GÜNDEM - 13 Kasım 2024 Çarşamba 15:54

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Aileyi tehdit eden her türlü düşünce karşısında sağlam bir duruş sergilemek hayati bir sorumluluktur”

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Aileyi tehdit eden her türlü düşünce karşısında sağlam bir duruş sergilemek hayati bir sorumluluktur”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Aileyi tehdit eden her türlü düşünce, akım ve uygulamalar karşısında sağlam bir duruş sergilemek, toplumsal bir duyarlılık geliştirmek ve meseleyle ilgili kapsamlı ve güçlü tedbirler almak, inancımızın ve köklü değerlerimizin bizlere yüklediği hayati bir sorumluluktur” dedi.


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu 1. Toplantısı’nda yaptığı konuşmada insan fıtratının, onurunun ve neslinin korunması noktasında yeri doldurulamaz bir sosyal kurum olan ailenin sağlıklı sosyalleşmenin ve nesli devam ettirmenin en sağlam zemini olduğunu söyledi. Erbaş, ailenin İslam’ın erdemli insan, faziletli toplum idealinin daima merkezinde yer aldığını belirterek, Kur’an ve sünnett, ailenin mukaddes bir akitle kurulmasına ve korunmasına büyük önem atfedildiğini kaydetti.



“Egemen kültürlerin yıkıcı etkisi, aile kurumunda ciddi örselenmelere sebep oldu”


Gerçek anlamda huzurun ancak sağlam temellere dayanan, sağlıklı bir şekilde işleyen ve hak, sorumluluk ekseninde ortak yaşama bilincini pekiştiren bir aile kurumuyla mümkün olduğuna işaret eden Erbaş, “Biliyoruz ki bu önemli kurum, tarihin her döneminde bir takım sapkın anlayışların, batıl inanç, ideoloji, yaklaşım ve uygulamaların tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Ancak geçmişteki hiçbir tehdit, yeni iletişim biçimlerinin sosyal ilişkileri derinden etkilediği günümüzdeki kadar yıpratıcı ve yıkıcı olmamıştır. Her bakımdan son derece hızlı ve kapsamlı bir küreselleşmenin yaşandığı günümüzde egemen kültürlerin yıkıcı etkisi, aile kurumunda maalesef ciddi örselenmelere sebep olmuştur” diye konuştu.


Dijital mecralarda kendilerine geniş bir hareket alanı bulan sapkın akımların ve baskı gruplarının aile tanımını bile değişime zorladığını ifade eden Erbaş, “Söz konusu gruplar ve onların etkisinde kalanlar, aile kurumunu gerçek niteliğinden uzaklaştırarak farklı cinsler veya hem cinsler arasında kurulan bir yapı olarak görebilmekte; arkadaşlık, birlikte yaşama, partnerlik gibi kavramlarla ifade etme gafletine düşebilmektedir” dedi.


Diyanet Başkanı Erbaş, bunun da sadece yabancı film ve dizilerde değil, artık yerli film ve dizilerde de evlerin içine girdiği ve adeta bu kavramların normalleştirildiği değerlendirmesinde bulundu.



“Aileyi ve fıtratı koruma noktasında daha büyük bir hassasiyet ve gayrete ihtiyaç vardır”


Aile kurumunun küresel boyutta tam bir kuşatma altında olduğuna dikkat çeken Erbaş, şöyle konuştu:


“Bütün dünyada boşanmaların ve tek ebeveynli ailelerin çoğalması, bununla birlikte nikahsız birlikteliklere ve eşcinsel evliliklere meşruiyet kazandırma çabaları, bu kuşatmanın trajik yansımalarıdır. Dolayısıyla geçmişe kıyasla bugün aileyi ve fıtratı koruma noktasında daha büyük bir hassasiyet ve gayrete ihtiyaç vardır. Böyle bir ortamda aileyi tehdit eden her türlü düşünce, akım ve uygulamalar karşısında sağlam bir duruş sergilemek, toplumsal bir duyarlılık geliştirmek ve meseleyle ilgili kapsamlı ve güçlü tedbirler almak, inancımızın ve köklü değerlerimizin bizlere yüklediği hayati bir sorumluluktur.”


Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda sadece aileye yönelik hizmet ve faaliyetler gerçekleştiren bir daire başkanlığı ve tüm illerde ve 378 ilçedeki 493 aile ve dini rehberlik büro ve merkezlerinde 5 bin kadar personel ile ailenin korunmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını anlattı. Ailenin kurulması, korunması ve güçlendirilmesi konusunda toplumun her kesimine yönelik farkındalık oluşturmayı hedefleyen çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Erbaş, bu kapsamda son üç yılda “Çevrimiçi Aile Sohbetleri”, “Temel Aile Bilinci Eğitimi”, “Pandemi Süreci Aile Eğitimleri”, “Evliliğe İlk Adım”, “Baba Okulu”, “Mum Dibini Işıtır”, “4-6 Yaş Kur’an Kursu Velilerine Yönelik Aile Semineri” gibi faaliyetlerle toplam 8 milyon 179 bin vatandaşa ulaştıkları bilgisini paylaştı. Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak aile ve dini rehberlik büro ve merkezlerinde 75 bin 378 vatandaşa rehberlik yaptıklarını, çocuk evleri, kadın konuk evleri ve huzurevlerinde manevi destek hizmetleri gerçekleştirdiklerini, son bir yıl içerisinde de Aile Haftası, Koruyucu Aile Günü, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ve Dünya Kadınlar Günü gibi etkinliklerde 1 milyon 230 bin kadar vatandaşa ulaştıklarını söyledi.


Programa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da katıldı.



Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Aileyi tehdit eden her türlü düşünce karşısında sağlam bir duruş sergilemek hayati bir sorumluluktur”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesinden üreticiye destek Mersin Büyükşehir Belediyesi, Erdemli ilçesinde 115 üreticiye 3 bin 360 adet zeytin fidanı, 80 üreticiye de 56 ton mısır flake yem desteğinde bulundu. Mersinli çiftçi ve üreticinin girdi maliyetleri Büyükşehir Belediyesinin projeleriyle düşüyor. Erdemli ilçesinin zeytin üretimine uygun alanlarını göz önünde bulunduran Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri, yürüttükleri proje kapsamında zeytin fidanı dağıtımı gerçekleştirirken, hayvancılıkla uğraşan üretici için de mısır flake yem desteği sağladı. Erdemli Koordinasyon Müdürlüğü sahasında düzenlenen törende hayvansal üretimi desteklemek, yem girdisini düşürmek ve et-süt kalitesini artırmak amacıyla, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan 80 üreticiye 56 ton mısır flake yem dağıtıldı. Hayvansal desteklerin yanı sıra bitkisel üretim yapan çiftçiye de uygun projeler sunan ekipler, 115 üreticiye de 3 bin 360 adet zeytin fidanı dağıtımı gerçekleştirdi. "Yöreye uygun destekler yapıyoruz" Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Abdullah Selçuk Şahutoğlu, tarımın ve üretimin her noktasında üreticilerin yanında olduklarını ifade etti. Mısır flake yem dağıtımının ilkini Gülnar’da gerçekleştirdiklerini belirten Şahutoğlu, "Büyükbaş hayvan yetiştiricilerinin girdi maliyetlerini azaltmak, aynı zamanda et ve süt üretiminin kalitesini artırmak amacıyla, mısır flake yem dağıtımının ikincisini yapıyoruz" dedi. Destekleri, bölgenin taleplerini değerlendirerek gerçekleştirdiklerini ifade eden Şahutoğlu, "Üretimin gerçekten zor ama kıymetli olduğu bugünlerde, üreticilerin desteklenmesinin öneminin son derece farkında olan bir belediye olarak yöreye uygun, bölgeye özgü destekler yapıyoruz. Üreticilerin talepleri doğrultusunda, o bölgede yetişen ürünlerin dağıtımına özen gösteriyoruz. Erdemli’de 115 üreticimize yaklaşık 3 bin 360 adet zeytin fidanı dağıtımı gerçekleştirdik. Aynı zamanda, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan 80 üreticimize 56 bin 400 kilo mısır flake yem dağıtımı yaptık" diye konuştu. Şahutoğlu, proje yaparken sürdürülebilir olmasına da önem verdiklerini vurguladı. Erdemli Ziraat Odası Başkanı Rasim Şahin de her zaman üreticin yanında olan Başkan Vahap Seçer’e teşekkür etti. Konuşmaların ardından üreticilere zeytin fidanı ve mısır flake yem dağıtımı gerçekleştirildi.
Yozgat Hazır giyime meydan okuyan terzi, iş adamları ve bürokratlara kıyafet dikiyor Yozgat’ta yaşayan terzi Yaşar Özayan, 56 yıldır mesleğini özenle icra ederek adeta hazır giyime meydan okuyor. Yozgat’ta yaşayan ve hazır giyim sektörüne adeta tek başına meydan okuyan Yaşar Özayan, yaptığı ince işçilikle daima tercih ediliyor. 1953 yılında başlayan çıraklık hayatı ile eline iğneyi ipliği alan Özayan, 1961’de vatani görevini yerine getirdikten sonra kıyafet sektöründeki yenilikleri fark ederek ustasının yanında mesleğinin inceliklerini öğrendi. Ustasının yanında eğitim alırken bir yandan da bürokratlarla ve farklı meslek gruplarından kişilerle tanışan Yaşar Özayan, kendi iş yerini açtıktan sonra yavaş yavaş müşteri kazandı. "Adliyeden Milli Eğitim’e kadar pek çok kesimden müşterim oldu" İlk iş yerini açma sürecinden söz eden Yaşar Özayan, "Bankalardan, Milli Eğitim’den, adliyeden gelmeye başladılar. Diktiğimiz işler takdir toplayınca arkası ilaveten geldi. Bugüne kadar çalışmaktayız. Acı ve tatlı günler geçti. Sabahlara kadar çalıştığımız günler de geçti. Her şey menfaatimiz için oldu” ifadelerini kullandı. “Yetiştirdiğim terziler oldu, bildiğim her şeyi öğrettim, onurluyum” Geçmiş dönemde yanında 8-10 kişi personel çalıştırdığını söyleyen Özayan, “Çırak, kalfa, ustalık seviyesinde gelen delikanlılar vardı. Onları yetiştirdim. Bunun için çok onurluyum. Bildiğimin hepsini onlara aktardım” dedi. “Bürokrat müşterilerim var” Özayan, “Kimisi mecliste kimisi başka yerlerde ya da daha ileri mevkilerde emekli olmuş bürokrat müşterilerim var. Dikilen kıyafetleri üzerine göre olup beğenildiği zaman tercih budur. Tabandan tavana kadar birine diktiğim kıyafet, toplumda beğenildiği zaman ‘Kime diktirdiniz bunu? Çok güzel olmuş’ denildiği zaman en büyük etki budur. Müşteri kıyafeti giyip aynaya bakınca kendisini iyi hissediyor” diyerek hitap ettiği farklı kesimler hakkında bilgi verdi. “Müşteri kanarya kuşuna benzer, örselenmemesi gerekir” Müşterilerin sipariş verirken aklına gelmeyen hususları dikiş işlemlerinde yerine getirdiğini belirten Yaşar Özayan, “Daha temiz daha düzgün olacağına inandığım için bunu yaptım, derseniz müşteri de memnun olur. Görmediği bir şeyle karşı karşıya geldiği zaman müşteri hiçbir zaman ‘Yok’ demez. Müşteri, çok sevimli insandır, kanarya kuşuna benzer, örselemeyeceksin. Müşteriyi tatlı dille, güler yüzle, hoşgörüyle karşılayacaksın. Konfeksiyon ürünü satın alsa da almasa da güler yüzle karşılayıp uğurlamak gerekir. Dikişi bittikten sonra da bir şikayeti olup olmadığı sorulmalıdır” diyerek meslek hayatının püf noktalarını belirtti.
Samsun ATM’den para çekerken silahlı saldırıya uğrayan genç hayatını kaybetti Samsun’da ATM’den para çekerken 16-17 yaşlarındaki 3 çocuğun silahlı saldırısına uğrayarak ağır yaralanan 22 yaşındaki genç, tedavi altına alındığı hastanede hayatını kaybetti. Olay, Atakum ilçesi Atakent Mahallesi Atakent Caddesi’nde 5 gün önce meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 19 suç kaydı bulunan Ali Gültekin (22) ATM’den para çekerken silahlı saldırıya uğrayarak boynundan ve kafasından ağır yaralandı. Yaralı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Silahlı saldırıyı düzenleyen 3 kişi kaçtı. Olay sonrası Atakum İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan çalışmada, silahlı saldırı olayını 6 suç kaydı bulunan K.D.’nin (17) gerçekleştirdiği ve olay sırasında yanında 2 suç kaydı bulunan M.A. (17) ve 8 suç kaydı bulunan S.K.’nin (16) bulunduğu tespit edildi. 3 genç, Derecik Mezarlığı yanında suçta kullandıkları silahla birlikte polise teslim oldu. Gözaltına alınan K.D., M.A. ve S.K. Samsun Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. İşlemleri tamamlanan K.D., M.A. ve S.K., 4 gün önce çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanarak Kavak Çocuk Kapalı Cezaevine gönderildi. OMÜ Tıp Fakültesindeki yoğun bakım servisinde tedavi altına alınan Ali Gültekin yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.