ÇEVRE - 02 Şubat 2025 Pazar 12:35

Türkiye’de 131 sulak alan koruma altında

A
A
A
Türkiye’de 131 sulak alan koruma altında

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su arzının sağlanması, tarımsal üretim ve turizm gibi faaliyetler açısından büyük önem taşıyan sulak alanların korunup sürdürülebilirliği için büyük gayret gösterdiklerini belirterek, "Ramsar Alanları ile birlikte ülkemizde 59’u ulusal önemi haiz sulak alan, 58’i ise mahalli önemi haiz sulak alan olmak üzere toplam 1 milyon 186 bin 466 hektar büyüklüğünde 131 adet sulak alan ilan edilerek koruma altına alınmıştır" ifadelerini kullandı.


Bakan Yumaklı, 2 Şubat "Dünya Sulak Alanlar Günü" nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, yağmur ormanlarından sonra biyolojik olarak en üretken ekosistemler olan sulak alanların, gerek ekolojik dengenin sağlanmasında, gerekse biyolojik çeşitliliğin korunmasında büyük önem taşıdığını, aynı zamanda da yöre ve ülke ekonomisine çok büyük katkıları bulunduğunu vurguladı.


Sulak alanların içme suyu sağlama, taşkın kontrolü, yeraltı sularının beslenmesi, sediman ve besin depolama, iklim değişikliğinin kontrolü, doğal arıtma, tarım, hayvancılık, balıkçılık, saz kesimi, turizm, kültürel kullanım ve etkinlik alanı olarak fonksiyonlar üstlendiğini aktaran Yumaklı, bu bakımdan, sulak alanların korunması ve geliştirilmesinin en önemli sorumluluklarından biri olduğuna dikkati çekti.


Sulak Alanların Korunması Sözleşmesine (Ramsar Sözleşmesi) 1994 yılında dahil olan Türkiye’nin, 30 yıllık süreçte toplam büyüklüğü 184 bin 487 hektar olan 14 sulak alanı (Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas (Kuş) Gölü ve Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü ve Gediz Deltası, Yumurtalık Lagünü, Meke Gölü, Kızören Obruğu, Kuyucuk Gölü ve Nemrut Kalderası) sözleşme listesine Ramsar Alanı olarak aldığını hatırlatan Yumaklı, sulak alanların korunmasına yönelik yoğun çalışmalar yürütüldüğünün altını çizdi.


Bakan Yumaklı, gerçekleştirilen faaliyetler ile ilgili şu bilgileri aktardı:


"Ülkemizde, 2002 yılında yapılan mevzuat revizyonu çerçevesinde 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 9. maddesi (e) bendi ile sulak alanların doldurulması ve kurutulması yasaklanmıştır. Aynı yıl yürürlüğe giren Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ile sulak alanlarla ilgili koruma ve kullanım ilkeleri, koruma bölgelerinin tespiti ve uygulama esasları, Ramsar Alanlarının ilan süreci ve Ulusal Sulak Alan Komisyonunun görev ve çalışma usulleri belirlenmiştir. Yönetmelik ile oluşturulan Ulusal Sulak Alan Komisyonu, gerek sulak alanlarla ilgili gerekse tabiatı koruma başlığı altında ilgili kurumlardan oluşan ülkemizdeki ilk komisyon olmuştur. Bu minvalde, Ramsar Alanları ile birlikte ülkemizde 59’u Ulusal Önemi Haiz Sulak Alan, 58’i Mahalli Önemi Haiz Sulak Alan olmak üzere toplam 1 milyon 186 bin 466 hektar büyüklüğünde toplam 131 adet sulak alan ilan edilerek koruma altına alınmıştır."


Ulusal sulak alan yönetim bilgi sistemi


Türkiye’nin ulusal sulak alan envanterinin çıkarılmasına yönelik Bakanlık bünyesindeki Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmada sona yaklaşıldığını bildiren Yumaklı, "DKMP Genel Müdürlüğümüzce kurulan Ulusal Sulak Alan Yönetim Bilgi Sistemi ile tüm sulak alanlarımız kayıt altına alınmaktadır. Bugüne kadar toplam büyüklüğü 1,6 milyon hektar olan 6 bin 766 adet sulak alanı sisteme kaydettik. SAYBİS adını verdiğimiz sistem ile ülkemizdeki kayıt altına alınan tüm sulak alanların bilgileri burada toplanmakta ve halkımıza sunulmaktadır. Öte yandan, yönetim bilgi sistemimiz yalnızca envanter içermekle kalmayıp statülü sulak alanlarda verilen sulak alan faaliyetlerine yönelik izinler de sistem üzerinden yürütülmektedir. Halkımız da sulak alanlar ile ilgili başvuruları e-Devlet üzerinden kolaylıkla yapabilmektedir." ifadelerini kullandı.


Bakan Yumaklı, Ramsar Sözleşmesi’nin "sulak alanların akılcı kullanımı" prensibi kapsamında 1999 yılından itibaren Sulak Alan Yönetim Planları hazırlandığını belirterek, ilgili alanın bir nevi anayasası olan yönetim planı ile sulak alanın genel koruma kullanım ilkelerinin belirlendiğini, 26 yılda toplam 76 adet sulak alanın yönetim planının hazırlanarak uygulamaya konulduğunu dile getirdi.


Rehabilitasyon çalışmaları


Bozulan sulak alanların rehabilitasyonuna yönelik de faaliyetler yürüttüklerinin altını çizen Yumaklı, "Kayseri Sultansazlığı, Antalya Avlan Gölü, Konya Ereğli Sazlığı ve Afyonkarahisar Karakuyu Sazlıkları rehabilitasyon çalışmaları yapılan alanlardan bazılarıdır. 2024 yılında Düzce Efteni Gölü’nde rehabilitasyon çalışmalarına başlanmış olup bu yıl sonuna kadar tamamlanacaktır. Rehabilitasyon çalışmalarının tamamlanmasını müteakip Efteni Gölü’nün büyüklüğünün 180 hektardan yaklaşık 360 hektara çıkması planlanmaktadır." bilgilerini aktardı.


Bakan Yumaklı, ekoturizmi desteklemek, araştırmacılara açık hava laboratuvarları sağlamak ve yöre ekonomisini daha da canlandırmak amacıyla sulak alanlarda ziyaretçi merkezleri yapıldığını vurgulayarak, "Bu kapsamda 2002 yılından bu yana 55 sulak alanda yapılan tesisler ile bu alanlar, halkımızın faydalanabileceği birer ekoturizm merkezi haline getirilmiştir." ifadesini kullandı.


Sulak alanların önemi, korunması ve akılcı kullanımı konularında kamuoyu bilincini geliştirmek maksadıyla Ramsar Sözleşmesi’nin imzaya açıldığı 2 Şubat gününün "Dünya Sulak Alanlar Günü" olarak kutlandığını hatırlatan Yumaklı, şunları kaydetti:


"Her yıl sulak alanların bir işlevinin tema olarak kullanıldığı etkinlikler kapsamında, 2025 yılının Dünya Sulak Alanlar Günü teması ‘Ortak Geleceğimiz İçin Sulak Alanları Korumak’, sloganı ise ‘Değer Ver, Koru, Teşvik Et’ olarak belirlenmiştir. Bizler de Bakanlık olarak yalnızca sulak alanlarımızı değil, ormanlarımız, akarsularımız gibi ülkemizin tabii değerlerini koruyup sürdürülebilir kullanımı için çalışmalarımıza bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra aralıksız devam edeceğiz. Bu faaliyetlerimizin yürütülmesi sırasında bizlere katkı sunan tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütleri ve halkımıza teşekkür ediyor, sulak alanlarımızı koruma ve geleceğe taşımada her kesimden vatandaşa gerekli duyarlılığın gösterilmesi çağrısında bulunuyorum."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kiğılı, ‘Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü’nü kazandı Erkek giyim markası Kiğılı, Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından düzenlenen Uluslararası Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri kapsamında, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ kategorisinde ‘Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü’ne layık görüldü. Kiğılı, Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından düzenlenen 5’inci Uluslararası Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri kapsamında, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ kategorisinde ‘Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü’ne layık görüldü. Marka 2024 yılında gerçekleştirdiği "Eşitlik Cepte Başlar" farkındalık projesiyle, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadın ve erkekler arasındaki ücret eşitsizliğine dikkat çekmişti. Bu kapsamda, geçtiğimiz sene özel üretim denim pantolonların cepleri yüzde 20 oranında büyütülerek iş hayatındaki gelir farkına vurgu yapıldı. Kiğılı için eşitlik uzun yıllardır sahiplenilen bir değer Yapılan açıklamaya göre marka, 2020 yılından bu yana ürettiği her ürünün iç etiketine eklediği "Hayat Müşterek" simgesiyle, toplumsal cinsiyet rollerine ve eşit sorumluluk anlayışına dikkat çekiyor. Bu simge, yalnızca bir kampanya değil, markanın benimsediği ve yıllardır taşıdığı bir değer. Ev içindeki görev paylaşımına dair farkındalık oluştururken, markanın toplumsal eşitlik ilkesine olan bağlılığını da yansıtıyor. Bugüne kadar sunduğu her üründe bu mesajı taşımaya devam eden marka, toplumsal bilinçlenmeyi destekleme çabasını sürdürüyor. "Bizim için yalnızca bir proje değil iş yapış şeklimizin ayrılmaz bir parçası" Kiğılı CEO’su Sena Suerdem, ödülle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Eşitlik bizim için yalnızca bir proje ya da kampanya değil, iş yapış şeklimizin ayrılmaz bir parçası. 2020 yılından bu yana her ürünümüzün iç etiketine eklediğimiz "Hayat Müşterek" simgesiyle toplumsal cinsiyet eşitliğine olan bağlılığımızı vurguluyor, 2024 yılında gerçekleştirdiğimiz ‘Eşitlik Cepte Başlar’ farkındalık projemizle de iş hayatındaki ücret eşitsizliğine dikkat çekiyoruz. Ancak farkındalık oluşturmanın ötesine geçmek gerektiğinin bilinciyle, kadın emeğini destekleyen somut adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu ödül sadece Kiğılı’nın değil, toplumsal cinsiyet eşitliği için elini taşın altına koyan herkesin sorumluluğunun bir göstergesi. Kadın Dostu Markalar Platformu’na ve değerli jüri üyelerine bu kıymetli ödül için içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Marka olarak, kadın emeğinin hak ettiği değeri bulduğu ve fırsat eşitliğinin sağlandığı bir gelecek için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz."
İstanbul İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurtlularla iftar sofrasında bir araya geldi İstanbul Valisi Davut Gül, Ramazan ayının dokuzuncu gününde orucunu Esenyurtlu vatandaşlarla birlikte açtı. İlçede yapılacak kamu yatırımlarını da yerinde inceledi. Vali Gül, Gökevler Mahallesi’nde kısa sürede sonbaharda temeli atılacak olan ilçenin ilk Adliye Sarayı projesiyle ilgili Başkan Vekili Aksoy’dan bilgi aldı. Esenyurt Belediyesi, Ramazan’ın manevi atmosferini paylaşmak ve dayanışma ruhunu pekiştirmek amacıyla kentin birçok noktasında kurduğu iftar sofralarında vatandaşları buluşturuyor. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen iftar programına İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, Belediye Başkan Vekili Can Aksoy ve binlerce vatandaş katıldı. Program öncesinde Vali Gül ve Başkan Vekili Aksoy, meydanda bulunan mobil aşevinde vatandaşlara sıcak yemek ikramında bulundu. Etkinlik, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı, ardından ilahiler söylendi, dualar edildi ve oruçlar açıldı. "Allah birliğimizi daim etsin" İftar programda konuşma yapan İstanbul Valisi Davut Gül, "Sevgili hemşehrilerim, hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Öncelikle Ramazan’ınızı tebrik ediyorum. Bugün Esenyurt ilçemize sizlerle birlikte iftarımızı açmak için geldik. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin. Allah tekrarına kavuştursun. Bu vesileyle bizi bir araya getiren Belediye Başkan Vekilimiz Can Aksoy’a, çalışma arkadaşlarına ve bugün buraya gelerek iftar çadırımızı şenlendiren, bu huzuru bizlere yaşatan her birinize tek tek teşekkür ediyorum" dedi. Kamu yatırımlarını inceledi İstanbul Valisi Gül, Esenyurt ziyaretinde ilçede yapılacak kamu yatırımlarını da yerinde inceledi. Vali Gül, Gökevler Mahallesi’nde kısa sürede sonbaharda temeli atılacak olan ilçenin ilk Adliye Sarayı projesiyle ilgili Başkan Vekili Aksoy’dan bilgi aldı. Teravih namazını Esenyurt Mevlana Mahallesi’ndeki Albayrak Camii’nde Başkan Vekili Aksoy ve vatandaşlarla birlikte eda eden Vali Davut Gül, sonrasında Mevlana Polis Merkezi’ni ziyaret ederek hem denetimlerde bulundu hem de emniyet mensuplarının Ramazan ayını tebrik etti. (ZA-