GÜNDEM - 25 Kasım 2024 Pazartesi 14:06

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: “ILO’nun C190 sayılı ‘Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından onaylanmasını istiyoruz”

A
A
A
HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: “ILO’nun C190 sayılı ‘Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından onaylanmasını istiyoruz”

Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, “HAK-İŞ olarak Birleşmiş Milletler ILO’nun C190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından onaylanmasını önemli bir aşama olarak görüyoruz. Bunun onaylanmasını istiyoruz” dedi.


HAK-İŞ Konfederasyonu, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ kapsamında Filistinli kadınlar başta olmak üzere kadınlara yapılan şiddeti kınamak için 81 ilde eş zamanlı eylem gerçekleştirdi. Ankara’da gerçekleştirilen eylemde, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Konfederasyon üyeleri tarafından ABD Büyükelçiliği’ne ‘Kadına şiddete hayır’ sloganlarıyla yürüyüş yapıldı. Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, hem Filistin’de kadınların yaşadığı şiddeti göz önüne sermek hem de Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede yeni bir alan açmak için harekete geçtiklerini dile getirdi.



“Kadına yönelik şiddetle mücadele bizim en temel görevlerimizdendir”


Kadına yönelik şiddetle mücadelenin sadece 25 Kasım’la sınırlandırılamayacağını vurgulayan Arslan, “Kadına yönelik şiddetle mücadele bizim en temel görevlerimizdendir. Bizim kültürümüzde, medeniyetimizde, değerlerimizde bu asla söz konusu olamaz. Cennetin kadınların ayakları altında olduğuna inanan ve bunu ilan eden bir dinin mensubu olarak kadına yönelik her türlü şiddet bizim kültürümüzde yasaklanmıştır. Bugün olup bitenler bizim kültürümüze, değerlerimize ve inancımıza asla mal edilemez. Bugün olup bitenleri hiçbir şekilde onaylamadığımızın, hiçbir şekilde kabul etmediğimizin altını çizmemiz gerekiyor” dedi.



“Kadına ve erkeğe, hatta bütün canlılara şiddetin yasaklandığı bir kültürün mensuplarıyız”


Arslan, kadınların şiddete maruz kalmasının insanlığın değerlerinin yok edildiği bir noktayı işaret ettiğini dile getirerek, “Kadına ve erkeğe, hatta bütün canlılara şiddetin yasaklandığı bir kültürün mensuplarıyız. Bırakın kadınları, erkekleri, karıncayı bile ezmenin bizim kültürümüzde yasaklandığı bir anlayış bugün nasıl oluyor da birkaç yıl içerisinde binlerce kadının katledilmesini seyrediyor. İş yerlerinde, aile içerisinde, sokaklarda kadınların katledilmesine sessiz kalamayız” ifadelerini kullandı.



“Kadına yönelik şiddete karşı erkeklerin daha fazla inisiyatif almasını arzu ediyoruz”


Kadına şiddet konusunun sadece kadınların sorunu olmadığını söyleyen Arslan, “Bu sorun hepimizin sorunudur. Bu yüzden biz kadına yönelik şiddetle mücadele gününde kadına yönelik şiddete karşı erkeklerin daha fazla inisiyatif almasını arzu ediyoruz ve bunu destekliyoruz. Bu yüzden HAK-İŞ’li erkekler olarak kadına yönelik şiddetle mücadelenin esas öznesi bizleriz. Kadına yönelik şiddetin mağdurları kadınlar ama şiddeti yapanlar ise büyük ölçüde erkeklerdir. O zaman erkekler olarak bu konuda önce kendimizi, sonra teşkilatlarımızı ve milletimizi bu konuda uyarmamız gerekiyor” diye konuştu.



“ILO’nun C190 sayılı ‘Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından onaylanmasını istiyoruz”


Kadına yönelik şiddetin son bulması için kadınların ve erkeklerin dayanışma içerisinde olması gerektiğini belirten Arslan, ‘ILO’nun C190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin kabul edilmesi gerektiğini işaret etti. Arslan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:


“HAK-İŞ olarak Birleşmiş Milletler ILO’nun C190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından onaylanmasını önemli bir aşama olarak görüyoruz. Bunun onaylanmasını istiyoruz. Çünkü bütün dünyada ve ülkemizde bütün çalışanların hem taciz hem de şiddete karşı korunması önemli bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin hayata geçirilmesi konusunda HAK-İŞ liderlik yapmakta ve öncülük etmekteyiz. Eğer ülkemiz bunu onaylamazsa biz bunu toplu sözleşmelerle hayata geçirmek için bir çaba içerisindeyiz. HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın bu konuda yaptığı çalışmaları toplu sözleşmelerle ekleyerek kadına yönelik şiddetle birlikte bütün şiddet türlerine ve tacizlere karşı çalışanları korunduğu yeni bir anlayışı hep birlikte gerçekleştireceğiz.”



“İsrail katliamlarının en büyük mağdurları kadınlar ve çocuklardır”


İsrail’in Filistin ve Gazze’de saldırılar düzenleyerek katliam yaptığını ve saldırılar sonucunda Filistinli kadın ve çocukların şiddete maruz kaldığını da sözlerine ekleyen Arslan, “Bu katliamlar Lübnan’dan Suriye’ye kadar uzanmaktadır. Bu katliamların en büyük mağdurları kadınlar ve çocuklardır. Bu kadın ve çocuk katillerine karşı dünyanın sessiz kalmasını kınıyorum. Uluslararası topluma, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne, Arap Birliği’ne, Avrupa Birliği’ne, İslam İşbirliği Teşkilatı’na yazıklar olsun. Bu uluslararası kuruluşların sadece konuşup temennide bulunduğu bir katliamlar dönemini yaşıyoruz ve insanlık adına utanıyoruz” şeklinde konuştu.


Basın açıklaması, Arslan’ın konuşmasının ardından HAK-İŞ Ankara İl Başkanı Duran Çiçek’in çalışma hayatında kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi için taleplerin yer aldığı ortak bildiriyi okumasıyla sona erdi.



HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: “ILO’nun C190 sayılı ‘Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından onaylanmasını istiyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Osmangazi’de kadınlar, şiddete dur dedi Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Kent Konseyi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında basın açıklaması düzenledi. Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda toplumsal farkındalık oluşturmanın hedeflendiği basın açıklamasında, ‘eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşamı birlikte kuracağız’ mesajı verildi. Osmangazi Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasına Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Sevgi Baysal, belediyedeki kadın personeller ile kadına yönelik şiddete dur diyen onlarca kadın katıldı. “Hayattan kadın çıktığında geriye bir şey kalmıyor” Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, basın açıklamasındaki sözlerine ‘Hayattan ve toplumdan kadın çıktığında geriye hiçbir şey kalmıyor’ diyerek başladı. Başkan Aydın, “Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak toplanmamız bile aslında utanç verici bir durum. Sadece 10 ayda ülkemizde 354 kadın katledildi. Şuanda biz konuşurken dahi bir kadın, cinayete maruz kalıyor. Günde ortalama 1 kadın öldürülüyor. Kayıt dışı, bulunamayanlar ve faili meçhulleri de eklediğinizde sayı çok daha artıyor. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamak yerine, bu sözleşmeden çıkıldı. Kadına şiddet, adeta yapanın yanına kar kalan, göz yumulan bir eylem haline dönüştü. Türklerde, binlerce yıl öncesinde kadına ulu insan anlamına gelen Han’ım denilmiş. Bugün ise kadına değer verilmeyen, eşitsiz uygulamalarla her türlü işkencenin, ölümün ve kötü muamelenin kadına reva görüldüğü bir toplum haline geldik. İnsanlar hayatımızda olmazsa olmaz olan kadınlara bu değersizliği nasıl reva gördü sorgulamak gerekiyor. Tabi ki bunun takipçisi olacağız” dedi. “Toplumsal eşitlik sağlandığında hayat daha güzel olacak” Tek amaçlarının, toplumda kadınların hak ettiği değeri görmesi ve onurlu bir yaşam mücadelesi vermesi olduğunun altını çizen Başkan Aydın, “Kadınlar, erkekler, gençler ve yaşlılar eşit olduğunda, ülkemizde hayatı devam ettirmek daha anlamlı, saygı değer ve güzel olacak. Toplumsal olarak bunu başarmamız için Osmangazi Kent Konseyi’ne destek veriyoruz. Kadın sığınma evi projesiyle ilgili çalışmalarımıza başladık. Kadınlara yönelik sosyal desteklerimize devam ediyoruz. Bunların reklamını çok yapmıyoruz. Çalışmalarımız gizlide olsa devam ediyor. Tek bir amacımız var; Toplumda eşit birey olarak kadınların hak ettiği değeri görmesi ve onurlu bir yaşam mücadelesi vermesi” diye konuştu. Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz da, basın açıklamasındaki konuşmasında, “25 Kasım, Mirabal kardeşlerin Dominik’te diktatörlere karşı verdikleri mücadele sonucunda katledilmesinin anısına belirlendi. Ancak kadınların maruz kaldığı şiddet, tarihin başlangıcından beri süregelen bir sorun. Bu sorun ülkemizde de devam ediyor. Mirabal kardeşlerden Mahse Aminiye Gazze’de, Filistin’de dünyanın her yerindeki kadınlar ve ülkemizde Nazlıcan için, Narin için Yasemin Uludağ için içimiz hala yanıyor” dedi. “Türkiye’de sadece bu yıl Türkiye’de 406 kadın katledildi” Yaptığı açıklamada, ‘Türkiye’de kadın olmak, güvenli ve eşit bir yaşam için hala büyük bir mücadele gerektiriyor’ diyen Yılmaz, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanun, bu mücadelede elimizdeki en önemli güvenceler olmasına rağmen, bu hakların ne kadar kırılgan olduğunu her gün tecrübe ediyoruz. Sadece bu yıl Türkiye’de 406 kadın katledildi. Üstelik bu sayıya şüpheli ölümler ve kayıtlara geçmeyen vakalar dahil değil. Toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışını hayatın her alanında güçlendirmek şiddetle mücadelede kritik bir adımdır. Bu doğrultuda; Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi, okul öncesinden itibaren müfredata dahil edilmelidir. Erkek çocuklara şiddetin hiçbir şartlarda kabul edilemez olduğu öğretilirken, kız çocuklarına kendi bedenleri ve hayalleri üzerinde söz sahibi olmanın yolları gösterilmelidir. Kamu personeline yönelik eğitim programları ile toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığı artırılmalıdır. Kadınların kamusal ve özel alanda daha görünür hale gelmesini sağlayacak kota ve pozitif ayrımcılık uygulamaları hayata geçirilmelidir. Osmangazi Belediyemizde hazırlanacak olan Yerel Eşitlik Eylem Planı’nın oluşturulmasında, Osmangazi Kent Konseyi ve tüm meclislerimiz en önemli katılımcı ve takipçi olacaktır. Kent Konseyi olarak, Osmangazi Belediyesi’nin kadın ve toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı projelerine destek verecek, Osmangazi’yi bir kadın dostu kent haline getirmek için çalışacağız” ifadelerini kullandı. “Yaşasın kadın dayanışması” Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Sevgi Baysal da yaptığı konuşmada, “Hepimiz biliyoruz ki, yalnız olduğumuzda sesimiz az çıkar; ama birlikte durduğumuzda dağları yerinden oynatabiliriz. Kadın kadının yurdudur; bu yurtta el ele oldukça güçlü oluruz. Osmangazi Belediyemizin bu konuya verdiği önemin farkındayız. Kadınların hak ettiği eşitliği kazanması, sadece kadınların değil, toplumun özgürlüğüdür. Toplumsal cinsiyet eşitliği bir ayrıcalık değil, bir adalet meselesidir. Bu mücadele kadınların güvende, onurlu, özgür ve eşit bir yaşam sürdüğü bir gelecek içindir. Unutmayalım, 25 Kasım sadece bir gün değil; şiddetsiz, özgür ve eşit bir yaşam için mücadelemizin başlangıç noktasıdır. kadın cinayetlerine, şiddete ve eşitsizliğe karşı her gün, her alanda sesimizi yükseltmeliyiz. Yaşasın Kadın Dayanışması” dedi. Osmangazili kadınlar, basın açıklamasının ardından çaldıkları düdükler ile kadına şiddete dur dedi.
İstanbul Belikdüzü Belediye Başkanı öğretmenlerle bir araya geldi Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla ilçede çeşitli ziyaretlerde bulundu. Başkan Çalık, ilçedeki eğitim merkezlerinde görev yapan öğretmenlerle bir araya gelirken, emekli öğretmenleri de evlerinde ziyaret ederek Öğretmenler Günü’nü kutladı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolaysıyla ilçede çeşitli ziyaretlerde bulundu. Başkan Çalık, ilk olarak Beylikdüzü Özgecan Aslan Kültür Merkezi ve Zübeyde Ana Sosyal Yaşam Merkezi’nde görev yapan öğretmenlerle bir araya geldi. Ziyaretlerinde öğretmenlere, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitimdeki önderliğini hatırlatarak, “Başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; bilgisiyle öğrencilerini aydınlatan, eğitim yolunda nefer olan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum” dedi. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, eşi Zehra Çalık ile birlikte Beylikdüzü’nde yaşayan emekli öğretmenleri de evlerinde ziyaret etti. Şükran Hanım ve Hilmi Bey ile Saniye Hanım ve Zihni Bey’in evlerine konuk olan Başkan Çalık, öğretmenlik mesleğinin kutsallığına değindi. Ziyaretlerinde öğretmenlerin hayatını eğitime ve öğrencilerine adamış değerli insanlar olduklarına dikkat çeken Başkan Çalık, “İyi ki sizin gibi öğretmenler tarafından yetiştirilmişiz. Hayatını eğitime adayan bu kıymetli büyüklerimize misafirperverlikleri için yürekten teşekkür ederim” dedi.