreden araçla çarpıştı. Kaza sonucu diğer otomobilde bulunan M.A. (30), F.A. (32) ve 8 yaşındaki kız çocuğu I.A. hayatını kaybederken, H.E., H.E. ve F.V. ile kazaya neden olan araçtaki E.İ. yaralandı. Olayın ardından yapılan incelemelerde alkolün etkisinde olduğu değerlendirilen ve gözaltına alınan Hakan Canpolat’a aracı kullanan kişi olduğu gerekçesiyle 16 yıl hapis cezası verildi. Canpolat’ın kendisi gibi alkollü kuzeni E.İ. ise sorumluluğundaki şirket aracını başkasına kullandırmaktan dolayı 8 yıl hapse çarptırıldı. Cezaevindeki E.İ. daha sonra serbest bırakılırken tutuklanan Canpolat ise Sincan Cezaevine gönderildi. Aracı kullananın Canpolat olmadığı iddiası Tutuklanan Hakan Canpolat’ın eşi Sinem Canpolat, olay günü otomobili kullanan kişinin eşi olmadığını ve sürücü koltuğunda E.İ.’nin bulunduğunu iddia etti. Kazanın ardından eşinin aracın arka kapısından çıktığını, E.İ.’nin ise yolcu koltuğuna geçtiğini ileri süren Canpolat, topladıkları tüm delillerde sürücünün E.İ. olduğunun anlaşıldığını söyledi. Kamera kayıtlarında, kaza raporlarında ve DNA incelemelerinde eşinin aracı kullanan kişi olmadığının ispatlandığını belirten Canpolat, hapisteki kişinin E.İ. olması gerektiğini ifade etti. Olayın ardından E.İ. ve ailesinin kendileriyle irtibatı kestiklerini ileri süren Canpolat, iki çocuğuyla birlikte zor zamanlar geçirdiğini dile getirdi. Kocasının haksız yere ceza aldığını savunan Canpolat, adalete sığındığını söyleyerek yardım istedi. "Kuzeni yolcu konumuna geçiyor" Kaza günü yaşananları dile getiren Sinem Canpolat, "Eşimle kuzeni beraber Kızılcamam’da bir hamama gidiyorlar. Hamam çıkışında eşim yolcu konumundayken kuzeniyle birlikte bir trafik kazasına karışıyorlar. Maalesef karşı taraftan üç kişi vefat ediyor. Eşim telaşla arka sağ kapıdan iniyor. Kuzeni yolcu konumuna geçiyor. Ardından jandarmalar eşimi dışarıda bulduğu için gözaltına alıyor. Diğerini yolcu konumunda görüyorlar. Eşim bir ay Kızılcamam’da tutuklu kaldı maalesef" ifadelerini kullandı. Toplamda 6 duruşmaya katıldıklarını belirten Sinem Canpolat, "Son celsede farklı bir hakim katıldı ve bize 16 yıl hapis cezası verdi. Hiçbir suçumuz olmadığı halde, bütün deliller elimizde sabit olduğu halde, bunları gözetmeksizin bütün suçu bize verdiler. Biz adalet istiyoruz. Geç gelen adaletin de adalet olduğunu düşünmüyoruz" şeklinde konuştu. "Kuzeninin sürücü olduğu net bir şekilde belli" Eşinin suçsuz yere cezaevinde kalmasını istemediğini ifade eden Sinem Canpolat, "Kuzeni 8 sene ceza aldı fakat sürücü olarak kabul edilmedi. Sadece bir firmanın aracı kendi zimmetinde olduğu ve anahtarı başkasına teslim edildiği için ceza verildi. Ama sürücü olduğu net bir şekilde belli zaten" açıklamasında bulundu. "Bu vebalin nasıl bir vebal olduğunu düşünmüyorlar" Sinem Canpolat konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kayıtlarda ve DNA örneklerinde kesin net bir şekilde her şey sabit. Hiçbir savunmaları yok. Maalesef bu vebalin nasıl bir vebal olduğunu düşünmüyorlar. Hepsi de biliyorlar. Haksız yere bir kişinin içeride yatmasına açıkça tahammül edemiyorum. Suçlu olan kişi dışarıda. Bu durumun adalete kavuşmasını istiyorum. Dava şu anda İstinaf aşamasında. İstinaf bir günde onayladı bu dosyayı. Bir günde bir dosyanın nasıl onaylandığını açıkçası biz de anlamadık. Nasıl bir şey bu. İnsanlar senelerce bekletiliyor. Bizim dosyamız ise bir günde onaylanıyor. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Bizi duysunlar. Adalet tecelli etsin. Gerçekten suçlu olan içeride yatsın. Suçsuz, masum bir insan içeride kalmasın." Canpolat ve ailesi sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını ve hak arayışlarından vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nden aile yılına yakışır proje Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, "Aile Yılı" kapsamında dar gelirli vatandaşlara yönelik büyük bir sosyal konut projesini hayata geçireceklerini açıkladı. Başkan Tahmazoğlu, 3 bin dar gelirli ailenin ev sahibi olacağının müjdesini verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025 yılını "Aile Yılı" ilan etmesinin ardından aile kurumunu destekleyen birçok projeye imza atan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, bu kapsamda ev sahibi olmak isteyen vatandaşlar için önemli bir adım atıyor. Daha önce Serinevler’de ve Mavikent’te 5 bin sosyal konut yaparak dar gelirli aileleri ev sahibi yapan Başkan Mehmet Tahmazoğlu, 3 bin dar gelirli aileyi daha ev sahibi yapacağının müjdesini verdi. "3 bin aile daha ev sahibi olacak" Başkan Mehmet Tahmazoğlu, dar gelirli aileleri ev sahibi yapmak için çalıştıklarını belirterek, "Şahinbey Belediyesi olarak ilçemizdeki konut ihtiyacını karşılamak için Güneyşehir’de 3 bin sosyal konut projesini başlatıyoruz. Uygun şartlarla vatandaşlarımızı ev sahibi yapmayı hedefliyoruz. Şahinbey Belediyesi olarak bu zaman kadar 9 bin 800 konut yaptık. Bunların 5 bin tanesi dar gelirli vatandaşlarımıza yapılmış sosyal konutlar. Daha sonra Serinevler’de 210 tane konut yaptık ve bu 210 konutun da 100 tanesini yetim ailelere verdik. Yine Mavikent’te yetim ailelerimiz için 100 tane deprem konutu yaptık. Mavikent Mahallemiz de bizim dönemimizde kurduğumuz bir mahalle ve burada vatandaşlarımız kira öde gibi ev sahibi oluyorlar" dedi. "Aile bizim en güçlü yanımız" Başkan Tahmazoğlu, Aile Yılı’nda önemli projeler yapıldığını ifade ederek, "Aile, toplumun temel taşıdır. Bizler de Aile Yılı kapsamında vatandaşlarımızın yaşamlarını kolaylaştıracak, onları ekonomik anlamda rahatlatacak projelere ağırlık veriyoruz. Bu kapsamda dar gelirli 3 bin ailemize konut kazandıracak büyük bir projeyi başlatıyoruz. Bu sadece bir barınma projesi değil, aynı zamanda sosyal adaleti destekleyen bir dayanışma hamlesidir" diye konuştu.