POLİTİKA - 25 Kasım 2024 Pazartesi 20:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Netanyahu ve katliam şebekesi için çember giderek daralmaktadır"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Netanyahu ve katliam şebekesi için çember giderek daralmaktadır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkarması, bu yönde atılmış çok cesur bir adımdır. Netanyahu ve katliam şebekesi için çember giderek daralmaktadır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin aldığı bu cesur kararı destekliyoruz” dedi.


Cumhurbaşkanı Kabinesi Toplantısı Sonrası Millete Sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi. Erdoğan, "Öncelikle, maarif davamızın öncüleri olan öğretmenlerimizin, dün kutladıkları 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü bir kez daha tebrik ediyorum. 23 Kasım’da gerçekleştirdiğimiz programla hem ulvi bir vazifeyi yerine getiren sevgili öğretmenlerimizle bir araya geldik. Hem de 20 bin yeni öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Vatanımızın her bir köşesinde, birer eğitim neferi olarak aşkla görev yapacaklarına inandığım yeni öğretmenlerimizi tekrar kutluyorum" dedi.


Eğitimi, son 22 yıldır önceliklerinin ilk sırasına yerleştirmiş bir iktidar olduklarının altını çize Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evlatlarımızın en iyi şekilde yetişmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Şurası da bir gerçektir ki; eğitimde değişime ve yeniliğe direnmek, bizatihi hayatın kendisine direnmek manasına gelir.Ülkemizde maalesef kendini halen 1940’ların şartlarında gören, eğitime bir gelişim ve tekâmül aracı olarak değil, bir ideolojik formatlama aracı olarak bakan bir kesim bulunuyor. ’Kökü mazide ati’ tasavvurumuza uygun bir şekilde hayata geçirdiğimiz Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizin uygulanmasında, bu çevrelerin temelsiz eleştirilerine, engellemelerine ve sabotajlarına maruz kalıyoruz” dedi.


"Milletçe hepimizin geleceğini ilgilendiren eğitim meselesi, günlük siyasi tartışmaların ve ideolojik takıntıların objesi haline getirmenin yanlıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm paydaşların katkısı alınarak hazırlanmış, bilimsel, kuşatıcı, modern, milli ve manevi değerleri önceleyen, insanı merkeze alan yeni modelimiz, Türkiye Yüzyılının inşasını kolaylaştıracaktır. İstikbalimizin teminatı olarak gördüğümüz 20 milyon öğrencimizin en iyi şekilde yetişmesi, en iyi eğitimi alması, imkanlardan en iyi şekilde ve eşit olarak istifade etmesi için üzerimize düşeni yapacağız. Yine önümüzdeki dönemde Türkiye’nin ekonomik şartları iyileştikçe, bunun öğretmenlerimize de etki etmesi için her türlü adımı atacağız. Bir kez daha tüm öğretmenlerimize emekleri, fedakarlıkları, sabırları için ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor, şehit öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, emekli öğretmenlerimize sağlıklı, hayırlı ömürler diliyorum" diye konuştu.



"Kadın hakları konusunun araçsallaştırılmasına izin vermeden, kadınların hayatın her alanında hak ettiği yere gelmesi için çaba harcadık"


25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde, şiddetin olmadığı bir Türkiye ve dünya için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, "Kim ne derse desin, Türkiye, bizim hükümetlerimiz döneminde, kadına şiddet başta olmak üzere şiddetin her çeşidiyle mücadelede tarihi nitelikte kazanımlar elde etmiş, ülkemiz çok ileri bir noktaya gelmiştir. Kadına yönelik yanlış algıların kırılmasından iş, eğitim ve siyaset alanındaki bariyerlerin kaldırılmasına kadar nice başlıkta sorunları çözdük, eksikleri giderdik, meselelerimizin üzerine gitme cesareti gösterdik. Kadın hakları konusunun araçsallaştırılmasına izin vermeden, kadınların hayatın her alanında hak ettiği yere gelmesi için çaba harcadık" dedi.


Son 22 yılda bu konuda çok köklü, çok kapsamlı reformları devreye aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Elbette tüm sorunları çözdük iddiasında değiliz. Ama geriye doğru baktığımızda aşılmaz görülen duvarların yıkıldığı, nice yanlışın, nice hatalı uygulamanın düzeltildiği tartışmasız bir gerçektir. Dünün gözümüzde büyüyen sorunları bugün artık tarihe karıştı; inşallah bugünün sorunları da yarın önümüze çıkmayacak. Kadınlarla dayanışma içinde fiziki ve psikolojik şiddete karşı mücadelemizi devam ettireceğiz" değerlendiresinde bulundu.



"Türkiye olarak, İsrail hükümetinin saldırgan politikasına ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biriyiz"


Dış politikada oldukça yoğun ve karmaşık bir gündemle karşı karşıya olunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırıların Lübnan’ı, Suriye’yi ve diğer bölge ülkelerini de içine alacak şekilde genişlediğine dikkat çekti. Erdoğan, "Birileri ısrarla görmezden gelse de, Türkiye’nin hemen yanı başında son derece kanlı, son derece tehlikeli bir savaş tam 14 aydır devam ediyor. Türkiye olarak, İsrail hükümetinin saldırgan politikasına ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biriyiz. Katıldığımız her uluslararası toplantıda, Gazze’de yaşanan vahşete dikkat çekiyoruz. Gazze’ye gönderilen insani yardımlar noktasında da 86 bin tona ulaşan yardım miktarıyla ilk sırada yer alıyoruz. İsrail’le ticareti tamamen keserek, yaklaşık 9,5 milyar dolarlık bir ticaret hacminden sarfı nazar ettik. Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma başvurumuzu geçtiğimiz aylarda yaptık. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası örgütlerde İsrail’i çatışmaları durdurmaya zorlayacak tedbirler alınması için uğraşıyoruz. İslam dünyasının İsrail hükümetine karşı tek yürek, tek bilek olması için yoğun gayret gösteriyoruz” açıklamasını yaptı.


“Biz, insanlığımızın sınandığı bu imtihan günlerinde; Filistin halkına ve Gazzeli mazlumlara kardeşlik görevimizi yerine getirmenin derdindeyiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’nin, Filistin halkının haklı mücadelesine verdiği güçlü desteğin en yakın şahidi, bizzat Filistinli, Gazzeli kardeşlerimizdir. Böyle insani bir meseleden dahi siyasi rant devşirmeye çalışan siyaset tüccarlarını, bugüne kadar muhatap almadık, bundan sonra da almayız. Çoğu çocuk ve kadın 50 bin masumun kanı üzerinden oy hesabı güdenleri önce Allah’a, sonra da aziz milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Şahsımıza, partimize ve iktidarımıza işbirlikçi iftirası atanlar, önce gitsinler, Filistin direnişine terör yaftası vuranlarla kurdukları işbirliğini sorgulasınlar; 14-28 Mayıs seçim sürecinde Suriyeli mazlumlara yönelik ırkçı söylemlere sessiz kalmalarının hesabını versinler. Kimse kusura bakmasın; bizim, Filistin Davasına sağladığımız desteğin zekâtı bile bunların tamamının yaptıklarından katbekat fazladır" diye konuştu.



"Soykırım duruncaya, Gazze ve Filistin tamamen özgürleşinceye kadar tüm gücümüzle, tüm imkanlarımıza kardeşlerimizin yanında olacağız"


Türkiye’nin Filistin, Gazze ve Lübnan için görünenden, konuşulandan, basına yansıyandan çok daha fazlasını yapmakta olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Soykırım duruncaya, Gazze ve Filistin tamamen özgürleşinceye kadar tüm gücümüzle, tüm imkanlarımıza kardeşlerimizin yanında olacağız. Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde Riyad’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi İkinci Olağanüstü Ortak Zirvesi’ndeki konuşmamızda, bu dik ve dirayetli duruşumuzu yine çok güçlü biçimde ortaya koyduk. Riyad toplantısında, Gazze’deki katliamın durdurulması için ülkemizin attığı adımlardan ve insani yardım çabalarından sitayişle bahsedildi" dedi.


Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi’ne katılmak üzere gittikleri Bakü’de de iklim krizi yanında Gazze’deki İsrail barbarlığını gündeme getirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada ayrıca Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede attığı adımları anlattım. Eşim Emine Erdoğan’ın girişimleriyle başlatılan ve kısa sürede küresel bir projeye dönüşen ’Sıfır Atık Hareketi’nin önemini ifade ettim. Her iki zirvede pek çok devlet ve hükümet başkanıyla görüşmeler yaptık; ve bunların tamamında Gazze ve Lübnan’daki katliamlara dikkat çektik. 14 Kasım’da ülkemize resmi ziyarette bulunan Katar Emiri Şeyh Temim’le olan görüşmemizin ana konusu ticari ve ekonomik ilişkilerimizin yanı sıra, Gazzeli ve Lübnanlı kardeşlerimizin yaşadıkları sıkıntılardı. Aynı şekilde 18-19 Kasım tarihleri arasında Brezilya’nın RİO şehrinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesinde de Gazze soykırımıyla birlikte İsrail’in işgal ve istila politikasının ülkemiz, bölgemiz ve tüm dünya için oluşturduğu tehdidi tüm boyutlarıyla muhataplarımıza izah ettik” değerlendirmesini yaptı.



"İnsan haklarında mangalda kül bırakmayanların katliamlarını sürdürmesi için İsrail’e verdiği koşulsuz destek, herkes gibi bizi de öfkelendiriyor"


Tüm bunlar apaçık ortadayken, Filistin meselesi konusunda Türkiye’yi haksızca eleştirmenin, bir hassasiyetin değil, kötü niyetin göstergesi olduğunu söyleyen Erdoğan şunları kaydetti:


“Şehit edilen her Filistinli kardeşimizin acısı, herkes gibi bizim de yüreğimizi dağlıyor. Sıkıştırıldıkları 360 kilometrelik dar bir alanda, bombaların altında hayatta kalma mücadelesi veren kardeşlerimizin dramları, herkes gibi bizi de hüzünlendiriyor. İnsan haklarında mangalda kül bırakmayanların katliamlarını sürdürmesi için İsrail’e verdiği koşulsuz destek, herkes gibi bizi de öfkelendiriyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden uluslararası medya kuruluşlarına kadar elimizi attığımız her yerde şahit olduğumuz ikiyüzlülük, herkes gibi bizim de umutlarımızı kırıyor. Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen, yılmadan, siyonist lobinin baskılarına teslim olmadan, kimseden çekinmeden, korkmadan Filistin halkına ve Gazzeli kardeşlerimize destek oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz. Filistin halkı da bu zor günlerin sonunda felaha, barışa, huzura kavuşacak; zalimler kaybedecek, kazanan Filistin Davası olacaktır.”


Soykırım suçlularının döktükleri masum kanlarının hesabını mutlaka adalete vereceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkarması, bu yönde atılmış çok cesur bir adımdır. Netanyahu ve katliam şebekesi için çember giderek daralmaktadır. Bu kararın uygulanması, Roma Statüsüne taraf ülkeler için bir samimiyet testi teşkil ediyor Kararı uygulamakla yükümlü ülkelerin çoğunun destek beyan etmesini, bu bakımdan takdire şayan buluyoruz. Türkiye olarak, biz de, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin aldığı bu cesur kararı destekliyoruz” diye konuştu.



"Diğer sahalarımızla birlikte 3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğalgaz üretimimizle karşılıyoruz"


BOTAŞ’ın kuruluşunun 50’nci yıldönümü münasebetiyle Anadolu Ajansı öncülüğünde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı desteğiyle tertiplenen İstanbul Enerji Forumu’nun sektörün geleceğine ufuk çizen bir toplantı olduğunu söyleyen Erdoğan, "Enerjide Tam Bağımsız Türkiye hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Madenciliğin, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içindeki hacmini 20 yıl gibi bir sürede 4 katına çıkararak, 2023 yılında 270 milyar liraya ulaştırdık. Maden ihracatımızı 7 kat artırarak 2023 yılında 5,7 milyar dolara çıkardık.2024 yılında bor ürünlerinden, yüzde 97’si ihracat olmak üzere, toplam 1,3 milyar dolar satış rakamını yakalayacağız. Doğalgazda, Sakarya Gaz Sahası’ndaki üretimimiz 7 milyon metreküpü buldu. Diğer sahalarımızla birlikte 3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğalgaz üretimimizle karşılıyoruz. Bölücü terör örgütünden temizlediğimiz bölgelerde petrol arama-sondaj çalışmalarımız kesintisiz sürüyor. Muhalefetin, keşfimizi açıkladığımızda akıllarınca dalga geçtiği Gabar’daki petrol kuyularımızda, günlük üretim miktarı 57 bin varile yükseldi. 2024 yılında; Şırnak, Hakkâri, Van başta olmak üzere toplam 84 sondajı tamamladık. Bu sondajlarda 66 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. 2025 yılında ise 143 arama sondajı yapmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin şu an günlük ürettiği petrol miktarı 155 bin varili geçmiştir. Son bir yılda yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretimi neticesinde, 11 milyar dolarlık doğalgaz ithalatını önledik. Önümüzdeki 11 yılda rüzgâr ve güneş kurulu gücümüzü, 4 kat artışla, 120 bin megavata yükseltmeyi hedefliyoruz. Ülkemizin 70 yıllık hayali olan nükleer enerjiyi, Akkuyu Santrali projemizle gerçeğe dönüştürüyoruz. Akkuyu Santrali devreye girdiğinde, inşallah Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu temin edecek. Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle artan enerji ve emtia fiyatlarından vatandaşlarımızın olumsuz etkilenmemesi için her türlü tedbiri aldık. Vatandaşlarımızın elektrik ve doğalgaz faturalarına, 2023 yılında 328 milyar lira, 2024 yılının ilk 10 ayında da 275 milyar lira destek olduk. Halihazırda meskenlerde kullanılan elektriğe düşük kademede yüzde 60, yüksek kademede yüzde 40; doğalgaza ise yüzde 63 destek uygulanıyor” ifadelerini kullandı.


Dar gelirli vatandaşlara elektrik tüketim desteği kapsamında hanedeki kişi sayısına göre aylık 150 kilovatsaat kadar destekleme yapıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıl başından beri 4,1 milyon haneye 8,1 milyar lira elektrik tüketim desteği, 654 bin haneye ise 1,4 milyar liralık doğalgaz tüketim desteği verdik. Bu sene içinde 1,6 milyon haneye toplam 1,4 milyon ton kömür dağıtımı yapıyoruz. Bir taraftan enerjide yeni atılımlar gerçekleştirirken, diğer taraftan da sosyal devlet vasfımızın gereğini ifa etmeye çalışıyoruz” dedi.


Bugünkü kabine toplantısında çalışma-sosyal güvenlikten dış politikaya, içişlerinden savunma ve güvenlik meselelerine kadar pek çok konuyu değerlendirdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bakanlıklarımızın 2025 yılı bütçesine dair görüşmeler, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda devam ediyor. Halka hesap vermenin en önemli nişanesi olan bütçe sürecine, kabine olarak, büyük önem atfediyoruz. Geçen yıl boyunca yaptıklarımızı tek tek anlatırken, gelecek yılla ilgili vizyonumuzu ve hedeflerimizi de milletimizin temsilcileriyle paylaşıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, bizim halkımızdan gizlimiz-saklımız yoktur” dedi.



"Bizim hesabını veremeyeceğimiz hiçbir işimiz de yoktur"


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde bütçe görüşmelerinde yaşananlar da vardı. Erdoğan, "Bizim hesabını veremeyeceğimiz hiçbir işimiz de yoktur. Hükümetlerimizin alameti farikası bugüne kadar daima şeffaflık ve hesap verebilirlik olmuştur. Muhalefetten gelen her çeşit yapıcı eleştiriye, tenkite, teklife, fikre açık olduğumuzu defalarca vurguladık. Türkiye’nin ufkunu açan, yolunu aydınlatan, millete ve memlekete hayrı dokunacak her öneriye kapımızı ardına kadar açık tutuyoruz. Ama; zorbalığa, kabadayılığa, komisyon basıp Gazi Meclis’in çatısı altında terör estirilmesine de hiçbir surette eyvallah etmeyiz. Geçtiğimiz günlerde Meclis’imizden yansıyan sahneler, hepimizin yüzünü kızartmış, muhalefetin hizmet gibi bir derdinin olmadığı görüşmüştür. Genel Kurul safahatında benzer kötü sahnelerin yaşanmaması en büyük temennimizdir. Herkesin sorumluluk duygusuyla hareket ederek, Gazi Meclis’imizin milletimizin gözündeki konumuna gölge düşürmeyeceğine inanıyorum” açıklamasını yaptı.


Kamu hizmetlerinin etkin ve verimli şekilde yürütülmesi; eğitim, sağlık, gıda, ticaret gibi alanlar başta olmak üzere tüm hizmetlerin vatandaşların hak ve menfaatlerini koruyacak şekilde icra edilmesinin öncelikleri olmaya devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vatandaşlarımıza hizmet veren her kurumun denetim ve teftişi konusunda bugüne kadar gösterdiğimiz hassasiyet kamuoyumuzun malumudur. Ancak son günlerde kamuoyuna yansıyan birtakım hadiselerde denetim ve yaptırım zafiyeti olduğuna dair bir intiba oluştu. Bu algının önüne geçmekte kararlıyız. Kim olursa olsun hiç kimse hukuktan, nizamdan, kanunun kendisine yüklediği mesuliyetleri yerine getirmekten azade değildir. Devlet kadroları içinde farklı vasıflarda çalışan herkesin görevi, halkımıza en iyi şekilde hizmettir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 85 milyonun tamamının hizmetindedir, bütün vatandaşlarının emrindedir. Millete hizmetten kaçmanın, halkın verdiği imkanları suistimal etmenin hiçbir mazereti olamaz. Hele hele bulunduğu konumu menfaat sağlama vasıtası olarak görenlere asla müsamahayla yaklaşamayız. Bir süredir milletimizden çokça şikâyet aldığımız yetkisiz çakar ve tepe lambası kullanımıyla ilgili cezaları artırdık. Ruhsatsız ateşli silahlar konusunda da kapsamlı bir düzenlemeyi hayata geçirdik. Her iki hususta da bundan sonra kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız” diye konuştu.


Kamu kurum ve kuruluşlarının inceleme ve denetleme faaliyetlerinin daha etkin ve düzenli bir şekilde yürütülmesi amacıyla bir adım daha attıklarını duyuran Erdoğan,” Devlet Denetleme Kurulumuzla ilgili bir genelgeyi inşallah bugün yürürlüğe koyuyoruz. Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulumuz; teftiş, rehberlik ve denetim faaliyetlerini bundan sonra çok daha sıkı takip edecek. Hatası, kusuru, ihmali, yanlışı olan kim varsa, bunun gereğinin yapılmasını temin edecek" ifadelerini kullandı.



Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Netanyahu ve katliam şebekesi için çember giderek daralmaktadır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara "Arnavutluk Bağımsızlık Günü" Ankara’da kutlandı Arnavutluk Bağımsızlık Günü, Ankara’da düzenlenen resepsiyonla kutlandı. Arnavutluk’un Ankara Büyükelçisi Blerta Kadzadej’in ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyona, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Ziya Cemal Kadıoğlu, yabancı misyon şefleri ve davetliler katıldı. İki ülkenin milli marşlarının okunmasının ardından programda açılış konuşmalarına geçildi. Türkiye ve Arnavutluk’un zor zamanlarda birbirinin yanında duran iki dost ülke olduğunu belirten Bakan Bak, ortak tarih, kültüre dayalı bağlara ve 100 yılı aşkın diplomatik ilişkilere sahip iki ülke olduğunu kaydetti. NATO müttefikliği çerçevesinde hızla gelişen iki ülke arasındaki iş birliğinin, 2021 yılında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) mekanizmasının tesis edildiğini dile getiren Bakan Bak, “Münasebetlerimiz son dönemde karşılıklı üst düzeyli ziyaretlerle de pekiştirilmektedir. Cumhurbaşkanımızın 10 Ekim tarihinde Tiran’a yaptıkları ziyaret marjında düzenlenen YDİK 2. Toplantısı ilişkilerimizi daha da ilerletmemize önemli bir zemin hazırlamıştır. Ziyaret kapsamında tarım, eğitim ve iletişim konularında akdedilen üç belge bu alanlardaki işbirliğimizi güçlendirecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakan Sayın Edi Rama tarafından YDİK marjında imzalanan Ortak Bildiri, Arnavutluk’la 2021 yılında tesis ettiğimiz Stratejik Ortaklığın derinleştirilmesini sağlayacaktır” ifadelerini kullandı. Arnavutluk’un ekonomik ve ticari ilişkilerinde Türkiye’nin en büyük üçüncü ticaret ortağı olduğunu aktaran Büyükelçi Kadzadej, “Türk ve Türk-Arnavut şirketlerinin sayısı 650’ye yaklaştı. 3,5 milyar doların üzerinde yatırım stoğu ile madencvilik ve enerji, altyapı ve ulaştırma, bankacılık, metalurji üretimi, endüstri gibi stratejik sektörlerimize yatırım yaparak pazarımızda varlıklarını sürdürüyorlar. Ticaret hacmi, 2023’teki aynı döneme kıyasla 2024’ün ilk 9 ayında önemli ölçüde arttı. Her iki ülke de 2 milyar dolar ticaret hacmine ulaşmayı hedefliyor” diye konuştu.
Samsun Başkan Doğan: “Salıpazarı Barajı, Samsun’un doğusunun 100 yıllık su ihtiyacını karşılayacak” SAMSUN (İHA) – Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Salıpazarı Barajı’nın 2026 yılı içinde tamamlanmasını hedeflediklerini belirtti. Projenin hayata geçirilmesi ile Samsun’un doğusundaki söz konusu ilçelerin yaklaşık 100 yıllık su ihtiyacı karşılanmış olacak” dedi. Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) 2024 yılı 2’nci Olağan Genel Kurul Toplantısı Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonunda yapılan toplantıda Faaliyet Raporu ile ilgili olarak meclis üyeleri bilgilendirildi. SASKİ stratejik planı, performans programı, analitik bütçe tasarısı gibi maddeler başta olmak üzere toplam 14 maddenin görüşüldüğü toplantıda, şehrin su ve kanalizasyon altyapısının güçlendirilmesine dair çeşitli projeler de gündeme geldi. SASKİ yatırımlarına dair önemli açıklamalarda bulunan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Salıpazarı Barajı’nın 2026 yılı içinde tamamlanmasını hedeflediklerini belirtti. Projenin hayata geçirilmesi ile Samsun’un doğusundaki söz konusu ilçelerin yaklaşık 100 yıllık su ihtiyacı karşılanmış olacak. Şehrin artan su ihtiyacını karşılayabilmek adına Selahattin Ereren İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin yanına yeni bir arıtma tesisinin de inşa edileceğini açıkladı. Ayrıca içme suyu temini bakımından Çakmak Barajı’na destek sağlayacak olan Samsun Dargöl Barajı’nın proje çalışmalarına başladıklarını duyuran Başkan Doğan, projenin 2029 yılı sonuna kadar hayata geçirilmesiyle Samsun merkez ilçelerinin 2071 yılına kadar içme suyu ihtiyaçlarının karşılanacağını vurguladı. “Salıpazarı Barajı, Samsun’un doğusunun 100 yıllık su ihtiyacını karşılayacak” Şehrin uzun vadeli ihtiyacını karşılayacak şekilde içme suyu, atık su ve yağmur suyu altyapısını kalıcı ve sağlam hale getirmek için çalışmaların sürdüğünü belirten Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Şehrimizin doğusundaki Çarşamba, Terme ve Salıpazarı ilçe merkezleri ile civardaki kırsal mahallerin içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan Salıpazarı Barajı’nın 2026 yılı içinde tamamlanmasını hedefliyoruz. Söz konusu barajın yapım ve kamulaştırma bedelinin yüzde 55’i yine Belediyemiz tarafından uzun vadede karşılanacak. Salıpazarı Barajı inşaatı tamamlanana kadar barajdan alınan ham suyun arıtılacağı 100 bin m3/gün kapasiteli Salıpazarı İçme Suyu Arıtma Tesisi ile arıtılmış suyu Salıpazarı, Terme ve Çarşamba ilçelerine ulaştıracak 48 km uzunluğundaki isale hattı SASKİ Genel Müdürlüğümüz tarafından 2026 yılı sonuna kadar inşa edilecek. İçme suyu arıtma tesisi ve isale hatlarının yatırım tutarı 2 milyar TL mertebesinde olup isale hattının ihale kararı Yönetim Kurulumuzda alınarak ihale süreci başlatılmıştır. Bu projenin hayata geçirilmesi ile Samsun’umuzun doğusundaki söz konusu ilçelerin yaklaşık 100 yıllık su ihtiyacı karşılanmış olacak” diye konuştu. “Dargöl Barajı’nın proje çalışmalarına başladık” Samsun Dargöl Barajı’nın proje çalışmalarına başlanıldığını belirten Başkan Doğan, “Ekonomik ömrünü tamamlama aşamasına gelmiş olan Selahattin Ereren İçme Suyu Arıtma Tesisi’nden Tekkeköy, Canik, İlkadım ve Atakum ilçelerine arıtılmış içme suyu temin ediliyor. Şehrin artan su ihtiyacını karşılayabilmek için mevcut tesisin yanına inşa edilecek 150 bin m3/gün kapasiteli yeni arıtma tesisinin ihale kararı Yönetim Kurulumuzda alınmıştır. Samsun merkezde Tekkeköy, Canik, İlkadım ve Atakum ilçelerine içme suyu temin edilen Çakmak Barajı’nın 2020 ve 2024 yıllarındaki gibi kurak dönemlerde söz konusu ilçelerin içme suyu ihtiyacını karşılamada yetersiz kalacaktır. İçme suyu temini bakımından Çakmak Barajı’na destek sağlayacak olan Samsun Dargöl Barajı’nın proje çalışmalarına başladık” şeklinde konuştu. Dargöl Barajı’nın 2029 yılı sonuna kadar hayata geçirileceğini vurgulayan Başkan Doğan, “Samsun Dargöl Barajı’ndan İlkadım ve Atakum ilçelerinin üst kotlarındaki yerleşim yerlerine yılda 27 milyon 500 bin metreküp içme suyu temin edilerek elektrik enerjisinden de yıllık 23 milyon kilowattsaat, bugünkü fiyatlarla yıllık 82 milyon TL tasarruf sağlanmasını planlıyoruz. Samsun Dargöl Barajı, HES, İçme suyu Arıtma Tesisi ile İsale Hattının bugünkü değerlerle yatırım tutarı 4,5 milyar TL mertebesindedir. Bu projenin 2029 yılı sonuna kadar hayata geçirilmesiyle Samsun merkez ilçelerinin 2071 yılına kadar içme suyu ihtiyaçları karşılanacaktır. İlkadım ve Atakum başta olmak üzere ilçe merkezlerimizde eskimiş olan içme suyu ve kanalizasyon hatları İlçe Belediyelerimizin üstyapı programlarına uygun olarak peyderpey yenilenecektir. İlimizde kırsal mahallelerin içme suyu ihtiyaçları büyük ölçüde tamamlanmış olup kalan 68 mahalleye 2025 sonu itibarıyla kaliteli ve yeterli içme suyu temin edilmiş olacak. Diğer taraftan şehir merkezindeki mevcut atık su arıtma tesisinin yükünü azaltmak için Atakum ilçesi sınırları içerisinde 100 bin metreküp/gün kapasiteli ileri biyolojik atık su arıtma tesisinin proje çalışmaları bu dönemde tamamlanacak” ifadelerini kullandı. “İçme suyu altyapısına yatırım” SASKİ tarafından 2024 yılı itibarıyla gerçekleştirilen projelerin başında içme suyu altyapısının güçlendirilmesine yönelik yapılan yatırımların öne çıktığını belirten Doğan, “SASKİ ekiplerimiz 2024 yılı bütçesiyle toplamda 707 kilometre içme suyu hattı, 80 adet içme suyu deposu, 10 adet içme suyu terfi merkezi, 6 adet sondaj kuyu, 98 kilometre kanalizasyon hattı, 31 kilometre yağmur suyu hattı, 1411 adet parsel bağlantısı, 2 adet kanalizasyon terfi merkezi ve 3 adet keson tipi yağmur suyu telefon merkezi inşa ettik. 17 ilçemizde tamamında çalışmalarımızı yürütüyoruz” açıklamasında bulundu. “2025 yılı için planlanan bütçemiz 5 milyar 890 milyon” 2025 yılı için planlanan bütçenin 5 milyar 890 milyon olduğunu belirten Başkan Doğan, şunlar söyledi: “2024 yılında 325 milyon TL kredi kullanılmış. Buna karşılık 600 milyon TL’de eski kredilerin ödemesi yapılmıştır. Yatırımlarımız devam ederken 2023 yılı başında 66 milyon Euro olan borcumuzun 2024 yılı sonu itibarıyla 62 milyon Euro mertebesine düşeceği hesaplanmaktadır. Toplam borcumuzun yıllık gelirimize oranı yüzde 62 mertebesindedir. SASKİ’nin 2024 yılı bütçe gerçekleşmesi 4 milyar 141 milyon TL olarak öngörülürken 2025 yılı için belirlenen bütçe ise 5 milyar 890 milyon TL olarak planlandı. Bütçenin yüzde 16’sına karşılık gelen 950 milyon TL’si borçlanma ile karşılanacaktır. Diğer taraftan 2025 yılında da kredi geri ödemelerimiz devam edecek olup yaklaşık alacağımız borç kadar geri ödeme yapmayı öngörüyoruz. Su ve kanalizasyon altyapımıza yönelik önemli yatırımlarla hemşehrilerimize güvenli, sağlıklı ve sürdürülebilir bir su temini ile şehrimizin genelinde suyun daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanarak kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”