POLİTİKA - 26 Mart 2025 Çarşamba 15:45

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kuantum teknolojilerinde ülkemizin insan kaynağını ve araştırma altyapısını güçlendirecek Ulusal Kuantum Enstitüsü’nü kuracağız"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kuantum teknolojilerinde ülkemizin insan kaynağını ve araştırma altyapısını güçlendirecek Ulusal Kuantum Enstitüsü’nü kuracağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in milli markaları boykot çağrısına tepki göstererek, "Milletimiz bu ülkede üreten, istihdam sağlayan hiçbir yerli ve millî markayı üç-beş muhterisin faşizan siyasetine yem etmeyecektir." dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Tanıtım Toplantısı’nda konuştu.


2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile Büyük Ölçekli Sanayi Yatırımları Tanıtım Programı vesilesi ile katılımcılarla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Külliyesine Milletin Evine Hepiniz Hoşgeldiniz. Sözlerimin hemen başında sizlerle birlikte tüm milletimizin sanayi ve teknoloji sektörümüzün bütün paydaşlarının mübarek Ramazan-ı Şerifini tebrik ediyorum. Bu gece idrak edeceğiniz Kadir Gecenizi de tebrik ediyor, Yüce Allah’tan hepimizi bayrama da kavuşturmasını niyaz ediyorum. Her birinizin ailelerinizle birlikte huzurlu, bereketli bir bayram geçirmenizi diliyorum" dedi.


İçinde bulunulan küresel konjöktürün, öngörülebilir ve bağımsız kalkınma modellerinin ön plana çıktığı yeni bir döneme işaret ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Biz de tüm stratejilerimizi buna göre belirliyoruz. Gelecek asrımızın nasıl olacağını belirleyecek yeni mücadele dönemine her açıdan hazırlıklı ve planlı girmeyi hedefliyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda hazırladığımız 2030 Sanayi Ve Teknoloji Stratejisi Belgesini bu anlayışla şekillendirdik. Böylece sanayi mamüllerini daha verimli ve daha rekabetçi üreten bir sanayi ekosistemine ulaşmayı ümit ediyoruz" diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojide bağımsızlığı en üst seviyeye çıkarmayı, Türkiye’yi hem teknoloji üreten hem de yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatında lider ülkelerden biri konumuna taşımayı arzu ettiklerini belirterek," Ülkemiz son 23 yılda kalkınmada, teknolojide, savunma sanayinde elde ettiği başarılarla küresel güç dengelerinde söz sahibi bir ülke oldu. Savunma paradigmalarını değiştiren insansız hava araçlarımız göğsümüzü kabartıyor. Beşinci nesil savaş uçağımız KAAN gökyüzü ile buluştu. İlk yerli elektrikli ve akıllı otomobilimiz TOGG yollarda" açıklamasını yaptı.


Özgür Özel’in milli markaları boykot çağırısına tepki gösteren Erdoğan, "Birçok yerli ve milli markamız gibi TOGG’un da kimi kendini bilmezler kimi köksüzler tarafından sözde boykot listesine konulmasını aziz milletimizin takdirine havale ediyoruz. Allah’ın izniyle milletimiz bu ülkede üreten istihdam sağlayan hiçbir yerli ve milli markayı üç beş muhterisin faşizan siyasetine yem etmeyecektir. Ancak ekonomiden demokrasiye milletin tüm kazanımlarına saldıranlar eninde sonunda kaybedeceklerdir. Onlar boş beleş gündemlerle oyalanırken biz işimize bakıyoruz. Nitekim milli uzay programımızda ilk insanlı uzay görevini gerçekleştirdik. Yüzde seksenin üzerinde yerlilikle ürettiğimiz ilk milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı uzaya gönderdik. Dünyada haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk. "dedi.


Antarktika’ya 9, Artik’e 4 bilimsel sefer düzenleyerek ülkemizin kutup bölgelerindeki varlığını perçinlediklerini ifade eden Erdoğan, TEKNOFEST’lerle milyonlarca gencin ülkemizin teknoloji geliştirme yolculuğuna kazandırıldığını aktardı.


Erdoğan, Teknoparklar, ARGE ve tasarım merkezleriyle Türkiye’nin inovasyon ekosistemini neredeyse sıfırdan kurduklarını belirterek," Üretim altyapısını güçlü yatırım teşvikleriyle destekledik ve birçok stratejik alan ve üründe öncü bir konuma yükseldik. Milletimize karşı sorumluluğumuz, daha büyük idealler için çalışmamızı, küresel ekonomide kalıcı bir liderlik inşa etmemizi gerektiriyor. 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi işte bu büyük vizyonun bir parçası olarak hazırlanmıştır.


Stratejimiz 5 amaç çerçevesinde belirlenmiş, 100 strateji ve 20 makro hedef içermektedir. İlk amacımız doğrultusunda yüksek teknolojide ve kritik alanlarda AR-GE ve yerli üretim kapasitesini arttıracak dışa bağımlılığı ortadan kaldıracağız. Bu amaç altında tanımlanmış 27 strateji yoluyla, kritik alanlarda özgün teknoloji geliştirme kapasitemizi ve bunların ölçek ekonomisine uygun yatırımlara dönüşümünü hızlandıracağız" değerlendirmesini yaptı.


Sanayileşme İcra Komitesi’nin sağlayacağı koordinasyonla yerli ve milli ürünlerin kamuya tedarikinde engelleri kaldırarak bugüne kadar görülmemiş ölçüde bir yerli üretim teknoloji hamlesine imza atılacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarı iletkenler, nükleer teknolojiler, biyoteknoloji, petrokimya gibi stratejik alanlarda kamu destek mekanizmalarıyla sahadaki etkimizi pekiştireceğiz. Otomotiv sektörünün batarya, hidrojen yakıt pili ve elektronik yakıt teknolojilerine geçişini sağlamak üzere adımlar atacağız. Uçan araba ve otonom araç teknolojileri, batarya ve enerji depolama teknolojilerine yönelik ARGE ve inovasyon çalışmaları ile yatırımları destekleyeceğiz" dedi.


Terminal İstanbul, GO girişim ofisleri, girişim sermayesi fonları ve benzeri enstrümanlarla ülkemizi teknoloji girişimciliği alanında küresel çekim merkezlerinden biri haline getireceklerinin altını çizen Erdoğan şunları söyledi;


"HİT-30 Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, proje bazlı teşvikler gibi odak programlar ile yatırım taahhütlü avaz kredisi gibi finansman uygulamalarını çeşitlendirecek ve yaygınlaştıracağız. İkinci amacımız dijital ekonomiye geçişi sağlayarak teknoloji çağının lider ülkelerinden biri olmak. Bu amaç altında yer alan 15 strateji ile dijital dönüşümü sadece sanayi sektöründe değil ekonominin genelinde hızlandıracağız. Fiber iletişim, 5G ve ötesi yeni nesil haberleşme altyapımızı güçlendirici adımlar atacağız"


Endüstriyel robotlar ve diğer ileri imalat teknolojilerinde ülkemizin yerli üretim kapasitesini ve rekabet gücünü artıracaklarını dile getiren Erdoğan, "İşletmelerin dijital dönüşümüne yönelik destekleri genişleteceğiz. İnsan kaynağımızı da dijital yetkinliklerle donatarak dönüştürecek, yerli ve milli siber güvenlik uygulamalarıyla Türkiye’nin dijital altyapısını daha dirençli hale getireceğiz. Navigasyon ödeme sistemleri gibi dijital platformlarda yerli çözümler geliştireceğiz. Strateji belgemizin üçüncü amacı yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişi sağlayarak sanayi kaynaklı karbon emisyonlarını azaltmaktır" diye konuştu.


Ülkemizin en büyük ticaret ortağı olan Avrupa Birliği ile rekabet gücünü koruyabilmesi için yeşil dönüşüm süreçlerine uyum sağlamasının şart olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üçüncü amaç altında Avrupa Yeşil Mutabakatı ve beraberinde sınırda karbon düzenleme mekanizmasına uyum düzeyimizi artıracak teknik ve hukuki düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Güneş enerjisi ve rüzgar türbini teknolojilerine yerli üretim kapasitemizi geliştireceğiz. Yeşil hidrojen ekosistemini harekete geçirerek karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojilerinde yerli çözümler üreteceğiz" ifadelerini kullandı.


Dördüncü amaçlarının küresel pazarlara entegrasyonu ve rekabet gücünü artırmak olduğunu açıklayan Erdoğan, bu kapsamda gelişmiş ülkelerdeki teknoloji şirketlerinin araştırma ve test merkezleriyle entegrasyonuna özel önem vereceklerini vurguladı.


Küresel değer zincirlerindeki kırılmalara karşı ihracat ve ithalatta pazar çeşitliliğini sağlayacak bu mekanizmaları da içeren tedbirler alacaklarını aktaran Erdoğan," Kritik ham madde ve minerallere erişimi güvence altına almak için uluslararası ittifaklar ve stratejik iş birlikleri teşhis edeceğiz. Basra’da El Faw ve Hazar’da Zengezur merkezli olmak üzere Asya, Ortadoğu ve Avrupa arasında kalkınma ve ticaret koridorlarını stratejik ortaklarımızla birlikte inşa edeceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ülkemizin sanayileşme birikimini Türk devletleri, Ortadoğu ve Afrika ülkeleriyle paylaşarak bu ülkelerin üretim ve araştırma ekosistemlerini güçlendirip geliştirmede kılavuzluk edecek. Stratejimizin beşinci ve son amacını da imalat sanayinin verimlilik, kapasite ve ölçek sorunlarını çözmek, kriz ve şoklara karşı dayanıklılığını artırmak olarak belirledik ve bu başlıkta 22 stratejiye yer verdik. Mevcut strateji alanlarını genişleterek yeni planlı sanayi alanları oluşturacağız. Riskli bölgelerde bulunan tesislerin güvenli bölgelere taşınmasının önünü açacağız. Yeni üretim, lojistik ve istihdam koridorları oluşturacağız. Başta organize sanayi bölgeleri olmak üzere sanayi tesislerimizin ulaşım bağlantılarını çeşitlendirecek ve altyapılarını güçlendireceğiz."şeklinde konuştu.


Afet yönetimi teknolojilerini geliştirerek afetlere dayanıklı bir ekosistem oluşturacaklarını da sözlerine ekleyen Erdoğan,"KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştıracak mekanizmalar geliştirecek sanayiye ve teknolojik gelişimlerine özel olarak yapılandırılmış bir bankacılık ve finansman yaklaşımının benimsenmesini sağlayacağız. Sanayimizin verimlilik odaklı dönüşümüne rehberlik edecek model fabrikaların sayısını çoğaltacak KOBİ’lerin ölçek büyütme yatırımlarını destekleyeceğiz. Atacağımız bu adımlarla 2024 yılında 247 milyar dolar seviyesine ulaşan imalat sanayi ihracatımızı 2030 yılında 400 milyar dolara ulaştıracağız. Yüksek teknolojili ürün ihracatımızı 3 katının da üzerine çıkartarak 30 milyar dolar seviyesine taşıyacağız. AR-GE harcamalarının milli gelir içindeki payını yüzde 2,20 seviyesine yükselteceğiz. Organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgelerinin toplam yüz ölçümünü 149 bin hektardan 350 bin hektara çıkartacağız. 2030 yılına kadar 20 milyar dolar girişim sermayeli yatırımı çekerek 100 bin teknoloji girişimi ve 100 milyar dolarlık TURKORN değerlemesi hedeflerimize ulaşacağız. 2030 sanayi ve teknoloji strateji belgemizde stratejilerin yanında bizi hedeflerimize taşıyacak 37 öncelikli proje ve program tanımladık. Türkiye’nin stratejik altyapılarda dışa bağımlılığını azaltmak için bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştireceğiz. Uydu üretimindeki yeteneklerimizi bir araya getirecek, koordinasyonu arttıracak, uluslararası rekabet gücünü yükseltecek bir milli uyduyu sistem olarak kuracağız. Savunma sanayindeki başarımızın uzay alanında da tekrarlanması için güçlü bir ekosistem oluşturmak amacıyla uzay teknopark tesis edeceğiz. "ifadelerini kullandı.


Millî Muharip Uçağımız KAAN’ın seri üretime geçeceğini, Çelik kubbe ile hava savunma sistemlerimizi tek bir ağa entegre edeceklerini belirten Erdoğan, "Stratejik yatırımlar için teknolojik, sosyal, çevresel altyapısı tümüyle hazır, lojistik bağlantıları güçlü mega endüstriyel parklar inşa edeceğiz. Biyoteknoloji üretim programımızda biyoteknoloji araştırma altyapılarını güçlendirecek, kamu alımlarını bir kaldıraç gibi kullanarak yerli biyoteknolojik ilaç üretimini destekleyeceğiz. Kuantum teknolojilerinde ülkemizin insan kaynağını ve araştırma altyapısını güçlendirecek ulusal kuantum enstitüsünü kuracağız. Nükleer enerji alanında büyük sıçrama sağlayacak bir nükleer teknopark kuracak ve yerli modüler nükleer reaktör geliştireceğiz" şeklinde konuştu.


Bugüne kadar 9 başarılı araştırma seferi gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan," Antarktika’ya bir kutup araştırma üssü inşa edeceğiz. Teknolojik bağımsızlık açısından son derece kritik olan çip üretiminin tüm aşamalarını Türkiye’de gerçekleştireceğiz. Yapay zeka süper bilgisayar yatırım programımız ile bu alandaki altyapımızı daha üst seviyelere taşıyacağız. Ülkemizin otomotiv üretim altyapısını özel olarak tasarlanmış kamu destek ve finansman programları ile güçlendiriyoruz. Tersine beyin göçü programımızla yurt dışında yaşayan nitelikli bilim insanlarının araştırmalarını ülkemizde sürdürmesini teşvik ediyoruz. Temel bilim araştırmaları liderlik programımızla temel bilimler alanındaki araştırmaların ve gençlerin bu alana yönelmesini sağlıyoruz. Sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirecek meslek liseleri ve fen liselerinin özelliklerini bir araya getiren sanayi ve teknoloji kolejleri kuracağız" dedi.


Gençlerin bilim ve teknoloji yarışmalarına hazırlanmaları için milli teknoloji atölyeleri ve girişim ofisleri tesis edeceklerini belirten Erdoğan, "Stratejimizde detaylıca vurguladığımız kalkınma önceliklerine hizmet etmek üzere yeni yatırım teşvik sistemini hayata geçiriyoruz. Yeni program ve uygulamalar ile güçlendirdiğimiz teşvik mekanizmasının detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni modelimizde destek programlarımızı iki ana başlık altında yapılandırmış durumdayız. Türkiye Yüzyılı kalkınma hamlesi programıyla özellikle sanayimize teknoloji ve katma değer bakımından seviye atlatacak yatırımlara daha yoğun destekler sunacağız. Sektörel ve bölgesel teşvikler kapsamında ise bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmaya dönük seçici ve odaklı teşvikler uygulayacağız. Bugün aynı zamanda yeni 19 yeni yatırımında tanıtımını yapıyoruz. 9 milyar doları aşan büyüklüğe sahip bu yatırımlar tamamlandığında 20 bini aşkın istihdam ve cari dengemize 12 milyar dolar katkı sağlanacak. Biz de bu yatırımların başarıyla tamamlanması için desteğimizi en üst düzeyde sürdürüyoruz." diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kilis Kilis’te boykot çağrısı karşılık bulmadı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından yapılan boykot çağrısı Kilis’te karşılık bulmazken, kentteki ticari faaliyetler olağan seyrinde devam etti. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ve tutuklanmasının ardından başlayan süreçte CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 2 Nisan’da yapılacak boykot çağrısını desteklediğini açıklamıştı. Ancak Kilis’te vatandaşların günlük alışverişlerine devam ettiği görüldü. Özellikle kuruyemişçiler ve tatlıcılarda yoğunluk gözlemlenirken, esnaflar satışlarda sıra dışı bir düşüş yaşanmadığını belirtti. Kentteki ticari faaliyetlerin olağan seyrinde devam ettiği gözlemlendi. "Milletin bağrından çıkmış firmaları boykot etmek akla ziyan" Kilisli iş adamı Necmettin Şekeroğlu, boykot çağrısına ilişkin yaptığı açıklamada, "Üzülerek ifade ediyorum ki, bu milletin bağrından çıkmış firmaları boykot etmek akla ziyan bir iştir. Özellikle yerli ve milli firmaların boykot edilmemesi lazım. Bu çağrı kesinlikle muhalefet partisine yakışmıyor. Zaten vatandaşlarımız da bunu desteklemiyor. Görüldüğü gibi alışverişler devam ediyor. Milli ve yerli firmaları destekleyen tüm vatandaşlarımıza ve müşterilerimize teşekkür ediyorum" diye konuştu. Şehirdeki esnafların görüşü de boykot çağrısının ticarete olumsuz bir yansıması olmadığı yönünde olurken, vatandaşların günlük ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiği gözlendi.
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası: Trabzonspor: 2 - Bodrum FK: 2 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final maçında Trabzonspor, sahasında Bodrum FK ile karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı 2-2 beraberlikle sonuçlandı. Maçtan Dakikalar (İlk yarı) 3. dakikada Zubkov’un ceza sahası içine yerden pasında Visca’nın vuruşunda top kaleciden döndü. Dönen topu iyi takip eden Banza, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-0 15. dakikada savunma arkasına atılan pasta topla buluşan Seferi, ceza sahasına girerek çaprazdan vurdu, meşin yuvarlak kaleci Uğurcan Çakır’ın solundan filelere gitti. 1-1 20. dakikada Seferi’nin ceza sahası içine doğru yerden gönderdiği topla arka tarafta boşta kalan Bardhi’nin vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 1-2 22. dakikada Okay Yokuşlu’nun savunmadan uzun gönderdiği topla ceza sahası içine giren Mustafa Eskihellaç aşırtma bir vuruşla meşin yuvarlağı filelere yolladı. 2-2 Hakemler: Zorbay Küçük, Kerem Ersoy, Candaş Elbil Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Malheiro, Okay Yokuşlu, Serdar Saatçı, Mustafa Eskihellaç, Mendy, Lundstram, Visca, Zubkov, Sikan, Banza Yedekler: Muhammet Taha Tepe, Savic, Ali Şahin Yılmaz, Cham, Folcarelli, Cihan Çanak, Draguş, Enis Destan Teknik Direktör: Fatih Tekke Bodrum FK: Sousa, Ajeti, Ali Aytemur, Cenk Şen, Celustka, Mohammed, Fredy, Bardhi, Gökdeniz Bayrakdar, Okita, Seferi Yedekler: Rüzgar Mehmet Adıyaman, Süleyman Özdamar, Üzeyir Ergün, Herelle, Erkan Degişmez, Taylan Antalyalı, Brazao, Demitrov, Puscas, Ege Bilsel Teknik Direktör: Jose Morais Goller: Banza (dk. 3), Mustafa Eskihellaç (dk. 22) (Trabzonspor), Seferi (dk.15), Bardhi (dk. 20) (Bodrum FK)
Muş Muş’ta ilkbaharın gelmesiyle 1 milyon 250 bin hayvan meraya çıkarıldı Türkiye’nin önemli küçükbaş hayvan yetiştiriciliği merkezlerinden biri olan Muş’ta, ilkbaharın gelmesiyle birlikte yeşeren meralar oğlak ve kuzuların sesleriyle şenlendi. Yaklaşık 1 milyon 250 bin küçükbaş hayvan varlığıyla Türkiye’nin önde gelen hayvancılık merkezlerinden biri olan Muş’ta, karların erimesiyle birlikte doğa yeniden canlandı. Kış mevsiminin sert geçtiği kentte uzun süre karla kaplı kalan meralar, havaların ısınmasıyla birlikte koyun, kuzu, keçi ve oğlaklarla şenlendi. Kışın çetin geçtiği ve yılın büyük bir bölümünde soğuk hava ve kar yağışının etkili olduğu Muş’ta ilkbaharın gelmesi ve meralardaki karların erimesiyle otlar büyümeye başladı. Besiciler, hayvanlarını doğal ortamda otlatmanın mutluluğunu yaşarken, ortaya çıkan manzara ise güzel bir görüntü oluşturdu. Hayvanlarını meraya çıkaran Emirhan Demir, "Baharın gelişi ile birlikte hayvanlarımızı meralara çıkardık. Son günlerde güzel bir yağmurda yağdı. Ova yağmurdan sonra yeşerdi. Yem ve samandan tasarruf ediyoruz. Son 6 aydır hayvanlarımıza içerde bakıyorduk. Artık dışarı çıkardık ve oldukça rahatladık" dedi. Zorlu bir kış mevsiminin ardında hayvanlarını meraya çıkardıklarını söyleyen çiftçilerden Muhammed Seyit Yalçın, "Bu sene kırsalda kış mevsimi oldukça zorlu geçti. Karların erimesi ile birlikte hayvanlarımızı dışarı çıkardık. Şuan hayvanlarımızı merada otlatıyoruz" şeklinde konuştu.