ASAYİŞ - 02 Temmuz 2024 Salı 13:23

Milli Savunma Bakanı Güler: "Türkiye’ye karşı bazı unsurların kamu düzenini bozma girişimleri, devletimizin birimleriyle gösterdiği özverili çaba sayesinde başarısız kılınacaktır."

A
A
A
Milli Savunma Bakanı Güler: "Türkiye’ye karşı bazı unsurların kamu düzenini bozma girişimleri, devletimizin birimleriyle gösterdiği özverili çaba sayesinde başarısız kılınacaktır."

Milli Savunma Bakanı Güler: "Türkiye’ye karşı bazı unsurların kamu düzenini bozma girişimleri, devletimizin birimleriyle gösterdiği özverili çaba sayesinde başarısız kılınacaktır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Başkan Küçükoğlu’ndan Erzurum projeksiyonu AK Parti Erzurum İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, basın mensupları ile bir araya geldiği kahvaltıda kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Müceldili Konağı’nda düzenlenen programa AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu’nun yanı sıra AK Parti MKYK Üyesi Fevzi Polat, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti Erzurum İl Tanıtım Medya Başkanı Muhammet Karaca, Kadın Kolları Başkanı Beyza Saltuklu Özdemir, Gençlik Kolları Başkanı Gökberk Kocaaliler ve parti yönetim kurulu üyeleri katıldı. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin sonuçlarını değerlendiren AK Parti Erzurum İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, kongre sürecine ilişkin bilgi verdi. Göreve geldikleri 1,5 yıllık süre içerisinde, AK Parti Erzurum İl Başkanlığı olarak; 3 seçim geçirdiklerini kaydeden Başkan Küçükoğlu, bu süreçte yaptıkları çalışmaları anlattı. Zengezur Koridoru Zengezur Koridorunun, bölgesel enerji projeleri ve ticaret yolları için stratejik bir geçiş noktası olarak işlev gördüğünü ifade eden Küçükoğlu, “Bu koridor, Türkiye, Azerbaycan ve Orta Asya Türk devletlerinin enerji kaynaklarını Avrupa pazarlarına ulaştırma potansiyeline sahiptir. Bu ticari koridorun önemli bir durağının da Erzurum olması gerektiğini düşünmekteyiz” dedi. Gümrük şehri Erzurum Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Doğu Anadolu İhracatçılar Birliğine (DAİB) üye firmalarca hatırı sayılır miktarda ihracat gerçekleştiğini söyleyen AK Parti Erzurum İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, şunları kaydetti; “Bu bağlamda geçmişte de bir gümrük şehri olan Erzurum’un yeniden gümrük faaliyetleri anlamında, yeniden hak ettiği konuma kavuşturulması beklentilerimiz arasındadır. 2. Organize Sanayi Bölgesi Erzurum 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde Genelkurmaydan alınan 1,5 milyon m2 arazinin arka kısım tahsisi yapılmış olup, ön kısım tahsisini de halletmiş bulunmaktayız. Milli Savunma Bakanlığımız ile görüşmeler neticesinde bu alan Erzurum’umuzun hizmetine sunulmuştur. Bu sayede yüksek bir istihdam ve sanayi alanında gelişmeler öngörmekteyiz. 6. Bölge Teşvik Kapsamı Erzurum genel teşvik programı kapsamında 5. Bölgede yer almaktadır. Aşağıdaki haritada da görüleceği üzere bölgede 6. Bölgede olmayan ama olması gereken en önemli şehirdir. Gerek iklim şartları, gerek coğrafi şartlar, gerekse nüfus göz önüne alındığında 6. Bölge Teşvikleri ile bölgede üretim, istihdam, ekonomik gelişmişlik vs. desteklenecek, göç azaltılmış olacak ve bölgeye büyük katkı sağlayacaktır. Bu sebeple gerekli girişimler yapılmış ve proje aşamasına geçilmesi öngörülmektedir. Yüksek Hızlı Tren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, taleplerimiz doğrultusunda Erzincan - Erzurum - Kars arası yüksek hızlı tren sözünü vermiştir. Türkiye, 2001 ekonomik krizinden sonra sosyal, ekonomik ve kültürel hayatta gerçekleşen dönüşümlerle birlikte bir değişim yaşamıştır. Bu değişim, bireylerin hayat şartlarına eğitim, sağlık, seyahat, güvenlik, barınma gibi temel alanlarda sirayet etmiştir. Tüm dünya örneklerinden görüldüğü üzere beklenen ilk etki, Erzurum’a dışarıdan girişin artık daha kolay ve hızlı olacağı yönündedir. Hızlı tren ile birlikte iş dünyasının daha büyük bir işgücü piyasasıyla buluşmasına ve böylece ücret maliyetlerinde düşüş sağlayarak karın artmasına neden olacaktır. Ayrıca yetenekli işgücüne erişimin artması verimliliği de artıracaktır. Erzurum birçok şehire bağlantı noktası olması hasebiyle hızlı trenin birçok hizmet sektöründe yukarı doğru bir ivme yakalaması muhtemeldir. Ekonomik büyümenin en önemli adımlarından birisi olarak gördüğümüz YHT Sisteminin Erzurum ve bölgenin alanlarına etkisi oldukça yüksek olacaktır. 2025 yılı turizm başkenti Gittikçe büyüyen spor ekonomisi içerisinde önemli yer tutan spor organizasyonlarına ev sahibi olabilmek için yarışan ülkeler bu organizasyonları düzenlerken sosyo-kültürel, çevresel, politik ve ekonomik beklentiler içerisine girmektedir. Bu organizasyonları ekonomik, ticari, politik ve kültürel açıdan fırsat penceresi olarak görmesinin sonucu olarak, Erzurum’da yaşayan insanların kış turizminden sosyo-kültürel ve ekonomik beklentilerinin seviyesinin yüksek olduğunu ortaya koymaktır. Bu bağlamda Palan- döken Kayak Merkezi, Konaklı Kayak Merkezi, Kandilli Kayak Merkezi, Atlama Kuleleri, Curling Arena, Buz Hokey Salonları, Buz Salonu gibi hükümetimizin yaptığı yatırımları daha etkin kullanmak ve organizasyonlara ev sahipliği yapmak arzusundayız. Esir Sancaklar Rusların Erzurum işgalinde ele geçirdikleri ve halen St. Peter ve Paul Katedrali’nde sergilenen alay sancaklarımızın geri alınması için girişimlerimizin sonuçlanmasını bekliyoruz. Uğrunda binlerce kahramanın kendini feda ettiği bu sancağın aradan yüz yıl geçmesine rağmen esarette kalması, yurdunu ve milletini seven hiçbir vatan evlâdının içine sindirebileceği bir durum değildir. Şerefli sancaklarımızın ülkemize geri dönmesini özlemle bekliyoruz. 20 bin kişilik modern stadyum Erzurumsporlu taraftarımızın talepleri doğrultusunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan 20 bin kişilik modern stadyum sözü alınmıştır. Türkiye’de ilk! Erzurum için düşün, üret, belirt www.akfikirerzurum.com Zirve şehir için zirve fikirler adı altında kurduğumuz web sitemiz ile halkımızı yapılacak projelere ortak ettik ve Türkiye’de bir ilke imza attık. Toplum yararına program Erzurum’umuza özel olarak hazırlanan TYP programı ile 500 kişi ile sınırlandırılan işçi alımını Bakanlığımız ile görüşmemiz neticesinde; bin 500’e çıkardık ve kura çekimi sonucu vatandaşlarımızı işlerine başlattık.” Toplantıya katılan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise il genelinde yapılan ve yapımı devam eden çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Samsun 2 milyarlık tramvay ihalesinde imzalar atıldı: Özellikleri ile Türkiye’de ilk Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca Samsun’a alınacak yeni 10 tramvay hem Türkiye’deki yerlilik oranı en yüksek tren olacak hem de yüzde 10 eğime çıkabilme özelliğini taşıyacak. Samsun Büyükşehir Belediyesi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü ve yüklenici firma arasında 10 yeni tramvay aracı alım sözleşmesi imzalandı. İlk tramvayların 24 ay sonra teslim edileceği ihale kapsamında Samsun’da kullanılacak tramvaylar Türkiye’de yüzde 10 eğimde gidebilen, yüzde 70 yerlilik oranına sahip ilk hafif raylı sistem araçları olarak faaliyet gösterecek. İmza töreninde yüzde 70 yerlilikle Türkiye’de raylar üzerinde giden ilk araçlar olacak tramvayların 24 aydan önce teslim edilmesi için ise gerekli çaba gösterilecek. “Yüzde 10 eğimle çıkan tramvay Türkiye’de başka yerde yok” Samsun’a alınacak tramvayların özelliklerinin başka yerde daha önce kullanılmadığına dikkat çeken Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün, “Bakanlığımız, büyükşehirlerin raylı sistem çözümlerine destek veriyor. 950 kilometreyi aşkın 12 ilimizde raylı sistem var. Bunun 470 kilometresinden fazlasını bakanlığımız gerçekleştirdi. Ama mali açılarına baktığımızda yüzde 75’inden fazlasına tekabül ediyor. Samsun’a daha önce bir raylı sistem iş birliğimiz gerçekleşmemişti. 10 yeni tramvay aracı alımı ile ilgili ilk adımın gerçekleşmesi başkanımızın takibi iledir. Tabii ki Cumhurbaşkanımızın tensibi ve talimatıyla. Biz seçimden önce de iş birliği yaptık. Teknik iş birliğini başlatmıştık. Samsun’un ulaşımıyla ilgili hangi konular var, neler yapmalıyız, neler yapılmalıdır anlamında ilk örneği bu sadece. İnşallah ikinci örneği şehir hastanesine gidecek raylı sistem hattı olacaktır. Burada bizim projenin birkaç farkı var Samsun’da. Yüzde 10 eğimle çıkan tramvay Türkiye’de başka yerde yok. Dünyada çok azdır. Yüksek eğime çıkan, yüksek motor gücü gerektiren özel araçlar Samsun’unkiler. Dolayısıyla bu motor gücünde hem de aynı zamanda yüzde 70 yerlilikle ilk defa denenecek, ilk defa başarılacak” dedi. “Tramvaylarda engelliler için özel çözümler, Wi-Fi erişimi, şarj cihazları gibi yolcunun konforunu artıracak muhtelif yenilikler olacak” Tramvaylarla ilgili yeniliklerden de bahseden Dr. Yalçın Eyigün, “Daha önce ben 2008’lerden hatırlarım ki o zamanki yapım ihalelerimizde araç alırken yüzde 8 ile 10 civarında yerlilik şartını sağladığımızda seviniyorduk. Sonra 30’a çıkardık. Ankara metrolarında yüzde 51’e çıkardık. Daha sonra İstanbul metrolarında ve havalimanı metrolarımızda yüzde 60’ı gerçekleştirdik. Kayseri tramvayında da bunu yaptık. Şükür ki Samsun’da en yüksek yerlilik oranı olan yüzde 70’i gerçekleştireceğiz. Sözleşmemizin şartı bu. Yerli firmamızın da kazanması sevindirici ve yüzde 70 yerlilikle Türkiye’de raylar üzerinde giden ilk araçlar olacak, bu alacaklarımız. Araçlar çevreci. Elektrikle çalışan, yolcu konforunu düşünerek mevcut araçlardaki neleri geliştirebilirize bakıyor olacağız. Dünyadaki gelişmeler, bizim yaptıklarımız dolayısıyla Büyükşehir Belediyemizle beraber bu araçların sadece yerlilik anlamında değil, iç konforu, yolcunun rahatı, iç rahatlığı, gençlerimizin bisikletle, scooterle binmelerini sağlayacak, engelliler için özel çözümler, Wi-Fi erişimi, şarj cihazları gibi yolcu bilgilenme ekranları gibi yolcunun konforunu artıracak muhtelif yenilikler olacak. 466 yolcu kapasitesi var bir aracımızda. Çift yönlü sürüş imkanı veriyor. 42 metre uzunluk olacak. 2 milyar liralık bir ihale. 2 milyar artı KDV bedelli bu iş. Bu araçlar mevcut filoya eklendiğinde bir kere kapasite artacak. Yolcu konforu artacak. Sıkışıklıklar özellikle pik saatlerde sabah ve akşam azalmış olacak. Tabii, raylı sistemi geliştirme hedefimiz Samsun’da yeni hatlar eklendikçe de araç ihtiyacı açısından dengeli bir büyüme olacak. İnşallah bu güzel adımlar devam eder. Başkanımızın bu enerjisi, bu heyecanı, bu vizyonu bence Samsun’a da çok şey katacak. Biz de elimizden geldiğince genel müdürlüğümüzün kapsamına giren işler itibariyle hep beraber olacağız. Allah muvaffak etsin” diye konuştu. Başkan Doğan: “24 aydan önce tramvaylarımızı almayı arzu ediyoruz” İlk teslimatları planlanan süreden daha önce alma arzusunda olduklarının altını çizen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Altyapı Genel Müdürlüğümüz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız, Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda 10 tane yeni trenin Samsun’a alınması noktasındaki talimatlarıyla ihale yapılmış oldu. İhaleyi de yine yerli bir firma Bozankaya firması aldı. Allah nasip ederse 24 ayda ilk trenler gelecek ama süreçten daha önce yeni trenlerimizi alalım arzusundayız. Tabii, yerlilik oranının yüksek olması, yerli bir firmanın Samsun’un trenlerini yapacak olması bizim için ayrı bir mutluluk. Samsun’un ulaşımı için 10 tane yeni trenin yapılacak, alınacak olması, bunu Cumhurbaşkanımız tarafından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızca alınacak olması ayrı bir mutluluk. Hem Cumhurbaşkanımıza hem Ulaştırma ve Altyapı Bakanımıza hem genel müdürümüze çok kıymetli desteklerinden dolayı milletvekillerimize önceki dönem büyükşehir belediye başkanımıza huzurlarınıza teşekkür etmek istiyorum. Samsun için önemli bir fırsat olmuştur” şeklinde konuştu. “Şehir Hastanesine ulaşımın raylı sistemle yapılması en büyük arzumuz” İmza heyeti ile birlikte Samsun Şehir Hastanesi yolunu da inceleyeceklerini belirten Başkan Doğan, “Hep birlikte Şehir Hastanesi güzergahını da inceleyeceğiz. Orayla alakalı da raylı sistemin Şehir Hastanesine ulaşmasıyla alakalı da proje çalışmamız var. Yarın inşallah proje ihalesini yapıyoruz, proje yapımıyla alakalı. İnşallah oranın proje yapımıyla alakalı ihalesinden sonra da süreç içerisinde yatırım programını aldırarak hastaneye ulaşımında raylı sistemle yapılması en büyük arzumuz. Hem genel müdürümüze hem yüklenici şirketimizin çok kıymetli yetkililerine huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyorum. Hem Samsun’umuz için hem ülkemiz için hem ulaşımımız için Samsun halkı için hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı. İhaleyi alan yüklenici firmanın yönetim kurulu üyesi Emrah Dal ise istenilen özelliklerdeki tramvayları, planlanan süreden önce teslim etmek için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini söyledi. Açıklamaların ardından Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan ile Dr. Yalçın Eyigün ve Emrah Dal arasında sözleşme imzalandı.
Samsun Canik’te camiler çocuk sesleriyle şenlendi Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ilçedeki çocukların ‘Haydi Güle Oynaya Camiye Gel’ projesine büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ilçede gerçekleştirdikleri ‘Haydi Güle Oynaya Camiye Gel’ projesinin, çocukların ve gençlerin yoğun ilgisiyle sürdüğünü belirtti. Yaz tatili sürecinde 30 gün boyunca camiye giden çocukları ve gençleri ödüllere buluşturacaklarını ifade eden Sandıkçı, “Çocuklarımızla ve ailelerimizle, camilerimizin manevi atmosferinde bir araya geliyoruz” dedi. Güçlü nesiller ‘Haydi Güle Oynaya Camiye Gel’ projesine katılan çocuklarla ve gençlerle Canik Merkez Cami’nde bir araya gelen Başkan İbrahim Sandıkçı, “Haydi Güle Oynaya Camiye Gel projemizin ana gayesi, milli ve manevi duyguları güçlü nesiller yetiştirmektir. İlçemizde bir gelenek haline getirdiğimiz projemize, çocuklarımız ve gençlerimiz büyük bir ilgiye katılmaya devam ediyor. Dört bir yanını kardeşlik, birlik ve beraberlik duygularının sardığı projemiz vesilesiyle çocuklarımızla, gençlerimizle ve ailelerimize ilçemizdeki camilerde buluşmaya devam ediyoruz. Proje sürecinin ardından düzenleyeceğimiz ödül töreniyle, tüm çocuklarımıza ve gençlerimize ödüllerini teslim edeceğiz” şeklinde konuştu. Çocukların büyük bir sevgiyle karşıladığı Başkan Sandıkçı, cami çıkışında çocuklarla birlikte oyunlar oynayıp onlarla uzun süre sohbet etti.
Erzurum Çocuklar Erzurum’da yaz okuluna koştu Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel yaz okullarının 9.’su başladı. Bu yıl 9.’su düzenlenen Erzurum Büyükşehir Belediyesi Yaz Spor Okulları, 9 branşta gerçekleşecek. Futbol, basketbol, yüzme, voleybol, tenis, karate, kick boks, buz pateni ve cimnastik branşlarına katılan 2 bin 500 çocuğun, yaz tatillerini spor yaparak geçirmesi ve böylelikle kötü alışkanlıklardan uzaklaşması hedefleniyor. 7-14 yaş aralığındaki çocukların katıldığı, yiyecek, ücretsiz malzeme temini ve servis imkanının sağlandığı Yaz Spor Okulları, iki buçuk ay sürecek. Çocuklar, yardımcı uzmanlarla birlikte yaklaşık 19 antrenörün gözetiminde spor yapacak. "Yetenekli çocuklar altyapıya yönlendirilecek" Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, insanların toplum kurallarına uygun olarak yaşayabilmesi, iyi ilişkiler kurabilmesi, sağlıklı olması, düşünce gelişiminin yanında, bedensel gelişimine de bağlı olduğunu belirterek, "Bedensel yönden sağlıklı olan kişiler, takım çalışmasına duyarlı, milli ve manevi ilkeleri benimsemiş, vatanını ve milletini seven bireyler olarak topluma fayda sağlamaktadır. İşte bu düşünceden hareketle 10 yıl önce hayata geçirdiğimiz yaz ve kış mevsiminde devam eden Spor Okullarımız ile şimdiye kadar yaklaşık 50 bin yavrumuzu sporla buluşturduk. Çocuklarımız arasında yetenekli olanlar, velilerimizin istek ve onayıyla spor kulüplerinin altyapısına kazandırılacak. Görüldüğü gibi birçok amacı barındıran Yaz Spor Okulları ile geleceğimizin teminatı olan yavrularımız, sporun fair play ruhuyla buluşarak hayatta daha da başarılı olacak" şeklinde konuştu. "50’yi aşkın tesisimizle ilimizin spor hayatına katkıda bulunuyoruz" Göreve geldikleri günden bu yana sporda hamle yatırımlarla Erzurum’u marka bir kent haline getirdiklerini anlatan Başkan Sekmen, "150 ulusal 50’yi aşkın uluslararası organizasyonla Erzurum Avrupa’nın en aktif spor şehri oldu. Olimpiyat kentinde kulüpleşme ve tesisleşmeye de büyük bir önem verdik. Yüksek İrtifa Kamp Merkezi, Erzurumspor Tesisleri, Er Meydanı, golf sahaları, alttan ısıtmalı futbol sahaları, 6 açık 3 kapalı tenis kortu, 1 yarı olimpik yüzme havuzu, Dursun Ali Kishalı Güreş Eğitim Merkezi, Yüksek İrtifa Spor Salonu, Jimnastik Salonu, 1 basketbol ve 1 voleybol sahası, trafik eğitim pisti, 6 fitness salonu ve daha ismini sayamayacağım toplam 50’yi aşkın tesisimizle ilimizin spor hayatına katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Bizlere olan destek ve duanızla inşallah bu şehrin gelişim ve değişimi sporda olduğu gibi diğer tüm alanlarda da devam edecek" dedi.
Ankara Türk Eğitim-Sen, ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’ hakkında görüş ve önerileri TBMM’ye sundu Türk Eğitim-Sen, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda gerçekleştirilen Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifinin görüşmelerine katılarak, kanun teklifi ile ilgili eleştiri, görüş ve önerilerimizi bildirdi. TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda gerçekleştirilen Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifinin görüşmelerine katılan Türk Eğitim-Sen, kanun teklifi ile ilgili eleştiri, görüş ve önerilerini bildirdi. Görüşmelere Türk Eğitim-Sen’i temsilen Genel Sekreter Haydar Urfalı katıldı. Haydar Urfalı, TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, öğretmenler için bir meslek kanunu çıkarılmasını olumlu bulduklarını her fırsat dile getirdiklerini belirterek, kanunun öğretmenlerin adaylık seçiminden emekliliğine kadar olan süreyi kapsayan tüm aşamaları somut, tutarlı ve bütüncül bir biçimde ortaya koymasını istediklerini bildirdi. Urfalı, “Geçmişte öğretmenler için bir meslek kanunun çıkarılmasını olumlu bulduğumuzu ifade etmiştik. Buradan bir kez daha olumlu bulduğumuzu ifade ediyorum. Ancak toplumsal ve mesleki beklentilere cevap verebilecek yeterlikteki Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda; öğretmenlerin adaylık seçiminden emekliliğine varıncaya kadar olan süreyi kapsayan tüm aşamaları somut, tutarlı ve bütüncül bir biçimde ortaya koyan ve düzenleyen maddelerin de bulunması gerekirdi. Bu konuda geçmişten bu yana çok ciddi gayret ortaya koyarak çalışmalar yaptık. Geldiğimiz nokta itibarıyla bu çalışmalarımız ve gayretimiz sürmektedir. Bu kanunun meslektaşlarımızın haklı taleplerine kulak vererek, hayata geçirilmesi noktasında bizlere destek olmanızı istirham ediyoruz. Bu nedenle kanunda yer almasını arzuladığımız düzenlemelere biz eğitimcilerle birlikte sahip çıkmanız en büyük temennimizdir” dedi. “Milli Eğitim Akademisi hakkındaki düzenleme, Öğretmenlik Mesleği Kanunu’ndan ayrı olarak, aynı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Adalet Akademisi Kanununda olduğu gibi ayrı düzenlenmelidir” Kanun teklifinin 7 bölüm 39 madde ve 3 geçici maddeden oluştuğunu, bunlardan 7 maddenin doğrudan 13 maddenin ise dolaylı olarak akademi ile ilgili olduğunu söyleyen Urfalı, bu açıdan değerlendirildiğinde Milli Eğitim Akademisi hakkındaki düzenlemenin Öğretmenlik Mesleği Kanunu’ndan ayrı olarak aynı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Adalet Akademisi Kanunu’nda olduğu gibi yapılması gerektiğini bildirdi. “Sözleşmeli öğretmenlik konusu tamamen karşı olduğumuz hususların başında gelmektedir” Taslakta yer alan ancak Türk Eğitim-Sen’in yanlış ve eksik bulduğu hususları da gündeme taşıyan Urfalı şunları kaydetti: Sözleşmeli öğretmenlik konusu tamamen karşı olduğumuz hususların başında gelmektedir. Çünkü kamuda aynı işi yapan çalışanların farklı statülerde istihdam edilmesi doğru değildir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 4.maddesi uyarınca sözleşmeli personel geçici işlerde ve belli sürelerde istihdam edilebilir. Sözleşmeli öğretmen istihdamı Millî Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılmaması hallerinde yapılabilir. Özel program ve proje uygulanan eğitim kurumlarına yönetici ve öğretmen görevlendirmesi konusu da zaten yıllardır eğitimde yaşanan en önemli problemlerdendir. Sınavla öğrenci alan ve akademik başarısı en yüksek öğrencilerimizin okuduğu bu okullara yönetici ve öğretmen atamalarındaki keyfiyete son vermek yerine keyfi tasarrufları kanuni güvenceye almak en büyük yanlıştır. Milli Eğitim Akademisinin öğretmen yetiştirme sürecinin bir parçası olarak düzenlemesini doğru bulmuyoruz. Akademide hazırlık eğitimine alınan öğretmen adaylarına eğitimleri süresince barınma ve iaşelerini sağlamak için ödenecek aylık ücret en az göreve yeni başlayan bir öğretmenin aylık ücreti kadar olmalıdır. Öğretmenlikle ilgili mevzuatın tamamının veya büyük kısmının kanunda yer alması gerekirken, bu hususta kapsam çok dar tutulmuştur. Öğretmenlerin yapılan merkezi sınavlarda düşük ücret ödenmesi başta olmak üzere çeşitli nedenlerle görev almak istememektedir. İhtiyaç halinde Milli Eğitim Bakanlığı sınavları dışında resen görev verilmemelidir. Öğretmenlerin hak, ödev ve sorumlulukları ile yöneticilerin ödev ve sorumluluklarının düzenlenmesi konusunda da taslak yetersiz kalmıştır. Öğretmenlerin mesleki gelişimine dair yasal zemin ihtiyaç ve beklentileri karşılayamayacaktır. Öğretmenlerin yer değiştirmesine dair düzenlemeler eksik kalmıştır. Eğitim çalışanlarının şiddetten korunmasına dair yasal düzenlemeler sevindiricidir. Ancak şiddet hadiseleri vuku bulduğunda şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılması da sağlanmalıdır. Hizmet puanlarının tespitine dair eksikler giderilmemiştir. Yönetici görevlendirme süreci mutlaka kanunda yer almalıdır. Keyfiyeti sonlandıran, liyakat ve ehliyete dayalı ve adalet üzerine yürütülen bir yönetici atama sistemi mutlaka kanuni bir güvenceye kavuşturulmalıdır. Başarıyı takdir ve teşvik eden bir ödül sistemi mutlaka kanunla birlikte ihdas edilmelidir. Öğretmenliğin sona erdirilmesi ve hizmet sınıfının değiştirilmesine dair düzenleme, kişisel inisiyatiflere ve özellikle mobbinge meydan vermeyecek şekilde tedbirleri ihtiva etmelidir. Sağlık Kurulu raporu konusu mevzuatta mutlaka yer almalıdır. Akademi süreci sonucunda sözleşmeli öğretmenlerden mazereti dışında atandığı göreve başlamayan veya göreve başlayıp ayrılanların tekrar akademide hazırlık eğitimine 3 yıllık katılma süresi 1 yıla indirilmelidir. Bu süre KPSS, öğretmen alım ilanı ve akademi eğitimi ile fiili olarak 3 yıla uzamaktadır. Hiçbir öğretmen başöğretmen unvanı almadan emekli olmamalıdır. 2006 yılından bu yana görevde olan öğretmenler 20 yıllık hizmet süresini tamamladığında başöğretmen unvanı almalıdır.” Teklifte mutlaka olması gereken hususları da sıralayan Urfalı, şu ifadelere yer verdi; Kamuda tüm öğretmenlerin sadece kadrolu istihdam edilmesi, Özel sektörde çalışan öğretmenlerin aylık ücretlerinin kamudaki öğretmenlerle eşdeğer olması, Öğretmen atamalarının mülakat olmadan ve KPSS başarısı esas alınarak yapılması. Mazeret tayinleri başta olmak üzere, tayinlerde yaşanan problemleri giderecek nakil sistemi kurulması. Liyakati esas alan ve adalet zemininde yürüyen yönetici atama sisteminin yasal zeminde ihdas edilmesi. Öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimleri için gerekli tedbir ve teşviklerin hayata geçirilmesi. Öğretmenlik mesleğine yönelik genel kaygıların ortadan kaldırılması. Maaş ve özlük haklarının günümüz ekonomik koşullarına ve öğretmenlik mesleğinin itibarına uygun şekilde belirlenmesi. Türkiye’de öğretmen istihdamı ile ilgili ihtiyaç analizi yapılması ve MEB ve YÖK koordinesi ile eğitim fakültelerinin sayısı ve kontenjanlarının buna göre belirlenmesi. Sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulamalarının kaldırılarak tüm öğretmenlerin kadrolu şekilde istihdam edilmesi. Öğretmen liselerinin tekrar hayata geçirilmesi. Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlere ekonomik ve özlük hakları açısından teşvik edilerek, 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde vaat edildiği üzere, Teşvik Ödeneği verilmesi. Öğrenim özrünün, kendi alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans ve doktora öğrenimine devam edenler için geri getirilmesi. Özellikle eş durumu atamalarında anayasanın koruması altında olan aile bütünlüğünün sağlanması açısından toplumu oluşturan ailenin bir arada tutulması zamana ve şarta bağlanmayarak özür grubu atamalarında kolaylık sağlanması. Özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları ile sınavla öğrenci kabul eden okullar başta olmak üzere, MEB’e bağlı tüm kurumlar için, liyakati esas alan yazılı sınav esasına dayalı yönetici atama sistemi kurulması. Eğitim kurumu yöneticilerine; yönetici olarak il dışı tayin hakkı verilmesi. Eğitim kurumu müdürlüğü görevinin ikinci görev kapsamından çıkarılarak asli görev haline getirilmesi. Doğal afet durumlarında afete maruz kalan bölgelerdeki öğretmenlere teşvik edici tedbirler alınması. Her yıl öğretmen atamalarının standart bir takvim doğrultusunda ve 1 Eylül’de göreve başlayacak şekilde gerçekleştirilmesi. Eğitim Fakültesi son sınıfta yapılan öğretmenlik uygulaması stajı süresince öğretmen adaylarının sigortalanması ve asgari ücretin en az 50’ si kadar ücret verilmesi. Mesleki kıdemi 5 yıl olan öğretmenlere uzman, 5 yılını tamamlamış uzman öğretmenlere de başöğretmen unvanı verilmesi ve yüksek lisans ve doktora öğrenimi bu sürelerden düşülmesi. Öğretmenlik kariyer basamakları sisteminin getirmiş olduğu mali hakların emeklilik sistemine de yansıtılması. Görev ve sorumlulukları bağlamında ücret dengesizliğini önlemek için, Genel İdare Hizmetleri sınıfında görev yapan yöneticilere kıdemlerine bağlı olarak uzman öğretmen ve başöğretmen tazminat tutarlarının maaşlarına yansıtılması. Ücretli öğretmenlik, özel öğretim kurumları öğretmenliği, PİKTES öğreticiliği, öğretim üyeliği ile öğretim görevliliğindeki sürelerin uzman ve başöğretmenlik için gerekli kıdem hesabına sayılması. Kariyer basamaklarındaki geçişlerde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almamış olma şartı ile eğitim programına katılma zorunluluğuna yer verilmemesi. Kurumu çalışanlarına mobbing uygulanmaması için yaptırımların belirlenmesi. Başarıyı esas alan, objektif kriterlere dayalı ödül sistemi getirilmesi. Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına bir asgari ücret tutarında ödenmesi. Milli Eğitim Yönetici Akademisi kurulması ve eğitim kurumları müdürlerinin Eğitim Kurumları Yönetici Seçme Sınavı sonrası burada yetiştirilmesi. Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ders saati 15 saat olması. Öğretmenlerin ek ders ücretlerinin belirlenmesinde kullanılan katsayının yüzde 100 oranında artırılması yer almalıdır.” “Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla birlikte öğretmenlik mesleğinin muhatap olduğu mevzuat parçalı olmaktan kurtarılacaktır” Urfalı konuşmasında Türk Eğitim-Sen olarak Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun gerek kamuda gerekse özel sektörde öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıran ve mesleğin statüsünü sağlam bir zemine kavuşturacak şekilde düzenlenmesi mesleki açıdan bir gereklilik olduğuna inandıklarını ifade ederek, “Ümit ediyoruz ki, Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla birlikte, öğretmenlik mesleğinin muhatap olduğu mevzuat parçalı olmaktan kurtarılacaktır” dedi.