SAĞLIK - 06 Mart 2025 Perşembe 10:07

Dünyada sadece Ankara’da uygulanan tedaviyle yaşama tutundu

A
A
A
Dünyada sadece Ankara’da uygulanan tedaviyle yaşama tutundu

Beyincik sarkması nedeniyle Ankara Bilkent Şehir Hastanesine başvuran 16 yaşındaki Ruken Gündüz, geliştirdikleri endoskopik ameliyat tekniğiyle Amerika Birleşik Devletleri’nden davet alan Beyin ve Sinir Hastalıkları Cerrahisi Opr. Dr. Göksel Günerhan ve ekibi tarafından yapılan ameliyatla yaşama tutundu.


Siirt’te yaşayan 16 yaşındaki Ruken Gündüz, yaklaşık 3 sene önce kardeşinin hayatını kaybetmesinin ardından baş ağrıları yaşamaya başladı. Durumu önemsemeyen ve ilk başta hastaneye başvurmayan Gündüz, baş ağrılarının yanı sıra ortaya çıkan baş dönmesi ve kolda uyuşma hissi gibi şikayetlerin ardından muayene olmaya karar verdi. Hastaneye gittiğinde çekilen MR sonrası 13 milimetrelik beyincik sarkması teşhisi konulan Gündüz, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Geliştirdikleri endoskopik ameliyat tekniğiyle Amerika Birleşik Devletleri’nden davet alan Beyin ve Sinir Hastalıkları Cerrahisi Opr. Dr. Göksel Günerhan ve ekibi tarafından kabul edilen Gündüz, 4 yıldır dünyada sadece Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde kullanılan teknikle yapılan operasyon sonucu sağlığına kavuştu.



"Hastanede MR çekildi, 13 milimetre beyincik sarkması olduğu söylendi"


Gündüz, İHA muhabirine yaptığı açıklamada kardeşinin vefat etmesinin ardından baş ağrılarının başladığını dile getirerek, "Vücudumun bu durumu kaldırmadığını zannettim. Hiçbir şekilde muayeneye gitmemeye karar verdim. Hastaneye gittiğimde ağrı kesici veriyorlardı ve geri dönüyordum. Baş dönmesi ve baş ağrısı ciddileşmeye başlamıştı. Tomografiye gittiğimde bir leke gözüküyor dediler ve ben de bir beyin cerrahı muayenesi için randevu aldım. Hastanede MR çekildi, 13 milimetre beyincik sarkması olduğu söylendi" dedi.



"Benim karşıma daha kötü şeyler çıkmaya başladı"


Teşhisin ardından Siirt’teki doktorların süreci takip ettiğini ve 6 ayda bir kontrole gittiğini söyleyen Gündüz, "Ben işlerim çıktığı için bir daha gitmedim. Sonrasında benim karşıma daha kötü şeyler çıkmaya başladı. Sürekli düşüyorum ama sakarlığımdandır dedim. Denge kayıplarım başladı, dengede duramıyorum. Kitap okumama rağmen konuşurken kelimeler birbirine giriyor. Araştırdıkça bu durumların normal olduğu söyleniyor. Tekrardan doktora gittiğimde sarkmanın büyüdüğünü söylediler" ifadelerini kullandı.


Riskli bir ameliyat olduğu gerekçesiyle Ankara Bilkent Şehir Hastanesine sevk edildiğini söyleyen Gündüz, "Göksel Bey’i aradılar. Normalde ameliyattan çok korkuyorum ama hemşirelerin davranışlarıyla korkularımın hepsi gidiyor. Şu an korku falan hissetmiyorum. Allah’ın izniyle her şey çok güzel olacak" dedi.



"Bu yöntem dünyada şu an kendi kliniğimizde uygulanıyor"


Beyincik sarkması ameliyatını yalnızca kendi kliniğiklerinde uygulanan endoskopik olarak kapalı yöntemle yaptıklarını belirten Opr. Dr. Günerhan ise, "Yaklaşık 10 santimlik cilt kesisiyle boynun arka tarafındaki üst kasların ve kafatasının arkasındaki kaslar bir miktar sıyrılarak, sıkışıklığa sebep olan, beyin omurilik sıvısının geçişini engelleyen yapıyı ortadan kaldırmak için kemik tıraşlanıyor. Ayrıca bağ dokusunun oradaki yapıların bir kısmını alarak beyin omurilik sıvısının geçişini rahatlatacak şekilde bir cerrahi işlem yapılıyor. Geleneksel yöntemle gerçekleştirilen ameliyatlar sonrası hastalarımızda ağrı, baş ve ense ağrısı gibi iyileşme süresi uzun süren klinik tablolar görülebiliyordu. Bunun üzerine hastanemizin sunduğu imkanlar çerçevesinde ve idari şefimizin arkamızda durduğu destekler neticesinde kendi ekibimizle geliştirdiğimiz bir yöntem var. Bunu cerrahi endoskopik olarak kapalı yöntem beyincik sarkması ameliyatı olarak isimlendirdik. Bu yöntem dünyada şu an kendi kliniğimizde uygulanıyor. Başka uygulanan bir klinik yok" ifadelerini kullandı.



"Kliniğimizde yaklaşık 4 yıldır bu ameliyatı yapıyoruz"


Geliştirdikleri teknik dolayısıyla Amerika Birleşik Devletleri’ndeki meslektaşlarından davet aldıklarını ve DUKE Üniversitesi’nde tecrübelerini aktardıklarını söyleyen Günerhan, "Biz bu işlemle yaklaşık 10 santimlik bir kesi ile yapılan ameliyatı yaklaşık 2 santimlik bir kesi ile hiçbir boyun kasına zarar vermeden sadece beyin sapına ve beyinciğin sıkışan bölgelerine sebep olan kemik yapıları tıraşlayarak ve beyin zarını birtakım tekniklerle beyin omurilik sıvısının geçişini rahatlatıyoruz. Bunun neticesinde de ameliyat çok daha kısa sürede gerçekleşiyor. Aynı zamanda kanama miktarı, hastanın baş ve ense ağrısı veya beyin omurilik sıvısı kaçağı gibi ciddi komplikasyonları çok daha az zamanda görmekteyiz. Kliniğimizde yaklaşık 4 yıldır bu ameliyatı yapıyoruz. 4 yıllık takiplerimizde de hastalarımız gayet memnun. Hastamızı da 6 saat sonra ayağa kaldırıyoruz ve 1 gün sonrasın da taburcu edebiliyoruz" diye konuştu.



"Yaz başında Cezayir’e gidip oradaki meslektaşlarımıza bu tekniği aktaracağız"


Sadece Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde uygulanan tedavinin Ankara’da heyecanla karşılandığını dile getiren Opr. Dr. Günerhan, "Orada da kadavra çalışmaları üzerinde kendilerine bu tekniği farklı oturumlarda anlattık ve gösterdik. Onlar da tekniği son derece olumlu buldular. Günümüz tıbbı gitgide minimal invaziv tekniklere doğru ilerlemektedir. Bu minvalde biz de son derece ağır bir cerrahi ameliyat olan beyincik sarkması ameliyatını minimal bir yaklaşımla olabildiğince hastanın fizyolojisini en az şekilde etkileyecek bir yöntemle yapmayı amaçladık ve bu doğrultuda kendi geliştirdiğimiz teknikle bunu başardık. Ayrıca ABD dışında birkaç ülkeden bu tekniği anlatmamıza yönelik teklifler oldu. Muhtemelen yaz başı da Cezayir’e gidip, oradaki meslektaşlarımıza bu tekniği aktaracağız" şeklinde konuştu.



"Ameliyat olduktan sonra deliksiz uyuyabiliyorum"


Başarılı bir operasyonla sağlığına kavuşan Ruken Gündüz, ameliyat öncesi yaşadığı hastalık belirtilerinin ortadan kalktığını belirterek, "Şimdi kolumun olduğunu hissediyorum. Ameliyattan sonra daha iyiyim. İyi ki de buraya gelmişim. Ameliyattan önceki ağrıyı çekmiyorum. Ameliyata girerken çok korkuyordum ama hemşireler ve doktorlar sayesinde korkuları da yendim. Uyumayı çok özledim, uyuyamıyordum. Ameliyat olduktan sonra deliksiz uyuyabiliyorum. Hatta annem bile bu duruma şaşırıyor" şeklinde konuştu.



Dünyada sadece Ankara’da uygulanan tedaviyle yaşama tutundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.