ASAYİŞ - 20 Nisan 2024 Cumartesi 17:48

Ankara’da şiddetli rüzgar 2 caminin minaresini yıktı

A
A
A
Ankara’da şiddetli rüzgar 2 caminin minaresini yıktı

Ankara’nın Elmadağ ilçesinde etkili olan şiddetli rüzgar nedeniyle 2 caminin minareleri yıkıldı.

 

Ankara’da öğle saatlerinde etki olan şiddetli rüzgar ve yağmur günlük yaşamı olumsuz etkiledi. Elmadağ ilçesi Kayadibi Mahallesi’nde bulunan Kayadibi Mahalle Camii ve Örnek Mahalle Camii’nde şiddetli rüzgar sonrasında iki caminin de minareleri yıkıldı. Minarelerin yıkılmasının ardından caminin iç bölümünün de hasar aldığı görüldü. Mahalle sakinleri yetkililere haber verdi. Şiddetli rüzgar sebebiyle yıkılan 2 minarenin yıkılması olayında can kaybı ya da yaralanma yaşanmazken maddi hasar meydana geldi.

"Bir baktık ki minare uçtu"

Mehmet Mermerkaya adlı vatandaş, fırtına çıktığını ve gök gürlemesine benzer ses duyduğunu belirterek, "Ses kesilir kesilmez duman çöktü. Minarenin düştüğünü gördük. İlgili yerlere haber verdik. Namazı kıldık geldik aşağı camiden. Bir baktık ki minare uçtu" dedi.

Burak Can Ekizoğlu - Tolga Başer - Vahit Aldı



Ankara’da şiddetli rüzgar 2 caminin minaresini yıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Dr. Özde “Anne sütü yaratandan yaratılana en güzel hediyedir” DÜZCE(İHA) – Dr. Şükriye Özde, “Doğumdan sonra ilk gelen kolostrum dediğimiz anne sütü, bebeğin aynı zamanda ilk aşısı olduğu için çok önemlidir” dedi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Şükriye Özde, sağlıklı bebek yetiştirmede anne sütünün önemi hakkında dikkat çekici bilgiler paylaştı. Sağlıklı bir bebek yetiştirmek için anne sütünün önemini vurgulayarak sözlerine başlayan Şükriye Özde, “Bütün bebekler ve çocuklar sağlıklı olmak, sağlığını korumak için yeterince beslenme hakkına sahiptir. Emzirme ise; bebeklere ve çocuklara bu hakkı sağlayan en ideal yöntemdir. Sağlıklı bir büyümeye giden yolda atılması gereken ilk adım anne sütü ile emzirmenin korunması, desteklenmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. Her annenin sütü bebeğine özeldir. Doğumdan sonra ilk yarım saatte, anne ile ten tene teması sağlayıp emzirmeliyiz. Yeni doğan bir bebeğin ilk ihtiyacı annesinin kokusu, sıcaklığı ve onun sütüdür. Ne kadar erken emzirmeye başlarsak anne bebek bağı o kadar çabuk oluşacak ve anne sütünden bebek bolca faydalanacaktır. Doğumdan sonra ilk gelen kolostrum dediğimiz anne sütü, bebeğin aynı zamanda ilk aşısı olduğu için çok önemlidir. Anne sütü ilk 6 ay bebeğin tüm ihtiyaçları karşılar ve büyümesi için tek başına yeterlidir, taze ve ekonomik bir besindir” dedi. Anne sütünün faydaları Bebek emzirmenin anne ve bebek için faydaları hakkında da bilgi veren Özde, “Anne sütünün bebeğe faydalarını sayacak olursak; her zaman sterildir, ısı derecesi idealdir, hidrasyon için gerekli suyu sağlar, besin değerleri bebeğin ihtiyaçlarına uygundur, koruyucu etmenleri içerir, hormonlar ve büyüme faktörleriyle bebeğin sağlıkla büyümesini destekler. Anne sütü alan bebekte solunum ve sindirim sistemi enfeksiyonları daha az görülür, orta kulak iltihabı riskini azaltır. Sağlıklı çene ve diş gelişimini destekler. Tip I,2 diyabetes mellitus, çöliak, obezite gibi kronik hastalıkların riskini azaltır. Astım, atopik dermatit gibi alerjik hastalıklara karşı koruyucudur. Ruhsal, bedensel ve zeka gelişimine yardımcı olur. Anne-bebek arasındaki bağın sağlıklı oluşmasını sağlayarak bebeklerin huzurlu ve mutlu olmasını sağlar. Anne için faydaları ise; her zaman ucuz, hazır ve zahmetsizdir. Anne ve bebek arasındaki duygusal bağ güçlenir, yeni bir gebeliği önlemede etkilidir. Annenin; meme kanseri, over kanseri riskini azaltır. Osteoporoz ve anemiden korur” diyerek emzirmenin sağlıklı bir bebek yetiştirmenin yanında annenin sağlığını korumada da ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Bebekler her istediğinde emzirilmelidir Bebeklerin her istediğinde mutlaka emzirilmesi gerektiğinin ve akıllardan çıkarılmamasının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Özde, “İlk ay bebek emzirme sıklığı en yüksek olan aydır. 2. ve 3. aylarda bebek emmeyi öğrenir ve midesi ilk aya göre büyür. Bu nedenle bebek emzirme sıklığı değişir. Bebek, bir defada daha çok süt aldığı için daha uzun süre acıkmadan uyuyabilir. Emzirme aralıkları uzar. 6 aydan sonra ek gıdalar sayesinde süre sıklığı yine değişmeye devam eder. Yeni doğan bebekler için emzirme sıklığı kişiden kişiye farklılık gösterse de gün içerisinde ortalama 2 saatte bir emzirilmesi gerekir. Normal şartlarda bir bebek tek bir memede 15-20 dakika kalmalıdır. Eğer bebek hala emmek istiyorsa diğer memeyle emzirilmeye devam edilmelidir. İlk aydan sonra bebekler güçlü bir şekilde emmeyi öğrenir. Bebek emzirme saatleri eğer bebeğin gelişimi ideal şekilde ilerliyorsa uzamaya başlar. Örneğin 2 aylık bebek emzirme sıklığı geceleri eğer kendi uyanmıyorsa 4 saat kadar beklenilebilir. Bebek emzirme sıklığı 3 ayın sonunda uzamaya başlar. Altı aydan sonra başlanılan ek gıdalar sayesinde günde 4-5 kez emzirilmeye kadar düşer” ifadelerini kullandı. Bebeğin acıktığını ve doyduğunu gösteren belirtiler Bebeğin emmek istediğini anlatan birtakım işaretleri olduğunu söyleyen Özde bunları; “Bebek elini ağzına götürüyor ve parmaklarını emmeye çalışıyorsa, ağzını açarak dilini dışarı çıkarıyorsa, kucağa alındığında kafasıyla meme arıyorsa bu bebeğin emmek istediğine işarettir” şeklinde sıraladı. Başarılı emzirmenin anneye ve bebeğe ait belirtilerinin olduğunu vurgulayan Dr. Özde, anneye ait belirtilerini; “Emzirme önce ve sonrasında memede dolgunluk, bebek emerken diğer memeden süt akması, memelerde iğneler batma hissinin varlığı, doğum sonrası ilk günlerde emzirme sonrası rahimde kasılmaların hissedilmesi, meme başında ağrı olması” şeklinde sıralarken, bebeğe ait belirtilerinde ise; beslenme yeterliliğinin en önemli göstergesinin haftalık tartı alımı olduğunu vurgulayarak, ilk 6 ayda 150-250 gr/ hafta tartı alımının ideal olduğunu söyledi. Ayrıca günlük en az 5-6 defa idrar çıkışı ve bir defa da kaka yapıyor olmasının bebeğin yeterli beslendiğinin işaretlerinden olduğunu sözlerine ekledi. Daha huzurlu olurlar Anne sütü alan bebeklerin sindirim sistemi yakınmalarının mama alanlara göre kesinlikle daha az olduğunun altını çizen Dr. Şükriye Özde, anne sütü alan bebeklerin daha huzurlu bebekler olduğunu vurguladı. Birçok annenin, sütünün yetersiz olduğunu düşünerek ek besine ya da mamaya başladığını söyleyen Özde, “Her anne iki bebek büyütecek süt üretme kapasitesine sahiptir. Bazen bebekler yeterince süt almazlar ancak; bunun genellikle nedeni bebeklerin yeterli veya etkin emmemesidir. Bu süreçte anneleri; anne sütünün artması için; yorgunluğunu, uykusuzluğunu paylaşıp destekleyerek endişe ve stresini azaltmak anneye ve bebeğe vereceğimiz en kıymetli hediyedir. Anne sütünü arttırmak için; bebeği her istediği zaman istediği kadar emzirmek de çok etkilidir. Anne sütü ne kadar talep olursa o kadar çok olacaktır. O nedenle sütünüzü arttırmak için özellikle ilk on gün boyunca saate bakmaksızın bol bol emzirin. Emzirmek anneler için anne ile bebek arasında bağı güçlendirir ve anne için doğal sakinleştiricidir” dedi. Emzirme destek sistemi nedir Emzirme destek sistemi hakkında da bilgi veren Özde, “Anne ya da bebek kaynaklı bazı sağlık sorunları nedeniyle yeterli emzirme mümkün olmadığı durumlarda, anne sütü eksikliği ya da yokluğu gibi durumlarda gelişimlerini sürdürebilmeleri için çocuk doktorunuza danışarak bebeklere beslenme desteği verilmesi gerekebilir. Ebeveynler; sağılmış anne sütü, devam sütü gibi beslenme desteklerini kimi zaman biberon, fincan ya da kaşıkla verirler. Aslında bebeğin olumlu beslenme alışkanlıkları geliştirmesine ve anne ile bağ kurmasına yardımcı olan başka bir yöntem vardır: Emzirme destek sistemi (EDS). Emzirme destek sistemi, beslenme takviyesi verilmesi gereken bir bebeğin hem memeden emip hem de ihtiyaç duyduğu gıdaları almasına yardımcı olan bir araçtır. Bu emzirmeyi destekleyici sistemde; bir tüpün ucu, meme başına sabitlenerek memeyi kavrayan bebeğin ağzına doğru sokulur. Tüpün ucu, bebeğin ağzına memenin ucu kadar yerleştirilmelidir. Tüpün diğer ucunda ise sağılmış anne sütünün bulunduğu biberon benzeri bir hazne bulunur” şeklinde konuştu. “Hastanemiz anne ve bebek dostu hastanedir” Bebekler için anne sütünün önemini tekrar vurgulayarak sözlerine devam eden Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Şükriye Özde, “Anneler bebeklerini anne sütü ile besleyerek bebeklerinin üzerine en iyi yatırımı yapmış olurlar ve yarınlarını garanti altına alırlar. Anne sütü; Yaratandan yaratılana en güzel hediyedir. Bu nedenle anne sütü her bebeğin en doğal hakkıdır. Sağlıklı nesiller için anne sütünün öneminin farkındayız. Hastanemiz; Anne ve Bebek Dostu Hastanedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Konya Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi açıldı Konya’nın merkez Meram İlçe Belediyesi’nin, ilçenin kültürünü yaşatmak, yeni nesillere aktarmak ve misafirlerine görseller ve etkinliklerle anlatmak amacıyla hayata geçirdiği “Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi” açıldı. Meram’ın tarih ve kültürünü yaşatmak, yeni nesillere aktarmak ve misafirlerine görseller ve etkinlikler eşliğinde anlatmak amacıyla Meram Belediyesi tarafından hayata geçirilen Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi’nın açılışı düzenlenen törenle yapıldı. “Müze kültürel açıdan önemli bir misyon üstlenecek” Törenin ev sahibi Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, yaptığı konuşmada Dutlu Caddesi üzerinde kurulan müzenin önemi, misyonu ve detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Müzeyi, ilçenin kültürünü, sanatını, değerlerini bugüne taşımak ve geleceğe aktarmak amacıyla hayata geçirdiklerinin altını çizen Başkan Mustafa Kavuş, “Türk-Anadolu medeniyeti, her yönüyle insanlığın zirvesidir. Büyük bir onurla şunu ifade etmek isterim ki; bu zirvenin merkezi de, başkenti de bin yıldır bu şehir olmuştur. İşte bugün sizlerle birlikte açılışını yaptığımız Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzemiz, tüm yönleriyle medeniyetimizin yüksek değerlerini, kültür sanat hazinelerimizi, her açıdan ulvi olan insan kaynağımızı ve bunların tek kaynağı manevi iklimimizi tabiri caizse ‘bir arama-kurtarma’ çalışmamızdır” dedi. “Kültürümüze dair ne varsa hepsi rehberler eşliğinde anlatılacak” Açılışı yapılan müzenin kadim medeniyet mirasının ihyası ve daha güçlü şekilde yeniden inşası anlamı taşıdığına vurgu yapan Başkan Mustafa Kavuş, müzenin içeriği hakkında, “Etnografik içerikli olan bu proje, aynı avlu içerisinde karşılıklı konumlanmış iki geleneksel Konya evi ve arkasındaki bağ arazisinde yer alıyor. Meram’ın yeni tarih ve turizm rotası üzerinde bulunan müzede, Meram insanının tüm yaşam dönemlerine dair hemen hemen her şey var. Meram’da Doğmak, Meram’da Çocuk Olmak, Meram’da Evlenmek, Meram’da Anne-Baba Olmak, Meram’da Mutfak, Meram’da Bağ-Bahçe, Meram’da Mevsimler başlıkları altında Meram’ın toplumsal törenlerini ve kültürünü etnografik malzeme ve canlandırmalarla gelecek nesillere tanıtacak ve aktaracağız. Meram’ı ve yaşam kültürünü sergilenmesinin yanı sıra ziyaretçilerin deneyimlemesi için tandırda ekmek vurma, bağ bozma, şepit açma, Meram sohbetleri ve baranalar gibi etkinliklere de ev sahipliği yapacağız. İnsanımızın nasıl yaşadığını, çocuklarını nasıl büyüttüğünü, mutfak ve yemek kültürünü, kınadan çetnevire, düğüne kadar neler yapıldığını, kısaca insana ve kültürümüze dair ne varsa hepsini rehberler eşliğinde anlatacağız” şeklinde konuştu. “Konya Kültürünün tanıtılması açısından önemli bir proje” Kültür ve tanıtım noktasında farkındalık oluşturan ve Konya Modeli Belediyeciliğin güzel örneklerinden biri olan müzenin açılışında olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar ise, “Şehrimiz son yıllarda gerek kültürel değerlerimizin yeni nesillerle buluşturulmasında gerekse bunların ziyaretçilere tanıtılması noktasında çok ciddi adımlar attı. Bu adımlar yeni yetişen neslimizin kültürel anlamda donanım kazanmasında katkı sağlıyor. Bunun yanı sıra misafirlerimizin yaşayan Konya kültürünü tanıması açısından da önemlidir. Konya Büyükşehir Belediyemiz önderliğinde tüm belediyelerimizin şehre kazandırdıklarının altının kalın çizgilerle çizilmesi gerekiyor. Meram Şehir ve Yaşam Kültürü de bu önemli kazanımlardan birisi. Başkan Kavuş ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Çok ince düşünülmüş, ilmek ilmek dokunmuş bir yatırım” Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi’ni gezerken hepbirlikte geçmişe bir yolculuk yaptıklarını ifade eden AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, müzede bir medeniyetin kolay kurulmadığına, aile hayatımızdan cemiyet hayatına kadar o kültürün insanları nasıl etkilediğine şahit olduklarını ifade etti. Bu önemli kültürel yatırım için Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ve ekibine şükranlarını sunan Angı, “Bizleri etkileyen bu yatırıma destek veren herkese de teşekkür ediyorum. Gerçekten çok ince düşünülmüş, ilmek ilmek dokunmuş bir yatırım olmuş. Ecdadın bize bıraktığı mirası daha da ileriye taşıyacak kadar değerli bir proje. Herkesin emeklerine sağlık. Meram’da oluşturulan turizm aksını daha da zenginleştirecek ve güzelleştirecektir” ifadelerini kullandı. “İlçem adına çok sevindim, çok gurur duydum” Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde kaymakamlık ve valilik yaptığını hatırlatan Meram Kaymakamı Dr. Bayram Yılmaz ise Konya belediyelerinin vatandaşlara en güzel hizmetleri sunduğuna bizzat şahit olduğunun altını çizdi. Konya belediyelerinin hayatın her alanında ve şehrin her noktasında önemli hizmetlere imza attığını kaydeden Kaymakam Yılmaz, “Konya’da belediyeler ve belediyecilik hizmetleri var. Açılışı yapılan Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi de bu hizmetlerin en güzel örneklerinden biri. Böyle hizmetleri gördükçe ilçem adına, şehrim ve ülkem adına çok seviniyor, gurur duyuyorum. Meram’a ve Konya’ya hayırlı olsun. Meram’da bu hizmetlerin devamının geleceğinden de eminim. Allah hizmetlerini bereketli kılsın” dedi. “Çok etkileyici olan bu müze şehre yeni bir soluk getirecek” Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi’ni çok etkileyici ve güzel bir çalışma olarak değerlendiren Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da, böylesi bir çalışmaya imza atan Başkan Mustafa Kavuş ve ekibini tebrik etti. Konyalıların ve şehir dışından gelenlerin deneyimleme yapacakları bu alandan etkileneceğini ifade eden Başkan Altay, müzenin ziyaretçilerinin bol olması temennisinde bulundu. Konya’yı turizmde öne çıkarmak için büyük gayret gösterdiklerinin altını çizen Başkan Altay, “Bu noktada iki amacımız var: İlki; esnafımızın, çalışanımızın turizmden daha fazla pay alması. Diğeri ise; Konya kültürünü, insanını ve belediyeciliğini tanımaları. Bu şehir Selçuklu başkenti olarak insanlığın daima hayranlıkla baktığı bir şehir. Adeta bir açık hava müzesidir. İnsanların bunları görmesi, tanıması çok kıymetli. Atılan her adımla birlikte ziyaretçi sayımız da hızla artacak. Meram’da yapımı tamamlanan bu müze şehre yeni bir soluk getirecek. Yaptığımız her yatırım ve attığımız her adımın kalitesi Konya’yı çok daha güzel hale getiriyor. Meram Belediye Başkanımız Mustafa Kavuş’a böyle güzel bir eseri şehre kazandırdığı için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Meram Şehir ve Yaşam Kültür Müzesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Müzeyi ve deneyimleme alanlarını gezen misafirlere Konya mutfağından ikramlarda bulunuldu. Törene, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Meram Kaymakamı Dr. Bayram Yılmaz, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Selçuklu Belediye Başkan Vekili Ali İmran Arıtan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, Meram Belediyesi Meclis Üyeleri, AK Parti Meram İlçe Başkanı Mustafa Dolular, AK Parti Konya ve Meram Yönetim Kurulu Üyeleri, Konya Muhtarlar Derneği Başkanı Hamdi Demir, Meram Muhtarlar Derneği Başkanı Ahmet Taşdemir, muhtarlar ve şehrin sanat kültür camiasının önde gelen isimleri katıldı.
Adana Adana’da Nöroradyolojide İleri MR Görüntüleme Teknikleri Sempozyumu yapıldı Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Sağlık Yerleşkesinde "Nöroradyolojide İleri MR Görüntüleme Teknikleri Sempozyumu" gerçekleşti. Mr görüntüleme tekniklerinde standartı yakalamak önemli Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Radyoloji Ana Bilim Dalı Bölümünden Doç. Dr. Aylin Güneşli, “MR’ın kalitesi teknikerlerimizin işini iyi yapmasına bağlı. Yazacağımız raporda ileri MR görüntüleme teknikleri çok önemli. İlk oturumdaki konularımız, fonksiyonel MR ve SWI MR. Buradaki amacımız teknikerlerimize teknik bilgi vermekle birlikte hekim arkadaşlarımızla da klinik açıdan bazı bilgileri paylaşarak her iki bölümü birlikte sentezlemek. Bu sempozyum, aynı zamanda hastaneler ve merkezler arasındaki standardizasyon için de önemli” dedi. Mitolojinin ve sanatın nöroradyolojideki izleri araştırıldı Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Radyoloji Ana Bilim Dalı Bölümünden Prof. Dr. Özlem Alkan, “İlk olarak 2019 yılının Nisan ayında yaptığımız sempozyuma katılan teknikerlerimiz şu anda senyör konumunda diyebiliriz. Bugün bölgemizden gelen 115 katılımcıyla sempozyumu bir ileri aşamaya taşımış bulunuyoruz. Teknikerler için planladığımız ileri MR görüntüleme sempozyumundan, MR teknikerleri ve öğrencileri öncelikli olmak üzere tüm teknikerler faydalanabilmektedir. Adından da anlaşılacağı gibi ileri MR görüntüleme MR çekiminin bir ileri aşaması. Teorik olarak değinilecek konuların ardından teknikere düşen görevler de pratik olarak paylaşılacak” diye konuştu. Alkan, sanatla bilimin her zaman kol kola yürüdüğüne inanarak, ilgi çekecek bir konu olan “Mitolojinin ve Sanatın Nöroradyolojideki İzleri” sunumumuzu da konuklarımızın keyifle takip edeceğini düşünüyorum. Burada bulunan herkese teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu. Sempozyumun temel amacının, günlük rutinde ciddi bir mesai gerektiren yeni MR yöntemlerini, bölgedeki diğer klinik teknikerleri ile de paylaşarak deneyimleri onlara aktarmak ve bu konuda bir farkındalık oluşturarak daha geniş çevreye ulaşabilmek olduğunu ifade eden Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Radyoloji Ana Bilim Dalı Bölümünden Öğr. Gör. Dr. Umur Anıl Pehlivan, “2019’da yapılan ilk toplantıdan sonra bugün yüksek katılım sağlandığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Bizler bir ekibin parçasıyız, birlikte güçlüyüz ve bu ekibin domino taşlarından biri de teknikerlerimiz. Hastalığın tedavisinde ve optimize edilmesinde kritik öneme sahip olan MR’ın çekim kalitesi hastanın tüm sürecine olumlu katkılar sunuyor. Bu sebeple gerek buraya gelen tekniker adayı arkadaşlarımıza gerekse teknikerlerimize mümkün olan en optimal tetkiki en uygun şartlarda sunmamız gerekliliğini vurguluyoruz. Deneyimlerin paylaşılması ve kalitenin her zaman daha ileriye taşınması için bu toplantıların düzenli olarak yapılması önem arz etmektedir” dedi 3 oturumda gerçekleşen Nöroradyolojide İleri MR Görüntüleme Teknikleri Sempozyumu sunumların ardından soru, cevap ve katkılarla sona erdi.
Hatay ’Arılarım beni tanıyor’ diyen arıcı, yaptığıyla binlerce arıya meydan okuyor Hatay’ın Payas ilçesinde arıcılık yapan Üzeyir Yarar, hiçbir koruma önlemi olmadan kovanlara yaptığı bakımla adeta binlerce arıya meydan okuyor. Payas ilçesi Kayalık Caddesi mevkisinde arıcılık yapan 47 yaşındaki Üzeyir Yarar, yaklaşık 10 yıldır arıcılık yaparak merakını gideriyor. Yaşlı bir adamdan aldığı 1 kovanla arılarını çoğaltan ve sayılarını 15 kovana çıkaran Yarar, petek bakımını da hiçbir güvenlik almadan yapıyor. Yarar yaptığıyla görenleri bile tedirgin ederken, "Arılar bizleri tanıyor zarar vermediğimiz sürece, zarar vermiyorlar" diyerek arıların arıların kendisine zarar vermediğini söylüyor. Arıcılığa hobi olarak başladığını ve arılarıyla arasında özel bir ilişki olduğunu dile getiren Üzeyir Yarar (47), "Arıcılıkta para düşünmüyorum, merakım var. Dedem de arıcıymış daha önce, çocukluğumdan belli bir merakım olduğu için 10 senedir bu işi yapıyorum. Arılar bizleri tanıyor, zarar vermediğimiz sürece zarar vermiyorlar. Kendilerini yaşatmak için ben ballarını bile almıyorum. Hatay’da 95 yaşındaki amcamızdan bir kovan ırkı bozulmamış arı aldım. Ondan bu yana da çoğalttım. Kovanlarıma devamlı bakıyorum, elbise giymiyorum. Arı soktuğu zaman da herhangi bir şişkinlik olmuyor. Bence arılar beni tanıyor. Video da var bunu da açarım; yani arılar beni tanıyor, bunlar herhangi bir zarar vermez" ifadelerine yer verdi.