ÇEVRE - 30 Nisan 2024 Salı 23:57

Ankara’da sağanak yağış hayatı olumsuz etkiledi

A
A
A
Ankara’da sağanak yağış hayatı olumsuz etkiledi

Ankara Valiliğinin yaptığı uyarının ardından Başkent’te etkili olan sağanak nedeniyle cadde ve sokaklar göle döndü.


Ankara Valiliği, kent genelinde beklenen yerel kuvvetli sağanak ve gök gürültülü sağanağa karşı vatandaşlara uyarı yaptı. Uyarının ardından etkili olan sağanak hayatı olumsuz etkiledi. Akşam saatlerinde başlayan yağış nedeniyle bazı cadde ve sokaklarda su birikintileri oluştu. Yağış, trafikte ilerlemeye çalışan araçlar zor anlar yaşadı. Yağışa hazırlıksız yakalanan vatandaşlar, kapalı alanlarda yağmurun durmasını bekledi. Elmadağ, Keçiören, Çankaya ve Yenimahalle ilçelerinde yollarda su birikintileri oluştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir: “Akdeniz diyeti kronik hastalık riskini azaltıyor” Sebze, meyve, tahıl ve zeytinyağını merkeze koyan Akdeniz diyetinin çevre için de sürdürülebilir bir diyet olduğuna dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir, “Akdeniz diyeti kalp damar hastalıkları, tip 2 diyabet, kanser, obezite, romatoid artrit gibi kronik hastalık risklerini azaltıyor ve yaşam süresini uzatan bir etki oluşturuyor” dedi. Günümüzde beslenme alışkanlıklarının sadece bireylerin sağlığını değil, aynı zamanda dünyanın ve gelecek nesillerin sağlığını da etkilediğini belirten Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Soydemir, sürdürülebilir bir diyetin, hem bireysel sağlı iyileştirmeyi hem de insanların çevresel etkisini azaltarak dünyayı korumayı amaçlayan bir yaklaşım olduğunu söyledi. Bu yaklaşımın dengeli ve çeşitli bir beslenme biçimiyle birlikte yiyeceklerin kaynaklarını, üretim süreçlerini ve tüketim alışkanlıklarını dikkate aldığını vurgulayan Diyetisyen Soydemir, sürdürülebilir diyetlerin Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından ekonomik olarak erişilebilir, kültürel açıdan kabul edilebilir, beslenme rehberlerine uygun ve çevresel etkisi düşük olan diyetler olarak tanımlandığını belirtti. “Haftada en az 2 kez balık tüketilmeli” Geleneksel Akdeniz diyetinin, yerel gıda üretimi, biyolojik çeşitlilik, kültür ve sürdürülebilirlik ile güçlü bir şekilde birbirine bağlı olduğuna değinen Soydemir, Akdeniz diyet modelinin, yüksek oranda bitkisel kaynaklı besinlerden oluşması nedeniyle düşük ekolojik, karbon ve su ayak izine sahip olduğunu ifade etti. Akdeniz diyetinin çevreye olan olumlu etkisini arttırmak için, hayvansal kaynaklı besinler, bitkisel kaynaklı besinlere kıyasla daha kısıtlı tüketilmesi gerektiğini dile getiren Hande Soydemir, “İşlenmiş etler, şeker, tatlılar, hamur işleri tüketilmemeli veya çok az sıklıkta tüketilmelidir. Yerel, mevsimlik, taze ve az işlenmiş besinler tercih edilmeli, ana öğünler için ise üç önemli besin grubu yani sebze, meyve ve tahıllar mutlaka yer almalıdır. Yemeklerde zeytinyağı tercih edilmeli, meyve ve sebze tüketiminde çeşitlilik sağlanmalıdır. Akdeniz diyetinde haftada en az 2kere olmak üzere balık tüketimi yer almalıdır. Fakat balığın ne yediği veya hangi ortamda nasıl beslendiği önemli bir etkendir. Yakalanan ve yetiştirilen balıkların çevresel etkinliğinde önemli farklılıklar olabileceği için balıklar bilinçli tüketilmelidir” diye konuştu. “Kanser ve diyabet riskini azaltıyor” Diyetisyen Hande Soydemir, Akdeniz diyetinin sebze ve meyvelerden, tam tahıl tanelerinden, zeytinyağı ve balık açısından zengin bir beslenme modeli olduğunun altını çizerek C ve E vitamini, beta karoten gibi antioksidan vitaminlerden ve antioksidan etkinlik gösteren polifenolik bileşiklerden, posadan ve tekli doymamış yağ asitlerinden zengin olduğunu anlattı. Bu özellikleriyle Akdeniz diyetinin örnek bir sürdürülebilir beslenme modeli olmasının yanı sıra kalp damar hastalıkları, tip 2 diyabet, kanser, obezite, romatoid artrit gibi diyetle ilişkili kronik hastalık riskini azaltıcı ve yaşam süresini uzatıcı potansiyel bir etkiye sahip olduğunu da sözlerine ekleyen Diyetisyen Soydemir, sürdürülebilir ve sağlıklı Akdeniz diyetinin, bir diyetin ötesinde kişisel sağlığı iyileştirirken dünyanın sağlığını da koruduğuna dikkat çekti.
Artvin Artvin’de gelin ve damat düğünlerine dolmuşla gitti Artvin’de dünya evine giren gelin ve damat dolmuş kullanarak düğün salonuna gitti. Artvinli Tolgahan Aydemir ile Adana’dan gelin gelen Şifa Kabayel, düğünleri için gelin arabası yerine, toplu taşıma kullanımına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla kuaförden düğün salonuna kadar dolmuş kullandı. Aydemir ve Kabayel çifti hazırlıklarını tamamladıktan sonra Şehit Dursun Acar Caddesi’nde dolmuş durağına giderek ‘Çarşı–Köprü’ güzergahındaki dolmuşa bindi. Dolmuş şoförü ve yolcular gelin ve damadı görünce şaşkınlıklarını gizleyemezken, güzergah boyunca dolmuşa binen vatandaşlar gelin ve damatla bol bol fotoğraf çektirerek anın tadını çıkardı. Tolgahan Aydemir, nikah töreni öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, farklılık olması açısından ve toplu taşıma kullanımına dikkati çekmek için bu özel günlerinde anı olsun diye dolmuşa bindiklerini söyledi. Artvin’de bir düğün salonu işletmecisi olduğunu ifade eden Aydemir, evlilik konusunda çekinceleri olduğunu belirterek "Şifa’yı görünce evlenmeye karar verdim. Düğünümde farklı bir şey olmasını istedim. Herkes düğün aracı olarak tır yaptı, otobüs yaptı, at arabası yaptı, limuzin yaptı ama hiç kimse dolmuşu yapmamıştı. Dolmuşçuların da nasıl tepki vereceğini bilmiyordum. İlk olsun istedim. Bizi gören insanlar çok şaşırdı. Dolmuşu durdurmak için el kaldırdım, dolmuşçu ondan yol istediğimi zannetti. ’Yok abi, biz dolmuşa bineceğiz’ deyince şaşırdı. Dolmuşa binerken izin isteyenler oldu. ’Dolmuş kiralık mı’ diye soranlar oldu" dedi. Şifa Kabayel de düğününde böyle bir şey hayal etmediğini ifade ederek, "Eşimin fikrine sıcak bakmadım. Değişik tepkiler alabileceğimizi düşünüyordum ama çok güzel tepkiler aldık. Çok mutlu olduk. Çocuklarımıza anlatacağımız güzel bir anı yaşadık" diye konuştu.