GENEL - 16 Ocak 2020 Perşembe 12:48

ŞEGAFED Başkanı Dalkalı: “Vatanımıza namahrem eli değmesin diye canımızı feda ettik, etmeye devam edeceğiz”

A
A
A
ŞEGAFED Başkanı Dalkalı: “Vatanımıza namahrem eli değmesin diye canımızı feda ettik, etmeye devam edeceğiz”

Şehit Yakınları, Gaziler ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Federasyonu (ŞEGAFED) Başkanı Gazi Caner Dalkalı, “Bizler şehit yakınları ve gaziler olarak bu cennet vatanımızda ezan dinmesin, bayrak inmesin, vatanımıza namahrem eli değmesin diye canımızı karşılıksız feda ettik, etmeye de devam edeceğiz” dedi.

Şehit Yakınları, Gaziler ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Federasyonu (ŞEGAFED) Başkanı Gazi Caner Dalkalı, “Bizler şehit yakınları ve gaziler olarak bu cennet vatanımızda ezan dinmesin, bayrak inmesin, vatanımıza namahrem eli değmesin diye canımızı karşılıksız feda ettik, etmeye de devam edeceğiz” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Grup Toplantısı’nda şehit ve gazilerle ilgili yaptığı, "Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz başımızın tacıdır. Onların her meselesi ile ilgilenmek en başta gelen görevimizdir. Bazı gazilerimizin vazife malulü aylığı için sıkıntılar vardı. Bu sıkıntı için yasa teklifi hazırladık. En kısa sürede bu teklif de Meclise gelecek" açıklaması üzerine ŞEGAFED Başkanı Gazi Caner Dalkalı, tüm şehit yakınları ve gaziler adına duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dalkalı, Türk milletinin vatanı, ezanı ve bayrağı için her şeyi göze alabileceğini belirterek, “Türk milleti şanlı tarihi boyunca millet olma bilinci ile Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda ve 15 Temmuz’da bağımsızlığını, vatanını, bayrağını, ezanını ve topraklarını korumak için birlik ve beraberlik ruhuyla kahramanlık destanları yazmıştır. 15 Temmuz 2016’da hain FETÖ terör örgütünün darbe teşebbüsüne karşı vatanımızı savunmak için şehit Ömer Halisdemir’den tanksavar Metin Doğan’a, Özel Harekatta şehit olan polislerimiz ikiz kardeşler Ahmet ve Mehmet Oruç’a, şehit polisimiz Muhammet Oğuz Kılınç’a ve toplamda cennet mekan 251 şehidimizin yanında 2 bin 734 gazimizle hain darbe girişimi, şanlı tarihimizde de olduğu gibi kahraman milletimizin, kanını ve canını vatanımıza feda etmesiyle püskürtülmüştür. Bu uğurda dökülen kanlarımız, bağımsızlığımız ve vatanımızın ölümsüz bekçileridir. Bizler şehit yakınları ve gaziler olarak bu cennet vatanımızda ezan dinmesin, bayrak inmesin, vatanımıza namahrem eli değmesin diye canımızı karşılıksız feda ettik, etmeye de devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gazilerin malullük maaşı sıkıntısı için yasa teklifi hazırlandığı haberi üzerine duyulan memnuniyeti dile getiren Dalkalı, “Gazilerimizden bazılarının malul aylığı ile ilgili sorunların çözümünde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın milli idarenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde 14 Ocak tarihindeki açıklamaları bizleri ve gazi kardeşlerimizi çok mutlu etti. Şehit yakınları ve gaziler olarak bizlerin sıkıntılarını dert edinerek çözümlemede her daim desteklerini esirgemeyen başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a ve tüm yetkililere teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.


ŞEGAFED Başkanı Dalkalı önderliğinde düzenlenen basın toplantısına ŞEGADEF Başkan Vekili Salih Çetin, Yönetim Kurulu üyelerinden şehit Ömer Halisdemir’in kardeşi Soner Halisdemir, ikiz şehitlerin babası Ali Oruç, şehit babası Zeki Kılınç, Murat Gültomruk, Yüksek İstişare Kurulu üyesi İsmet Erdoğan, 15 Temmuz’da tankın altına yatan Metin Doğan katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Turan: “Suriye’de 13 bin briket ev inşa ettik” Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Genel Müdürü İzani Turan, Suriye’de 13 bin briket ev ve 540 sosyal konut inşa ettiklerini ve bu yıl 3 milyon 370 bin 124 Filistinliye yardım ulaştırdıklarını belirterek, "Dünyada fakir devletlerin en çok sevdiği ülke Türkiye’dir” dedi. TDV Genel Müdürü İzani Turan, vakfın genel merkezinde 2024 yılını değerlendirerek, Suriye ile Filistin’deki yardım faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Turan, “Türkiye Diyanet Vakfı neden Türkiye dışındaki birçok coğrafyalarda da faaliyet gösteriyor” eleştirilerine ilişkin şunları söyledi: “Biz emanetçiyiz. Diyorsunuz ki ‘Benim şu emanetimi şuraya ulaştır. Filistin’e, Gazze’ye, Suriye’ye ulaştırın’ dendiği anda vakıf mesuliyeti içerisinde bunu emanete alıp, bize milletimiz neyi emrettiyse biz gereğini yaparız. Gazze’ye denilen şey Suriye’ye, Suriye’ye denilen şey Gazze’ye asla ve asla verilemez. O adrese gitmek mecburiyetinde. Bu hem Allah’a karşı mesuliyetimiz hem de bizi denetleyen kurumlara karşı mesuliyetimiz.” “Dünyada fakir devletlerin en çok sevdiği ülke Türkiye’dir” Yurt dışında hangi din ve dilden olursa olsun insanların Türkiye’ye müthiş bir teveccühü olduğunu söyleyen Turan, “Dünyada fakir devletlerin en çok sevdiği ülke Türkiye’dir. Bunun belki bizim için değil geleceğimiz için çok büyük bir güç olduğuna inanıyorum. Bu ülkeler hazineleri ile çok güçlü ülkeler ama ne yazık ki o hazineye sahip değiller. Türkiye Diyanet Vakfının oraya gitmesi, oradaki insanımıza o farkındalığı oluşturması bile insanlık adına çok önemli bir kazanımdır. Bizim mottomuz ‘yeryüzündeki iyilik hakim olsun, iyiler egemen olsun.’ Bütün gayretimiz bu” ifadelerini kullandı. “Açıkta kimsenin kalmayacağı bir anlayışla devam edeceğiz” Dünyada 149 ülkede yardıma muhtaç insanlara hizmet götürdüklerini dile getiren Turan, Türkiye’deki bin 3 şube ile de ihtiyaç sahiplerinin her zaman yanında olduklarını belirtti. Turan, “Bizim imamımızın olmadığı bir köy yok. Devletin bir muhtardan başka temsilcisinin olmadığı yerde Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı var. Oradaki görevlimiz bizim bir mensubumuz. Bin 3 şubede oranın müftüleri bizim şube başkanımız. Dolayısıyla nerede bir aç ve susuz var biz onun farkındayız. Hepsine belki de yetişemiyoruz. Bir güç meselesi ama inşallah milletimizin güveni devam ettikçe inanıyorum ki aç ve açıkta kimsenin kalmayacağı bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Türkiye Diyanet Vakfının 55’inci kuruluş yıl dönümünün 2025’e denk geldiğini hatırlatan Turan, 2025’e özel birçok çalışma yapacaklarını dile getirdi. Turan, söz konusu çalışmaların tanıtımını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ile duyuracaklarını söyledi. “2024 yılında 55 milyon 171 bin 42 kişiye ulaştık” Turan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gittiğimiz yerde ’Dilin, milletin ve mezhebin ne?’ sorusunu sormuyoruz. Çünkü hedefimiz insan ve insanın iyiliği. 2024 yılında 55 milyon 171 bin 42 kişiye ulaştık. Ramazan yardımlarımız başta olmak üzere 2 milyon 46 bin kişiye milletimizin emanetlerini ulaştırmış olduk. Vekalet yoluyla geçtiğimiz sene 747 bin 52 hisse kurbanı milletimiz bize emanet etti. Bu kurban hisselerini Türkiye’miz olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerindeki ihtiyaç sahiplerine, 34 milyon 737 bin kişiye ulaşırmış olduk. Yılın 12 ayı boyunca vakfımıza emanet edilen adaklar var. Bunları da 1 milyon 260 bin kişiye ulaştırdık.” "Türkiye beklenen ülke" Turan, mazlum coğrafyalarda Türkiye için ‘beklenen’ ifadesinin kullanıldığını da aktardı. Osmanlı Cihan Devleti’ni özleyen mazlum coğrafyalardaki insanların Türkiye Diyanet Vakfının yaptığı yardımlar karşısında duygusallaştığını anlatan Turan, Türkiye’nin sadece mevcut sınırlardan ibaret olmadığını dile getirdi. Türkiye Diyanet Vakfı deprem bölgesinde 650 bin insana yardım eli uzattı 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerin oluşturduğu yaraları sarmak için önemli bir mücadelenin de altına imza attıklarını anlatan Turan, deprem bölgesinde 650 bin insana yardım eli uzattıklarını ifade etti. “2024 yılında 3 milyon 370 bin 124 Filistinli kardeşimize yardım ulaştırdık” İzani Turan, Filistinli mazlum insanlara yönelik gerçekleştirilen yardımlara ilişkin ise şunları kaydetti: “İsrail tarafından soykırıma uğrayan Gazze’deki kardeşlerimize milletimiz büyük bir teveccüh gösterdi. Oraya fırsat bulduğumuz yerlerden yardımları üç kanaldan ulaştırdık. Birinci Mısır’dan, ikinci deniz yoluyla, üçüncü Kızılay ve AFAD’ın organizasyonuyla beraber bu emaneti ulaştırdık. Temini mümkün olduysa içerideki bizim hayır ortaklarımız ile beraber oradan satın aldık ve orada dağıtımını yaptık. Yoksa da Mısır’dan ve Türkiye’den temin ederek gönderdik. Bütün kapılar zalim İsrail’in uhdesinde. Ne kadar müsaade ediyorsa o kadar girebildik. Onun için Avrupa Birliği’nden akredite olan bir kuruluş ile anlaşarak bu emanetleri içeriye gönderdik. 2024 yılında 3 milyon 370 bin 124 Filistinli kardeşimize yardım ulaştırdık.” Suriye’deki rejim değişikliği nedeniyle ülkelerine dönmek isteyen Suriyeli sığınmacılar için Kilis Öncüpınar ve Hatay Cilvegözü Sınır kapılarında mobil ikram araçları ile ikramda bulunduklarını belirten Turan, vakfın Suriye’de bulundurduğu iki ofisle de önemli yardımlara imza attığını aktardı. Turan, Suriye’de her ay 550 bin adet ekmek dağıtımı, 300 yetime aylık maddi destek yardımında bulunduklarını, 592 caminin inşaatı ve tadilatınında önemli rol üstlendiklerini belirterek, günde 500 kişilik de sıcak yemek çıkardıklarını vurguladı. “Suriye’de 13 bin briket ev inşa ettik” Suriye’deki eğitime de önem verdiklerini dile getiren Turan, 15 okul inşası ve 12 okulun işletiminde çeşitli yardımlar gerçekleştirdiklerini belirtti. 9 adet de su kuyusu projesinin Suriye’de hayata geçirildiğini aktaran Turan, çok köklü bir hizmet götürdüklerine dikkati çekerek, “Suriye’de 13 bin briket ev inşa ettik. İnsanlar ikamet ediyorlar. 540 da sosyal konutu inşa ettik” ifadesini kullandı. Turan, daha sonra basın mensupları ile hatıra fotoğrafı çekindi.
Sakarya Nöbete giden 112 personeline silahlı saldırı olayında yeni detaylar Sakarya’nın Kocaali ilçesinde 112 Acil personelinin silahlı saldırıya uğrayarak yaralandığı olaya ilişkin 3 şüpheli gözaltına alındı. 2’si İstanbul’da ve biride Kocaali’de polis ekiplerince yakalanan şüphelilerin, farklı bir kişiyi hedef aldıkları ve 112 Acil personelinin konuyla ilgisi olmadığı öğrenildi. Olay, 21 Aralık Cumartesi günü Kocaali ilçesi Yayla Mahallesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 112 Acil servis ambulans personeli olan Furkan K. (27) nöbete gitmek için evinden çıktı. Furkan K.’nin kullandığı otomobile, hastaneye yakın bir bölgede farklı bir araçtan silah ile ateş açıldı. Bacağından yaralanan sağlık personeli, kendi imkanlarıyla Kocaali Devlet Hastanesi’ne gitti. Furkan K. buradaki müdahalesinin ardından Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Şüpheliler yakayı ele verdi Yaşanan silahlı saldırının ardından Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince çalışma başlatıldı. Ekiplerce incelenen kamera görüntülerinde, saldırıyı gerçekleştiren şahısların beyaz bir otomobil ile kaçtıkları tespit edildi. İncelemeleri derinleştiren ekipler, saldırının gerçekleştirildiği aracın içerisinde bulunan O.S. (22) ve U.E. (29) isimli iki şahsı İstanbul’da, Z.C.T. (31) isimli şahsı ise Sakarya’da yakalayarak gözaltına aldı. 112 Acil personelinin vurulduğu silahta ele geçirilirken, olaya ilişkin şaşırtan detaylar ortaya çıktı. Yanlış hedefe ateş açmışlar Şüphelilerin, alacak-verecek meselesi iddiası ile aralarında husumet bulunan Y.S. isimli farklı bir kişiyi hedef aldıkları öğrenildi. 112 Acil personelinin konuyla ilgisi olmadığı ve yanlışlıkla vurulduğu ortaya çıktı. 3 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecek.
Eskişehir Saatli maarif takvimleri duvarlarda nostaljik bir parça olarak yer alıyor Eskişehir’de yeni yıla sayılı günler kala takvim satışlarının artmasıyla birlikte, saatli maarif takvimleri de eski geleneğini korumaya devam ediyor. "Hala bu kadar tercih edilmesinin bir sebebi de geçmişe duyulan o özlem" Vatandaşların yeni yıl öncesi alışverişlerinde takvim ve ajandalar yoğun talep görüyor. Ev ve iş yerlerinde masaüstü takvimler klasik bir tercih olarak yer alırken, gençler ve yeni nesil, daha çok sanal takvim ve dijital uygulamalara yöneliyor. Eskişehir’de bir kırtasiye dükkanının mağaza müdürü olan Erman Ünlüce, yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte takvim satışlarının da arttığını dile getirdi. Saatli maarif takvimlerinin hala eskisi kadar tercih edildiğini belirten Ünlüce, "Aslında nostaljik ve geleneksel bir parça haline geldi. Ama ona rağmen hala talepler çok fazla, gelen vatandaşlarımızdan mutlaka sorup isteyen oluyor. Özellikle 50 yaş ve üzeri yaş grubu çok fazla tercih ediyor. Ve bu yıl yeni nesil de takvim soruyor, ’Odamda takvim görmek istiyorum’ diyerek bunu alanlar oluyor. Genç nesil tabii daha çok dijitale yöneldi, ama bunlar yine de eskisi gibi ilgi görmeye devam ediyor. ’Sırf nostalji olsun diye odama takıyorum’ diyen bile var, insanlar en çok o takvim yaprak koparma hissini seviyor. Biliyorsunuz o yaprakların arkasında güzel sözler olur dualar olur, yemek tarifleri olur, çocuklara koyulacak isimler de olur, kız ismi erkek ismi gibi. Bence hala bu kadar tercih edilmesinin bir sebebi de geçmişe duyulan o özlem" ifadelerini kullandı. Bu takvimler ona çocukluğunu hatırlatıyor Müşteri olan vatandaş Rabia Koç ise, saatli maarif takvimlerinin kendisine çocukluğunu hatırlatan güzel bir parça olduğu dile getirerek, "Bu takvimleri çocukluğumdan beri çok seviyorum. Eskiden beri var olan bir şey, bana çok güzel geliyor. 70’li yıllardan beri kullanıyoruz. Şimdi başka şeyler de çıktı ama ben en çok bunu seviyorum, çocukluğumun takvimi olduğu için. Bazılarının arkasında mesela özlü söz yazar tarif yazar, onları pek tercih etmiyorum. En çok Ülkü takvimini seviyorum, bu daha güzel. Ben gençlere de kullanmalarını tavsiye ediyorum, her eve lazım" şeklinde konuştu.
Erzurum Okullar Dartta yarıştı 2024-2025 sezonu Okul Sporları Dart İl Birinciliği sona erdi. Yıldız Kızlarda Tuzcu Mimar Sinan Ortaokulu, kızlarda 23 Temmuz Ortaokulu il birinciliğini kazandı. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Okul Sporları Şube Müdürlüğü tarafından organize edilen Dart İl Birinciliği sona erdi. 2024-2025 Okul Sporları kapsamında yer alan Dart İl Birinciliği Yarışmaları Aziziye Spor Salonunda yapılan müsabakalarla sonuçlandı. Toplam 15 takımın katılım sağladığı turnuvada Yıldız Kızlarda birinciliği Tuzcu Mimar Sinan Ortaokulu kazandı. Aşağı Özbağ Gaziler Ortaokulu ikinci, Karafatma Ortaokulu üçüncü, Özel Süheyl Sıtkı Alp Ortaokulu dördüncü oldu. Yıldız Erkeklerde 23 Temmuz Ortaokulu il birinciliğini elde etti. Aşağı Özbağ Gaziler Ortaokulu ikinci, Tuzcu Mimar Sinan Ortaokulu üçüncü, İbn-i Sina İmam Hatip Ortaokulu dördüncü sırada yer aldı. İl Şampiyonu olan okulların Erzurum’u Bölge Şampiyonasında temsil edeceklerinin altını çizen Dart Antrenörü Mahmut Atmaca, “Bize destek olan İl Müdürümüz Levent Çakmur, Spor Hizmetleri Müdürümüz Erdoğan Dönmez ile Şube Müdürümüz Yaşar Elen’e teşekkür ediyorum” dedi. Atmaca, her zaman yanlarında olan ve kendilerine destek veren Palandöken Kaymakamı Yusuf Durani Dinç, Palandöken İlçe Milli Eğitim Müdürü Seyfullah Karapınar, Okul Müdürü Yakup Öztürk ve Müdür Yardımcısı Abdulsamet Saç’a da müteşekkir olduklarını ifade etti. Bu arada dereceye giren okulların kupa ve madalyaları da düzenlenen törenle takdim edildi.
Van Evlatları dağa kaçırılan anne ve babalardan çocuklarına umutlu çağrı Van’da terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan aileler, evlatlarına kavuşmanın umuduyla hayata tutunduklarını belirterek 2025 yılında çocuklarına kavuşmayı beklediklerini söyledi. Van’da terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan aileler, 93’üncü haftada da eylemlerini sürdürüyor. Evlatları terör örgütü PKK tarafından farklı tarihlerde dağa kaçırılan 35 aile, ellerindeki dövizlerle DEM Parti İl Başkanlığının önüne kadar yürüdü. DEM Parti ve PKK aleyhine slogan atan aileler, tek amaçlarının çocuklarına kavuşmak olduğunu söyledi. 13 yıldır kızına kavuşabilmek için eylemde bulunduğunu belirten anne Nazlı Sancar, “Bir yılı daha geride bıraktık. İnşallah 2025 yılı bize uğurlu gelir ve inşallah biz anne ve babalar olarak evlatlarımıza kavuşuruz. 2025 yılı bütün anne ve babalara hayırlı gelir. Buradan dağdaki bütün çocuklara sesleniyorum. Ne olur Allah rızası için gelin. Anneleriniz, babalarınız burada sizi bekliyor. Bu katillere, bu zalimlere inanmayın ve o silahı onların yüzüne fırlatın. Gelin hayatınıza kaldığınız yerden devam edin. Bu mücadele tek Şeyma için değil dağdaki bütün çocuklar için veriyoruz. Benim canım yandı, başka annelerin ciğeri yanmasın. Artık annelere ağlamasın. Çocuklar ne olur gelin. 2025 yılı bizim ve sizin yılınız olsun” dedi. 6 yıldır oğlu Adulalim için verdiği mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini vurgulayan baba Eyüp Baran ise ”Ben çocuğumu istiyorum. Çocuğum daha 9 yaşındayken okula gittiği sırada eline patlayıcı verdiler. Patlayıcının elinde patlaması sonucu 5 parmağını kaybetti. Ondan sonra kapının önünden çocuğumu kaçırdılar. Bu kaç senedir haber alamadım. Ben çocuğumun peşini bırakmayacağım. 2025 yılında inşallah dağdaki bütün çocuklar silahı bırakıp gelip teslim olacaklar. Allah’ın izniyle çocuklarımıza kavuşacağız. Ümidimiz var. Bütün anne ve babalar ümitlerini kesmesinler. İnşallah biz kazanacağız” diye konuştu.