POLİTİKA - 08 Ekim 2024 Salı 18:51

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Benim arkamda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti var”

A
A
A
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Benim arkamda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti var”

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ), Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yılında sergi, söyleşi ve imza günü düzenledi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Kıbrıs Türk’ünü çökertemeyeceklerini, sonuna kadar direneceğimizi ve devletimizi sonuna kadar savunacağımızı kendilerine ifade ettiğimizde ama dediklerinde ne diyorum ben, benim arkamda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti var diyorum” dedi.


AHBVÜ’nün Asya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıldönümü sebebiyle Itri Kongre ve Kültür Merkezi’nde sergi, söyleşi ve imza günü düzenlendi. Sergide KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın faaliyetlerinin bulunduğu gazete manşetleri ve fotoğraflara yer verildi. Söyleşide ise Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin uluslararası alanda tanıtılmasıyla ilgili konuşma yaptı. Etkinliğin sonunda Tatar, kitaplarını katılımcılar için imzaladı. Düzenlenen etkinliğe, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs gazileri ve AHBVÜ rektörü Prof. Dr. Naci Bostancı katıldı.



“Hep direndik, ana vatana güvendik”


Kıbrıs’ın düşman elinden alınış hikayesini anlatarak konuşmasına başlayan Tatar, “Biz Kıbrıs’ta belki yarım milyonluk bir nüfusa sahibiz. Ama en az onun kadar Türkiye’de, en az 300 bin İngiltere’de, en az 100 bin Avusturalya’da, en az 50 bin Kanada’da ve şair Behçet Kemal’in dediği gibi ‘En az onlar kadar toprağın altında insanlarımız yatmaktadır’ dolayısıyla değerli öğrenciler Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk’ü son buluyor, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlayalım, Kıbrıs’ı bir Yunan adası yapalım şeklinde bize yapılan saldırılara hep direndik, ana vatana güvendik” diye konuştu.



“İki devletli siyaseti onaylamaya devam ediyor”


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’nin tanıtılmasının ve siyasette desteklenmesi konusunda çok desteği olduğunu söyleyen Tatar, “Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın 79’uncu Genel Kurul toplantısında bundan 2 hafta kadar önce New York’ta yaptığı konuşmada ‘hem Doğu Akdeniz’de hem Batı Akdeniz’de orada hem Türkiye Cumhuriyeti’nin enerji zenginlikleri bakımından hakkının hukukunun hem de Kıbrıs Türk’ünün Kıbrıs adası etrafındaki bütün zenginliklerin hakkını korumak bizim sorumluluğumuz’ demişti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtılması gerektiğini, konulan ambargoların kalkmasını gerektiğini, Kıbrıs Türk’ünün özden gelen haklarının feshedilmesi gerektiğini söylerken, sayın cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti’ne bizimle şu anda sürdürmekte olduğu 2 devletli siyaseti onaylamaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.



“Benim arkamda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti var”


KKTC’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle yaşadığını belirten Tatar, “Kıbrıs Türk halkının kendi diliyle, kendi diniyle, kendi kültürüyle, kendi kaderiyle, kendi mücadelesiyle, kendi çizdiği yolla, ana vatanı Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle orada kendi devletini yaşatmanın Kıbrıs Türk halkının insanlık hakkı olduğunu kimsenin reddedemeyeceğini ve bu çağda Kıbrıs halkına direkt uçuş yasağı, direkt ticaret yasağı, direkt temas yasağı, spor ambargosu gibi birtakım kısıtlamalarla Kıbrıs Türk’ünü çökertemeyeceklerini, sonuna kadar direneceğimizi ve devletimizi sonuna kadar savunacağımızı kendilerine ifade ettiğimizde ama dediklerinde ne diyorum ben, benim arkamda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti var diyorum” dedi.



“Programları iptal ettim geri Kıbrıs’a dönüyorum”


Programlarını erken bitirip Kıbrıs’a dönmek zorunda olduğunu kaydeden Tatar, “Bundan sonra Samsun’a gidecektim. Perşembe günü Trabzon’a gidecektim. Böyle programlarım vardı. Programları iptal ettim geri Kıbrıs’a dönüyorum. Neden biliyor musunuz? Kıbrıs’ta meclis başkanını seçemedik. Ben cumhurbaşkanı olduğum için adadan ayrıldığım için şu andaki meclis başkanı cumhurbaşkanı vekilidir ve onun vekaletiyle meclis başkanı olan muhalefet temsilcisi Tatar gelmeden meclisi açmam demiş. Ben de tabii ki hükümetle de istişare ettim. Büyün bu programları iptal edip şimdi ilk uçakla Kıbrıs’a geri dönüyorum. Meclis açılsın ve meclis başkanı seçilsin diye” açıklamasında bulundu.



KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Benim arkamda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti var”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Akdeniz’in karides avcısı ailesi HATAY (İHA) – Hatay’ın Arsuz ilçesinde yaşayan Süleyman Taze ve ailesi, Akdeniz’in bereketli sularında balıkçılık yaparak vitamini ve boyutu diğer bölgelere yüksek karidesleri vatandaşların sofralarına taşıyor. Sezonda 700 kilogram ’jumbo karides’ yakalamayı başarabilen aile kilogram fiyatını 700 TL’den satıyor. Deprem bölgesi Hatay’da balıkçılar, av yasağının sona ermesinin ardından ’vira bismillah’ diyerek Akdeniz’e açılmıştı. Arsuz ilçesinde yaşayan Taze ailesi de 22 yıldır Akdeniz’de jumbo karides avcılığı yaparak geçimini sağlıyor. Akdeniz’e tekneyle açılan ve karides toplayan ailede karideslerin ağdan toplanmasını evin kadınları yapıyor. Sezonda 700 kilogram karides toplamayı başaran Taze ailesi, vitamini ve boyutu yüksek karidesleri kilogram fiyatı 700 TL’den satıyor. “Araştırmacılar İskenderun Körfezi’ndeki karidesin vitamin oranının daha yüksek olduğunu dile getiriyor” 22 yıldır ailesiyle jumbo karides avcılığı yapan Süleyman Taze, her yıl ağustos aylarında sular ısındıkça karideslerin görünmeye başladıklarını belirterek, “Bizim bu körfezimizde Dörtyol ve Madenli Yat Limanı arasında her yıl ağustos ve eylül aylarında yoğun bir şekilde görülmeye başlar. Biz de karides avcılığından geçimimizi sağlıyoruz. Sabah güne saat 5 civarında uyanıyoruz ve denize açılıyoruz. Bir gün önce akşamüstü attığımız ağları sabah gün doğuşunda tekne tayfasıyla birlikte toplamaya gidiyoruz. Bir umutla daha bereketli bir av olmasını diliyoruz. Araştırmacılar İskenderun Körfezi’ndeki karidesin vitamin oranının daha yüksek olduğunu dile getiriyor” dedi. “Jumbo karidesin kilosu 700 TL’den alıcı buluyor” Ailecek geçimlerini karidesten sağladıklarını söyleyen Taze, “İskenderun Körfezi’nin karidesi dünyada en lezzetli diye biliniyor. Bizim burada gördüğümüz 250-270 grama kadar büyüyebilen bir hayvandır. Ben bu işte; kuzen, abi, kardeş ve baba ile beraber çalışıyoruz. Karaya geldiğimizde; annem, ablam, yengem ve teyzemle beraber ağlardan karidesleri ayıklıyoruz. Ailece geçimimizi karidesten sağlamaya çalışıyoruz. Jumbo karidesin kilosu 700 TL’den alıcı buluyor. İskenderun Körfezi’nden toplamda sezon içerisinde her bir balıkçı 600 ve 700 kilogram karides avlıyor. Balıkçısına göre bir ton karides alabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Ağrı Ağrı İl Afet ve Risk Azaltma Planı (İRAP) İzleme ve Değerlendirme Toplantısı Gerçekleştirildi Türkiye genelinde 81 ilde eş zamanlı olarak İl Afet ve Risk Azaltma Planı (İRAP) İzleme ve Değerlendirme Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Ağrı Valisi Mustafa Koç başkanlığında tüm kurul üyelerinin katıldığı toplantıda, Ağrı İl Afet ve Risk Azaltma Planı kapsamındaki çalışmalar değerlendirildi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1989 yılında aldığı 44/236 sayılı kararla 13 Ekim tarihi, "Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü" olarak kabul edilmiş olup, bu çerçevede Türkiye genelinde eş zamanlı olarak İl İRAP İzleme ve Değerlendirme Kurulları toplandı. İllerde gerçekleştirilen toplantıların ardından video konferans aracılığıyla İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş ve AFAD Başkanı Vali Okay Memiş, il valilerine hitaben konuşmalar gerçekleştirdi. İki ana amaç doğrultusunda oluşturulan Ağrı İl Afet ve Risk Azaltma Planı’nda, ilk amaç afetlerde can kaybını ve ekonomik zararları en aza indirmek; ikincisi ise afet risk yönetimini güçlendirmektir. Bu amaçlar kapsamında Ağrı’da 81 eylem belirlenmiş; 46 kırmızı, 30 turuncu ve 5 sarı olmak üzere eylemler öncelik sırasına göre sınıflandırılmıştır. Bugüne kadar eylemlerin %43’ü tamamlanmış olup, 10 eylem tamamlanmış ve 68 eylem ise devam etmektedir. Ağrıda yaşanan afetler arasında en öncelikli olanlar taşkın/sel, kütle hareketleri (heyelan, kaya düşmesi, çığ), deprem ve tüm afetlerdir. Bu kapsamda 54 eylem taşkın ve sel afetleriyle, 13 eylem kütle hareketleriyle, 12 eylem ise depremlerle ilgili olarak belirlenmiştir. Ayrıca, tüm afetlerin etkilerini azaltmak amacıyla 2 ayrı eylem daha planlanmıştır. Ağrı genelinde 81 eylemden 53 tanesi Devlet Su İşleri (DSİ) 85. Şube Müdürlüğü sorumluluğundadır ve taşkın/sel afetleriyle ilgilidir. Bu eylemlerin 42’si birinci öncelikli kırmızı eylem olup, tamamlanma oranı %41’dir. Toplantıda, Ağrı’da afet risklerini azaltmak için yürütülen çalışmaların kararlılıkla devam edeceği vurgulandı.
Bitlis Vali Karakaya ‘Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü’ toplantısına katıldı Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş’ın başkanlığında gerçekleştirilen ‘Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü’ toplantısına katıldı. 81 il valisinin katılımı ile videokonferans yoluyla düzenlenen toplantıya katılan Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’ya toplantı öncesi Bitlis İl AFAD Müdürü Erdal Tunçtan tarafından bir sunum yapıldı. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İçişleri Bakanlığımızın 2020/2 Genelgesi kapsamında, 81 ilde İl Risk Azaltma Planlarının (İRAP) hazırlanması talimatı verilmiştir. Valiliğimizce (İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü) 2021 yılında tüm paydaş kurumlarımızın ortak çalışması sonucunda kısa, orta ve uzun vadeli Bitlis İl Risk Azaltma Planı hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. İlimiz özelinde deprem, kütle hareketleri (heyelan, kaya düşmesi, çığ) ve taşkın öncelikli afet türleri olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda; 3 amaç, 10 hedef, 167 eylem belirlenmiş olup eylemlerden sorumlu kurum/kuruluşlar ve ilgili eylem özelinde destek görevi görecek olan kurum/kuruluşlar tanımlanmıştır. Planda bulunan 167 adet eylemin 48’i önceliklendirilmiş olup "Kırmızı Eylem” olarak tanımlanmıştır. Bu çerçevede “13 Ekim Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü” etkinlikleri kapsamında AFAD Başkanlığımızın organizasyonunda İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş’ın başkanlığında 81 İl İRAP İzleme ve Değerlendirme Kurulunun tüm üyeleri ile birlikte illerimizde eş zamanlı olarak video konferans sistemi üzerinden bir toplantı düzenlenmiştir. Toplantı sonrasında ülkemizin bir afet ülkesi olduğu, bu kapsamda İl Afet Risk Azaltma Planlarının hayati önem arz ettiği, planların sürdürülebilir ve uygulanabilir olmasının afetlerden doğacak zararları en aza indirebileceği vurgulanmıştır. Afet yönetiminde proaktif yaklaşımın bir gereği olarak kriz yönetiminden ziyade risk yönetimi önemli bir hale geldiği, bu düşüncede İRAP kapsamındaki eylemlerin ölçülebilir nitelikte olması, kırmızı eylemlerin gözden geçirilmesi, halkın bilinçlendirilmesi, eğitim ve tatbikat çalışmalarının yapılmasının son derece önem arz ettiği değerlendirilmiştir. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızın ortak işbirliği ile İRAP kapsamında kırmızı eylemler başta olmak üzere tüm eylemler en hızlı şekilde tamamlanacaktır." Toplantıya Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Vali Yardımcısı Alay Yazıcı, Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ayhan Yılmaz ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Adem Ekinci katıldı.