GENEL - 15 Ekim 2020 Perşembe 14:40

Türk Veteriner Hekimleri Birliği: "Tek sağlık uygulanmasının başlatılması zorunlu hale gelmiştir"

A
A
A
Türk Veteriner Hekimleri Birliği: "Tek sağlık uygulanmasının başlatılması zorunlu hale gelmiştir"

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, "Ülkemizde veteriner hekimler ile insan hekimleri ve çevre sağlığı konusunda yetkin meslek gruplarının iş birliği içinde çalışması gerekir.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, "Ülkemizde veteriner hekimler ile insan hekimleri ve çevre sağlığı konusunda yetkin meslek gruplarının iş birliği içinde çalışması gerekir. Ülkesel ve küresel olayların değerlendirildiği, erken uyarı, erken teşhis ve erken ve hızlı reaksiyon gösterebilme alt yapısına ve uzman bilgisine sahip, doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı Hastalık Kontrol ve İzleme Merkezi’nin (HAKİM) kurularak, tek sağlık uygulanmasının başlatılması zorunlu hale gelmiştir" dedi.


Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Eroğlu yaptığı açıklamada, "Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından 16 Ekim Dünya Gıda Günü için belirlenen 2020 yılının teması’“Hep birlikte büyütelim, besleyelim ve sürdürelim’ olarak ilan edilmiştir. Günümüzde bir yandan maalesef sağlıklı, güvenilir ve yeterli gıdaya ulaşmadaki çarpıklıklar, adil olmayan paylaşımlar sonucunda açlık ve açlıktan kaynaklanan hastalıklar ve ölümler devam ederken, diğer yandan da sosyal doku hırpalanarak değerlerin yozlaşması ve kaybolması yaşanmaktadır. Bu durum Covid-19 pandemisi ile daha da derinleşerek insanlığı tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Dünyada her 9 insandan biri yetersiz beslenmekte, her gün açlığa bağlı nedenlerle yaklaşık 25 bin kişi hayatını kaybetmekte, yine her yıl yaklaşık 600 milyon insan güvenilir olmayan gıda tüketimi nedeniyle hastalanmaktadır. Afrika’da çocukların açlıktan ve 10 liralık antibiyotik ilaçları alamadıkları için ölmeleri acı vericidir. Durum bu iken çeşitli uluslararası kuruluşlar yaşanan pandemi ile bu rakamların yüzde 20 civarında artacağını rapor etmektedir. Açlıkla mücadelede gıda üretiminin arttırılmasının yanında israfın ve obezitenin önlenmesi de büyük önem arz etmektedir. Yetersiz ve niteliksiz beslenme, mikro besin elementlerinin yetersizliği gibi beslenme sorunlarının neden olduğu sağlık harcamaları ile obezite ve aşırı kilonun da küresel ekonomi üzerindeki yükünün yıllık olarak 3,5 trilyon ABD doları düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir. Dünya Bankası raporunda israf edilen gıdanın açlıktan ölen insanların 15 katını besleyecek miktarda olduğu bilgisi yer almaktadır. Türkiye’de 1 yıl içinde yaklaşık olarak 1,7 milyar ekmek çöpe atılırken, 214 milyar liralık gıda israfı yapılmaktadır. Gıda güvenliğinin teminatı ve sağlıklı nesiller için nüfus artışları da dikkate alınarak herkes için erişilebilir, bugünden daha adil ve verimli gıda üretim ve paylaşım sisteminin oluşturulması kaçınılmazdır" dedi.


Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak gıdanın ve geleceğinin gerçekçi ve doğru analizlere, isabetli gıda politikalarına ihtiyacı olduğunu ifade ettiklerini belirten Eroğlu, "Aksi takdirde kutlanacak nice gıda günleri meseleyi çözemeyecektir. TÜİK’e göre Türkiye nüfusunun 2030’da 93,3 milyon, 2040’da 100,3 milyon olması beklenmektedir. Bu nüfusun yeterli ve güvenli gıdaya erişiminin planlamalarına bugünden başlanmalıdır. Dışarıya bağımlılığın önüne geçilebilmesi, gıdada yeterli üretim ve sürdürülebilirlik için üretici, yetiştirici, tüketici, sanayici, sivil toplum ve meslek örgütleri, üniversiteler, sektör kuruluşları ve kamu yönetimi işbirliği ile gıda güvenliği politikaları oluşturulmalıdır. Üretenden kopuk, üretenin korunamadığı bir uygulamanın başarılı olması mümkün değildir. Sağlıklı bir toplum ancak sağlıklı bir çevre, sağlıklı hayvanlar ve güvenilir gıdalar ile mümkün olabilmektedir. Zoonoz hastalıklarla mücadelede ve olası pandemilere karşı koruyucu hekimlik sağlığın korunmasında en etkili ve en ekonomik yöntemdir. Bu nedenle ülkemizde veteriner hekimler ile insan hekimleri ve çevre sağlığı konusunda yetkin meslek gruplarının iş birliği içinde çalışması gerekir. Ülkesel ve küresel olayların değerlendirildiği, erken uyarı, erken teşhis ve erken ve hızlı reaksiyon gösterebilme alt yapısına ve uzman bilgisine sahip, doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı Hastalık Kontrol ve İzleme Merkezi’nin (HAKİM) kurularak, tek sağlık uygulanmasının başlatılması zorunlu hale gelmiştir. Veteriner hekimler, çiftlikten sofraya hayvansal gıda üretiminin her aşamasında yer alan meslek grubu ve yasal otoritedir. Kamuda görev alan veteriner hekimler kontrol, planlama, hayvansal üretimin sürdürülebilirliğinin temini ile kamunun sağlığını gözetirlerken; serbest veteriner hekimler görevlerini mesleki yetki ve sorumlulukları çerçevesinde yürüterek, besin zincirimizin ve halk sağlığımızın devamlılığını sağlamakta önemli rol oynamaktadırlar. Yaşanan pandemi sürecinde veteriner hekimler 7/24 hizmetlerine devam etmiştir. Her insanın yeterli ve dengeli beslenme hakkı olduğuna inanıyor, gıda dağıtımının adil olduğu bir yeni sistemin hayata geçirilmesi suretiyle gelecekte hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, tüm insanların sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşabildiği bir dünya ve Türkiye olsun istiyoruz. Çiftçilerimizin, üreticilerimizin, sanayicilerimizin, sektör kuruluşlarımızın, veteriner hekimlerin ve milletimizin Dünya Gıda Günü’nü kutluyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Gebe okulunda babalara tam not Anne adaylarının kaygılardan uzak mutlu bir gebelik, sağlıklı bir doğum süreci ve bilinçli bir lohusalık dönemi geçirmesine yardımcı olmak amacıyla Medical Park Antalya Hastane Kompleksi tarafından düzenlenen ‘Gebe Okulu’na anne ve baba adayları büyük ilgi gösterdi. Doğum öncesi ve sonrası hakkında bilgi sahibi olmaları, normal doğum korkusunu yenmeleri ve doğum ağrısı gibi problemlerle baş etmelerini öğretmek amacıyla Medical Park Antalya Hastane Kompleksi tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘Gebe Okulu’na bu yıl da anne ve baba adayları yoğun ilgi gösterdi. Anne adaylarının doğum ve doğum sonrası dönemlerine ilişkin bilgi sahibi olmalarını ve daha güvenli doğum yapmalarını sağlamak, anne adaylarına normal doğum eylemi, ağrı yönetimi ve ebeveynlik rollerini benimsemeleri konusunda bilgi ve beceri kazandırmak amacıyla düzenlenen “Gebe Okulu”nda baba adayları maket bebeklerin bezini değiştirirken zor anlar yaşadı. “Anne sütü ve emzirmenin önemi” Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Bilgesoy, ‘Gebelik takibi süreçleri ve Doğum Yöntemleri’, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Beşir Akpınar, ‘Gebelikte varis’, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Çakçak, ‘Yenidoğan takibi ve bir yıllık izlenimi’, Dermatoloji Uzmanı Dr. Erkan Davarcı, ‘Gebelikte cilt bakımı’, Kadın Doğum Servisi Hemşiresi Büşra Gün ‘Doğum sonrası ilk bakım’; Doğumhane Sorumlusu Ebe Hicran Gültekin ise ‘Anne sütü ve emzirmenin önemi’ hakkında anne ve baba adaylarını bilgilendirdi. “Baba adaylarına bez bağlama eğitimi” Gebe Okulu’nun son bölümünde baba adaylarına maket bebekler ile uygulamalı olarak bez bağlama, gaz alma ve bebeğin üstünü değiştirme gibi yeni doğan bebek bakımı gösterildi. Uygulama sırasında baba adayları heyecandan zor anlar yaşadı. Okula gelmeden önce babalıkla ilgili korkularının bulunduğuna değinen baba adayı Ahmet Şentürk, "Baba olarak bez bağlamasını, gaz almasını, kıyafet giydirilmesini öğrendim. Eşime daha fazla destek olacağıma inanıyorum. Bu okul ile kendimizi anne ve baba olmaya daha hazır hissettik. Umarım bebeğimizi sağlıklı bir şekilde kucağımıza alır ve burada öğrendiğimiz bilgileri en güzel bir şekilde uygularız” ifadelerini kullandı.
Ankara Bakan Tunç: “Kadınlara pozitif ayrımcılık düzenlemesini anayasal güvenceye kavuşturduk” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu ve kadınlara pozitif ayrımcılık düzenlemesini anayasal güvenceye kavuşturduk. 6284 Sayılı Kanun’la şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesini amaçladık” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya uygulaması X üzerinden yaptığı açıklamada, “Kadına yönelik şiddet, insanlık onuruna yöneltilmiş en karanlık ve çirkin saldırılardan biridir. Şiddetin hiçbir türlüsünü kabul etmediğimiz gibi kadına yönelik şiddeti de amasız, fakatsız ve tartışmasız bir şekilde reddediyoruz. Çünkü kadına yönelik şiddeti insanlığa yöneltilmiş bir ihanet olarak görüyoruz. Kadınların haysiyetine dokunan her türlü şiddetin karşısında durmak için ‘sıfır tolerans’ ilkesiyle bugüne kadar anayasal, yasal ve uygulamaya yönelik birçok düzenlemeyi hayata geçirdik” dedi. “Aile mahkemelerinin kurulmasını sağladık” Aile hukukundan doğan davalar için ihtisaslaşmış aile mahkemelerinin kurulduğuna değinen Tunç, “Kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu ve kadınlara pozitif ayrımcılık düzenlemesini anayasal güvenceye kavuşturduk. 6284 Sayılı Kanun’la şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesini amaçladık. Mağdurun hayati tehlikesinin bulunması halinde talebi beklenilmeksizin mülki amire bilgi verilerek geçici olarak koruma altına alınması gerekliliğini düzenledik. Bakanlığımız bünyesinde Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığını kurduk. Kadına yönelik şiddetle ilgili soruşturmaların daha etkin yapılabilmesi için sadece belirli cumhuriyet savcılarının görev aldığı Özel Soruşturma Büroları ile tedbir mahkemelerinin kurulmasını sağladık. Eşe karşı işlenen kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının kadına karşı işlenmesi halini, cezada ağırlaştırıcı neden olarak kabul ettik. Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçunu, kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde tutuklama nedeni varsayılan suçlar arasına aldık. Israrlı takip eylemini müstakil, ayrı bir suç şeklinde düzenledik. Böylece kadınlara yönelik koruma kalkanını daha da güçlendirdik” ifadelerini kullandı. “Suç mağduru kadınlara ücretsiz olarak avukat görevlendirilmesiyle kadınların adalete erişimini güçlendirdik” Bakan Tunç, iyi hal indirimi alabilmek için kravat indirimi olarak anılan failin duruşmada mahkemeyi etkilemeye yönelik tutum ve davranışların takdiri indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin düzenlemenin hayata geçirildiğine değinerek, “Suç mağduru kadınlara talepleri halinde ücretsiz olarak avukat görevlendirilmesiyle kadınların adalete erişimini güçlendirdik. Kadın haklarının güçlendirilmesi ve şiddete karşı mücadelede kararlılığımızı daima koruyacağız. Bir kadının dahi haksızlığa, ayrımcılığa, şiddete uğramaması için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Yalova Yalova’da Öğretmenler Günü kutlandı Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde 24 Kasım Öğretmenler Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı. Yalova’da 24 Kasım Öğretmenler Günü pazar gününe denk gelmesi sebebiyle kutlama programı bir gün gecikmeli yapıldı. Kutlama programı çerçevesinde ilk tören 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlendi. Burada İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe, Atatürk heykeline çelenk bıraktı. Kutlama programı Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde Yalova Güzel Sanatlar Lisesi tarafından organize edilen programla devam etti. Burada konuşma yapan Müdür Akmeşe, “Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının verildiği 24 Kasım 1928 yılının 96. yıl dönümünü, öğretmenler günü olarak kutlanılmaya başlanmasının ise 43. yılını aynı heyecan ve coşkuyla kutluyoruz. ’Öğretmenler Günü’ münasebetiyle bütün öğretmen arkadaşlarımın Öğretmenler Gününü en içten duygularımla kutluyorum. Öğretmenlik, insanlık tarihinin en önemli mesleğidir. Öğretmenlik mesleği, her şeyden önce bir ideal, gaye ve bir hizmet mesleğidir. Bir öğretmenin en önemli özelliği, sevgi dolu yüreği ve adanmışlık ruhudur. Sevgi dolu bir öğretmen, ışık demektir. O, yeri doldurulmaz öğretici, eserine kıymet biçilemeyen varlık, kendini tüketerek etrafını aydınlatan mum, dünyanın en büyük sorumluluğuna sahip insanıdır; öğretmen" dedi. Konuşmanın ardından göreve yeni başlayan öğretmenler yemin etti. Daha sonrasında da emekli öğretmenlere hizmet şeref belgeleri verildi. Öğretmenlere belgelerini Yalova Valisi Hülya Kaya ve protokol üyeleri takdim etti. Belge takdim töreni sonrasında Yalova Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin hazırladığı ’Çünkü Ben Öğretmenim’ isimli müzikal tiyatro oyunu sahnelendi.