Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Emeklilerimizin yüzünü daha da güldürecek yeni adımlarla tüm vatandaşlarımızı refaha ortak edeceğiz” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi tarafından düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Çalışma Hayatı” Paneline katıldı.
Burada konuşan Bakan Işıkhan, sözlerine Cumhuriyetin100. Yılını kutlayarak başladı. Filistin’de yaşananlara da değinen Işıkhan, şunları kaydetti:
“Cumhuriyetimizin 100. yılını, bizim için ifade ettiği anlam ve önemine yakışır bir şekilde kutluyoruz. Ancak diğer yandan da Filistin’de, tüm dünyanın gözü önünde soykırıma uğrayan kardeşlerimizin acısını yaşıyoruz. İnsanlığın utancı haline gelen İsrail’in uluslararası hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini kararlılıkla vurgulamak istiyorum. İsrail, ne yazık ki; Avrupa ve Amerika’nın desteğiyle, bir aydır Gazzeli kardeşlerimizi çok büyük bir zulme ve vahşete maruz bırakıyor. Filistin tüm insanlığın ortak davası ve ortak vicdanıdır. Daha doğmamış bebeklerin katledildiği bu soykırımda asıl öldürülen insanlığın vicdanıdır. Biz geçmişten bugüne, her daim mazlum ve mağdurun safında yer almış bir millet olarak bugün de Gazze’nin sesi olmaya, onurlu ve adil tavrımızı korumaya, zulmün karşısında olmaya devam edeceğiz.”
“İşçimizin, emekçimizin alın teri, işveren ve yatırımcılarımızın cesareti en büyük motivasyon kaynağımız oldu”
Bakan Işıkhan, yüzüncü yılın aynı zamanda Türkiye Yüzyılı vizyonunun da işaret fişeği olacağına vurgu yaparak, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yerleştirdiği anlayış olan; devleti, halkımıza bir hizmet aracı olarak gören yönetim anlayışımız sayesinde, 21 yıldır her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da sosyal devlet anlayışımızın gerektirdiği şekilde insan odaklı, hak ve adalet temelli politikaları hayata geçirdik ve geçirmeye de devam edeceğiz. İşçimizin, emekçimizin alın teri, işveren ve yatırımcılarımızın cesareti, milletimizin desteği bizim en büyük motivasyon kaynağımız oldu. Doğduğu andan ölümünden sonrasını dahi kapsayan sürece kadar her anında 85 milyon vatandaşımızın yanında olduk, her birinin sorunuyla birebir ilgilendik. Çalışanımızın, emeklimizin, memurumuzun, işverenimizin, girişimcimizin sorununu kendi sorunumuz olarak gördük” ifadelerini kullandı.
“Çalışma hayatının yapısal sorunlarının çözümü için çok ciddi adımlar attık”
Çalışma hayatının yapısal sorunlarının çözümü için çok ciddi adımlar atıldığına işaret eden Bakan Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önce uluslararası standartlara uygun şekilde mevzuatımızı düzenledik. Yasal düzenlemeler yaparak sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırdık. Çözülemez olarak görülen sorunlarımızı dosya dosya ele alıp çözüme kavuşturduk. EYT’yi gündemimizden kaldırdık. Salgınlar, yangınlar, depremler ve bunlarla beraber gelen küresel finans krizleri gibi son yıllarda birçok ülkenin üstesinden kolay kolay gelemeyeceği bu zor zamanları büyüyerek ve gelişerek atlattık. Kolay kolay yıkılmayacak sağlam ekonomik yapımız sayesinde her şeye rağmen büyümeye devam ettik. Bu şartların sebep olduğu enflasyonun olumsuz etkilerine karşı hem çalışanımıza hem de işverenimize kalkan olmaya devam ediyoruz.”
“Emeklilerimizin yüzünü daha da güldürecek yeni adımlarla tüm vatandaşlarımızı refaha ortak edeceğiz”
Bakan Işıkhan, 11 ilin yıkımına sebep olan 6-7 Şubat depremlerinde dahi teşviklerle, desteklerle, çalışma hayatını ayakta tutacak birçok önlem alındığını hatırlatarak, “Ekonominin çarklarını bir saat olsun dahi durdurmadık. Sadece son 6 ay içerisinde; Temmuz ayından geçerli olmak üzere Asgari ücrete ilave artış yaptık. Bir yılda yaptığımız zam yüzde 107 oldu. En düşük memur maaşını 22 Bin TL’ye çıkardık. 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecimizi başarıyla yürüttük. Diğer paydaşlarımızla yeni protokoller imzaladık ve iş dünyamızın birçok temsilcisiyle sık sık bir araya gelerek ihtiyaç ve talepler noktasında yeni çözüm yolları aradık. Çalışmayan emeklilerimize 5 bin TL ikramiye veriyoruz. İnşallah emeklilerimizin yüzünü daha da güldürecek yeni adımlarla tüm vatandaşlarımızı bu refaha ortak edeceğiz” diye konuştu.
Çalışma hayatının çok taraflı ve çok yönlü bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Işıkhan, çalışma barışının sağlanması ve çalışma hayatının geleceği bakımından tüm faktörleri dengede tutacak çok yönlü bir bakış açısının gerekli olduğunu kaydetti.
İşçi, işveren ve kamu sac ayaklarının yanı sıra bu yapıyı ayakta tutan, destekleyen gerek teorik gerekse pratik anlamda tecrübeleriyle, bilgi birikimleriyle katkı sağlayanın akademi camiası olduğuna dikkati çeken Bakan Işıkhan, şöyle devam etti:
“Her hareket düşünceyle başlar, pratik teoriyle oluşur. Konunun bilgi ve teori kısmını temsil eden değerli hocalarımızın çalışmalarını çok önemsiyor, Türkiye Yüzyılını çalışma hayatını daha müreffeh şartlarda birlikte inşa edeceğimize inanıyorum. Özellikle teknolojinin hızla ilerlediği yeniçağın gereklilikleri çerçevesinde; işgücü piyasasının ihtiyaçlarının tespiti, sosyal karşılığı, yeni çalışma modelleri, yeni meslekler, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaştırılması, sosyal güvenlik sisteminin daha da geliştirilmesi gibi kritik noktalarda fikir, öneri ve bilimsel çalışmalar, kamu hizmetlerimize büyük katkı sağlayacaktır. Özellikle üniversite öğrencilerimiz başta olmak üzere tüm genç kardeşlerimizin geleceğe yürüdükleri yollarına meşale olacak bu tür çalışmalara büyük önem verdiğimizi de ifade etmek isterim.”
“Gençlere yönelik politikaların üzerinde hassasiyetle duruyoruz”
Işıkhan, gençlere yönelik politikaların üzerinde hassasiyetle durdukların ve bu alanda yoğun mesai harcadıklarına vurgu yaparak, “Bakanlık olarak genç istihdamına yönelik, bilhassa nitelikli işgücü yetiştirme noktasında önemli çalışmalar yapıyoruz. Aktif işgücü programlarımızla, teşvik ve desteklerimizle, paydaşlarımızla ortak yürüttüğümüz özellikle kadın ve gençlerimize yönelik projelerle sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu yüzyılı emeğin, üretimin, kalkınmanın yüzyılı yapma sözümüzde kararlıyız. Bunu gençlerimizle, akademisyenlerimizle, işçi ve işverenlerimizle birlikte yapacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak çalışma hayatında adaleti, sosyal ve teknik güvenliği tesis etmeye, istihdamı artırmak adına gerekli tüm teşvikleri sağlamaya, her yıl daha da büyüyen ekonomik ve sosyal refahını 85 milyon vatandaşın tamamına yansıtmaya devam edeceklerini aktaran Bakan Işıkhan, panelin hayırlı olmasını dileyerek sözlerini sonlandırdı.
“Son 6 asgari ücret görüşmesinin hiçbirinde hiç birinde muhalefet şerhimiz yok”
Sempozyumda açıklamalarda bulunan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç, TİSK olarak son 6 asgari ücret görüşmesinin hiçbirinde muhalif bir imza atmadıklarını vurgulayarak, “21 üye işveren sendikamız ve yaklaşık 2 milyon çalışanıyla Türkiye istihdamına, üretimine, ekonomisine ve büyümesine katkıda bulunuyoruz. Ekosistem olarak gayrısafi yurtiçi hasılaya yaklaşık 200 milyar dolar, ihracata 100 milyar dolarlık katkı sağlıyoruz. Sosyal güvenlik kurumu gelirlerinde yüzde 15’lik bir paya sahibiz. İSO500’de yer alan ilk 10 şirketin 7’si TİSK ekosisteminden. Bundan dolayı gurur duyuyoruz. Gücümüzü devletine ve çalışanına sorumluluklarını tam olarak yerine getiren, üreten rekabetçi kayıtlı ve güçlü işletmelerden alıyoruz. Aldığımız bu güçle işletmelerimizi yurtiçinde 40’tan yurtdışında ise 10’dan fazla kurum ve kuruluşla temsil ediyoruz. Asgari ücret müzakerelerinde masada olmayı her daim önemsedik. TİSK olarak hep masadaydık, hiç kalkmadık. Son 6 asgari ücret görüşmesinin hiçbirinde muhalefet şerhimiz yok” ifadelerini kullandı.
“Birçok ülkenin üstesinden kolay kolay gelemeyeceği bu zor zamanları, büyüyerek ve gelişerek atlattık”
Yaşanan küresel sorunları Türkiye’nin birçok ülkenin aksine büyüyerek atlattığını vurgulayan Koç sözlerini şu şekilde bitirdi:
“Salgınlar, yangınlar, depremler ve bunlarla beraber gelen küresel finans krizleri gibi son yıllarda birçok ülkenin üstesinden kolay kolay gelemeyeceği bu zor zamanları, büyüyerek ve gelişerek atlattık. Kolay kolay yıkılmayacak sağlam ekonomik yapımız, sayesinde her şeye rağmen büyümeye devam ediyoruz. Bu şartların sebep olduğu enflasyonun olumsuz etkilerine karşı hem çalışanımıza hem de işverenimize kalkan olmaya devam ediyoruz.”