GÜNDEM - 07 Ekim 2023 Cumartesi 11:59

Taliban’ın bombalı saldırısından yaralı kurtulan Fatima dünyaya seslendi

A
A
A

Afganistan Kabil’de Kaaj Eğitim Merkezi’ne Taliban tarafından yapılan canlı bomba saldırısında sol gözünde görme yetisini ve sol kulağında duyma yetisini tamamen kaybeden Fatima Amiri, tedavisi için Türkiye’ye sığındı. Fatima Amiri, Afganistan kızlarının eğitim hakkı için tüm dünyaya seslenerek, “Afgan kızlarının yanında olalım. Kız çocuklarının eğitimi için lütfen bir şeyler yapın. Bizim nasıl hissettiğinizi bilmiyorsunuz. Bir anlığına hiçbir yere gidemediğinizi ve eğitim alamadığınızı düşünün sadece. Bu o kadar zor bir durum ki” dedi.

Afganistan’ın başkenti Kabil’de 30 Eylül 2022’de Kaaj Eğitim Merkezi’ne canlı bomba saldırısı olmuştu. Taliban tarafından gerçekleştirilen saldırıda 46’sı genç kız olmak üzere 53 kadın hayatını kaybetmişti. 110 kişinin de yaralandığı saldırı için özellikle kızların üniversite sınavı için deneme sınavı oldukları saat seçilmişti. BBC tarafından 2022’nin 100 kadınından biri seçilen Fatima Amiri de Kaaj Eğitim Merkezi’nde o gün deneme sınavı olmak için orada bulunan ve intihar saldırısına şahit olan kızlardan biri. İntihar saldırısından sağ olarak kurtulmasına rağmen sol gözünde görme yetisini ve sol kulağında işitme yetisini kaybeden Amiri, o dehşet dolu anlar İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı.

Saldırının olduğu an 17 yaşında olan Fatima Amiri için saldırının olduğu gün de tıpkı diğer günler gibi başlamıştı. Sabah saat 05.00’te kalkan Amiri, deneme sınavı olmak için Kaaj Eğitim Merkezi’ne yola çıktı. Eğitim merkezine vardığında, çok erken olmasından dolayı kimseyle karşılaşmadı. Daha sonra Fatima Amiri ve onlarca kız arkadaşı deneme sınavı olmaya başladı. Her şeyin normal gittiği esnada saldırganlardan biri kapıda bekleyen kişilere ateş açtı. Afganistan’da yaşayan bir kız olarak silah ve bomba seslerine alışkan olan Amiri, bu sesi hiç yadırgamadı. Daha sonra saldırgan sınıfın kapısından girerek kendini patlattı. Patlamanın etkisiyle çöken tavanda yer alan dikenli teller ve şarapnel parçaları Amiri’nin yüzüne ve gözüne geldi. Amiri, bu esnada daha öğreneceği üzere, sol gözünü ve sol kulağını tamamen kaybetti. Yüzünü ve sağ gözünü kan kaplayan Amiri, hiçbir şey göremedi. Amiri, hem kendine hem de arkadaşlarına yardım etmek istedi ancak yüzü kanla kaplı olduğu için herkes ondan korktu. Daha sonra bir adam gelerek Amiri’nin yüzüne silah doğrulttu ve yerine geçmesini söyledi. Daha sonra Amiri, arkadaşlarına yardım etmek istedi ancak çok ağrısı olduğu için kimseye yardım edecek durumda değildi.

Amiri, tüm şoku atlattıktan sonra oradan çıkmaya çalıştı ancak tüm kapılar kapalıydı. Her yerde demirler, dikenli teller, yarısı çökmüş okulun enkazı vardı. Bir kişinin yardımıyla okulun enkazından çıkan Amiri, hemen tedavi altına alınamadı. Amiri, ilk müdahalenin ardından gözünün kurtarılması için çok geç olana kadar üç ay tedavi göremedi.

Amiri, Afganistan’daki sağlık altyapısının yetersizliği, arkadaşlarının ölümüne şahit olmanın verdiği acı, sol gözünü ve sol kulağını kaybetmenin etkisi olmasına rağmen üniversite sınavına girerek 360 puan üzerinden 313 puan aldı ve bilgisayar bilimleri bölümüne girmeye hak kazandı. Ancak Taliban’ın kızların öğretim hakkını elinden alması üzerine üniversiteye gidemedi. Bunun üzerine Amiri, daha öncesinde de yaptığı gibi kızların eğitim hakkı için protesto düzenledi. Gerek sosyal medyada gerekse Kabil’de kapı kapı dolaşarak insanları ayaklandırmaya çalıştı.

Afganistan’da yeterli imkanlar olmadığı için tedavisini tamamlayamayan Amiri, hiçbir ülkenin kendisine vize vermemesi üzerine Türkiye’ye geldi. Türk doktorlar, Amiri’ye sol gözünün ve sol kulağının kurtarılması için çok geç olduğunu söyledi. Doktorların Amiri için ellerinden gelen tek şey, protez göz takmak oldu. Amiri, Türkiye başta olmak üzere tüm ülkeleri, Afgan kızlarının temel haklarını geri alması için birlik olmaya çağırıyor. Yanında erkek olmadan pikniğe dahi gidemeyen Afgan kızlarının sesini duyurmak için elinden geleni yapan Amiri, Taliban’dan önceki Afganistan’ı ve tüm anılarını özlüyor.

“18 yaşındayım ama yaşadıklarım, başımdan geçenler yaşımdan çok daha ötede”

Fatima Amiri, Kaaj Eğitim Merkezi’nde yaralanan öğrencilerden biri olduğunun bilgisini vererek, “Şu an 18 yaşındayım ama yaşadıklarım, başımdan geçenler yaşımdan çok daha ötede. Ailemiz 8 kişiliktir. İki kız kardeşim ve üç erkek kardeşim var” dedi.

“Afganistan’da yaşamak kimse için kolay değil. Özellikle kızlar için”

Kendisini eğitimin sadık bir savunucusu olarak tanımlayan Amiri, “Eğitim sistemindeki zorluklarla bizzat karşılaştım. Ben kızların eğitim hakkını savunan aktivistlerinden biriyim. 2021 yılında liseden mezun oldum. Şu anda tedavim nedeniyle Türkiye’deyim. Afganistan’da yaşamak kimse için kolay değil. Özellikle kızlar için. Ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere birçok sorunumuz var. 12 yılımı okuldayken birçok problemle geçirdim. Çoğu ekonomi ve güvenlikle ilgiliydi” diye konuştu.

Taliban’ın 2021’de Afganistan’ın başına geçtiğini belirten Amiri, “Taliban’ın başa geçmesiyle artık okula gidemez olduk. Okul kapanmadan önce 12. sınıfa gidiyordum ama şu an kapandıkları için okula gidemiyoruz. Üniversitemize giriş sınavına hazırlanmaya başladım. Ama saldırıda sol gözümü, sol kulağımı, yüzümde de bir kemiğim zarar gördü. Türkiye’ye tedavi nedeniyle geldim. Şu anda Afganistan’da pek çok sorun var. Kızlar üniversiteye ve okula gidemiyor” ifadelerini kullandı.

“Kopan demirlerden biri gözüme girdi, işte o zaman sol gözümü ve sol kulağımı kaybettim”

Saldırının olduğu günün tıpkı diğer günler gibi sıradan bir gün olduğunu dile getiren Amiri, canlı bomba saldırısında yaşadığı anları şöyle anlattı:

“Sabah karanlıkta kalktım. Saat beşti. Deneme sınavımız vardı. Eğitim merkezine geldiğimde kimse yoktu, çünkü çok erkendi. Daha sonra saatlerin ilerlemesiyle arkadaşlarım da gelmeye başladı. Deneme sınavında soruları çözerken bir anda silah sesi duyduk. Sesi ilk duyduğumda, zaten alışık olduğumuz silah patlaması sesi olduğunu düşündüm. Bu durum bizim için çok alışıldık bir durum. Silah sesini veya patlama sesini daha önce okuldayken çok duymuştum. Bu sesi de onlardan biri sandım. Herkes bir anda panik oldu. Daha sonra sınıftaki arkadaşlarımı sakinleştirmeye çalıştım. Onlara, ‘Lütfen sakin olun, bir şey olmamıştır, buradan çıkmanın bir yolunu bulabiliriz’ dedim. Bir anda yüzü öfkeyle bana bakan, genç bir adam gördüm. Çok korktum ve yerime geçtim. Ardından bina çökmeye başladı. Sonra duvardaki tellerden yüksek bir patlama sesi geldi. Daha sonra kopan demirlerden biri gözüme girdi. İşte o zaman sol gözümü ve sol kulağımı kaybettim. Sol gözüm tamamen hasar gördü ve sağ gözüm kanla kaplandı. Kandan ve acıdan dolayı hiçbir şey göremiyordum.”

Taliban’ın bombalı saldırısından yaralı kurtulan Fatima dünyaya seslendi

“360 puan üzerinden 313 puan alarak bilgisayar bilimlerine kabul edildim ancak Taliban izin vermediği için üniversiteye gidemiyorum”

Amiri, saldırının ardından Kaaj Eğitim Merkezi’nden çıkmaya çalıştığını aktararak, “Bütün kapılar kapalıydı ve duvara tırmanmak zorunda kaldım. Duvarda ise teller vardı. Hastaneye geldiğimde çok ağrım vardı. Bir hafta sonra giriş sınavımız vardı. Çok acı çektim. Saldırıda gözümü, yüzümde bir kemiği ve aklımı kaybettim. Arkadaşlarımı kaybettiğim için aklım yerli yerinde değildi. Çok kötü bir durumdu. Ama sınavı çok iyi geçtim. 360 puan üzerinden 313 puan aldım. En sevdiğim alan olan bilgisayar bilimlerine kabul edildim. Şu anda üniversiteye gidemiyorum çünkü Taliban bize izin vermiyor. Kapılar kapalı. Burada tedavim için onların da yardımıyla Türkiye’ye geldim” diye konuştu.

“Sınıfımızın tamamen yıkıldığına şahit oldum”

Bomba saldırısında yaşanan her şeye şahit olduğunu kaydeden Amiri, “Arkadaşlarımın hepsi yardım istiyordu. Hepsi, ‘Bize yardım edebilir misiniz’ diye çığlık atıyordu. Ben de kimseye yardım edecek durumda değildim. Üzerim kanla kaplı olduğu için herkes benden korkuyordu. Çok ağrım vardı ve hiçbir şey yapamadım. Onlara yardım edemedim çünkü ben de onlarla birlikteydim. Durumum da kötüydü. Bütün arkadaşlarımın öldüğünü gördüm. Okulum benim için ikinci bir yuva haline gelmişti. Sınıfımızın tamamen yıkıldığına şahit oldum. Daha sonra oradan çıkmaya çalışıyordum ama tüm kapılar kapalıydı. Çıkmaya çalışıyordum ama her yerde demirler ve teller vardı. Biri bana yardım etti o esnada. Ama panik içindeki herkes benden de korkuyordu. Kanlardan, demirlerden, tellerden, patlamadan kısacası her şeyden çok korkmuşlardı. İlk gün 5 hastaneye gittim. Çoğu, imkanları yeterli olmadığı için beni kabul etmedi. Bir günde iki ameliyat geçirdim. Biri gözüm için, biri de kırık kulak kemiğim için” dedi.

“Hayallerinin cesetleriyle birlikte gömülmeyeceğine dair arkadaşlarıma söz verdim”

Başından geçenlere şahit olmanın kendisi için zor olduğuna vurgu yapan Amiri, “Arkadaşlarıma bir söz verdim. Hayallerinin cesetleriyle birlikte gömülmeyeceğine dair arkadaşlarıma söz verdim. Onların bir hiç uğruna ölmesine izin vermeyeceğim. Onların hayalleri ve umutları için bir şeyler yapmaya çalışıyorum” değerlendirmesini yaptı.

“Tedavim için Türkiye’ye geldim”

Dışişleri Bakanlığının yardımı ile Türkiye’ye geldiğini belirten Amiri, “Buraya geldim çünkü Afganistan’a durum berbat. Afganistan’daki hastaneler yeterli imkana sahip olmadığı için tedavime orada devam edemedim. Tedavim için Türkiye’ye geldim. Burada bir doktor kulak zarımın hasar gördüğünü söyledi. Tedavi edilemeyeceğini söyledi. Sol kulağımla duyamıyorum. Sol gözüm de hasar gördü. Doktorlar, artık göremeyeceğimi söyledi. Çünkü tamamen zarar görmüş. Bu yüzden görüntü olması için yapay bir göz taktılar” dedi.

“Afganistan’da kızların sahip olduğu tek şey eğitimdi ama bu ellerinden alındı”

Dünyada hiç kimsenin Afgan kızların başından geçenleri tecrübe etmediğine dikkati çeken Amiri, Afgan kızların elinden alınan haklarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Okula gidemiyorlar. Üniversiteye gidemiyorlar. Hatta pikniğe bile tek başlarına gidemezler. Her zaman yanlarında bir erkeğe ihtiyaçları var. Yurt dışına çıkmak onlar için çok zor. En temel haklara bile sahip değiller. Sadece Afgan kızları değil. Bütün Afganlar çok kötü durumda. Herkesin durumu çok kötü. Afgan kızlarının elindeki tüm haklar alındı. Üniversiteye gidemiyorlar. İki yıldan fazla süredir kızlar okula gidemiyor. Ama kimse bunun hakkında konuşmuyor. Onların hissettikleri ne olacak? Taliban, her şeyin eğitimini aldığımızı, eğitimimizin yeterli seviyede olduğunu söylüyor. Biz ise şu anda evlenmek ve evde oturmak zorundayız. Afgan kızlarının hepsi depresyonda. Çünkü yapacakları bir şey yok. Afganistan’da kızların sahip olduğu tek şey eğitimdi ama bu ellerinden alındı. Bir yıldan beri üniversiteye gidemiyorlar. Bir sürü zorluklardan geçtim. Şu anda üniversiteye gidemiyoruz. Bütün kapılar bize kapalı. Bu sadece benim için değil. Birçok kızın benim gibi aynı sorunları yaşadığını biliyorum. Okula, üniversiteye gitmeye çalışıyorlar ama gidemiyorlar.”

“Taliban kadınlardan korkuyor. Çünkü biliyorlar ki bir kadın eğitim aldığında durdurulamaz hale gelir”

Amiri, Afgan kızların çalışma haklarının bile olmadığının altını çizerek, “Bu çok temel bir haktır. Her insanın bu haklara sahip olması gerekir. Okula gidememeleri ve çalışma izinlerinin olması gerçekten çok ilginç. Kitaplarımıza, eğitimimize, eğitim sistemimize bakış açıları asla değişmeyecek. Bütün Afgan kızları çarşaf giymeyi kabul etti. Buna rağmen hiçbir şey yapmalarına izin verilmiyor. Bu hakları elimizden almaları için bir sebep bulamıyorum. Üniversiteye okula gidememelerinin, çalışamamalarının sebebi nedir? Bu gerçekten çok ilginç. Taliban kadınlardan korkuyor. Çünkü biliyorlar ki bir kadın eğitim aldığında durdurulamaz hale gelir” diye konuştu.

“Okulumu, şu an hayatta olmayan arkadaşlarımı, mutlu bir hayat yaşadığımızı, okula, üniversiteye gitmemizi, her şeyi ama her şeyi özledim”

Her şeyi çok özlediğini dile getiren Amiri, “Okulumu, şu an hayatta olmayan arkadaşlarımı, mutlu bir hayat yaşadığımızı, okula, üniversiteye gitmemizi, her şeyi ama her şeyi özledim. Çok mutluyduk. Ülkemiz için iyi şeyler yapmamız gerektiğine dair bir umudumuz vardı ama şu anda hiçbir şey yapamıyoruz. Ülkem annem gibidir. Ama ülkemiz için bir şey yapamıyoruz. Şu anda her şey değişti. Artık piknik bir yana sokağa bile çıkamıyorum. Her şey çok değişti. Taliban’dan önceki her şeyi özlüyorum” dedi. Amiri, saldırıdan önce Taliban okulların kapısını kapattığında, insanları ayağa kaldırmak için sosyal medyada etiket çalışması başlattığı bilgisini vererek, insanların kapısına kadar giderek onlardan kızların haklarını savunmalarını istediklerini dile getirdi.

“Başladığım günden bu yana ne Birleşmiş Milletler’den ne de herhangi bir uluslararası kuruluştan insan hakları konusunda bir destek alabildim”

Amiri, “Başladığım günden bu yana ne Birleşmiş Milletler’den ne de herhangi bir uluslararası kuruluştan insan hakları konusunda bir destek alabildim. Kazanın ardından artık gözüm için çok geç olana kadar üç ay tedavi görmeden kaldım. Sonunda Türkiye’ye vize almayı başarana kadar herhangi bir ülkeden vize almam imkansızdı. Hala birçok sorunla mücadele ediyorum; Ancak ne yazık ki herhangi bir destek sağlanmıyor” ifadelerini kullandı.

“Şu anda kızların çevrim içi eğitimi için çabalıyorum”

Elinden bir tek Afgan kızlarının sesini duyurabilmek olduğunu dile getiren Amiri, Afgan kızlarının eğitim hakkına tekrar kavuşması için yaptığı çalışmaları şöyle anlattı:

“Saldırıdan önce, 2021 yılında Taliban Afganistan’a ilk gelip okulumuzu kapattığında sosyal medyada üzerinden onların sesini duyurmak için protesto başlattık. Seslerini duyurmaya çalıştık. Sosyal medyada ‘okulumuzu istiyoruz, eğitim hakkımızı istiyoruz’ dedik. Daha sonra eğitim merkezimiz açıldı. Giriş sınavına hazırlanamadık. Saldırıdan sonra insan hakları faaliyetlerim ve kız çocuklarına yönelik eğitim faaliyetlerim eskisinden daha da arttı. Yerli ve yabancı birçok medyayla görüştüm. Şu anda kızların çevrim içi eğitimi için çabalıyorum. Kızlara yardım edecek birilerini bulmaya çalışıyorum. Yaptığım her şeyin sınırları var. Çünkü daha 18 yaşında bir kızım ben. O kadar fazla deneyimim yok. Şu anda yaptığım her şey benim için yeni. Ama elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum.”

“Bir anlığına hiçbir yere gidemediğinizi ve eğitim alamadığınızı düşünün sadece”

Türkiye başta olmak üzere tüm insanlara seslenen Amiri, “Afgan kızlarının yanında olalım. Kız çocuklarının eğitimi için lütfen bir şeyler yapın. Bizim nasıl hissettiğinizi bilmiyorsunuz. Bir anlığına hiçbir yere gidemediğinizi ve eğitim alamadığınızı düşünün sadece. Bu o kadar zor bir durum ki. Lütfen Afgan kızlarının yanında olun. Onların eğitimi için bir çare bulun. Türkiye’den Afganistan’daki kız çocuklarının eğitim almasına, burs almasına yardımcı olmasını istiyorum. Şu anda en çok ihtiyacımız olan şey çevrimiçi eğitim ve burs. Afgan kızlarının bu tür desteklere herkesten daha çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Söylemek istediğim tek şey şu: Lütfen bizimle olun” dedi.

Mustafa Cenik - Mevlüt İşli - Kemal Diri - Tolga Başer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İYİ Parti Genel Bakanı Dervişoğlu: “Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kazanmasına vesile olan bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisidir” İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanı Kemal Kılıçardaroğlu’nu işaret ederek, “Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmeye başladığı günden itibaren 2014’te Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, 2018’de Muharrem İnce’yi, 2023 yılında da kendisini cumhurbaşkanı adayı yapan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kazanmasına vesile olan bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisidir” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Ankara’da bir otelde düzenlenen partisinin il başkanları toplantısına katıldı. Toplantı öncesi basın açıklaması gerçekleştiren Dervişoğlu; CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçardaroğlu’nun, İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener’e işaret ederek sarf ettiği "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak, ’Kılıçdaroğlu’nu aileme emanet ediyorum’ diyen ’milliyetçi ve vatansever’ diye bildiklerimiz iş birlikçi çıktı" ifadelerine yönelik açıklamalarda bulundu. İYİ Parti’nin bugünü ve yarınları nasıl bizimse dünü ve evveli de bizimdir” açıklamasında bulunan Dervişoğlu, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını kınayarak, “Toplumun önemli bir kesimini töhmet altında bırakan ve kurucu genel başkanımız Meral Akşener’i doğrudan hedef alan açıklamalarını şiddetle reddediyor ve kınıyorum. Bizim yaşadığımız süreçlerle ilgili olarak kendimize ait değerlendirmeyi ve öz eleştirileri yetkili organlarımızla yapar, yarınlara dair yol haritamızı da yine kendi irademizde belirleriz. Çok fazla şey söylemeye gerek yok. Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmeye başladığı günden itibaren 2014’te Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, 2018’de Muharrem İnce’yi, 2023 yılında da kendisini cumhurbaşkanı adayı yapan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kazanmasına vesile olan bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisidir” şeklinde konuştu. Dervişoğlu açıklamasına şöyle devam etti: “Biz Cumhuriyet Halk Partisi’ne uzaydan aday teklif etmedik ya da pazarlık içinde bir aday önermedik. Eski defterleri karıştırmanın kimseye bir fayda sağlamayacağını hatırlatmak isterim ve yine hatırlatmak isterim ki evinizde kavga varken, komşu eviyle kavgaya tutuşmak size bir yarar getirmez. Kongre kaybedilir, sorumlusu başkası. Seçim kaybedilir, sorumlusu yine bir başkası böyle bir değerlendirme vicdani değildir. İnsan biraz da suçu ve sorumluluğu kendisinde aramalıdır. Söylenecek çok fazla söz var ama dününde bir hatırası var. O nedenle son söz olarak diyorum ki başkasını itham kendini müdafaa değildir Kemal Kılıçdaroğlu.”
Düzce Kahverengi kokarca ile mücadelede eğitimli ilaçlama ekipleri göreve hazırlanıyor Kahverengi kokarca zararlısının popülasyonunu azaltmak amacıyla hazırlanan “Kahverengi Kokarca ile Mücadele Eylem Planı" kapsamında, Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü önemli bir adım daha attı. Köy muhtarları tarafından belirlenen ve en az iki kişiden oluşan ilaçlama ekiplerine, Düzce Valiliği Konferans Salonu’nda uzmanlar tarafından kapsamlı bir eğitim verildi. Eğitimi başarıyla tamamlayan katılımcılara Bitki Koruma Ürünleri Uygulayıcı Belgesi verilecek. Eğitim toplantısına, Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, Düzce Ziraat Odası Başkanı Aydın Topuz ve Düzce Muhtarlar Derneği Başkanı Tacettin Kaval da katılım sağladı. İl Müdürü Esra Uzun, yaptığı konuşmada şu açıklamalarda bulundu: “Düzce genelinde kahverengi kokarca ile mücadele kapsamında yürütülecek faaliyetlerin etkin bir şekilde uygulanması amacıyla köylerde ilaçlama ekipleri oluşturulacaktır. Bu ekipler, köy muhtarlarımız tarafından belirlenecek ve köylerin büyüklüğüne göre en az iki kişilik gruplar halinde organize edilecektir. Eğitimli ekiplerimiz, metruk binalar, ev çevreleri, çatı araları ve özellikle dışarıdan gelen üreticilerimizin bağ ve bahçelerinde ilaçlama çalışmaları yapacaktır. Bu sayede zararlı popülasyonunu kontrol altına almayı hedefliyoruz." Eğitim alan ekipler, Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı uzmanların rehberliğinde çalışacak ve özellikle fındık başta olmak üzere meyve ve sebze üretiminde ciddi kayıplara yol açan kahverengi kokarca zararlısına karşı etkin mücadele yürütecektir. Eylem Planı çerçevesinde alımı yapılan ilaçların dağıtımı ve arazide uygulanması tamamen bu eğitimli ekipler tarafından gerçekleştirilecektir. Son dönemde popülasyonu hızla artan kahverengi kokarca zararlısına karşı bu organize ve bilinçli yaklaşım, üreticilerin zararını en aza indirmeyi ve tarım ürünlerinin verimliliğini artırmayı hedefliyor.
Şanlıurfa Bakan Kacır: “22 yıl önce Şanlıurfa’da sadece 1 OSB varken, bugün bu sayı 5’e yükseldi” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Şanlıurfa’da Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ve fabrikaların toplu açılış töreninde, son 22 yılda sayısız projeyi, tesisi, hizmeti ve yatırımı Türkiye’ye kazandırmanın ve ihracat rekorları kırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ve fabrikaların toplu açılış törenine katılan Bakan Kacır, burada yaptığı konuşmada, mayası kardeşlikle yoğrulmuş bu coğrafyanın en kıymetli şehirlerinden Şanlıurfa’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye’nin AK Parti iktidarıyla her seneyi bir önceki yıldan daha ileri bir seviyede tamamladığını belirten Bakan Kacır, son 22 yılda sayısız projeyi, tesisi, hizmeti ve yatırımı Türkiye’ye kazandırmanın ve ihracat rekorları kırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Bakan Kacır, ‘Milli Teknoloji Güçlü Sanayi’ vizyonu doğrultusunda sanayileşme hamlesinden Şanlıurfa’nın da payını ziyadesiyle aldığı aktararak, 22 yıl önce Şanlıurfa’da sadece 1 OSB varken bugün bu sayının 5’e yükseldiğini ifade etti. Şanlıurfa’da yapılan yatırımlara açıklayan Kacır, "22 yıl önce desteklenen KOBİ sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. Son 22 yılda bu rakamı 21 bine yükselttik ve KOBİ’lerimize 4,5 milyar lira destek sağladık. Şanlıurfa’da geleceğin bilim insanlarını keşfetme, gençlerimizin potansiyellerini ortaya çıkarma, bilimsel çalışmaları destekleme adına kararlılığımız sürüyor. Devreye aldığımız destek programları kapsamında son 22 yılda 216 bilimsel projeye ve 379 bilim insanına 378 milyon lira destekte bulunduk. Kalkınma Ajansımız ve bölge kalkınma idaremiz ile şehrimizin potansiyelini harekete geçiriyoruz. Karacadağ Kalkınma Ajansımız ile Şanlıurfa’da bugüne kadar kamu kurumlarımızın, mahalli idarelerimizin, üniversitemizin, özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarımızın 551 projesine 1,4 milyar lira destek verdik. GAP Bölge Kalkınma İdaremiz ile de 178 projeye 1,15 milyar liraya ulaşan bir destek sağladık. Cazibe Merkezleri Programıyla 8 projeye 2 milyar liraya yakın katkı sunduk. 2024-2028 dönemi Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejimizde ve bölge planımızda Şanlıurfa’mızı çevresine hizmet veren bir cazibe merkezi olarak nitelendirdik. Şanlıurfa’da başta gıda, tekstil, giyim eşyaları ve deri ile ilgili sektörlerde sektörel odaklanmayı, katma değer artışını, ölçek büyütmesini ve markalaşmayı destekleyeceğiz. Tarımsal faaliyetlerin gençler için cazip hale getirilmesini sağlayacak, tarımda yenilikçi uygulamaları destekleyecek, turizm değerlerinin yerel ekonomik gelişmeye katkısını artıracak, lojistik altyapıyı güçlendirecek ve ilin kentsel hizmetlerde bölgesel merkez rolünü güçlendireceğiz. Yakın dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı’mız kapsamında toplam yatırım tutarı 50 milyon dolara ulaşan selüloz, selüloz asetat, taş yünü, temizlenmiş yün ve yün ipi üretim tesislerini Şanlıurfa’ya kazandırmayı hedefliyoruz” dedi. "Şanlıurfa’da sulamaya açılan alan miktarını 425 bin hektara çıkardık" Bakan Kacır, "AK Parti hükümetlerimiz tarafından en üst düzeyde sahiplenilen GAP projemizle bugün şehrimizdeki sulamaya açılan alan miktarını 425 bin hektara çıkardık. Şehrimizi pamuk, mısır ve hububat üretiminde ülkemizde öncü konuma taşıdık. Dün 2. fazının tanıtım törenini gerçekleştirdiğimiz GAP Hassas Tarım Uygulamasıyla da şehrimizin ve GAP bölgemizin tarımsal üretim kapasitesini ve sürdürülebilirliği yükseltmek üzere teknolojik kabiliyetlerimizi harekete geçirdik. Çiftçimize artık doğadan gelen verimliliğin yanı sıra teknolojinin sunduğu imkanlar da rehberlik edecek. Türkiye’nin en büyük gıda AR-GE ve inovasyon projesi ’Gıda Sanayisinin Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Artırılabilmesi için Araştırma ve Yenilik Tesislerinin Kurulması INNOFOOD’ kapsamında Şanlıurfa Gıda Araştırma ve Analiz Laboratuvarı’nı kurduk” şeklinde konuştu. 25 tesisin açılışı gerçekleştirildi Şanlıurfa Gıda İhtisas OSB’nin açılışını gerçekleştirdiklerini belirten Kacır, "Şehrimizin gıda değer zincirindeki rolünü artıracak, Şanlıurfa’nın yeni yatırımlarla buluşmasına vesile olacak ve yeni istihdam imkanları sağlayacak OSB’miz şehrimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun. Bu kıymetli planlı sanayi alanıyla eş zamanlı olarak da 8 tanesi Şanlıurfa Gıda İhtisas OSB sınırları içerisinde yer alan ve toplam yatırım tutarı 9,1 milyar liraya ulaşan 25 tesisin açılışını gerçekleştiriyoruz. Gıdadan tekstile, çimentodan metal profile farklı sektörlerde faaliyet gösteren bu üretim tesislerimiz 2 bin 400 işçimiz için de istihdam kapısı oldu. Elbette ki bu yatırımlar ne ilk ne de son olacak. Önümüzdeki dönemde de Şanlıurfa’mızın kalkınma yolculuğuna katkıda bulunacak yatırımların önünü daha da açacağız” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından, Bakan Kacır, AK Parti Şanlıurfa milletvekilleri, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sait Ağan ve davetlilerle birlikte tesislerin toplu açılış kurdelesini kesti. Bakan Kacır’ın kentteki temasları sürüyor.