POLİTİKA - 07 Ocak 2025 Salı 16:14

Kahramankazan Belediyesi’nde yeni yılın ilk meclis toplantısı yapıldı

A
A
A
Kahramankazan Belediyesi’nde yeni yılın ilk meclis toplantısı yapıldı

Kahramankazan Belediyesi 2025 Yılı Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu başkanlığında gerçekleşti.


Kahramankazan Belediyesi 2025 Yılı Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu başkanlığında yapıldı. Aralık Ayı Meclis Toplantısı tutanağının onaylanması ile başlayan toplantı, yoklama alınmasıyla devam etti. Toplantıda soru önergeleri, başkanlık yazıları ve gündem maddeleri oy birliği ile kabul edildi.



“Hediye çekleri dağıtmaya devam edeceğiz”


Yılbaşı dolayısıyla personele destekte bulunduklarını dile getiren Başkan Çırpanoğlu, verdikleri hediye çekleriyle sadece personele değil esnafa da katkıda bulunduklarını dile getirdi. Hediye çeklerinin zincir marketlerde geçerli olmadığını söyleyen Başkan Çırpanoğlu, “Yeni yıla esnafın ve personelin yanında olan bir belediye olarak adım attık. Dini bayramlar öncesi sosyal destek alan vatandaşlar ve geçinemeyen emeklilere de destek vermeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.


Arsa satışı ve trampa işlemi hususunda yöneltilen soru önergelerine karşı tepki gösteren Belediye Başkanı Çırpanoğlu, önergelerde tahrik edici, zan altında bırakıcı ifadelerin yer aldığını vurguladı. Başkan Çırpanoğlu konuyla ilgili “Yapılan trampa işlemi yasalara uygun şekilde gerçekleşti. Muhtemelen belediyeye gelir getirici bir durum olduğu için birileri rahatsızlık duymuş” şeklinde konuştu.



“Hesabı biz ödedik, bulaşıkları da bize yıkatıyorlar”


Arsa satışı işlemlerinin kendi dönemlerine ait olmadığını söyleyen Başkan Çırpanoğlu, satışı gerçekleştirilen arsaların şuyulu araziler olduğunu belirtti. Satılan arsaların maddi değerinin 60 milyon TL tutarında olduğunu ifade eden Başkan Çırpanoğlu, “60 milyon TL’nin 40 milyon TL’si borca gitti. Hesabı biz ödedik yetmedi bulaşıkları da bize yıkatıyorlar. Ciğir parselleri ile ilgili 15 milyon TL borç geldi. Hepsini açıklayacağız. Ne kadar gelirimiz varsa hepsi borca gidiyor” açıklamasında bulundu.


Osmanlı Caddesi’nde yapılan asfalt çalışması hakkında gelen soruyu yanıtlayan Başkan Çırpanoğlu, yapılan eleştirilere karşı şu sözlerle yanıt verdi:


"Daha önce asfalt atılsaydı da biz de eleştirseydik. Videosunu paylaşmadığımız işlerimiz de oldu. 8 ay boyunca herhangi bir reklam yapmadık. Hava şartlarından dolayı asfalt çalışmalarına ara verdik. Bu yıl da asfalt seferberliğine devam edeceğiz."



"Maaşları kendi cebimden karşıladım"


Personel maaşlarına yüzde 40 oranında yapacağı iyileştirmenin ne zaman gerçekleştirileceği hakkında sorulan soruya yanıt veren Başkan Çırpanoğlu, belediyenin mali durumunun önceki yönetim tarafından gizlendiğini, kurumun borç batağında olduğunu belirtti. Göreve başladıklarında kurumun kasasında personel maaşlarını bile karşılayacak maddi durumun olmadığının altını çizen Başkan Çırpanoğlu, “Maaşları ödemek için boş senede bile imza atardım. O gün ayın beşinde maaşı vermek her babayiğidin harcı değildi. Personel zor durumda kalmasın, bayramda evine kavurmalığını alsın, ailesi ile birlikte huzurlu bir bayram geçirsin diye maaşları kendi cebimden karşıladım. Belediyenin dokuz aydır nasıl maaş ödediğine şaşıranlar var. 940 personelimiz var. Nüfusuna oranla en çok personele sahip belediyeler arasındayız. 300 personeli çıkartmış olsak yüzde 40’lık zammı havada karada veriyorduk. Kimsenin ekmeği ile oynamadık. Önümüzdeki süreçte belediyenin gelir getirici alanlarını artıracak ve mali tablomuzu yukarı yönde ivmelendiği gün sözümüzü yerine getireceğiz” dedi.


Kurumun kendi içerisindeki işleyişini kontrol etmek, denetlemek amacıyla her yıl düzenli olarak seçilen denetim komisyonu üyeleri gizli oylama usulüyle belirlendi. Toplantı bir sonraki meclisin 3 Şubat Pazartesi tarihinde yapılması kararının ardından sona erdi.



Kahramankazan Belediyesi’nde yeni yılın ilk meclis toplantısı yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.