EKONOMİ - 15 Ekim 2024 Salı 09:47

TZOB Başkanı Bayraktar: "İnsanlarımız köylerini ve tarımı terk ediyorlar"

A
A
A
TZOB Başkanı Bayraktar: "İnsanlarımız köylerini ve tarımı terk ediyorlar"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Kırsal alanlardan kente göçün en büyük sebebi sosyal güvenceden yoksunluk ve yeterli gelirin elde edilememesidir. 25 yıldır çocuk doğmamış kırsal alanlarımız bulunuyor. İnsanlarımız köylerini ve tarımı terk ediyorlar” dedi.


TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı. "Dünyada ve ülkemizde tarımsal üretimde, beslenmede, gelecek nesillere bilgiyi aktarmada, çocuk eğitiminde, hasta ve yaşlı bakımında kadınlar en önemli katkıyı sağlıyor” diyen Bayraktar, şunları kaydetti:


“Kadın çiftçilerimiz, ülkemizde büyük bir çoğunluğu küçük işletmelerden oluşan tarım sektöründe erkeğin en büyük destekçisidir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği verilerine göre; 755 Ziraat Odamıza kayıtlı toplam 933 bin 723 kadın çiftçi bulunuyor. Üyelerimizin yüzde 17,82’si kadın çiftçilerimizden oluşuyor. Sosyal Güvenlik Kurumu 2023 yılı verilerine göre; Türkiye’de 4/b kapsamındaki toplam 460 bin 260 Tarım BAĞ-KUR’lu çiftçinin yüzde 24’ünü oluşturan 110 bin 381 kadın çiftçi sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olarak Tarım BAĞ-KUR’unu kendisi ödüyor.”



“İnsanlarımız köylerini ve tarımı terk ediyorlar”


Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Ziraat Odalarımıza kayıtlı her çiftçi 5510 sayılı Kanuna göre Tarım BAĞ-KUR’lu olmak zorundadır. Ancak Tarım BAĞ-KUR’unu ödeyemeyecek durumda olan, tarımsal aylık geliri 20 bin 2 liradan düşük çiftçilerimiz muafiyet belgesi alarak Tarım BAĞ-KUR’undan vazgeçmek zorunda kalıyor. Tarımda kadınlar işgücünün önemli bir kısmını oluşturmasına rağmen çoğunluğu sosyal güvenceden yoksun durumdadır. Ziraat Odalarına kayıtlı 933 bin 723 kadın çiftçinin sadece yüzde 11,8’i Tarım BAĞ-KUR’unu ödeyerek Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlıdır. Yani Ziraat Odalarına kayıtlı çalışan kadınların yüzde 88,2’si gelirinin düşük olması sebebiyle sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değildir. Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi kadınlarımızı kırsalda tutabilmek için bir zorunluluktur. Zira kırsal alanlardan kente göçün en büyük sebebi sosyal güvenceden yoksunluk ve yeterli gelirin elde edilememesidir. 25 yıldır çocuk doğmamış kırsal alanlarımız bulunuyor. İnsanlarımız köylerini ve tarımı terk ediyorlar.”


Bayraktar, “Tarımda çalışan kadınlarımızın 2024 yılında açıklanan asgari ücret ve aylık prim ödeme gün sayısının 30 olması sebebiyle aylık 6 bin 900 lira, indirimli olarak aylık 5 bin 900 lira olan Tarım BAĞ-KUR primlerini ödeyebilmesi mümkün değildir. Aile çiftçiliği ile uğraşan kadın ve erkek bireylerden sadece erkek birey prim ödeyecek güçte ise sosyal güvenlik sistemine dâhil oluyor. Kadın çiftçilerimizin de toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaleti sağlanarak sosyal güvenlik sistemine katılımları desteklenmelidir. Kadın çiftçilerimize Tarım BAĞ-KUR prim desteği sağlanması, kırsalda yapılacak en büyük reformdur” ifadelerini kullandı.



"Kadın çiftçilerimizin hepsini kapsayacak program ve mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç vardır"


Bayraktar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:


"Geçmişten günümüze kadın her zaman tarımsal üretimin içinde yerini almıştır. Kadınların ekonomik kalkınmaya, kırsal kalkınmaya etki edebilmeleri için ekonomik ve sosyal statülerinin iyileştirilmesi ve buna yönelik politikalar geliştirilmesi önemlidir. Kadınların işgücüne katılım oranı, kadın işgücünün kadın nüfusuna oranı olarak tanımlanıyor. Bu oranın artması ekonomik verimliliği artıracak, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Bakanlıklar hibe projelerinden daha kolay faydalanmaları için projelere başvuran kadın ve gençlere artı puanlar veriyor. Bu çalışmaların olumlu yansımaları olsa da, projelerin sadece yeterli bütçeye sahip kadın çiftçileri kapsadığı da aşikârdır. Kadın çiftçilerimizin hepsini kapsayacak program ve mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç vardır. Kırsal alanlarda kadın çiftçilerimizin sosyal imkânlara ulaşması gerekiyor. Tarımda çalışan kadınlarımızın ve gençlerimizin internet hizmetlerine erişimleri ücretsiz karşılanmalıdır. Bu alanlarda kreşlere, yaşlı, engelli ve hasta bakım hizmetlerine ihtiyaç vardır. Bu konuda kaymakamlıklara, belediyelere büyük görevler düşüyor."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile birlikte, Güney Afrika nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine Çok Taraflı İlişkiler Genel Müdürü Kezban Nilvana Darama Yıldırımgeç, Sierra Leone Cumhuriyeti nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne Enerji ve Çok Taraflı Ulaştırma Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Burak Rende, Güney Sudan Cumhuriyeti nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine Protokol Genel Müdür Yardımcısı Metin Ergin, Sırbistan Cumhuriyeti nezdinde ise Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine İkili İlişkiler Genel Müdürü İlhan Saygılı atandı. Resmi Gazete’de yer alan karara göre, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda açık bulunan Sosyal Yardımlar Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Safa Koçi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda açık bulunan İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcılığına İş Müfettişi Erhan Taylan atandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda ise bazı üst kademe kamu yöneticileri görevden alındı. Yerlerine ise Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 1.Hukuk Müşavirliğine Murat Demir, Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. Genel Müdür Yardımcılığına Selçuk Advan ve Mithat Aydın, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 1. Hukuk Müşavirliğine Devran Ünlü, Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu Üyeliklerine Zafer Benli ve Mithat Yüksel ve Türkiye Taşkömürü Kurumu Yönetim Kurulu Üyeliğine Halil Yılmaz atandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda ise 17 adet Vergi Başmüfettişi ve 2 adet Vergi Müfettişi ataması yapıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nda Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Metin Türker ve 14. Bölge Müdürü Mustafa Şentürk görevden alınırken 2. Bölge Müdürlüğü’ne 3. Bölge Müdürü Hacı Ahmet Çiçek, 9. Bölge Müdürlüğü’ne 8. Bölge Müdürü Gültekin Aksan ve 14. Bölge Müdürlüğü’ne Melikunnas Özkaya atandı. Sağlık Bakanlığı’nda ise Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Rıza Uçan görevden alındı ve yerine Mehmet Fidan getirildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında açık bulunan 6 bölgenin Liman Başkanlıklarına atamalar gerçekleştirilirken Ticaret Bakanlığında ise 13 Ticaret Başmüfettişi ve 1 Ticaret Müfettişi ataması yapıldı. Ayrıca karar ile birlikte Helal Akreditasyon Kurumunda Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Zafer Soylu ve Genel Sekreterliğe Mustafa Süleyman Beşli getirildi. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı 1. Hukuk Müşavirliğine ise Nergis Sağlık atandı.
Kütahya Kütahya’da "Helal Gıda ve Boykot" konulu konferans Kütahya’da, Sivil Toplum Kuruluşları Dayanışma Platformu (KÜSİDAP) tarafından, "Boykot ve Helal Gıda" konulu konferans düzenlendi. Konferansa Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Öğretim Üyesi Dr. İdris Tüzün ve Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Genel Müdürü Gıda Mühendisi Hayreddin İşbilir, konuşmacı olarak katıldı. Dr. İdris Tüzün, konuşmasında, helal lokmanın maddi ve manevi hayatımıza tesirlerinden bahsetti. Tüzün, "Gerçekleri görüp, kendimize bir çeki düzen vermemiz lazım. Yememizle, içmemizle, helale dikkat etmemiz lazım. Aldığımız şeylerin helal olması gerekiyor; yoksa manen zarar görürüz. Eskiden ordular şehirleri, kaleleri fethederdi, değil mi? Ama günümüzde manevi fetihler ve işgaller var. Özellikle gıda konusunda Türkiye tamamen işgal edilmiş durumda, Yahudi sermayesi tarafından kuşatılmış. Daha kötüsü ise, beyinlerin işgal altında olması. Bizim bir çeki düzen vermeye başlamamız lazım. Öncelikle, kendimizi nefsani arzulardan arındırmamız gerekiyor. Aile hayatımıza bir ihsan duyarlılığı kazandırmamız lazım. Türkiye Müslüman, ama helal ve haram noktasında ne kadar dikkat ediyoruz?. Bizim organize bir şekilde, Müslümanlar olarak toplumdaki ahlaksızlıklarla ve haramlarla mücadele etmemiz gerekiyor" diye konuştu. Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği Genel Müdürü Hayreddin İşbilir, boykotun artık imanı bir mesele olduğunu dile getirdi. İşbilir, "Bugün Türkiye’ye yılda 4 bin tane katkı maddesi giriyor. Bu gıda maddesi. Bir de kozmatikte kullunalın katkı maddesi var. Bu da 8 bin civarında. Boykot bir imani meseledir" diye konuştu. Konferans sonrası Tüzün’e, Kütahya Sivil Toplum Kuruluşları Dayanışma Platformu (KÜSİDAP) Başkanı Ülfet Balon, İşbilir’e de AK Parti Kütahya Milletvekili İsmail Çağlar Bayırcı tarafından hediye takdim edildi.