ASAYİŞ - 09 Ağustos 2024 Cuma 07:46

Ankara'da yolcu otobüsü köprü ayağına çarptı: 9 ölü

A
A
A

Ankara'nın Polatlı ilçesi yakınlarında yolcu otobüsünün köprü ayağına çarpması sonucunda ilk belirlemelere göre 9 kişi hayatını kaybetti.

Alınan bilgiye göre, Ağrı'dan İzmir'e gitmek üzere yola çıkan ve sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen Öz Ağrı Seç Turizm firmasına ait Mercedes marka 04 AAV 951 plakalı yolcu otobüsü, sabaha karşı Olukpınar köyü yakınlarında yoldan çıkarak köprü ayaklarına çarptı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri otobüste sıkışanları kurtardı. Yaralılar, ambulanslarla çevredeki hastanelere sevk edildi.

Ankara'da yolcu otobüsü köprü ayağına çarptı: 9 ölü

Kazanın meydana geldiği güzergah trafiğe kapatıldı. Kaza sırasında otobüsün arkasında seyreden otomobilin sürücüsü Murat Türkoğlu, Polatlı'ya gittiklerini belirterek, "Temelli'den beraber çıktık, arkalı önlüydük zaten. Otobüs biraz hızlıydı, buraya 3-4 kilometre kala yalpalamaya başladı, sonra köprüye çarptı. Otobüsten fırlayan parçalar aracımıza isabet etti. Arkadan selektör yaptık, kornaya bastık ama duymadı" diye konuştu. 

Ankara'da yolcu otobüsü köprü ayağına çarptı: 9 ölü

Billur Çetinkaya - Tolga Başer - Musa Enes Aksakal - Ömer Faruk Karataş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Petrol Ofisi Grubu, babalık izni süresini 15 iş gününe çıkardı Petrol Ofisi, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında öngörülen 5 iş günlük babalık izni süresini kendi bünyesindeki tüm erkek çalışanlar için 15 iş gününe çıkartarak çalışan deneyiminde önemli bir adım attı. Şirket bu kararla babaların hem iş yerinde hem de evde daha dengeli bir yaşam sürdürebilmelerini hedefliyor. Türkiye akaryakıt ve madeni yağlar sektörlerinin önde gelenlerinden Petrol Ofisi Grubu, çalışanlarının yaşam kalitesini artırma ve aile içi sorumlulukların eşit şekilde paylaşılmasını destekleme konusundaki kararlılığını bir adım daha ileriye taşıdı. Yapılan açıklamaya göre şirket, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında özel sektör çalışanları için öngörülen 5 iş günlük babalık izni süresini kendi bünyesinde 15 iş gününe (3 hafta) çıkarttı. Bu adım, çalışan babaların ihtiyaçlarını gözetmek, onların esenliklerini artırmak ve aile içindeki sorumlulukları daha adil bir şekilde paylaşmalarına katkıda bulunmak amacıyla atıldı. Şirket, bu değişiklikle babaların hem iş yerinde hem de evde daha dengeli bir yaşam sürdürebilmelerini hedefliyor. Petrol Ofisi İnsan Kaynakları Direktörü Burcu Yüksel Kocagöz, konuyla ilgili açıklamasında, “Çalışanlarımızın hem iş hem de aile yaşamlarında daha iyi bir denge kurabilmeleri için babalık iznini genişletmeye karar verdik. Babalık izni süresinin uzatılması, erkek çalışanlarımızın ailelerine daha fazla zaman ayırabilmelerine ve çocuklarının ilk dönemlerinde yanlarında olabilmelerine olanak tanıyacak. Bu değişikliğin hem çalışanlarımız hem de şirketimiz için olumlu etkiler oluşturacağına inanıyoruz. Şirket kültürümüzün bir yansıması olarak gördüğümüz bu düzenlemeyi, çalışanlarımıza daha iyi bir iş ve yaşam dengesi sağlamaya yönelik sürdürülebilir bir adım olarak değerlendiriyoruz. Çalışanlarımızın ailevi ihtiyaçlarını ve genel esenliklerini ön planda tutarak onların hem profesyonel hem de kişisel yaşamlarını dengede tutmalarına destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
Mersin Kalamarların yumurtlama davranışı değişiyor Mersin Körfezi’nde yaygın Akdeniz türü olan Loligo vulgaris denilen kalamarların yumurtlama davranışı, deniz suyundaki ısınmaya bağlı süngerler, mercanlar, deniz çayırları ve makroalgler gibi habitat oluşturan grupların azalması nedeniyle değişim gösteriyor. Akdeniz’de yumurtlamak için doğal ortam bulmakta zorlanan kalamarlar, kaya altlarına ve deniz tabanında yer alan deniz çöpleri üzerine yumurta bırakmaya başladı. Kalamarların yumurtlama ve üreme davranışlarını inceleyen Dr. Deniz Ayas ve ekibi, su altında çektiği video ile çiftler halinde gezen kalamarların yumurta bırakmasını görüntüledi. Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, Mersin Körfezi’nin özellikle de Erdemli, Aydıncık arasındaki bölgenin Loligo vulgaris türü kalamarlar için çok önemli bir üreme alanı olduğunu söyledi. Bu alanların doğal olarak deniz çayırları, makroalgler, süngerler, mercanlar gibi habitat oluşturucu ekosistem elemanlarının yoğun olarak dağılımının olduğu bir bölge olduğunu ifade eden Ayas, "Kalamarlar bu bölgeleri yumurtlamak için yoğun olarak seçerler. Loligo vulgaris türünün üremesi için özellikle Mersin Körfezi’nin batı tarafı önem arz etmektedir" dedi. "Kalamarın yumurtlama ve üreme davranışlarını izliyoruz" Mersin Körfezi’nin Loligo vulgaris denilen yaygın kalamar türü için aynı zamanda önemli bir üreme alanı olduğuna işaret eden Ayas, "İki yıldır yaptığımız çalışmalarda, özellikle ağustos, eylül aylarında Loligo vulgaris dediğimiz yaygın Akdeniz türü olan kalamarın yumurtlama ve üreme davranışlarını izliyoruz. Gözlemlerimizde özellikle üreme gruplarının ağustos-eylül aylarında oluştuğunu; dörtlü, beşli çiftler halinde üreme grupları oluştuklarını tespit ettik. Doğal olarak kalamarlar, süngerler, mercanlar, deniz çayırları, makroalgler gibi bitkisel yapılar üzerine yumurtalarını ya da yumurtaların bulunduğu kapsülleri bağlayarak bir yumurtlama davranışı gösteriyor" diye konuştu. "Kalamar stokları üzerinde ciddi azaltıcı etkisi olabileceğini değerlendiriyoruz" Özellikle son yıllardaki sıcak hava dalgalarından kaynaklı habitat oluşturan türlerin deniz suyunun sıcaklığına bağlı olarak belli bölgelerden ortadan kalkması nedeniyle kayalık substratların (kayalık yüzeylerin) kalamarlar için zorunlu bir tercih haline geldiğine dikkat çeken Ayas, şöyle devam etti: "Yani makroalgler yaygınlığını kaybetti. Süngerlerin azaldığını görüyoruz. Ya da genel anlamda habitat oluşturan canlı gruplarının azalmasına bağlı olarak kalamarların yumurta kapsüllerini bağlama noktasında zorunlu tercihleri kayalık substratlar olmuş. Ayrıca kalamarlar eğer doğal substrat bulamıyorsa pet şişe, balık ağları, halatlar, PVC borular gibi malzemelerinin üzerine de yumurta kapsüllerini yüzeye çıkmasını engelleyecek şekilde bağlama davranış geliştirmişler. Özellikle habitat oluşturan türlerin ortadan kalkmasının kalamarların yumurtlama davranışları üzerinde temel bir değişiklik yaptığını görüyoruz. Ve yapılan bu zorunlu tercihler nedeniyle kaya substratı ya da daha suni materyallere yumurta kapsülü bağlama davranışının, üreme başarısı ya da kalamar stokları üzerinde de ciddi azaltıcı etkisi olabileceğini değerlendiriyoruz" "Kayalıkları zorunlu bir tercih olarak seçiyorlar" Yürüttükleri çalışmanın, kalamar stoklarının insan faaliyetlerinden nasıl etkilendiğini ve gelecekte nasıl bir durumla karşı karşıya kalınabileceğiyle ilgili bir ön çalışma niteliği taşıdığını vurgulayan Ayas, "Aslında temelde biz şunu görüyoruz; doğada habitat oluşturucu türlerin, diğer türlere verdiği ekosistem hizmetlerinin çok önemli olduğunu, kalamarların, eğer ortamda makroalgler, mercanlar, süngerler ve deniz çayırları gibi daha uygun yumurta kapsülünü yapıştırma substratları yoksa daha az başarılı yumurta kapsülü yapıştırma oranı olan kayalık alanlardaki yüzeyleri zorunlu bir tercih olarak seçtiğini görüyoruz. Bunun dışında deniz tabanında tabii yaygın olarak deniz çöpü var. Bunlarda bu türün diğer tercihleri oluyor. Özellikle denizcilik faaliyetinden kaynaklı ağ ve halat benzeri malzemelere kalamarlar tarafından yaygın olarak yumurta kapsülünün bağlandığını görüyoruz" dedi. "Kalamarlar 4 veya 5 çiftten oluşan üreme grupları oluşturuyor" Kalamarların üreme grupları içerisindeki çiftlerin davranışlarını da anlatan Ayas, "Kalamarlar 4 veya 5 çiftten oluşan üreme grupları halinde kıyı zonuna geliyorlar. Seçtikleri substrat bir kaya ise önce erkek birey bu kayanın içerisine giriyor, kontrol ediyor. Daha sonra dişi birey kontrol ediyor. Bu durum gündüz gerçekleşmekte; özellikle sabah saatlerinde gözlenmiştir. Bir ya da iki gün süren bu davranışın sonunda erkeğin eşliğinde dişi yumurtalarını bırakıyor. Aslında yumurta kapsül bağlama başarısı açısından kayalık substratların daha düşük nitelikli olduğunu görüyoruz. Nedeni de şu; kayalık substrata bağlanmış çok sayıda kapsülün, kayalık substratlardan ayrılarak deniz tabanında dağıldığını, etrafa saçıldığını görüyoruz" diye konuştu.
Balıkesir Balıkesir Büyükşehir’den, öğrenci dostu abonman tarifeler Balıkesir Büyükşehir Belediyesi iştiraki BTT AŞ, Aylık Abonman Akıllı BALKART Uygulamasıyla öğrencilere daha uygun fiyatla daha çok biniş yapabilme imkânı sağlıyor. Öğrenciler, 3 tip olarak hazırlanan tarifelerden istediğini alarak 30 gün boyunca kullanabiliyor. Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte okullarına ulaşım sağlamak için toplu taşıma araçlarını kullanan öğrencilerin yüzü, öğrenci dostu abonman tarifelerle gülüyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi iştiraki Balıkesir Toplu Taşıma AŞ (BTT) Aylık Abonman Akıllı BALKART Uygulaması için öğrenciler, ekstra kart ücreti ödemeden ellerindeki mevcut Akıllı BALKART’ı ile beraber il geneli Akıllı BALKART Yükleme ve Satış Merkezlerinden abonman biniş adedi yükleyerek toplu taşıma araçlarından daha uygun bir tarifeyle yararlanabiliyor. 3 tip olan olarak ayrılan abonman tarifelerinin tamamında; BTT araçlarında 75 dakika içinde yapılan ikinci binişlerde aktarma ücreti alınmayacak abonmanların ise; yüklenme gününden itibaren 30 gün kullanım süresi olacak. Ayrıca biniş hakkı biten kartlarda kullanım süresi beklemeden yenileme yapılabilecek. Aylık 50 biniş 300 liradan öğrencilere sunulacak. 30 gün boyunca şehir içi otobüs ve kampüs hattında 50 biniş, Merkez Taksi dolmuş ve Minibüs hattında 25 biniş yapma imkânı sağlanacak. Şehir içi otobüs hatlarında 3 TL indirim, şehir içi minibüs, taksi-dolmuş 0,50 TL indirim, Kampüs hatlarında 3 TL indirim, şehir içi otobüs ve Kampüs hatlarında aktarma fırsatı olacak. Aylık 80 biniş 480 liradan sunulacak. 30 gün boyunca şehir içi otobüs ve Kampüs hattında 80 biniş, merkez taksi dolmuş ve minibüs hattında 40 biniş yapma imkânı sağlanacak. Şehir içi otobüs hatlarında 3 TL indirim, şehir içi minibüs, taksi-dolmuş 0,50 TL indirim, Kampüs hatlarında 3 TL indirim, şehir içi otobüs ve Kampüs hatlarında aktarma fırsatı olacak. Aylık 100 biniş 575 liradan satılıyor.. 30 gün boyunca şehir içi otobüs ve Kampüs hattında 100 biniş, merkez taksi dolmuş ve minibüs hattında 50 biniş yapma imkânı sağlanacak. Şehir içi otobüs hatlarında 3,25 TL indirim, şehir içi minibüs, taksi-dolmuş 1 TL indirim, Kampüs hatlarında 3,25 TL indirim, Şehir içi otobüs ve Kampüs hatlarında aktarma fırsatı olacak. Öte yandan bu hizmetin Bursa’da öğrencilere 200 biniş olarak 340 liradan sunulduğu öğrenildi.
Mersin Kalamarların yumurtlama davranışı değişiyor Mersin Körfezi’nde yaygın Akdeniz türü olan Loligo vulgaris denilen kalamarların yumurtlama davranışı, deniz suyundaki ısınmaya bağlı süngerler, mercanlar, deniz çayırları ve makroalgler gibi habitat oluşturan grupların azalması nedeniyle değişim gösteriyor. Akdeniz’de yumurtlamak için doğal ortam bulmakta zorlanan kalamarlar, kaya altlarına ve deniz tabanında yer alan deniz çöpleri üzerine yumurta bırakmaya başladı. Kalamarların yumurtlama ve üreme davranışlarını inceleyen Dr. Deniz Ayas ve ekibi, sualtında çektiği video ile çiftler halinde gezen kalamarların yumurta bırakmasını görüntüledi. Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, Mersin Körfezi’nin özellikle de Erdemli, Aydıncık arasındaki bölgenin Loligo vulgaris türü kalamarlar için çok önemli bir üreme alanı olduğunu söyledi. Bu alanların doğal olarak deniz çayırları, makroalgler, süngerler, mercanlar gibi habitat oluşturucu ekosistem elemanlarının yoğun olarak dağılımının olduğu bir bölge olduğunu ifade eden Ayas, "Kalamarlar bu bölgeleri yumurtlamak için yoğun olarak seçerler. Loligo vulgaris türünün üremesi için özellikle Mersin Körfezi’nin batı tarafı önem arz etmektedir" dedi. "Kalamarın yumurtlama ve üreme davranışlarını izliyoruz" Mersin Körfezi’nin Loligo vulgaris denilen yaygın kalamar türü için aynı zamanda önemli bir üreme alanı olduğuna işaret eden Ayas, "İki yıldır yaptığımız çalışmalarda, özellikle ağustos, eylül aylarında Loligo vulgaris dediğimiz yaygın Akdeniz türü olan kalamarın yumurtlama ve üreme davranışlarını izliyoruz. Gözlemlerimizde özellikle üreme gruplarının ağustos eylül aylarında oluştuğunu; dörtlü, beşli çiftler halinde üreme grupları oluştuklarını tespit ettik. Doğal olarak kalamarlar, süngerler, mercanlar, deniz çayırları, makroalgler gibi bitkisel yapılar üzerine yumurtalarını ya da yumurtaların bulunduğu kapsülleri bağlayarak bir yumurtlama davranışı gösteriyor" diye konuştu. "Kalamar stokları üzerinde ciddi azaltıcı etkisi olabileceğini değerlendiriyoruz" Özellikle son yıllardaki sıcak hava dalgalarından kaynaklı habitat oluşturan türlerin deniz suyunun sıcaklığına bağlı olarak belli bölgelerden ortadan kalkması nedeniyle kayalık substratların (kayalık yüzeylerin) kalamarlar için zorunlu bir tercih haline geldiğine dikkat çeken Ayas, şöyle devam etti: "Yani makroalgler yaygınlığını kaybetti. Süngerlerin azaldığını görüyoruz. Ya da genel anlamda habitat oluşturan canlı gruplarının azalmasına bağlı olarak kalamarların yumurta kapsüllerini bağlama noktasında zorunlu tercihleri kayalık substratlar olmuş. Ayrıca kalamarlar eğer doğal substrat bulamıyorsa pet şişe, balık ağları, halatlar, PVC borular gibi malzemelerinin üzerine de yumurta kapsüllerini yüzeye çıkmasını engelleyecek şekilde bağlama davranış geliştirmişler. Özellikle habitat oluşturan türlerin ortadan kalkmasının kalamarların yumurtlama davranışları üzerinde temel bir değişiklik yaptığını görüyoruz. Ve yapılan bu zorunlu tercihler nedeniyle kaya substratı ya da daha suni materyallere yumurta kapsülü bağlama davranışının, üreme başarısı ya da kalamar stokları üzerinde de ciddi azaltıcı etkisi olabileceğini değerlendiriyoruz" "Kayalıkları zorunlu bir tercih olarak seçiyorlar" Yürüttükleri çalışmanın, kalamar stoklarının insan faaliyetlerinden nasıl etkilendiğini ve gelecekte nasıl bir durumla karşı karşıya kalınabileceğiyle ilgili bir ön çalışma niteliği taşıdığını vurgulayan Ayas, "Aslında temelde biz şunu görüyoruz; doğada habitat oluşturucu türlerin, diğer türlere verdiği ekosistem hizmetlerinin çok önemli olduğunu, kalamarların, eğer ortamda makroalgler, mercanlar, süngerler ve deniz çayırları gibi daha uygun yumurta kapsülünü yapıştırma substratları yoksa daha az başarılı yumurta kapsülü yapıştırma oranı olan kayalık alanlardaki yüzeyleri zorunlu bir tercih olarak seçtiğini görüyoruz. Bunun dışında deniz tabanında tabii yaygın olarak deniz çöpü var. Bunlarda bu türün diğer tercihleri oluyor. Özellikle denizcilik faaliyetinden kaynaklı ağ ve halat benzeri malzemelere kalamarlar tarafından yaygın olarak yumurta kapsülünün bağlandığını görüyoruz" dedi. "Kalamarlar 4 veya 5 çiftten oluşan üreme grupları oluşturuyor" Kalamarların üreme grupları içerisindeki çiftlerin davranışlarını da anlatan Ayas, "Kalamarlar 4 veya 5 çiftten oluşan üreme grupları halinde kıyı zonuna geliyorlar. Seçtikleri substrat bir kaya ise önce erkek birey bu kayanın içerisine giriyor, kontrol ediyor. Daha sonra dişi birey kontrol ediyor. Bu durum gündüz gerçekleşmekte; özellikle sabah saatlerinde gözlenmiştir. Bir yada iki gün süren bu davranışın sonunda erkeğin eşliğinde dişi yumurtalarını bırakıyor. Aslında yumurta kapsül bağlama başarısı açısından kayalık substratların daha düşük nitelikli olduğunu görüyoruz. Nedeni de şu; kayalık substrata bağlanmış çok sayıda kapsülün, kayalık substratlardan ayrılarak deniz tabanında dağıldığını, etrafa saçıldığını görüyoruz" diye konuştu. (FKE-
Bursa Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bursa’da buluşuyor Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Politik Kurulu’nun son toplantısında, 2025 yılı Konferansı’nın Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Bursa’da yapılmasına karar verildi. DSÖ’nün kent sağlığı alanında yerel yönetimler ile çalışan Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı, çalışmalarına 1988 yılında başladı. 5’er yıllık fazlar halinde belirlenen temalar ve kriterler kapsamında belediyelerin ve ulusal ağların bu kriterleri yerine getirmesi halinde üyelik başvuruları kabul ediliyor. Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’na Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 2003-2008 yıllarını kapsayan 4. Faz’dan itibaren üyeliği bulunuyor. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ise kurulduğu 2005 yılından beri Ulusal ağ olarak Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’na üye. 2019 yılında başlayan 7. Faz süreci 2025 yılında tamamlanacak. DSÖ, bu ağ kapsamında politik kurul, bilim kurulu ve danışma kurulu oluşturarak çalışmalara rehberlik ediyor. Tek sağlık gündemini temel alan Politik Kurul’un üyeleri, işbirliğini ve iyi uygulama paylaşımını daha da geliştirmek amacıyla 5-6 Eylül 2024 tarihlerinde Çekya’nın Brno şehrinde bir araya geldi. Brno Belediye Başkanı Markéta Vakov’nın ev sahipliğinde ve DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bölge Sorumlusu Kira Fortune’un koordinasyonunda gerçekleşen toplantıya Türkiye Sağlıklı Kentler Ulusal Ağı adına Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Emin Direkçi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Genel Sekreteri Murat Ar ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlıklı Şehirler Proje Koordinatörü, İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Şube Müdürü Ahmet Toker katıldı. Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Politik Kurulunun üst düzey yöneticilerinin de katıldığı toplantının gündem maddelerinde, 7. Faz değerlendirmesi için ilk bulgular ve planlar hakkında geri bildirim sağlanması ve Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’nın bir sonraki aşaması için stratejik yön ve hedefleri belirleyen 8. Faz için planlama sürecinin başlatılması vardı. Toplantının sonunda DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağının 2025 yılı Konferansı’nın Bursa’da yapılmasına karar verildiği duyuruldu. Katılımcılara Bursa’nın tanıtım filmi sunuldu ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in davet mesajı yayınlandı. Konferans detaylarının Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bölge Sorumlusu Kira Fortune liderliğindeki heyetin Eylül ayı ortalarında gerçekleştireceği Bursa ziyareti ile geliştirilmesi planlanıyor.