GÜNDEM - 24 Mart 2025 Pazartesi 14:39

Eğitim Gücü-SEN Genel Başkan Yardımcısı Resul Partici: "Aynı işi yapan memurlar arasında böylesine büyük bir eşitsizlik kabul edilemez"

A
A
A
Eğitim Gücü-SEN Genel Başkan Yardımcısı Resul Partici: "Aynı işi yapan memurlar arasında böylesine büyük bir eşitsizlik kabul edilemez"

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü-Sen) Genel Başkan Yardımcısı Resul Partici, "Aynı işi yapan memurlar arasında böylesine büyük bir eşitsizlik kabul edilemez. Bu durumun düzeltilmesi ve tüm memurların haklarının korunması için acil olarak kanun değişikliği yapılması gerekmektedir" dedi.



Eğitim Gücü-Sen Genel Başkan Yardımcısı Resul Partici, yaptığı yazılı açıklamada, 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun devlet memurları için sorun olduğuna işaret etti.



"Mağduriyetlerin çözüm noktası, yapılacak kanuni düzenlemelerdir"


Kanunun, devlet memurlarının sosyal güvenlik haklarında ciddi bir eşitsizlik oluşturduğuna vurgu yapan Partici, "2008 öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayrılmış ve emeklilik hakları büyük ölçüde farklılaşmıştır. Zaten kendi içinde eşitsiz kategorilere ayrılmış memurlar, emeklilik hakkı noktasında da mağduriyet yaşamaktadır. 2008 öncesi göreve başlayan memurlar, emeklilik hakları açısından 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanunu’na tabi iken, 2008 sonrası göreve başlayanlar 5510 Sayılı Kanun’a tabi tutulmuştur. Bu durum, emekli aylığı ve ikramiyesi gibi önemli konularda büyük farklılıklara yol açmıştır. Bu mağduriyetlerin çözüm noktası, yapılacak kanuni düzenlemelerdir" ifadelerini kullandı.



"Hiç kimse yaptığı aynı işten dolayı farklı ücret alamaz"


Prim esas kazançlardaki farklılıklar, makam, görev, temsil tazminatlarının ödenmemesi, ek gösterge sisteminin dezavantajlı olması, aylık bağlama oranının düşük olması, ortalama aylık kazanç uygulamasının dezavantajlı olması gibi konuların memurlar aleyhine sonuçlandığına değinen Partici, "Bu durum, aynı işi yapan, aynı statüye sahip ve aynı yükümlülükleri olan memurlar arasında büyük bir adaletsizlik oluşturmaktadır. Anayasanın 10’uncu maddesindeki eşitlik ilkesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14’üncü maddesindeki ayrımcılık yasağına açıkça aykırıdır. Ayrıca, Anayasanın 60’ıncı maddesinde düzenlenen "sosyal güvenlik hakkı" da bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Hiç kimse yaptığı aynı işten dolayı farklı ücret alamaz, almamalıdır" değerlendirmesinde bulundu.



"Acil olarak kanun değişikliği yapılması gerekmektedir"


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a seslenen Partici, "Tespit ettiğimiz sorunlara ilişkin çözümler açık ve son derece nettir. Dile getirdiğimiz çözüm önerileri, memurlar arasındaki emeklilik ayrımcılığını ve hak kaybını çözecektir. 5510 Sayılı Kanun’un devlet memurları açısından yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Tüm memurlar arasında emeklilik haklarında eşitlik sağlanmalıdır. 5510 Sayılı Kanun’dan dolayı mağdur olan memurların hakları korunmalıdır. Sonuç olarak, aynı işi yapan memurlar arasında böylesine büyük bir eşitsizlik kabul edilemez. Bu durumun düzeltilmesi ve tüm memurların haklarının korunması için acil olarak kanun değişikliği yapılması gerekmektedir" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Asgari ücret artışı sonrası Tunceli’de fiyatlar mercek altında 2026 yılı için asgari ücretin yüzde 27 artışla net 28 bin 75 liraya yükselmesinin ardından, Tunceli’de yılbaşı öncesi fahiş fiyat ve hijyen denetimleri dört kurumun ortak çalışmasıyla kent merkezi ve ilçelerde gerçekleştirildi. Asgari ücretin 2026 yılı için yüzde 27 zamla net 28 bin 75 lira belirlenmesinin ardından, yılbaşı öncesi fiyat istikrarının korunması ve vatandaşların mağdur edilmemesi amacıyla denetimler artırıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, asgari ücret artışının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılmasının ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığı vurgulanarak, ücret artışını gerekçe göstererek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı en ağır idari ve hukuki yaptırımların uygulanacağı bildirildi. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı talimatları doğrultusunda Tunceli Valiliği koordinesinde yürütülen çalışmalarda; Ticaret İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Tunceli Belediyesi ve Defterdarlık ekipleri kent merkeziyle birlikte ilçelerde sahaya inerek fiyat, hijyen ve tüketici hakları başta olmak üzere çok yönlü denetimler gerçekleştirdi. "Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz" Ticaret Bakanlığı’nın talimatıyla kent genelinde denetimlerin aralıksız devam ettiğini ve vatandaşların mağdur olmaması için gereken her önlemin alınacağını vurgulayan Tunceli Ticaret İl Müdürü Kayahan Topal, "Yaklaşan yılbaşı öncesi Ticaret Bakanlığı ve valiliğimizin talimatlarıyla sadece Tunceli şehir merkezinde değil, ilçelerimizde de rutin denetimlerimize devam ediyoruz. Bugün de Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzden, Tunceli Belediyesinden ve Defterdarlığımızdan denetim ekiplerimizle beraber 4 kurum ortak bir denetim gerçekleştirdik. Her kurum kendi bünyesinde denetimlerini gerçekleştirdiler. Çok fazla olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz. Desteklerinden dolayı valimize ve bakanımıza teşekkür ediyorum" dedi. "Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürü Yavuz Suat Pala ise "Tüketim sıklığının arttığı bugünlerde gerek halk sağlığını korumak, gerekse tüketicini daha sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak için bugün burada Ticaret İl Müdürlüğü, zabıta ve Tarım İl Müdürlüğünden gıda kontrol ekiplerimizle beraber toplu tüketim yerlerini, üretim ve satış yerlerini fiyat ve hijyen yönünden denetliyoruz. Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Adana Yüz felcine yönelik güncel cerrahi yaklaşımlar Adana’da değerlendirildi Yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Kulak burun boğaz alanının bilimsel buluşmalarından biri olan 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı kapsamlı bir programla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde yapıldı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı tarafından düzenlenen toplantı, alanında uzman hekimleri Adana’da bir araya getirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Alper Nabi Erkan, "Bu yılın ana teması, kulak burun boğaz cerrahisinin en zorlu alanlarından biri olan ‘Fasiyal Paralizide Rekonstrüksiyon Yöntemleri’ olarak belirlendi. Toplantı kapsamında, yüz felci hastalarına güncel yaklaşım yöntemleri, cerrahi teknikler ve uzun dönem sonuçlar hem teorik sunumlar hem de canlı cerrahi uygulamalar eşliğinde ele alınacak. Yıllar içinde istikrarlı biçimde büyüyerek bilimsel bir platform haline gelen toplantımıza katkı sunan herkese teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent N. Özlüoğlu da Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri’nin her yıl artan bilimsel içerik ve katılımla sürdüğünü kaydetti. Özlüoğlu"Bugün yapacağımız toplantıda yüz felci gibi emek, sabır ve deneyim gerektiren bir alana kapsamlı biçimde odaklanmayı hedefledik. Toplantının teorik bilgi ve canlı cerrahi uygulamalarıyla katılımcılara en iyi şekilde fayda sağlamasını ve genç meslektaşlarımız için ilham verici bir ortam oluşturmasını diliyorum. Organizasyonun gerçekleşmesine verdikleri destek dolayısıyla Başkent Üniversitesi yönetimine, Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer’e ve Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi çalışanlarına emeklerinden dolayı teşekkür ederim" dedi. Toplantının davetli konuşmacısı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İsa Kaya, yüz felcinin yalnızca kasların değil, yüz ifadesi ve bireyin kimliğini de etkileyen bir durum olduğunu belirtti. Kaya, bu alandaki cerrahi yaklaşımların teknik olduğu kadar hastaya saygıyı ve hekimlik anlayışını da yansıttığını ifade etti. Dört ana oturum şeklinde düzenlenen bilimsel program kapsamında, akut ve uzun dönem yüz felçlerinde sinir dekompresyonu, sinir ve kas transferleri, üst ve alt yüz reanimasyonu ile gözün korunmasına yönelik cerrahi stratejiler olgu sunumları ve videolar eşliğinde değerlendirildi. Toplantının en dikkat çekici kısımlarından biri olan canlı cerrahi bölümünde, Doç. Dr. Kaya tarafından gerçekleştirilen operasyon katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.