POLİTİKA - 24 Nisan 2025 Perşembe 14:57

TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Yapay zeka dünyada adaleti mi sağlayacak yoksa adaletsizliği daha fazla mı geliştirip derinleştirecektir?"

A
A
A
TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Yapay zeka dünyada adaleti mi sağlayacak yoksa adaletsizliği daha fazla mı geliştirip derinleştirecektir?"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Yapay zeka zaten teknolojinin doğası gereği, teknolojiyi üretenlerin avantajlı hale geldiği bir dünyada adaleti mi sağlayacak yoksa teknolojinin kullanımı ve üretimiyle birlikte var olan adaletsizliği daha fazla mı geliştirip derinleştirecektir?" dedi.


TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 7. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nın açılışına katıldı. Açılış programında konuşan Kurtulmuş, Türkiye’nin teknoloji alanında en üst düzey çalışmaları yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini söyledi. Yapay zekanın insan hayatına etkilerinden de bahseden Kurtulmuş, teknolojinin ve yapay zekanın insan hayatını kolaylaştırmasına yönelik geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Teknolojinin her geçen gün geliştiğini ve yeni teknolojilerin insan hayatına girdiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Yapay zeka konusu teknolojinin bugün karşı karşıya kaldığımız en güncel konularından birisi. Bu toplantı inanıyorum ki 10 sene sonra yapılsa o toplantının konusu yapay zeka olmayacaktır. Çünkü o zaman teknoloji önümüzde hatta 10 sene bile değil, 5 sene sonra yapılsa bu konu olmayacaktır. Önümüze teknoloji yeni bir gerçekliği koyacak, yeni bir rekabet alanını ortaya koyacak ve gerçekten bu süreçlerde neler yapılabileceğini insanlık tartışacaktır" ifadelerini kullandı.



"Teknolojide öncülük yapmak durumundayız"


Türkiye’nin teknoloji alanında sürekli kendini yenilemesinin öneminden bahseden Kurtulmuş, "Bugünün teknolojilerini hiç ayırt etmeksizin en üst seviyede almak, adapte etmek, geliştirmek ve teknolojide öncülük yapmak durumundayız. Ama aynı şekilde özellikle yapay zekanın nasıl bilgi teknolojileri bir tarihsel kırılma ise yapay teknolojileri de yeni bir tarihsel kırılmadır. Bu yapay teknolojilerin insanlığa getirdiklerini gözü kamaşmış bir hayranlıkla değil, hakikati arayan bir irfanla takip etmek durumundayız" dedi.



"Yapay zeka dünyada adaleti mi sağlayacak yoksa adaletsizliği daha fazla mı geliştirip derinleştirecektir?"


Teknolojinin ve yapay zekanın kullanım alanının önemli olduğunu belirten Kurtulmuş, "İnsanoğlunun zihninin, beyninin yerine geçen yapay zekanın nereye doğru evrileceğini bilmediğimiz bu gelişim sürecinde birkaç tane temel meselenin önümüzde gerçekten büyük meseleler olarak durduğunu görüyoruz. Öncelikle yapay zeka zaten teknolojinin doğası gereği, teknolojiyi üretenlerin avantajlı hale geldiği bir dünyada adaleti mi sağlayacak yoksa teknolojinin kullanımı ve üretimiyle birlikte var olan adaletsizliği daha fazla mı geliştirip derinleştirecektir? Bu çerçevede tekrar şöyle geriye doğru bir asır öncesine doğru gittiğimiz zaman sanayi toplumları bütün eleştirilerimize karşı aslında ortalama vatandaşın alım gücünü artırmış, onun sonunda da Batı dünyasında fevkalade büyük bir refah toplumu ortaya çıkmıştı. Ancak yüksek teknolojilerin gelişmesiyle birlikte refah toplumunun ana kaidesi olan orta sınıflar daralmış, yoksulluk alabildiğince artmış, dünyanın çok az bir kısmı ise ortaya konulan bu zenginlikten, refahtan payını alır olmuştu. Bugün dünyada bu adaletsizliğe hep birlikte dikkat çekmek ve bunu ortadan kaldırmak için gayret sarf etmek durumundayız" diye konuştu.



"Türkiye en yüksek teknoloji alanındaki atılımını sürdürecek"


Teknolojiyi üretirken etik değerlere de saygı duyulması gerektiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Teknoloji sadece denklemlerin iyi çözülmesinden ibaret değildir. Teknoloji sadece bilim merkezlerinde okutulan derslerden ibaret değildir. Teknoloji sadece üretim merkezlerinde üretilen ürünlerden de ibaret değildir. Teknoloji hiç şüphesiz bilgiden, akıldan ama en az onun kadar hikmetten, irfandan, adaletten ve hakkaniyetten de beslenmelidir. Bu yeni çerçevede Türkiye en yüksek teknoloji alanındaki atılımını sürdürecek. Hem birçok alanda olduğu gibi dünyanın dört bir tarafındaki gelişmelere insani yaklaşımlarıyla sergilediği bu insani tavrı teknoloji alanında da sürdürecektir."



"2019’a kadar henüz unicorn’u olmayan bir ülke iken, bugün milyar dolar değeri aşan 7 unicornumuz, bizim deyimimizle 7 Turcorn’umuz var"


Açılışta konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise şunları söyledi:


"Türkiye bugün Çin’den sonra Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla çeşit ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen ülkedir. Biliyoruz ki Türkiye Yüzyılı’nda bu başarıların devamı gelecek. Çünkü dev bir inovasyon ekosistemine sahibiz. Bugün 106 teknoparkımızda 11 bin 500’den fazla teknoloji girişimi; sayıları bin 600’ü aşan Ar-Ge ve tasarım merkezimiz yenilikçi çalışmalar yürütüyor. Girişimlerimizin yıldızı yıldan yıla parlıyor. 2019’a kadar henüz unicorn’u olmayan bir ülke iken, bugün milyar dolar değeri aşan 7 unicornumuz, bizim deyimimizle 7 Turcorn’umuz var."


Fuarın açılışına Kurtulmuş’un yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de katıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da sürüler merada Erzincan’da kar yağışsız, kurak geçen Aralık ayında havalarında sıcak gitmesiyle birlikte küçükbaş hayvan üreticileri sürülerini meraya çıkardı. Güneşli havayı fırsata çeviren üreticiler, hayvanlarını doğal otlaklarda otlatarak yem masraflarını azaltıyor. 20 gün önce yağan kar yağışı nedeniyle hayvanlarını ahırlarda beslemek zorunda kalan üreticiler, havaların mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla sürülerini yeniden meralara saldı. Bu sayede küçükbaş hayvanlar doğal otlardan faydalanırken, üreticiler de artan yem fiyatları karşısında ekonomik avantaj sağlıyor. Üreticilerden Gökhan Topal, bir süre önce kar yağışı nedeniyle hayvanlarını içeride yemlemek zorunda kaldıklarını belirterek, "Havalar ısınınca koyunları otlağa çıkardık. Bu sıcak günleri fırsat bilerek hem hayvanları otlatıyoruz hem de yem masrafından tasarruf ediyoruz. Önceki yıllarda bu dönemlerde kar olurdu, bu yıl kurak geçecek gibi görünüyor" dedi. Bir diğer üretici Burhan Koyun ise yem fiyatlarının ciddi oranda arttığını ifade ederek, "Yaylalarda kar olduğu için koyunları köye indirmiştik. Yem pahalı olduğu için fırsat buldukça dışarı çıkarıyoruz. Ot olmasa bile geziyorlar, bu da yem masrafını azaltıyor. Yem adeta altınla yarışıyor" diye konuştu. Erzincan’da güneşli günlerin artmasıyla birlikte meralara çıkan küçükbaş sürüler, hem üreticilere ekonomik katkı sağlıyor hem de hayvanların doğal ortamda daha sağlıklı beslenmesine imkân tanıyor.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.