SAĞLIK - 12 Şubat 2020 Çarşamba 10:07

Eroğlu: “Kelle paça, turşu suyunun korona virüsünü engellediğini söyleyen tıp doktorlarını büyük bir şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz"

A
A
A
Eroğlu: “Kelle paça, turşu suyunun korona virüsünü engellediğini söyleyen tıp doktorlarını büyük bir şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz"

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Korona virüsünün bir viral enfeksiyon olduğunu ve korkulacak bir şey olmadığını, kelle paça, Maraş usulü ekşili çorba, ev turşusu, turşu suyunun henüz ülkemizde görülmeyen korona virüsünü engellediğini, sirkenin virüslere karşı etkili olduğunu, hatta 30 saniyede virüsleri öldüren karışımlar yaparak iddialı açıklamalar yapan uzman, doçent, profesör ünvanlı tıp doktorlarını büyük bir şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz” dedi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Korona virüsünün bir viral enfeksiyon olduğunu ve korkulacak bir şey olmadığını, kelle paça, Maraş usulü ekşili çorba, ev turşusu, turşu suyunun henüz ülkemizde görülmeyen korona virüsünü engellediğini, sirkenin virüslere karşı etkili olduğunu, hatta 30 saniyede virüsleri öldüren karışımlar yaparak iddialı açıklamalar yapan uzman, doçent, profesör ünvanlı tıp doktorlarını büyük bir şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz” dedi.


Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, başta korona virüsü olmak üzere toplum sağlığına ilişkin kamuoyunda son günlerde oluşan bilgi kirliliğine yönelik yazılı bir açıklama yaptı. Son yılların özellikle Türkiye’nin en önemli problemlerinden birisi haline gelen ve kamuoyunda ciddi kafa karışıklığına sebebiyet veren bilgi kirliliğinin bireysel, toplumsal ve sektörel beslenme üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu vurgulayan Eroğlu, “Korona virüsünün bir viral enfeksiyon olduğunu ve korkulacak bir şey olmadığını, kelle paça, Maraş usulü ekşili çorba, ev turşusu, turşu suyunun henüz ülkemizde görülmeyen korona virüsünü engellediğini, sirkenin virüslere karşı etkili olduğunu, hatta 30 saniyede virüsleri öldüren karışımlar yaparak iddialı açıklamalar yapan uzman, doçent, profesör ünvanlı tıp doktorlarını büyük bir şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz. Gıda hijyeni konusunda hiçbir eğitimi, uzmanlığı, deneyimi ve derinlemesine bilgi birikimi olmayan hep belirli kişiler, çoğu zaman kötü bir örneği genelleyerek o televizyondan bu televizyona yaptıkları kanıtı olmayan aykırı açıklamalarla bilgi kirliliğine sebep olmakta, özellikle toplumda itibarı yüksek meslek gruplarından olan doçent ve profesör ünvanlı bu akademisyen ve tıp doktorlarının toplumun kendilerine olan koşulsuz güvenlerini suistimal ederek bireysel veya bazı lobilere çıkar sağlayabildiklerine şahit olmaktayız” açıklamasında bulundu.


Son yıllarda bazı TV kanallarının özellikle sabah programlarında tercihli davranarak konunun gerçek uzmanları yerine ajanslar üzerinden popülaritesi yüksek, reklam getirisi olan kişilere öncelik verdiğini öne süren Eroğlu, “Programlara adeta kota koymuş bu kişilere astronomik ücretler ödemektedirler. Hekimlerin, diyetisyenlerin uzmanlık alanlarının dışında olmasına rağmen gıda güvenliği ve hijyeni konularında genellikle internetten edindikleri sınırlı bilgilerle aykırı açıklamalar yaparak gündemde kalmaya, kitaplarını tanıtmaya, çeşitli ürünler satmaya, yaşam koçluğu ve danışmanlık yapmaya çalıştıkları da işin bir başka boyutudur. Herhangi bir maddenin, ilacın virüs çoğalmasına direkt etkisini söyleyebilmek için yıllar süren çalışmalar yapılmaktadır. Buna rağmen piyasada antiviral ilaç sayısı son derece sınırlıdır. Kendi çıkarları uğruna gerçek bilgiyi çarpıtan bu provokatörlerin açıklamalarının karşısında uzmanlar tarafından yapılan bilimsel ve gerçeği yansıtan açıklamalara basında ve sosyal medyada çok fazla yer verilmezken, bazı medya organlarında korona virüs üzerine bir antiviral çalışma yapmadan herhangi bir bitkinin, yemeğin, paça çorbasının viral etkileşimi yaptığını belirtmek en hafif ifade ile bilgisizliktir. Televizyon, internet ve sosyal medya, bilgiye ulaşmayı çok kolay bir hale getirmiş olsa da reyting uğruna bu mecralardaki paylaşımların güvenilirliğinin sorgulanması gerekmektedir. Doğru, faydalı ve gerektiği kadar bilgiye ulaşmak ancak konunun gerçek uzmanları tarafından toplumun farklı katmanlarına göre hazırlanmış açıklamaların takip edilmesi ile olur. Medya kuruluşları, TV’lerde program yapan sunucular, haber muhabirleri, medyatik ve sansasyonel kişilerden ziyade ilgili alanda bilimsel çalışmaları ve araştırmaları ile öne çıkan uzmanların görüşlerini yayınlamalıdır. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak diyoruz ki meslek kuruluşları ve resmi kurumlar, toplumu yanlış ve taraflı bilgiler ile zehirleyen kişiler ve yayın kuruluşları hakkında cezai yaptırımlarda bulunmalıdır. Aksi taktirde toplumda bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi mümkün olamayacaktır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri protokolünden ‘Regaip Kandili’ mesajları Kayseri protokolü, Regaip Kandili dolayısıyla mesaj yayımladı. Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, manevi iklimin başlangıcı olan üç aylar içindeki Regaip Kandili münasebetiyle bir mesaj yayımladı. Mesajında üç ayların özel bir manevi atmosfer olduğunu belirten Başkan Yalçın, "Üç ayların gölgesi üzerimize düştü. Bu ayların ilki olan Recep ayına girdik. Manevi atmosferi derinden hissedeceğimiz, en güzel şekilde değerlendirilmesi gereken kıymetli bir zaman dilimi olan bu aylar, kandilleri de içerisinde barındırıyor. Bunlardan ilki olan Regaip Kandilini 25 Aralık Perşembe gecesi idrak edeceğiz. Bununla birlikte yeni bir miladi yıla da az bir süre kaldı. Talas Belediyesi olarak 2026 yılında da hemşehrilerimize en iyi şekilde hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Bu vesile ile başta Talaslı hemşehrilerimiz olmak üzere bütün İslam âleminin kandili tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. 2026 yılının başta Gazze olmak üzere tüm insanlık için barış ve huzur içerisinde geçmesini diliyorum" ifadelerine yer verdi. "Mübarek Üç Ayların manevi ikliminin ilk esintisi Regaip Kandilini idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Regaip Kandili dolayısıyla yazılı bir mesaj yayımladı. Başkan Yalçın mesajında, "Bereket ve maneviyat mevsimi olarak nitelendirdiğimiz Mübarek Üç Aylara girmiş bulunmaktayız. Allah’ın rahmetinin üzerimize manevi bir sağanak gibi yağdığı Mübarek Üç Ayların manevi ikliminin ilk esintisi Regaip Kandilini idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. Başkan Yalçın, mesajını şöyle sürdürdü: "Unutulmamalıdır ki bu aylar içinde rahmet, mağfiret ve bereket kapılarının ardına kadar açık olması inananlar adına önemli bir fırsattır. Regaip Kandili, Allah’ın insanlara lütuf ve inayetinin bol bol ihsan edildiği özel bir gecedir. Bu mübarek geceler, Müslümanların bir araya gelerek kenetlenmesine vesile olan, manevi duygularımızın zirveye ulaştığı, ilahi rahmet ve mağfirete mazhar olunan, huzur ve sürura kavuştuğumuz müstesna zaman dilimleridir. Bu önemli geceleri, kalplerimizi iman, ilim, hikmet ve hakikat nuruyla aydınlatabilmek için güzel bir fırsata dönüştürdüğümüz, birlik beraberlik ve kardeşlik duygularımızı artırdığımız ve doğruya, güzele, iyiye yönelebildiğimiz ölçüde hakkıyla eda edebiliriz. İslam dünyasının birliği ve beraberliğinin güçlenmesi dileğiyle, sanayicilerimizin, hemşerilerimizin, milletimizin ve İslam âleminin Regaip Kandilini tebrik ediyor, bu mübarek gecede edilecek duaların makbul olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum." "Gönül dünyamızın hasat mevsimi başlıyor" Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, mübarek Üç Aylar’ın ilk müjdecisi olan Regaip Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında; bu özel gecenin bireysel ve toplumsal hayatımızdaki manevi gücüne dikkat çekti. Başkan Gülsoy, Regaip Kandili’nin kalplerin arınması ve hayırlara yönelmesi için bir davet olduğunu vurguladı. Başkan Gülsoy, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Gönül dünyamızın hasat mevsimi olan Üç Aylar’ın gölgesi üzerimize düşerken, bu mübarek iklimin ilk kapısı olan Regaip Kandili’ne erişmenin huzurunu yaşıyoruz. Regaip; arzu etmek, rağbet etmek, baki olana yönelmek demektir. Bu gece, fani dünyanın yorgunluğunu üzerimizden atıp Rabbimizin sonsuz rahmetine sığınmak için bizlere sunulan muazzam bir anahtardır. Gönül kapılarımızı bu anahtarla açmalı; kin, nefret ve hasetten arınarak sevgiyi, hoşgörüyü ve kardeşliği yeşertmeliyiz. Maneviyat ikliminin bu ilk günlerinde ekeceğimiz iyilik ve dua tohumları, Ramazan-ı Şerif’te bereketli bir hasada dönüşecektir. Bu gece, sadece kendimiz için değil; mazlum coğrafyalar, darda kalan gönüller ve vatanımızın bekası için ellerimizi semaya açmalıyız. Biliyoruz ki; dualar paylaşıldıkça birliğimiz güçlenir, gönüller birleştikçe rahmet sağanağı tüm dünyayı sarar. Bu mübarek gece, insani değerlerimizi hatırlamak ve vicdanlarımızı tazelemek için eşsiz bir fırsattır. Bu duygu ve düşüncelerle; tüm hemşehrilerimizin, üyelerimizin ve tüm İslam âleminin Regaip Kandili’ni ve mübarek Üç Aylarını tebrik ediyorum. Şehrimize, ülkemize ve tüm insanlığa huzur, barış ve selamet getirmesini niyaz ediyorum. Cenâb-ı Hak, ömrümüzü Ramazan, ahiretimizi bayram eylesin. Yapılan duaları kabul, Recep ve Şaban ayını hakkımızda mübarek kılsın."
Bursa Bursa-Mudanya yolunda bisikletli kazası: 1 kişi yaralandı Bursa’dan Mudanya’ya seyir halinde olan bir otomobilin bisikletliyle çarpışması sonucu bir kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, kaza saat 15.20 sıralarında, D575 Bursa-Mudanya Yolu üzerinde meydana geldi. Göynüklü Kavşağı’na giriş yapmak isteyen 34 FS plakalı otomobil sağ şeritte ilerlediği sırada emniyet şeridinde bisikletiyle seyir halinde olan K.Y. isimli şahsa çarptı. Çarpmanın etkisiyle bisiklet sürücüsü 15 metre sürüklendi. Bbisikletin otomobilin altına girmesi sonucu arka tekerleklerinin kullanılamaz hale geldiği öğrenildi. Otomobil sürücüsü, ifadesinde bisikletlinin bir anda aracın önüne çıktığını, durumu fark eder etmez frene bastığını ancak kazanın önüne geçemediğini kaydetti. Kazanın ardından yaralı bisikletli, annesiyle telefonla irtibata geçerek durumu bildirdi. Olay yerine gelen anne, çocuğunu yaralı halde görünce sinir krizi geçirdi. Anne, kazaya karışan sürücüye saldırmak istediği sırada, bölgede bulunan jandarma ekipleri tarafından sakinleştirildi. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ekipleri, jandarma ve trafik polisleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan yaralı bisiklet sürücüsü, ambulansla Mudanya Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Jandarma ve trafik ekipleri, kazanın meydana geliş şeklinin belirlenmesi için olay yerinde inceleme yaptı.
Iğdır Iğdır FK - Aliağa FK maçının ardından Ziraat Türkiye Kupası B Grubu ilk hafta karşılaşmasında Iğdır FK ile Aliağa FK arasında oynanan mücadelenin ardından iki takımın teknik direktörleri basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Ziraat Türkiye Kupası B Grubu’nun ilk haftasında Iğdır FK, sahasında Aliağa FK ile 2-2 berabere kaldı. Maç sonrası basın toplantısında açıklamalarda bulunan Iğdır FK Teknik Direktör İbrahim Üzülmez, "Gruplara ilk defa kaldığımız, tarihimizde de ilk defa gruplara kaldığımız bir maçta iyi başlamak isterdik tabii. Karşımızda da genç, mücadele eden bir rakibimizin olduğunu biliyorduk ve oyunun başlarına başladığınız zaman iyi başladığımızı söyleyemeyiz. Biraz da hatalarımız oldu. Özellikle geçiş oyunlarında rakibimize pozisyon verdik ve arkasından yediğimiz bir gol var tabii ki. Ondan sonraki süreçte zaten Özder’in müthiş golü ile oyunu dengelediğimizi düşünüyorum. İkinci yarı biraz daha baskılı geçen bir mücadele oldu ve Rotariu’nun müthiş golü, Ahmet İlhan’ın müthiş golüyle maç 2-2 bitti. Tabii bizim öncelikli hedefimiz ligdir ama gruplarda da alabildiğimiz kadar puan alıp, gidebildiğimiz kadar yerlere gitmek istiyoruz. Ama tabii teknik adam olarak, İbrahim Üzülmez olarak bu camiayı hakikaten Süper Lig hedefinden uzaklaştırmamak için o hedefimize daha çok yoğunlaştığımızı düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. Üzülmez: "Bu camiayı hedeflere ulaştırmak için mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın" Oynanan karşılaşmada genç futbolculara şans verdiklerini ifade eden Üzülmez, "Bir rotasyon içerisinde saha içine çıkmaya çalıştık, az süre alan oyuncularımıza fırsat vermeye çalıştık. Oyuncularımız da ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Hatalar var mı, var tabii ki. Özellikle ortak dediğimiz ikinci topları kazanma konusunda biraz daha gerideyiz. O toplarda biraz daha agresif olmamız lazım, biraz daha net gitmemiz lazım. 2-1’den sonra girdiğimiz 2-3 tane net pozisyonumuz da var. Biz ligde de bu anlamda sıkıntılar yaşıyoruz. Sivas maçında da 1-1’den sonra 2-3 tane net değerlendiremediğimiz pozisyonlar var. Bugün de 2-1’den sonra üçüncüyü atsak maçı kopartabileceğimiz bir oyundu. Hem Mendes’in, hem Koita’nın, hem Özder’in yakaladığı pozisyonları bir şekilde değerlendirme ve sonuçlandırma konusunda da sıkıntılar yaşıyoruz. Arkasından rakibin de müthiş ortası, Ahmet İlhan’ın da müthiş golüyle maç berabere bitti. Gelişmeye daha çok devam edeceğiz, kendimizi daha çok geliştireceğiz. Şimdi tabii ki önümüzde çok önemli, pazar günü oynayacağımız bir maç var. O maça en iyi şekilde hazırlanacağız ve ondan sonra yapacağımız takviyelerle beraber bu camiayı inşallah hedeflere ulaştırmak için var gücümüzle mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın" ifadelerini kullandı. "İzmir’i en iyi şekilde temsil ettiğimizi düşünüyorum" Ziraat Türkiye Kupası’nda İzmir’i temsil eden tek takım olarak müsabakaya büyük bir gururla geldiklerini dile getiren Aliağa Teknik Direktörü Ramazan Altıntepe, "Bunun için de çok mutluyuz. Maça gelirsek de buraya gelirken dedik; güzel futbol, iyi mücadele, birlikte oynama. Sahada futbolcu kardeşlerim elinden geleni yaptılar. Buradan galip de gidebilirdik ama 1 puan da çok iyi. İyi futbol oynadığımızı düşünüyorum bugün. Güzel futbol oynadığımızı düşünüyorum. İzmir’i en iyi şekilde temsil ettiğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.