EKONOMİ - 27 Nisan 2025 Pazar 13:10

Öksüt Madencilik’ten iş sağlığı ve güvenliğinde yapay zekâ destekli uygulamalar

A
A
A
Öksüt Madencilik’ten iş sağlığı ve güvenliğinde yapay zekâ destekli uygulamalar

Öksüt Madencilik, yapay zekâ ve dijital dönüşüm teknolojilerini iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına entegre ediyor.



Madencilik sektöründe iş sağlığı ve güvenliği (İSG), en öncelikli konular arasında yer alıyor. Son yıllarda teknolojik yenilikler sayesinde İSG uygulamalarında önemli gelişmeler kaydedildi. Bu gelişmeler sayesinde, çalışma ortamları daha güvenli hale gelirken operasyonel verimlilik de arttı.


Kayseri’nin Develi ilçesinde altın madeni işleten Öksüt Madencilik, ileri teknoloji kullanımıyla iş sağlığı ve güvenliği risklerini en aza indirmeyi hedefliyor. Yapılan açıklamaya göre, madencilikte yapay zekâ temelli teknolojiler, özellikle veri analitiği, bakım planlaması, iş güvenliği ve risk öngörüsü alanlarında etkin bir şekilde kullanılıyor. Veri analitiği araçları, üretim süreçlerindeki verimlilik ve güvenlik risklerinin analiz edilmesini sağlarken; kamera sistemleri ve sensörler sahadaki kritik riskleri otomatik olarak tespit edebiliyor. Bu teknolojiler, yalnızca verimliliği artırmakla kalmıyor, potansiyel kazaların da henüz oluşmadan önlenmesine olanak tanıyor.


"Yapay zeka iş güvenliği süreçlerimizi güçlendiriyor"


İş sağlığı, güvenliği ve çevre korumayı madencilik anlayışlarının merkezine aldıklarını söyleyen Öksüt Madencilik Ülke Müdürü David Bickford, " ’İşte Güvenlik, Evde Güvenlik’ eğitim programımızla, çalışanlarımıza yalnızca iş hayatında değil, sosyal yaşamlarında da güvenlik kültürünü benimsetmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda kapsamlı eğitim programları sunuyoruz" dedi.


Yapay zekâ ve dijital teknolojilerin sorumlu madencilik hedeflerine ulaşmada önemli birer destekçi olduğunu belirten Bickford, "Yapay zekâ ve dijital dönüşüm, iş güvenliği süreçlerinde riskleri azaltmamıza ve kazaları önlememize imkân tanıyor. Bu da çalışanlarımızın güvenliği için kritik bir adım" diye belirtti.


"Sistem bir uygunsuzluk tespit ettiğinde müdahale ekibini anında uyarıyor"


Sistemin bir uygunsuzluk algıladığında müdahale ekibini anında uyardığını kaydeden Bickford, bu proaktif yaklaşımın hızlı müdahale ile kazaların önlenmesini sağladığını vurguladı.


Ayrıca, sahadan sensörler ve IoT (The Internet of Things- Nesnelerin İnterneti) teknolojisi aracılığıyla topladıkları verileri yapay zekâ ile analiz ettiklerini belirten David Bickford, bu analizler sayesinde, yüksek risk taşıyan bölgelerin risk haritalarını çıkararak gerekli önlemleri alabildiklerini aktardı. Bickford, veri odaklı risk haritaları oluşturan yapay zeka tabanlı risk tespit sistemi ile tehlikeleri anlık olarak tespit ettiklerini ve riskli bölgelerde proaktif güvenlik önlemleri alabildiklerini bildirdi.


Türkiye’deki altın üretiminin yüzde 19’u Öksüt’ten


Madencilik faaliyetleri hakkında da bilgi veren Bickford, mevcut cevher ile Öksüt’teki madenin 4 yıl daha çalışmaya devam edeceğini belirterek, başta Kayseri ve Orta Anadolu olmak üzere, farklı bölgelerde yeni cevher arayışlarını da aktif şekilde sürdürdüklerini belirtti.


Şirketin ekonomik katkılarına da değinen Bickford şu bilgileri paylaştı: "2024 yılında şirketimiz, bölge ekonomisine 60 milyon dolar katkı sağladı. Toplam altın üretimimiz 6,2 tona ulaştı; bu da Türkiye’nin toplam altın üretiminin yaklaşık yüzde 19’una karşılık geliyor. Altın madenciliği operasyonumuz, yüzde 80’i Kayseri ve Develi bölgesinden olmak üzere yaklaşık 1400 kişiye istihdam sağlıyor."


Türkiye’de EBRD’den kredi alan ilk altın madeni


Şirketin yalnızca ekonomik değil, sosyal açıdan da bölgeye katkı sunduğunu belirten Bicford, "2014-2024 yılları arasında, ağırlıklı olarak eğitim ve sağlık alanlarında olmak üzere yaklaşık 258 milyon TL tutarında sosyal sorumluluk projesine yatırım yaptık. Öne çıkan projelerimizden biri de Develi’de kadınların üretime ve ekonomik hayata katılımını artırmak amacıyla kurduğumuz kadın kooperatifi oldu. Türkiye’de Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) kredi sağlamayı başaran ilk altın madeni olduk. Bu sayede, Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme (ÇSED) süreçlerinin sosyal boyutunu daha proje başlangıcında entegre ettik ve uygulamaya koyduk" şeklinde konuştu.


"İzin süreçlerinin hızlandırılması sektör için çok önemli"


Türkiye’de altın üretiminin düşüş eğiliminde olduğunu ve 2024 yılında toplam 32,2 ton üretim yapıldığını aktaran Bickford, altın ithalatının Türkiye’nin cari açığının yaklaşık yüzde 57’sini oluşturduğunu hatırlattı. Bickford, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye’de rezerv keşfinden üretime geçiş süreci ortalama 10 yıl sürüyor ve verilen 700 madencilik ruhsatından yalnızca 2’si madene dönüşebiliyor. Yeni bir madencilik sahasının faaliyete geçebilmesi için 17 farklı kurumdan onay alınması gerekiyor. Bakanlığın izin süreçlerini hızlandırmaya yönelik reform hazırlığında olduğunu biliyoruz. Bu reformların hayata geçirilmesi, madencilik sektörüne önemli ve olumlu bir katkı sağlayacaktır."



Öksüt Madencilik’ten iş sağlığı ve güvenliğinde yapay zekâ destekli uygulamalar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.