SAĞLIK - 31 Ocak 2025 Cuma 08:39

Uzmanından Uyarı: “Gömleğinizin yakası boğazınızı sıkmaya başlıyorsa dikkat”

A
A
A
Uzmanından Uyarı: “Gömleğinizin yakası boğazınızı sıkmaya başlıyorsa dikkat”

Medicana Sağlık Grubu Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Erkam Sencar, tiroid kanserinin erken dönemlerde belirti vermediğini kaydederek, gömlek yakasının çok sıkı hale geldiğinin hissedildiği, ses kısıklığı ve ses değişikliği yaşandığı veya yutma güçlü çekildiği durumlarda tiroid kanserinden şüphelenilmesi gerektiğini söyledi.


Günümüzde giderek daha sık rastlanan bir sağlık sorunu haline gelen tiroid kanseri tüm kanserlerin yüzde 2,2’sini oluştururken, tüm dünyada en sık görülen kanserler arasında 7’nci sırada yer alıyor. Tiroid kanserinin kadınlarda erkeklere oranla 2,5 kat daha fazla görüldüğüne dikkat çeken Medicana International Ankara Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Erkam Sencar, tiroid kanseri ve tedavisi ile ilgili bilgi verdi.


Vücudun orkestra şefi “tiroid bezi”


Tiroid bezinin, boynun alt kısmında yer alan ve kelebek şeklinde bir organ olduğunu kaydeden Doç. Dr. Erkam Sencar, “Tiroid bezi vücudun metabolizmasını, kalp hızını, kan basıncını, vücut ısısını ve kiloyu düzenleyen hormonlar üretir. Bu bezde başlayan kontrolsüz hücre büyümesi sonucu tiroid kanseri gelişir. Tiroid kanseri boyundaki lenf düğümlerine, akciğere, kemiklere ve vücudun diğer bölgeleri gibi çevre dokulara yayılabilir” dedi.


“Radyasyon maruziyeti ve obezite kanser riskini artırıyor”


Tiroid kanserine yol açan DNA değişikliklerinin nedenin bilinmediğini hatırlatan Doç. Dr. Erkam Sencar, radyasyona maruz kalmanın ve obezite gibi durumların risk faktörleri arasında yer aldığını vurguladı. Sencar, tiroid kanserinin tüm kanserlerin yüzde 2.2’sini oluşturduğunu ve dünya genelinde en sık görülen 7’nci kanser türü olduğunu da sözlerine ekledi.


Özellikle kadınlar taramalarını aksatmamalı


Tiroid kanserinin kadınlarda erkeklere göre 2,5 kat daha çok görüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Sencar, “Tiroid kanseri kadınlarda en sık rastlanan kanserler arasında 5’inci sırada yer alır. Bu nedenle semptom olmasa bile, özellikle kadınların belirli aralıklarla doktorlarına başvurarak tiroid ultrasonografisi yaptırmaları önemlidir. Bu taramalar, meme ultrasonografisi, prostat kontrolü veya kolonoskopi gibi hayati önem taşıyan sağlık kontrollerinin bir parçası olmalıdır” diye konuştu.


Gömleğinizin yakası boğazınızı sıkmaya başlıyorsa dikkat


Tiroid kanserinin farklı türleri bulunduğunu aktaran Doç. Dr. Sencar, “En sıklıkla karşılaştığımız papiller tiroid kanseri yavaş büyürken, medullar ve anaplastik tiroid kanseri çok agresif seyreder. Çoğu tiroid kanseri, hastalığın erken dönemlerinde herhangi bir semptoma neden olmaz ancak tümör büyüdükçe çeşitli semptomlar ortaya çıkabilir” diyerek semptomları şu şekilde sıraladı:


“Boyunda ele gelen kitleler ve lenf nodları, gömlek yakalarının çok sıkı hale geldiği hissi, ses kısıklığı veya ses değişikliği, nefes darlığı ve öksürük ve boyunda ve boğazda ağrı.”


Tedavide başarı oranı yüksek


Tiroid kanserinin tecrübeli merkezlerde tedavi edildiğinde başarı oranının arttığını belirten Doç. Dr. M. Erkam Sencar, tiroid kanserinde tedavinin ilk ve en önemli basamağının kanserin bu konuda uzmanlaşmış bir doktor tarafından boyun ultrasonografisi ile kanser haritalandırmasının yapılması ve uygulanacak cerrahinin kapsamının belirlenmesi olduğuna dikkat çekti. Tiroid bezinin tamamının mı yoksa yarısının mı alınması gerektiği ve riskli lenf nodlarının belirlenmesinin cerrahi öncesi yapılan haritalandırma işleminde netleştirildiğini ifade eden Doç. Dr. M. Erkam Sencar, sonrasında tiroid kanserlerinde uzman bir cerrah tarafından tümörlü dokunun ve risk içeren tüm dokuların çıkartıldığını aktardı.


Atom tedavisi hedefe yönelik ve başarı oranı yüksek bir tedavidir


Ameliyat sonrası hastalara halk arasında “atom tedavisi” olarak da bilinen radyoaktif iyot tedavisi verildiğini belirten Doç. Dr. M. Erkam Sencar, konuşmasına şöyle devam etti:


“Radyoaktif iyot tedavisi sadece tiroid hücreleri ve kanser hücreleri tarafından tutulduğundan hedefe yönelik bir tedavidir ve başarısı çok yüksektir. Sağlıklı dokular korunduğundan diğer kanserlerde tedavide kullanılan kemoterapilere göre yan etkileri azalabilmektedir. Radyoaktif iyot tedavi sonrasında ise hastayı takip eden doktor tarafından hormon replasman tedavisine başlanır ve ilk yıllarda daha sık olmak üzere uygun aralıklarla ultrasonografi ve spesifik testlerle nüks açısından kontroller yapılır. Çoğu tiroid kanseri tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilmektedir.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse, Taşbaşı Parkıyla ilgili alınan karar tepki gösterdi Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse, belediyeye ait Taşbaşı Parkının hukuksuz bir şekilde bir vakıfa devredildiği ifade ederek, "Bizler Giresun halkımızla birlikte Taşbaşı Parkımıza sahip çıkıp, bu hukuksuz kararın arkasında hangi güç olursa olsun şehrin tüm paydaşlarıyla birlikte hukuk çerçevesinde mücadeleyi ve direnişi göstermekte kararlıyız" dedi. Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse, Tarihi Taşbaşı Parkının cami yapılması amacıyla bir vakıfa devredilmesiyle ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Belediye Başkanı Köse, yaptığı açıklamada, "Giresun kent belleğinde yer edinmiş, sembol bir alan halini almış, tapusu Giresun Belediyesi’ne ait olan Taşbaşı Parkı’na, İstanbul’da bulunan paravan bir dernek aracılığıyla hukuksuz bir şekilde el konulmuştur" dedi. Sürecin, derneğin 23 Eylül 2024’te Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na yaptığı başvuruyla başladığını belirten Köse, 29 Kasım 2024’teki kurul toplantısında talebin önce reddedildiğini, ancak daha sonra kurula verilen talimatla bu kararın kabul edildiğini ifade etti. "Alınan karara açıklık getirilmelidir" Başkan Köse, Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun, fiziksel olarak mevcut olmayan bir yapıyı tarihi eser olarak tescil ettiğini belirterek "1932 yılında tamamen yıkılmış bir yapının ‘korunması gerekli kültür varlığı’ olarak tescil edilebilmesi için 2863 sayılı kanunda belirtilen kriterler, var olan bir yapı için geçerlidir. Mevcutta hiçbir parçası, hatta bir çakıl taşı dahi olmayan bir yapıyı tarihi eser olarak tescillemek trajikomik bir durumdur. Bu kararı alan Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu hangi gerekçe ile ya da telkin ile böyle bir kararı aldığına açıklık getirmek durumundadır" dedi. Giresun Belediyesi mülkleri üzerindeki Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) hacizlerinin belediyenin hizmet üretmesini zorlaştırdığını ifade eden Köse, "Bunu bütün kamuoyu bilmektedir. Ne hikmetse, Taşbaşı Parkı üzerindeki SGK haczi alelacele kaldırılarak, Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun trajikomik kararıyla tapu gaspı yapılmıştır. Bu hususu halkımızın takdirine sunmaktayız" diye konuştu. "Bu karar tehlikeli bir emsal oluşturabilir" Köse, bu kararın Türkiye genelinde tehlikeli bir emsal oluşturabileceği uyarısında bulunarak, "Bu kararla, Türkiye’nin herhangi bir yerinde herhangi bir vakıf, sadece eski fotoğrafları göstererek tescil işlemi gerçekleştirebilir. Kaybedilmiş tüm hakların geriye doğru işletilmesi gündeme gelebilir. Devletin işleyişini az çok bilen bir kişi bile bu kararın çok tehlikeli olduğunu anlar" dedi. -"Arka planda farklı hesaplaşmalar var" Giresun halkının anılarının yok edilmek istendiğini savunan Köse, "Camiler hepimizin kutsalıdır. Ancak bu konu, cami talebi altında başka hesaplaşmalar taşımaktadır" dedi. Parkın, Cumhuriyetin ilanıyla başlayan yeni sürecin kültürel bir değeri olduğunu ve korunması gerektiğini ifade eden Köse, "Giresun halkı da Taşbaşı Parkı’nı cumhuriyet döneminin korunmaya değer bir mirası ve geleceğe taşınacak bir katman olarak görmektedir" şeklinde konuştu. -"Bakanlığın bu kararı iptal etmesini umuyoruz" Seçim döneminde Taşbaşı Parkını halkla buluşturmak için köprü inşa etme sözü verdiklerini hatırlatan Köse, "Bizler seçim döneminde halkımıza bir söz vermiştik. Sahil yolunun geçmesiyle adeta şehrimizden koparılan Taşbaşı Parkımızı tekrar halkımızla buluşturmak için o bölgeye yeni bir köprü inşa etmeyi vaat etmiştik. Bizler Giresun halkımızla birlikte Taşbaşı parkımıza sahip çıkıp, bu hukuksuz kararın arkasında hangi güç olursa olsun şehrin tüm paydaşlarıyla birlikte hukuk çerçevesinde mücadeleyi ve direnişi göstermekte kararlıyız. Umut ederiz ki Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, bu akla mantığa uymayan, yasalara aykırı kararı bozar ve Taşbaşı parkı geçmişte olduğu gibi gelecekte de şehrimizin önemli bir değeri olarak gelecek nesillere aktarılır" diye konuştu.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi ve Yeşilay’dan bağımlılıkla mücadelede önemli iş birliği Anadolu Üniversitesi ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti Eskişehir Şubesi arasında bağımlılıkla mücadele, farkındalık oluşturma ve rehabilitasyon alanlarında iş birliğini kapsayan bir protokol imzalandı. Anlaşma, gençleri bağımlılıklardan koruma, bilinçlendirme çalışmaları düzenleme ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etme amacı taşıyor. Anadolu Üniversitesi Rektörlük Senato Odasında düzenlenen ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Yeşilay Eskişehir Şube Başkanı Av. Ayşe Fert Dökmeci arasında imzalanan iş birliği imza törenine Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yusuf Özkay, Prof. Dr. Serpil Koçdar, Prof. Dr. Erkan Erdemir ve Genel Sekreter Mehmet Süleyman Ekşi başta olmak üzere Yeşilay Eskişehir Şubesinden yetkililer katıldı. "Öğrencilerimizin sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemesine önemli katkılar sunacaktır" Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, iş birliği protokolü imza töreninde yaptığı konuşmada, "Gençlerimizi bağımlılıklardan korumak ve bilinçlendirmek Anadolu Üniversitesi olarak önceliklerimiz arasında. Yeşilay ile gerçekleştirdiğimiz bu protokol, öğrencilerimizin sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemesine önemli katkılar sunacaktır" dedi. Yeşilay Eskişehir Şube Başkanı Av. Ayşe Fert Dökmeci ise iş birliğinin önemine değinerek, "Anadolu Üniversitesi ile ortaklaşa düzenleyeceğimiz etkinlikler, gençlerimizin bağımlılıklara karşı bilinçlenmesini sağlayacak. Üniversite öğrencilerini ve akademisyenleri de bu mücadelenin bir parçası olmaya davet ediyoruz." şeklinde konuştu. 1-7 Mart Yeşilay Haftası kapsamında bilgilendirmeler yapılacak Protokol kapsamında Anadolu Üniversitesi ve Yeşilay Eskişehir Şubesi, bağımlılıkla mücadele konusunda çeşitli alanlarda iş birliği yapacak. Üniversite öğrencileri ve akademik personel için seminerler, konferanslar ve eğitim çalışmaları düzenlenerek farkındalık artırılacak. Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) ile iş birliği çerçevesinde, üniversite bünyesindeki atölyelerde YEDAM danışanlarına yönelik etkinlikler organize edilecek. Ayrıca, 1-7 Mart tarihleri arasında Yeşilay Haftası kapsamında kampüs genelinde afişler ve bilgilendirici videolar yayımlanacak, farkındalık stantları kurulacak. Genç Yeşilay Kulübü’nün aktif katılımıyla, öğrencilere yönelik "TBM Akran Eğitimi" programları gerçekleştirilecek ve bağımlılıklarla ilgili farkındalık çalışmaları yürütülecek. Bunun yanı sıra, üniversitenin ilgili bölümleri ile Yeşilay arasında bağımlılık konularına yönelik akademik araştırmalar gerçekleştirilerek bilimsel iş birlikleri teşvik edilecek. Protokol 3 yıl geçerli olacak Protokol, imzalandığı tarihten itibaren 3 yıl boyunca yürürlükte kalacak. Ayrıca, protokol kapsamında yapılacak faaliyetler için Anadolu Üniversitesi ve Yeşilay yetkililerinden oluşan bir koordinasyon birimi oluşturulacak. Bu iş birliği sayesinde Anadolu Üniversitesi öğrencileri ve personeli, bağımlılıkla mücadele konusunda daha bilinçli hale gelecek ve toplumda sağlıklı yaşam bilincinin yaygınlaşmasına katkı sağlayacak.
İstanbul Avrupa Kulüpler Birliği Başkanı Nasser Al-Khelaifi: "Bonservisler ve maaşlara çözüm bulmamız lazım" Avrupa Kulüpler Birliği (ECA) Başkanı ve UEFA İcra Komitesi Üyesi Nasser Al-Khelaifi, Karl-Heinz Rummenigge’nin kadro maliyetlerine bir üst sınır getirilmesi veya mevcut UEFA mali kuralları yerine futbolcu maaşlarına bir tavan uygulanması önerisine katıldığını ve bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Paris Saint-Germain ve ECA Başkanı, UEFA İcra Komitesi Üyesi ve beIN Media Group yöneticisi Nasser Al-Khelaifi, kadro maliyetleri ve futbolcu maaşlarına ilişkin Alman basınına konuştu. Al-Khelaifi, Bayern Münih ve dünya futbolunun efsane isimlerinden Karl-Heinz Rummenigge’nin, ABD’deki gibi kadro maliyetlerine bir üst sınır getirilmesi veya mevcut UEFA mali kuralları (kulüp gelirinin yüzde 70’inin oyunculara, maaşlara ve menajerlere harcanabilmesi) yerine oyuncu maaşlarına bir tavan uygulanması önerisine katıldığını ve bir çözüm bulunması gerektiğini belirtti. Nasser Al-Khelaifi, "Rummenigge’ye katılıyorum, bu soruna bir çözüm bulmamız gerekiyor. Transfer ücretleri ve maaşlar giderek daha da çılgın hale geliyor ve kulüplerin gelirlerini aşmaya başladı, bu sürdürülebilir değil. Ancak Avrupa yasaları maaş sınırına izin vermiyor. Bu yüzden birbirimizle savaşmak yerine futbolu korumak için hepimizin bir araya gelmesi gerekiyor. Çünkü kulüpler iflas ettiğinde, futbolcular ve ligler de kaybeder" dedi.
Sakarya Sakarya Kanlıçay Deresi üzerine 44 metrelik köprü inşa edilecek Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Karapürçek’te Kanlıçay Deresi üzerine yeni bir köprünün inşa edileceği müjdesini paylaştı. İhalenin 27 Mart Perşembe günü gerçekleştirileceğini açıklayan Başkan Alemdar, 44 metre uzunluğundaki köprünün bölgedeki önemli bir ulaşım ihtiyacını karşılayacağını ifade etti. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Karapürçek’te yeni bir köprü çalışmasının müjdesini verdi. Alemdar, yaptığı açıklamada Karapürçek-Mesudiye arasındaki ulaşımı sağlayan köprünün yıkılacağını ve yerine 44 metre uzunluğunda, 16 metre genişliğinde güçlü bir ulaşım projesi hayata geçireceklerini açıkladı. Başkan Alemdar, Kanlıçay Deresi üzerinde inşa edecekleri projeyi 30 adet 15 metrelik fore kazık ile güçlendireceklerini ifade ederek çalışmanın bölgeye uzun yıllar sorunsuz ulaşım hizmeti sunacağını belirtti. "Köprü genişliği 7 metreden 16 metreye çıkacak" Proje detaylarını anlatan Başkan Alemdar, "Karapürçek Mesudiye Mahallesi’nde yeni yüzüne kavuşturduğumuz grup yolunda 7 metre genişliğe sahip köprüyü 16 metre genişliğe ulaştırmak için ihaleye çıkıyoruz. Kanlıçay Deresi üzerinde inşa edeceğimiz köprü ile geçişler daha güvenli ve hızlı bir şekilde olacak. İhaleye çıkacağımız köprüyü kısa süre önce yeni yüzüne kavuşturduğumuz grup yolumuz ile aynı genişliğe çıkartıyoruz. 44 metre uzunluk ve 16 metre genişliğe sahip olacak köprüyü 30 adet 15 metrelik fore kazık ile güvene alacağız" dedi. "Yenilenmiş köprülerle güvenli ulaşım" Şehirdeki ulaşım çalışmaları hakkında da konuşan Başkan Alemdar, "Bilindiği üzere şehrin ulaşımı için çok önemli çalışmaları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Devam eden metrobüs hattı çalışmamız, şehre kazandırdığımız yeni caddeler ve 16 ilçede sürdürülen asfalt çalışmaları ulaşıma gösterdiğimiz hassasiyetin özetidir. Köprü yapım çalışmaları ile ulaşımı rahatlatıp, kullanım amacını kaybetmiş köprülerde yenilenme işlemleri ile geçişleri güvence altına almış oluyoruz. Şehrin muhtelif bölgelerinde yeni köprüler inşa ederek Sakarya ulaşımını güçlendireceğiz" diye konuştu.