POLİTİKA - 28 Nisan 2024 Pazar 13:20

Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan: “Ahlaklı belediyecilikte belediye başkanlığı makamı ticaret değil, ibadet makamıdır”

A
A
A
Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan: “Ahlaklı belediyecilikte belediye başkanlığı makamı ticaret değil, ibadet makamıdır”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin 55 yıllık siyasi geçmişi olduğunu ve geçmişte belediyelerin ’ahlaklı belediyecilik’ anlayışıyla yönetildiğini dile getirerek, “Ahlaklı belediyecilikte belediye başkanlığı makamı ticaret değil, ibadet makamıdır” dedi.


Erbakan, bir otelde düzenlenen Yeniden Refah Partisi Belediye Başkanları Toplantısı’na katıldı. Burada konuşan Erbakan, partisinin 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde yüzde 6,2 oy alması sonucu üçüncü parti olduğunu kaydederek, “ Bu büyük başarı, hepimizi sevindirdi. Belediye Meclisi seçiminde Türkiye geneli oy ortalamamız yüzde 7’ye ulaştı. Bu sonuçlara göre bir önceki seçime göre oylarını yüzde yüzün üzerinde artırarak 31 Mart seçimlerinin tartışmasız galibi ve zafer kazanan partisi Yeniden Refah Partimiz olmuştur. Yeniden Refah Partimiz, bugün Türkiye siyasetinin parlayan yıldızıdır ve Türkiye siyasetinin en güçlü aktörü ve anahtar partisi konumundadır” değerlendirmesinde bulundu.


“31 Mart seçimleri sonucu, Yeniden Refah Partimizin iktidar yürüyüşünün ayak sesleridir”


Yerel Seçimlerde partisinin 20 ilde yüzde 10’un, 132 ilçede yüzde 20’nin ve 210 ilçede de yüzde 10’un üzerinde oy aldığını hatırlatan Erbakan, “Yeniden Refah Partisi, belediye başkanlığını kazanmasa bile pek çok bölgede başarı göstermiştir. Milletimiz tercihini milli görüşten ve Yeniden Refah’tan yana kullanmıştır. Bu sonuçlar milli görüşün ikinci kırk yılda yeniden şahlanışı demektir ve Yeniden Refah Partimizin iktidar yürüyüşünün ayak sesleri demektir” açıklamasında bulundu.


Yeniden Refah Partisi’nin 55 yıllık siyasi geçmişi olduğunu dile getiren Erbakan, 1989 ve 1994 yıllarında uygulanan milli görüş belediyecilik anlayışı çerçevesinde ortaya konulan ‘ahlaklı belediyecilik’ anlayışını geçmişte Türkiye’ye kazandırdıklarını ve şimdi de aynı anlayışı devam ettireceklerini kaydetti.



“Ahlaklı belediyecilikte belediye başkanlığı makamı ticaret değil, ibadet makamıdır”


Yeniden Refah Partisi’nden seçilen belediye başkanlarının, başkanlık makamını ticaret makamı olarak değil, ibadet makamı olarak göreceklerini ifade eden Erbakan, “Belediye başkanlığı makamını kendisini ve akrabalarını zengin etmek için kullanılan bir ticaret makamı olarak görmek, rant belediyeciliğinin özelliğidir. Ahlaklı belediyecilikte belediye başkanlığı makamı ticaret değil, ibadet makamıdır” dedi.


Konuşmasının sonunda ise partisinin Ahlaklı Belediyecilik Protokolü’nü ilan eden Erbakan, şu maddelere dikkati çekti:


“Belediyelerin yönetiminde yolsuzluğa asla müsaade edilmeyecek. Tüm faaliyetlerin şeffaf ve denetlenebilir şekilde yürütülecek. Belediyelerimizin bütün kademelerinde rüşvete kesinlikle geçit verilmeyecek. Belediye harcamalarında israfa son verilecek. Belediye bütçesinden harcama yaparken kendi cebimizden harcama yapmaktan daha hassas davranılacak ve en kısa sürede ‘Denk Bütçe’ gerçekleştirilecek.


İhtiyaç fazlası makam araçları alınmayacak. İhtiyaç hasıl olduğunda ülkemizde üretilen binek araçların tercih edilecek. Hali hazırda belediyenin elinde bulunan ve ihtiyaç fazlası durumunda olan araçlar elden çıkartılacak.


Çalışmayan yani bankamatik memuru olan kişilerin durumunun tespit edilerek işine son verilecek ve personel istihdamında sadece liyakat esas alınacak, adil davranılacak.


Nesillerimizi tehdit eden LGBT projesi ile en etkili şekilde mücadele edilecek, gençlerimizin ve çocuklarımızın bu felaketten korunması için gerekli çalışmalar yürütülecek.


Sokak hayvanlarının mümkün olduğu kadar sahiplendirilmesi, sahiplenilmeyen ve tehlike arz eden hayvanların oluşturulacak en yüksek standartlı barınaklarda veterinerler gözetiminde hayatlarına devam etmelerinin sağlanacak. Böylelikle kamu düzeninin ve kamu sağlığı da koruma altına alınmış olacak.”



Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan: “Ahlaklı belediyecilikte belediye başkanlığı makamı ticaret değil, ibadet makamıdır”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bayrampaşa’da 12 yaşındaki çocuğun ölümüne ilişkin davada sanığa müebbet ile 38 yıl 10 ay hapis cezası Bayrampaşa’da 2 grubun silahlı kavgası sırasında kurşun isabet eden 12 yaşındaki Sinan Üstünalp’in ölümüne ilişkin davada karar çıktı. Sanık müebbet ile 38 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bayrampaşa’da 2 Şubat 2020’de 2 grubun silahlı kavgası sırasında 12 yaşındaki Sinan Üstünalp’in boş alkol şişelerini toplarken kurşun isabet etmesi sonucu ölümüne ilişkin davada karar çıktı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçtiğimiz günlerde görülen duruşmada tutuklu sanık Mevlüt Yıldırım ile avukatı hazır bulundu. ‘’Namus ve şerefim üzerine yemin ederim böyle bir şey yapmadım’’ Savunmasında suçlamaları kabul etmediğini belirten Mevlüt Yıldırım, “Vicdanım rahat, alnım ak, namus ve şerefim üzerine yemin ederim böyle bir şey yapmadım. Benim bir buçuk yaşında kızım var, nasıl böyle bir şey yapabilirim?” dedi. Sanık avukatı ise savunmasında, müvekkilinin aleyhine herhangi bir delil bulunmadığını söyleyerek, ‘’Sinan Üstünalp, silahın bir el ateş edilmesi sonucu vefat etmiştir ve vuranın kim olduğu tespit edilememiştir. Müvekkilin tahliyesini ve beraatını talep ederiz’’ şeklinde konuştu. Duruşmada son sözü sorulan sanık, “Ben böyle bir suç işlemedim. Beraatımı talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Müebbet ile 38 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı Kararını açıklayan mahkeme, sanık Mevlüt Yıldırım’ı ‘çocuğu kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın geçmişini, pişmanlığını gösteren tutum ve davranışlarını da dikkate alan heyeti takdiri indirim uygulayarak bu cezayı müebbet hapse çevirdi. Sanık Yıldırım’ı 6 müştekiye karşı ayrı ayrı uygulanmak üzere ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan toplamda 38 yıl hapis cezasına çarptıran heyet, sanığı ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Toplamda müebbet hapis ile 38 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına karar verildi. Mahkeme ayrıca, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Melih Özçetin’in ise dosyasının ayrılmasına hükmetti. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, müştekilerin de aralarında bulunduğu bir grubun Bayrampaşa’daki bir parkta 02.00 sıralarında oldukları esnada, önlerinden bir aracın geçtiği, aracın içerisinde Oktay C. ile kız arkadaşı Gamze P.’nin olduğu, grup ile Oktay C. arasında tartışma başladığı ve tartışmanın arbedeye dönüştüğü aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, yaşanan arbede sırasında Oktay C.’nin başında alkol şişesi kırılmak suretiyle darp edildiği, Gamze P.’nin olaya müdahalesi üzerine Oktay C.’ye yönelik saldırının son bulduğu, Oktay C.’nin karşı tarafa ‘siz görürsünüz, bir saat sonra geleceğim’ benzeri sözler sarf edip olay yerinden ayrıldığı, bu durumu da şüpheliler Mevlüt Yıldırım ve Melih Özçetin’e bildirdiği kaydedildi. Daha sonra Oktay C. ile şüphelilerin buluştuğunun aktarıldığı iddianamede, plaka levhaları sökülmüş araç ile hep birlikte olay yerine geldikleri, kalabalık gruba doğru ateş etmeye başladıkları, bazı müştekilerin yaralanırken bu sırada o çevrede sokaktan boş alkol şişelerini toplamakta olan 12 yaşındaki Sinan Üstünalp’in sol koltuk altından aldığı isabet nedeniyle ağır yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede ayrıca, Oktay C.’nin İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nce sanık olarak yargılandığı ve cezalandırıldığı da aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheli Mevlüt Yıldırım’ın ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 6 kez uygulanmak üzere ve ‘çocuğu kasten öldürme’ ile ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından toplamda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile 55 yıldan 93 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianamede şüpheli Melih Özçetin’in ise ‘kasten öldürmeye teşebbüse yardım etme’ suçundan 6 kez uygulanmak üzere ve ‘çocuğu kasten öldürmeye yardım etme’ suçlarından toplamda 42 yıldan 65 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Muğla MSKÜ Tıp Fakültesi’nden Bilim Şenliği Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi, Özel Çalışma Modülü kapsamında düzenlenen 2’inci Bilim Şenliği’ne ev sahipliği yaptı. Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik, öğrencilerin bilimsel araştırma becerilerini geliştirmelerine ve yeni ufuklar keşfetmelerine imkan tanıdı. Seminerde konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Cüneyt Karakuş, bilimsel araştırmanın önemine vurgu yaparak, öğrencilerin literatür taraması, hipotez belirleme, etik kurul başvurusu yapma, araştırma yapma, sözlü sunum ve poster hazırlama gibi bilimsel süreçleri deneyimlemelerinin amaçlandığını belirtti. Ayrıca, özel çalışma modüllerinin öğrencilere grup çalışması, iletişim becerileri ve kariyer seçimi için önemli deneyimler sunduğunu da dile getirdi. Karakuş, etkinliğin hazırlık sürecinde emeği geçenlere teşekkür ederken, Özel Çalışma Modülü Destek Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Ümmühani Özel Türkçü ve diğer üyelere minnettarlığını iletti. Ayrıca, sunum yapan öğrencilere ve etkinliğe destek veren diğer isimlere teşekkürlerini sundu. Bilim Şenliği’nin, öğrencilere bilimsel düşünme becerilerini geliştirme ve fikir alışverişi ortamı sunma amacıyla düzenlendiği belirtilirken, etkinlikte sunulan çalışmaların önümüzdeki dönemlerde sağlık alanındaki yeniliklere ışık tutacağına dikkat çekildi.