GÜNDEM - 17 Nisan 2025 Perşembe 11:02

Depremin ardından Kadıoğluçiftliği’ndeki köy evlerinde yaşam başladı

A
A
A
Depremin ardından Kadıoğluçiftliği’ndeki köy evlerinde yaşam başladı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, asrın felaketinin ardından 11 ilde bir yandan şehir merkezlerinde yeni konutlar inşa ederken, köylerde de köy evlerinin yapımını tamamlanıyor. Kahramanmaraş’ta da 10 bin 180 köy evi tamamlanırken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum sosyal medya hesabında yaşamın başladığı Kadıoğluçiftliği Mahallesi’ndeki köy evlerinden görüntüler paylaştı.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, asrın felaketinin ardından depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı ve Emlak Konut GYO tarafından afet konutları inşa edilirken, Bakanlığa bağlı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü de 11 ilde köy evlerinin inşasını sürdürüyor. Deprem bölgesinde bugüne kadar 32 bin 260 köy evi tamamlanırken, bu yılın sonunda 62 bin 817 köy evinin teslim edilmesi hedefleniyor. Kahramanmaraş’ta ise 10 bin 180 köy evi tamamlanırken, bu sayı yıl sonunda 13 bin 814’e yükselecek. Türkoğlu ilçesinde bin 392 köy evi inşaatı devam ederken, ilçeye bağlı Kadıoğluçiftliği Mahallesi’nde 63 konuttan 53’ü tamamlanarak teslim edildi.



"Köy evlerimizi gören hayran kalıyor"


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından Kadıoğluçiftliği Mahallesi’ndeki köy evlerinden görüntüler paylaştı. Bakan Kurum, "Köy evlerimizi gören hayran kalıyor. Tek katlı, sağlam, konforlu, yöresel mimariyle uyumlu" ifadelerini kullandı.



"Gece geç saatlere kadar ışık yanıyordu burada"


Yeni evine kavuşma heyecanını yaşayan hak sahibi Aynur Bozoluk, "Temellerimiz atıldı, hemen ev yapımına başlandı. Devletimizin büyük olduğunu, yanımızda olduğunu biliyorduk. Sürekli gece gündüz çalışmalar oluyordu. Gece geç saatlere kadar ışık yanıyordu burada. Kepçe ve kamyon sesleri geliyordu" dedi.



"Devlet 11 ile koştu, yalnız bırakmadı"


Bozoluk, konteynerden sonra eve geçtiklerini belirterek, "Devletimize dua ediyorum. Çok zor günler yaşadım, sadece şükrümüz, sevincimiz bu ev oldu. Konteynerlere de şükrettik, çadıra da şükrettik ama evde olmak bir başka. Büyük bir şey devletin bu hale getirmesi. Çünkü 11 ilde olmuş. Daha önceleri hani bir ilde oluyordu, vatandaş da koşuyordu, devlet de koşuyordu ama devlet ne yapsın 11 ile koştu. Yalnız bırakmadı, o büyük bir velinimettir" ifadelerini kullandı.



"Biz deprem şokunu atlatmaya çalışırken temellerimiz atıldı"


Anahtarlarını depremden 1 yıl sonra 6 Şubat’ta aldıklarını anlatan Süheyla Doğru ise, "Biz deprem şokunu atlatmaya çalışırken temellerimiz atıldı. Çok kısa bir süre, 1.5-2 ay gibi bir sürede yapıldı. Zaten öyle olmasa bir yılda mümkün değil. Bu kadar evin teslim olması, yapılması, yani her şeyiyle dört dörtlük yapılıp bizlere teslim edilmesi. Çevre düzeni de dahil parkesiydi, yoluydu, elektriğiydi, suyuydu, her şeyiyle beraber çok güzel bir şekilde teslim edildi bize. Diyorlar ki ’Ya olmazsa’, ’Hep lafta kalır’ falan ’Hayır’ diyordum ben. Olur, çünkü yani bu kadar acıyı devletimizin çok çabuk bir şekilde saracağına inanıyordum. Temellerini gördükten sonra sağlamlığına inanıyorsun zaten" diye konuştu.



"Sözünün arkasında duran bir insan bakanımız"


Geceleri bile iş makinelerinin seslerinin geldiğini, çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade eden depremzede Doğru, "Bakanımız Murat Kurum’un bu deprem konutları üzerine çok çalıştığını biliyoruz, izliyoruz ve görüyoruz. Evi teslim aldığımızdan dolayı biliyoruz ki gerçekten sözünün arkasında duran bir insan bakanımız. Cumhurbaşkanımızdan, bakanımızdan ve şantiyelerde çalışan bütün işçilerimizden, emeği geçen bütün vatandaşlarımızdan Allah razı olsun" ifadelerini kullandı.



Depremin ardından Kadıoğluçiftliği’ndeki köy evlerinde yaşam başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Tavşanlı’da Aralık ayı sonunda da Melki mantarı bereketi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde halk arasında "Melki" olarak bilinen Kanlıca mantarı, Aralık ayının son günlerinde de tezgahları süslemeye devam ediyor. Fiyatı sezon başına göre hayli düşen mantara vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Kütahya’nın Tavşanlı ilçesi Durak Mahallesi’nde bulunan ve halk arasında "Kantar" olarak bilinen bölge, adeta bir mantar pazarına dönüştü. Eylül ayında başlayan mantar sezonu, kış mevsiminin ortasına gelinmesine rağmen tüm hızıyla sürüyor. Dağlardan büyük emeklerle toplanan Melki mantarının fiyatındaki düşüş ise dikkat çekiyor. Sezon başında kilogramı 400 TL’den satılan mantar, şimdilerde 100 ile 150 TL arasında alıcı buluyor. Uzun yıllardır mantar toplayıcılığı ve satıcılığı yapan Cemil Akdağ, sürecin zorluklarını ve mantarın rotasını anlattı. Akdağ, melkinin kar yağana kadar çıkmaya devam edeceğini belirterek şunları söyledi: "Melki satışları kar yağana kadar devam eder. Melkiler ilk çıktığında 400 lira idi, şimdi bollukla beraber 100-150 TL’ye kadar düştü. Eylül ayında çıkmaya başlayan melkiler, Aralık ayı sonuna kadar toplandı ve satışı sürdü. Ancak toplaması gerçekten çok zor, gün boyu dağ dağ geziyoruz. Son zamanlarda mantarlar özellikle Yaylacık ve Domaniç ilçesi Sarıot köyü ormanlarında yoğunlaşıyor." Havanın henüz karla kaplanmamış olmasını fırsat bilen satıcılar, ormanların derinliklerinden topladıkları bu doğal lezzeti "Kantar" bölgesinde kurdukları tezgahlarda vatandaşlara sunmaya devam ediyor.
Gaziantep Kubba’dan Gaziantep’in kurtuluşu ve Regaip Kandili mesajı Medical Point Gaziantep Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Hayrullah Kubba, 25 Aralık Gaziantep’in Kurtuluşu ve Regaip Kandili dolayısıyla mesaj yayımladı. Medical Point Gaziantep Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Hayrullah Kubba, 25 Aralık Gaziantep’in Kurtuluşu dolayısıyla yaptığı açıklamada, şehrin gösterdiği eşsiz direnişin bugün hala ilham kaynağı olduğunu vurguladı. Kubba, "Gaziantep, vatan sevgisinin, birlik ve beraberliğin en güçlü örneklerinden biridir. Bu topraklar, büyük fedakârlıklar ve kahramanlıklarla bizlere emanet edilmiştir" dedi. Aynı gün idrak edilen Regaip Kandili’nin taşıdığı manevi anlamlara da dikkat çeken Kubba, "Böylesine anlamlı bir günde, hem şehrimizin kurtuluşunu kutluyor hem de Regaip Kandili’nin huzurunu yaşıyoruz. Bu mübarek gecenin birlik, kardeşlik ve dayanışma duygularımızı pekiştirmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Hayrullah Kubba, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Gaziantep’in kurtuluşunda canlarını feda eden tüm şehit ve gazileri rahmet, minnet ve şükranla andığını belirterek, Regaip Kandili’nin tüm İslam alemine sağlık, barış ve esenlik getirmesi temennisinde bulundu. Gaziantep, bugün hem tarihine sahip çıkmanın onurunu hem de manevi bir gecenin huzurunu bir arada yaşayarak, geçmişten geleceğe uzanan güçlü duruşunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Kocaeli GOSB Teknopark’ta Ar-Ge ve inovasyonun başarıları ödüllendirildi GOSB Teknopark tarafından düzenlenen ödül töreninde, Ar-Ge, inovasyon ve ihracat alanlarında başarı gösteren firmalar 10 farklı kategoride ödüllendirildi. Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen törene, Kocaeli Vali Yardımcısı Ertuğ Şevket Aksoy, GOSB yönetimi, sanayiciler, akademisyenler ve iş dünyası temsilcileri katıldı. Programda konuşan GOSB Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Çemberci, gerçekleştirilen ekonomik etki analizinin sonuçlarını paylaştı. Teknopark firmalarının uluslararası rekabet gücüne değinen Çemberci, "GOSB Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren firmaların son yıllardaki performanslarını ve bu süreçte sunulan teşviklerin etkilerini ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarıyla ele alan kapsamlı bir analiz gerçekleştirdik. Bu analizle birlikte GOSB Teknopark’ın bölge ve ülke ekonomisine sağladığı katma değeri, akademik dilin karmaşıklığından arındırarak iş dünyası ve kamu sektörü için anlaşılır, somut ve eyleme dönüştürülebilir verilerle ortaya koyduk" dedi. İhracatta yüzde 300’lük rekor artış Prof. Dr. Çemberci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu rapor, GOSB Teknopark’ın sadece bir teknoloji ve inovasyon merkezi olmadığını; ekonomik büyümeyi destekleyen, nitelikli istihdamla beşeri sermayeyi güçlendiren, kamu kaynaklarını toplumsal değere dönüştüren ve tüm bunları yaparken çevresel ayak izini azaltmayı başaran entegre bir sürdürülebilirlik modeli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. İncelenen dönemde Teknopark firmalarımız yaklaşık 20 milyar TL gelir elde etti. Bu gelirin yaklaşık yüzde 60’ı doğrudan Ar-Ge faaliyetlerinden sağlandı. Aynı dönemde ihracat gelirlerimiz yüzde 300’ün üzerinde artış göstererek yaklaşık 600 milyon TL’ye ulaştı. Bu veriler, GOSB Teknopark firmalarının uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü ve küresel talebi karşılama kapasitesini net biçimde ortaya koymaktadır." "Başarıları ödüllendirmek için bir aradayız" GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Sarıtaş ise sanayinin geleceğinin teknoloji ve bilgi paylaşımıyla şekillendiğini vurguladı. Teknoparkın sanayi, üniversite ve girişimcileri buluşturan yaşayan bir platform olduğunu belirten Sarıtaş, "Günümüz dünyasında sanayi artık yalnızca üretim kapasitesiyle değil; bilgi, teknoloji, Ar-Ge ve inovasyonla rekabet ediyor. GOSB Teknopark, sanayi ile teknolojiyi aynı hedefte buluşturan stratejik bir yapı olarak konumlanıyor. Biz GOSB olarak sanayinin geleceğinin; iş birliği kültürüne dayalı, bilgi paylaşımına açık, girişimciliği destekleyen ve sürdürülebilirliği merkeze alan ekosistemlerle mümkün olduğuna inanıyoruz. Teknoparkımızı aynı zamanda sanayi, üniversite ve girişimcilerin bir araya geldiği yaşayan bir iş birliği platformu olarak değerlendiriyoruz. Bu vesileyle başarılarıyla bizlere ilham veren tüm firmalarımızı tebrik ediyor, bu ekosistemin gelişmesine katkı sunan tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Tören, 10 farklı kategoride dereceye giren firma temsilcilerine ödüllerinin verilmesiyle sona erdi.
Balıkesir Balıkesir’de üniversiteliler sıfır atık projesi başlattı Burhaniye İlçesinde, Balıkesir Üniversitesine bağlı Uygulamalı Bilemler Fakültesi öğrencileri "Taşırken Dönüştür" adı altında sıfır atık projesi başlattı. Gastronomi bölümü 3. Sınıf öğrencilerinin başlattığı proje kapsamında öğrencilerin ürettiği reçel ve turşu kavanozları esnaflara dağılırken, sıfır atık hakkında bilgilendirme yapıldı. İlçenin Hürriyet Caddesinde bir araya gelen öğrenciler caddedeki esnafları ziyaret ederken, etkinliğe Uygulamayı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Oğuzhan İlban ile Burhaniye Ticaret Odası Başkanı Hasan Varol da katıldı. Caddedeki esnafları ziyaret eden 5 öğrenci, üzerinde Taşırken Dönüştür yazan torbalar içinde turşu ve reçel dağıttı, sıfır atık konusunda bilgilendirme yaptı. Öğrenciler Hürriyet Caddesindeki 30 esnafı ziyaret etti. Projede görev alan öğrenciler mutluluklarını dile getirdi. Esnafları Bilinçlendirmek istediklerini kaydeden Ziynet Yayla "Biz Burhaniye Uygulamalı Bilimler Gastronomi 3.Sınıf öğrencisiyiz. Fakültemizde sosyal sorumluluk projesi kapsamında sıfır atık adına bir proje yürütüyoruz. Projemizin adı Taşırken Dönüştür. Projeni amacı sıfır atık bilincini yaygınlaştırmak. Bu konuda insanları bilgilendirmek. Bu projelerde insanları bilinçlendirmeyi amaçladık" dedi. Begüm Taslacı da, "Bu günkü projemizin adı Taşırken Dönüştür. Bu projede 5 kişi görev alıyoruz. Meyveleri sebzeleri atmak yerine bunların hepsini kullanarak turşu ve reçeller yapıyoruz. Fazlalarını atmıyoruz. Bu projemizin amacı atığı minimum seviyeye indirmek" dedi. Zeki Özkan ise, "Bu gün projemiz gereği halkımızı ve esnaflarımızı bilinçlendirmek için çanta dağıtımına çıktık. Atıklardan ürünler ürettik, tüketilebilir şekilde. Bu ürünlerle esnafı bilinçlendirmek en büyük hedefimiz bu proje de olduğum için mutluluk duyuyorum" diye konuştu.