POLİTİKA - 19 Eylül 2024 Perşembe 19:01

Milli Savunma Bakanı Güler: “KKTC’nin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek, Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de sürdüreceğiz”

A
A
A
Milli Savunma Bakanı Güler: “KKTC’nin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek, Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de sürdüreceğiz”

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek, Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz” dedi.


Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazi” unvanı ile “Mareşal” rütbesi verilişinin 103’üncü yıl dönümü ve 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Milli Savunma Bakanlığında tören düzenlendi. Gazi ve gazi yakınlarının katıldığı törene Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler katıldı.


Gaziler için düzenlenen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende 2016 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesinde özel birlik operasyonu sırasında gazi olan Gazi İkmal Üsteğmen Umut Şimşek de bir konuşma gerçekleştirdi. Gazi Şimşek konuşmasında, “Türkiye Cumhuriyeti doğuşundan bugüne kadar sürekli iç ve dış tehditlere maruz kalmıştır. Bu tehditlere bugün de maalesef artarak devam ettiğini görüyoruz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü milletimizin birliğini ve bekasının bozulmasına atalarımız müsaade etmediler, bizler müsaade etmiyoruz ve bizden sonraki nesiller de hiçbir zaman müsaade etmeyeceklerdir. Kan dökülerek vatan yapılan bu topraklar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak sonsuza denk korunacaktır” ifadelerine yer verdi.


Gazi Şimşek’in konuşmasının ardından ‘19 Eylül Gaziler Günü Konseri’ verildi.


Programda konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Dün 729 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamu kurum ve kuruluşlarına atamasının yapıldığını memnuniyetle takip ettik. Bu vesileyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş hanımefendiye ve bakanlığının seçkin personeline hassaten teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinatörlüğünde devletimizin tüm kurumlarıyla yakın bir iş birliği içerisinde, gazilerimiz ile şehit ve gazilerimizin değerli ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.



“Bizlere vatan olan bu kutsal topraklarda sonsuza dek yaşayacağımızın en büyük teminatı şüphesiz ki şehitlerimiz ve siz kahraman gazilerimizsiniz”


Türk milletinin köklü tarihi boyunca milli ve manevi değerlerini canı pahasına koruduğunu dile getiren Bakan Güler, kahraman Türk ordusunun bu değerleri korumak adına ’ölürsem şehit, kalırsam gazi’ düsturu ile hareket ettiğini belirterek, “Peygamber ocağı olarak da bilinen şanlı Türk ordusunun en büyük ilham ve motivasyon kaynağı, bu anlayışla büyük bir kahramanlık ve fedakarlık sergileyen şehit ve gazilerimiz olmuştur. Kahraman Gazilerimiz, sizlerin ecdadımızdan aldığınız feyzle istiklal ve istikbalimiz uğrunda gösterdiğiniz üstün cesaret ve fedakarlık tüm silah arkadaşlarınıza örnek, her bir Türk evladı için de büyük bir ilham kaynağıdır. Bugün cennet vatanımızda başımız dik, rahat ve huzur içinde yaşıyorsak, bu sizlerin sayesindedir. Bu nedenle aziz şehitlerimize ve siz kahraman gazilerimize daima minnettarız, ilelebet de minnettar kalacağız. Bin yıldır bizlere vatan olan bu kutsal topraklarda sonsuza dek yaşayacağımızın en büyük teminatı da şüphesiz ki şehitlerimiz ve siz kahraman gazilerimizsiniz. Şairin; ’çağırsan cepheye hiç durmaz koşar, vatan, millet, bayrak dedikçe coşar, şehit kalpte, Gazi gönülde yaşar, var olsun kahraman gaziler’ mısralarında ifade ettiği gibi, Vatan uğruna mücadelenin en büyük temsilcileri olan şehitlerimize yoldaş, şehadete aşık olan siz gazilerimizin göğsünüzü siper ederek yazdığınız kahramanlık destanları, hiçbir zaman unutulmayacak; asil milletimizin vefa dolu gönlünde sonsuza dek yaşayacaktır. Sizlerin cesaret ve fedakarlığı bize her zaman ışık tutacak ve yol gösterecektir” diye konuştu.



“Azerbaycan Türkü, Karabağ’ın özgürlüğünü sağlamıştır”


Programa Azerbaycan’dan gelen Gaziler de olduğunu bildiren Bakan Güler, "Azerbaycan Türkü, icra ettiği Vatan Harekatı’nda büyük bir kahramanlık destanı yazarak sinesinde kanayan bir yara olan Karabağ’ın özgürlüğünü sağlamıştır. Siz kahraman gazilerimiz ve şanlı Azerbaycan ordusunun yiğit askerleri; büyük bir azim, inanç ve cesaretle varını yoğunu ortaya koyarak bu şanlı zaferin en büyük mimarları oldunuz. Bu kapsamda Azerbaycan’ın bütünlüğü, güvenliği ve huzuru için büyük bir cesaret, kahramanlık ve fedakarlıkla mücadele ederken makamların en yücesi olan şehadet mertebesine ulaşan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor; gazilerimize ve kıymetli ailelerine saygılarımı sunuyorum. ’Tek millet iki devlet şiarıyla’ bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kederde ve kıvançta her zaman can Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.



“Ordumuzun daima güçlü ve etkin olması gerekmektedir”


Uluslararası güç dengelerinin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı, nüfuz mücadelelerinin ve jeopolitik gerginliklerin arttığı hassas bir dönemden geçtiklerini aktaran Bakan Güler, "Jeostratejik önemi yüksek ülkemiz, etrafının ateşten bir çember olduğu bu süreçte, artan risk ve tehditlere karşı çok yönlü ve etkin bir savunma ve güvenlik politikası takip etmektedir. Bu kapsamda, ülkemizin ve asil milletimizin bekasını en güçlü şekilde savunurken, pek çok bölgesel ve küresel meselenin çözümüne yönelik sergilediğimiz yapıcı ve güçlü duruşla da müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiş durumdayız. Her geçen gün büyüyen ve güçlenen ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi korumak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için, kahraman ordumuzun da daima güçlü ve etkin olması gerekmektedir. Bu bilinçle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üstün niteliklerini artırmak için var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Artan imkan ve kabiliyetlerimiz ve personelimizin emsalsiz kahramanlığı ile İstiklal Harbi’mizden bu yana, en yoğun ve en etkili faaliyetlerimizi icra ediyoruz. Nitekim şanlı ordumuz; pek çok ülke tarafından örnek alınan ve modern teknolojiyi haiz sistemlerle hudutlarımızı korurken, bir yandan da yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelede büyük başarılar kazanıyor, destanlar yazıyor" ifadelerini kullandı.



“Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını destekliyoruz”


Bakan Güler, geçmişte yürütülen ’sınırlı hedefli ve süreli’ operasyonların yerine bugün, terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile ’sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vurduklarını belirterek, şöyle konuştu:


"Şehit ve gazilerimizin kahramanlığı ile ortaya konulan bu mücadele olmasaydı; terör örgütlerinin ülkemize ve milletimize yönelik saldırıları, daha önceden olduğu gibi devam edecek ve mevcut istikrar ortamı sağlanamayacaktı. Kimsenin şüphesi olmasın ki, huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir. Aynı şekilde mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi de tavizsiz bir şekilde korumaktayız. Bu çerçevede milli meselemiz olan Kıbrıs’ta da Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bulunuyor; Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda destekliyoruz. Bu arada vurgulamak gerekir ki; provakatif eylem ve söylemlerle sürekli gerginlik çıkaranların bu tutumu kimseye bir yarar sağlamayacaktır. Çözümsüzlüğe hizmet eden bu beyhude çabalar; Ada’da sağlanan güvenlik ortamına da zarar vermektedir. Üçüncü tarafların, bölgedeki girişimlerini de yakından takip ediyor; buna yönelik kendi inisiyatiflerimizin daima hazır olduğunu belirtmek de yarar görüyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada’da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek; Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz."



“Ordumuzun etkin ve güçlü olması elzemdir”


Kahraman Türk ordusunun; Kafkaslardan Karadeniz’e, Ortadoğu’dan Afrika’ya, Balkanlar’dan Akdeniz’e kadar birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisine önemli katkılar sunduğunu dile getiren Bakan Güler, "Bu bölgelerin barış, huzur ve istikrarına yönelik sağladığımız katkılar kapsamında eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerimizi başarıyla sürdürüyoruz. Şanlı ve köklü tarihi mirasımızdan aldığımız sorumluluk ile stratejik bakış açımızın bir yansıması olan bu faaliyetlerimiz; ülkemizin gücüne güç katmakta; aynı zamanda mazlum coğrafyaların da umudu olmaktadır. Dünyadaki etkinliğimizi sürdürmek ve bin yıldır var olduğumuz coğrafyamızdaki varlığımızı devam ettirmek için ordumuzun etkin ve güçlü olması elzemdir” dedi.



“Ülkemiz artık ürettiği, tasarladığı yerli ve milli savunma sanayi ürünleri ile dünyada adından her geçen gün daha fazla söz ettirmektedir”


Bakan Güler, yerli ve milli savunma sanayi ürünü silah sistemlerinin geliştirmek, ordunun etkin, caydırıcı ve saygın niteliklerini artırmak için çalıştıklarını vurgulayarak, "Bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan silah ve sistemlerimiz, operasyon sahalarında etkinliklerini kanıtlamış ve personelimizin harekat bölgesindeki gücünü artırırken, güvenlik riskini de asgari seviyeye düşürmüştür. Ülkemiz artık; ürettiği, tasarladığı ve ihraç ettiği yerli ve milli savunma sanayi ürünleri ve bu alanda sahip olduğu imkan ve kabiliyetleriyle dünyada adından her geçen gün daha fazla söz ettirmektedir " diye konuştu.



“Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz”


Ülkenin şu ana kadar her alanda elde ettiği bu başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması, öncelikleri olduğuna işaret eden Bakan Güler, şöyle dedi:


"Bu kapsamda bir asır önce İstiklal Harbi’mizi zafere ulaştırmak için en zor şartlar altında, gece gündüz demeden çalışan Bakanlığımız ve Genelkurmay karargahımız bugün de ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi daha yukarılara taşımak için büyük bir şevk ve motivasyonla çalışmalarını sürdürmektedir. Görev ve sorumluluk alanımızla ilgili, siz kıymetli silah ve mesai arkadaşlarımın sahip olduğu yüksek nitelikleri, çalışma azmi kararlılığı ve mesai mefhumu bilmeyen gayreti; en büyük dayanak noktamızdır. Elbette ki bizlerin ve tüm arkadaşlarımızın başarıya giden bu yolda en büyük ilham kaynağı, vatanı ve milleti için canını seve seve feda eden aziz şehitlerimiz ve bu uğurda gazilik mertebesine ulaşan siz kahramanlarımızsınız. Sonuç olarak Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte, ’Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı, yani bugün sizlerin de tanık olduğu değerleri bizlere bırakan manevi mimarlarımızı saygıyla anıyorum."



“Bizi biz yapan değerlerimizi savunan kahramanlardır”


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise Azerbaycan’dan gelen gazilerin de ağırlandığını belirterek, “Sizlere aslında hepimizin çok iyi bildiği, ama zaman zaman hatırlayarak hafızalarımıza kazımamız gerektiğine inandığım iki gazimizden bahsedeceğim. Bu gazilerimizden ilki Ali Aya. Çanakkale gazisi. Bir sabah kendisiyle beraber 300 kişinin çıktığı köyüne bir tek o geri döndü. Çanakkale Harbini, tarihin akışını değiştiren, destansı bir mücadeleye, bir milletin varoluş mücadelesine dönüştüren işte bu fedakarlıktı. Diğer gazimiz ise Iğdırlı Hasan Onbaşı. Birinci Dünya Savaşında işgal edilen Kudüs’te, ilk kıblemizdir, Yavuz Sultan Selim Han’ın emanetidir diyerek yarım asrı aşkın bir süre Mescid-i Aksa’yı bekleyen son Osmanlı askeriydi. Bugün Türkiye’yi, Filistin davasının en güçlü savunucusu yapan Mescid-i Aksa’yı bir emanet bilip can pahasına tutulan işte bu nöbetti. Bu anlamda gazilerimiz, özgürlük mücadelemizin yaşayan abideleridir. Her biri, gözünü kırpmadan vatanımızı, bayrağımızı, bizi biz yapan değerlerimizi savunan kahramanlardır” diye konuştu.



“Sizlerin sayesinde şanlı bayrağımız ebediyen dalgalanacak”


Gazilerin cesaretinin ve fedakarlığının birlik ve beraberliğin teminatı olduğunu kaydeden Bakan Göktaş, “Vatan sevgisini yaşatmanın, evlatlarımıza anlatmanın en güçlü ifadesidir. Sizlerin sayesinde şanlı bayrağımız ebediyen dalgalanacak, gelecek nesiller huzur ve güven içinde yaşayacak. Gazilerimizin gösterdiği kahramanlıkları, bize bıraktığı mirası nesilden nesle aktaracak, asla unutmayacağız. İşte bu mirası yaşatmak için Bakanlık olarak, büyük bir gayretle çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’nda ‘Büyük Kahramanlar Ailesi’nin her bir ferdinin refahını en üst seviyeye çıkarmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Minnet ve şükran duygularımızla her daim yanınızdayız” açıklamasında bulundu.


Toplu fotoğraf çekiminin ardından gaziler ve yakınları için onur yemeği verildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karaman Hafif ticari aracın çarptığı üniversite öğrencisi ağır yaralandı Karaman’da yolun karşısına geçmek isterken hafif ticari aracın çarptığı üniversite öğrencisi ağır yaralandı. Kaza, Hamidiye Mahallesi İbrahim Öktem Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, M.A. idaresindeki 70 FE 211 plakalı hafif ticari araç yolun karşısına geçmeye çalışan üniversite öğrencisi Mustafa A.’ya (17) çarptı. Çarpmanın etkisiyle yaklaşık 10 metre ileri savrulan üniversite öğrencisi ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kazada ağır yaralanan üniversite öğrencisi sağlık ekibinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından ambulansla Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenilen Mustafa A.’nın Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde (KMÜ) İlahiyat Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencisi olduğu öğrenildi. “Yaya havada 5 kere takla attı” Kazayı gören Mustafa Bircan, “Yaya yolun karşısına geçmeye çalışırken araba görmedi ve çarptı. Yaya havada 5 kere takla attı” diyerek kazayı anlattı. Üniversite öğrencisine çarpan hafif ticari aracın sürücüsü M.A., polis tarafından ifadesi alınmak üzere Yunus Emre Polis Merkezine götürüldü. Olay yeri inceleme ekibinin kaza yerinde yaptığı incelemenin ardından araç çekici ile yoldan kaldırıldı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.
Trabzon Burak Yılmaz: "Hakemin canı sağ olsun" Kayserispor Teknik Direktörü Burak Yılmaz, hakemin canı sağ olsun diyerek, "Biz Kayserispor için buradayız. Kayserispor’un hakkını yedirmek istemiyoruz ama hakemin canı sağ olsun. Bugün bize yaptı ama yarın bir başkasına yapmasın ki Türk futbolu düzelsin" dedi. Trendyol Süper Lig’in 3. hafta erteleme maçında Trabzonspor, konuk ettiği Kayserispor ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kayserispor Teknik Direktörü Burak Yılmaz, harika bir maç olduğunu belirterek, "Oyuncularımın hepsinden Allah razı olsun. İnanılmaz oynadılar. Bugün Kayseri’den yüreklerini aldılar Trabzon’da sahanın ortasına koydular. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Benim için çok değerliler. Bugün onlar maçın kazananı. Onlar hem kendi hem de benim gönlümde maçın kazananı benim oyuncularım. Her maça ayrı bizim bir planımız var. Şenol hocanın gelmesiyle Trabzonspor’un ve Trabzon şehrinin çok büyük bir hava yakalayacağını biliyorduk. Ona göre çalıştık. Çok ta doğru çalışmışız. Hepsini doğru yaptılar" şeklinde konuştu. "Hakemin canı sağ olsun" diyen Yılmaz, "Niye canı sağ olsun çünkü Türk evladı. Hata yaptı canı sağ olsun. Bugün bize yarın başkasına. Kendisi de mutsuzdur mutlaka ama önemli değil. Biz Kayserispor için buradayız. Kayserispor’un hakkını yedirmek istemiyoruz ama hakemin canı sağ olsun. Bugün bize yaptı ama yarın bir başkasına yapmasın ki Türk futbolu düzelsin. En ufak bir şeyimiz yok" diye konuştu. "Beni ben yapan, tekrardan Türk futboluna kazandıran Şenol Güneş ve Trabzonspor’dur" Trabzonspor Kulübü’nü çok sevdiğini dile getiren Yılmaz, "Benim bu kulübe hiçbir zaman yanlışım olmadı. Ben bu kulübü çok seviyorum. İster inanın, ister inanmayın. Ekmeğini yedim. Beni ben yapan Trabzonspor’dur. Beni ben yapan tekrardan Türk futboluna kazandıran Şenol Güneş ve Trabzonspor’dur. Bunu ne ben ne de Trabzon’dakiler inkar edebilir. Gizliden gizliye küfürde olsa beni sevdiklerini biliyorum. Bende burayı seviyorum. Ama ben Kayserispor’un hakkını korumak için herşeyi yapmak zorundayım. Hem sahada, hem saha dışında bana yakışan budur. Bunu da bize buralarda öğrettiler. Trabzonspor’a başarılar diliyorum. Allah yollarını açık etsin. Şenol hocama başarılar diliyorum. Ama kendimiz ve Kayserispor ile ilgili bir şeyler söylemek isterim. Transfer yasağımız var. Yaklaşık 4 senedir aynı takımla oynuyoruz. Bugün buraya gelmeden ilk 3, 11 oyuncum yoktu. Bugünde 3 tane daha oyuncum eksildi. 6 belki 7 oyuncum Göztepe maçında olmayacak. Ama biz bu şartlarda ayakta kalıp Allah’ın izniyle mücadele etmeye çalışıyoruz. Çok zor şartlardayız. Ama biz bahane aramıyoruz. Kendimiz gibi, kendi karakterimiz gibi, kendi insanlığımız gibi babadan ne gördüysek, buralarda ne aldıysak böyle bir takım oluşturmaya çalışıyoruz. Kayserispor camiasını, başkanıma, yönetime çok teşekkür ediyorum. Bugün hata da yapmış olabiliriz. Hatam olduysa özür dilerim" ifadelerini kullandı.
İstanbul Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine yükseldi” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden, 6 milyon 700 bine yükseldi. Sayıları 191’den 362’ye çıkan organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgemiz Türkiye’nin üretim üsleri haline geldi” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bakırköy’de düzenlenen Altın Konteyner İhracat Ödülleri programına katıldı. Bakırköy Ataköy’deki programa Bakan Kacır’ın yanı sıra çok sayıda iş insanı ve davetli katıldı. Bakan Kacır, programda yaptığı konuşmada, ülkenin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyümesini sürdürdüklerini belirterek, “Azim, kararlılık, tükenmek bilmeyen gayret ve inancımızla bugün gurur tablomuz olan başarılara imza atıyoruz. Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine yükseldi. Sayıları 191’den 362’ye çıkan organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgemiz Türkiye’nin üretim üsleri haline geldi. Yıllık ihracatımızı 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükselttik. Tüm bu başarıları, kurduğumuz ticaret köprüleriyle, altyapımızı güçlendirecek adımlarla, hayata geçirdiğimiz yapısal reformlar ve nitelikli insan kaynağımızı iş gücüne dahil ederek gerçekleştirdik. İşlerini büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve insanımız için kazanç olarak gördük" dedi. “Yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’nin temellerini attık” Ar-Ge ve tasarım sayılarını bin 600’ün üzerine çıkardıklarını söyleyen Bakan Kacır, “Dünyada uygulanan en etkin Ar-Ge teşvik sistemiyle ülkemizde adeta sıfırdan Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi inşa ettik. Yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’nin temellerini attık. Teknoparklarımızın sayısı 22 yıl önce sadece 2’ydi, bu sayı 104’e yükseldi. Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizin sayısı 1600’ün üzerine çıktı. Güçlü Ar-Ge ve inovasyon kabiliyetimizle, sanayi üretimimizin yükselişiyle, yüksek teknoloji sektörleri adım adım daha güçlü rol üstleniyor. Türkiye, teknoloji girişimciliğinde adım adım devler ligine yükseliyor” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Bakan Kacır, dereceye giren ihracatçıların ödüllerini verdi.