EĞİTİM - 02 Şubat 2025 Pazar 11:18

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın "Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı"nın raporu tamamlandı

A
A
A
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın "Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı"nın raporu tamamlandı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca düzenlenen "Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı" raporuna göre, çocuklar aileleriyle vakit geçiremediklerinde, dijital araçlara daha fazla yöneliyor ve bu durum duygusal bağların zayıflamasına neden oluyor. Ebeveynlerin dijital araçları bir ödül ya da ceza aracı olarak değil, çocuklarıyla sağlıklı bir bağ kurmak için bir rehberlik aracı olarak kullanmaları öneriliyor.


Bakanlık tarafından UNICEF iş birliğinde 17 Aralık 2024’te "Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı" düzenlendi. Çalıştayın açılışına Bakan Mahinur Özdemir Göktaş da katıldı. Çalıştayda kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, akademisyenler, dijital içerik üreticileri ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla "Hukuk ve Mevzuat", "Toplumsal Farkındalık ve Destek" ve "Eğitim ve Güçlendirme" başlıklarında üç ana çalışma grubu oluşturuldu.


Çalışma gruplarında çocukların dijital dünyadaki varlığını tehdit eden tehlikeler ve bu sorunlara yönelik alınması gereken acil önlemlerin ele alındığı çalıştayda, yaş sınırlandırmalarının yeniden düzenlenmesi ve yaş kriterlerinin nasıl belirlenmesi gerektiği konularında çeşitli kanunlara ve güncel mevzuata atıflar yapılarak fikir alışverişinde bulunuldu. Çocukların dijital platformlarda karşı karşıya kaldığı riskler ve fırsatların detaylı bir şekilde ele alındığı çalıştayın sonuçlarına yönelik hazırlanan raporda çarpıcı tespitlere yer verildi.


Rapora göre; dijital dünyada vakit geçiren çocukların bir kısmı, mahremiyet ihlalleri, kişisel bilgilerinin paylaşımı, çevrimiçi zorbalık ve sosyal izolasyon gibi risklerle karşı karşıya kalıyor. Özellikle sosyal medyada yayılan şiddet içerikleri ve intihara özendiren videoların kontrolsüz yayılımı, çocukların psikolojik ve sosyal gelişimlerini tehdit ediyor. Çevrimiçi platformlarda yalnızlık hissi yaşayan çocuklar, sosyal ilişkilerinde zayıflama belirtileri gösteriyor. Çocuklar aileleriyle vakit geçiremediklerinde, dijital araçlara daha fazla yöneliyor ve bu durum duygusal bağların zayıflamasına neden oluyor. Ebeveynlerin dijital araçları bir ödül ya da ceza aracı olarak değil, çocuklarıyla sağlıklı bir bağ kurmak için bir rehberlik aracı olarak kullanmaları öneriliyor.



Çocuklar kontrolsüz şekilde zararlı içeriklere maruz kalıyor


Raporda, sosyal medya ve dijital oyun platformlarında çocukların psikolojik dayanıklılığını zayıflatan içeriklerin yaygınlığı vurgulanıyor. Ebeveynleri tarafından sosyal medya aktiviteleri yeterince denetlenmeyen çocuklar kontrolsüz şekilde zararlı içeriklere maruz kalıyor. Özellikle "dark web" gibi denetimsiz alanlara karşı etkin önlemler alınması gerektiğine dikkat çekiliyor.



Ebeveynler için Dijital Aile Akademisi


Ebeveynlerin dijital dünyadaki bilinç seviyesini artırmak için ulusal düzeyde Dijital Aile Akademisi kurulması öneriliyor. Çocukların zararlı içeriklerden korunması için "Çocuk Koruma Rehberi" hazırlanarak tüm ebeveynlere ulaştırılması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, dijital medya okuryazarlığı eğitimlerinin anaokulundan başlayarak her yaş grubuna uygun içeriklerle verilmesinin önemine değiniliyor. Çocukların dijital dünyadaki risklerden korunması için dijital okuryazarlık, güvenli internet kullanımı ve psikososyal dayanıklılık eğitimlerinin yaygınlaştırılmasının kritik öneme sahip olduğu vurgulanıyor. Özellikle ebeveynlerin dijital ebeveynlik becerilerini geliştirmesi ve okullarda dijital okuryazarlık derslerinin müfredata eklenmesi gerektiği belirtiliyor. Çocukların dijital dünyada güvende kalabilmesi için ebeveynlerin çocuklarıyla etkili iletişim kurması ve onlara rol model olması gerekiyor. Dijital dünyanın sunduğu fırsatlara da odaklanılması gerektiğinin vurgulandığı raporda, günümüz çocuklarının artık dijital vatandaşlığın temsilcileri olduğu ve çocukların eğitimi, gelişimi için dijital araçların iyi bir kaynak olduğu belirtiliyor. Özel gereksinimli çocukların dijital dünyadan daha etkin şekilde faydalanabilmesi için erişilebilir dijital platformların geliştirilmesi gerektiği de ortaya konularak, işaret dili, sesli betimleme ve giyilebilir yardımcı teknolojilerin yaygınlaştırılması gerektiği ve bu alanda girişimciliğin teşvik edilmesi öneriliyor. Rapor, dijital dünyada çocukların güvenliği için ailelerin, öğretmenlerin ve toplumun her kesiminin ortak hareket etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Güçlü bir dijital geleceğin, bilinçli ebeveynler ve güvenli platformlarla mümkün olacağı vurgulanıyor. Geniş çaplı bir toplumsal farkındalık kampanyası başlatılarak, dijital güvenlik ve mahremiyet konularında toplumun her kesimine ulaşılması gerektiği, kamu spotları, sosyal medya kampanyaları ve eğitici diziler gibi araçlarla toplumun bilinçlendirilmesi gerektiği ön plana çıkıyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Uşak’ta iç su balıkları av yasağı başladı Uşak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün yapmış olduğu duyuruya göre Uşak’ta su ürünleri avcılığı ve satış yasaklarının 15 Mart itibariyle başlayacağını duyurdu. Uşak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün yapmış olduğu duyuruya göre, 15 Mart - 15 Haziran tarihleri arasında sazan, kadife, siraz, tatlı su kefali ve yayın balığı avcılığı yasaklanırken, 15 Mart - 30 Nisan tarihleri arası sudak ve tatlı su levreği avcılığı, 15 Aralık ile 31 Mart tarihleri arasında da turna balığı avcılığı yasaklandı. Uşak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün yapmış olduğu duyuruda ise; "1380 Sayılı Su Ürünleri Kanuna istinaden hazırlanan 6/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ ve 6/2 Numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ hükümleri gereği, İlimizde 15 Mart - 15 Haziran tarihleri arasında Sazan, Kadife, Siraz, Tatlı Su Kefali ve Yayın balığı avcılığı yasaktır. Ayrıca 15 Mart - 30 Nisan tarihleri arası Sudak ve Tatlı su Levreği avcılığı, 15 Aralık - 31 Mart tarihleri arasında da Turna balığı avcılığı yasaktır. Belirtilen tarihler arasında yasak olan balık türlerinin avcılığının, belgesiz olarak naklinin ve satışının tespit edilmesi halinde 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanununa göre yasal işlem uygulanacaktır. Vatandaşlarımıza önemle duyurulur." ifadeleri kullanıldı.
Antalya Antalya Büyükşehir Belediyesi Ramazan ruhunu yaşatıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi birlik, beraberlik ve dayanışmanın simgesi Ramazan ayı dolayısıyla ihtiyaç sahibi ailelere gıda kolisi desteği sağlarken, Mobil Aşevi Tırı ile mahallelerde yüzlerce hanenin iftar sofrasını sıcak yemekle buluşturuyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası’nda ilk kez üretimi yapılan Ramazan pidesi ise uygun fiyatı ile sofralarda yerini alıyor. Sosyal belediyecilik anlayışıyla vatandaşlara hizmetini ve desteğini sürdüren Antalya Büyükşehir Belediyesi, bereketin ve paylaşmanın ayı olan Ramazan’da da vatandaşların yanında olmaya devam ediyor. Kapı kapı Ramazan kolisi dağıtılıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından temel gıda ürünlerinden oluşan Ramazan kolileri 19 ilçede belirlenen ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılıyor. Ekipler tarafından titizlikle hazırlanan Ramazan kolileri, hane hane, kapı kapı dağıtılarak vatandaşların sofralarına bereket katıyor. Yüzlerce haneye sıcak yemek Ramazan ayı dolayısıyla Mobil Aşevi Tırı da mahallelerde iftar öncesi sıcak yemek dağıtımı yapılıyor. Bir fabrika gibi çalışan Merkez Aşevi, günün ilk saatlerinde başladığı yemek pişirme mesaisini gün boyu sürdürüyor ve burada pişen aş yüzlerce haneye ulaşıyor. Özenle hazırlanan yemekler, Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın koordinesinde Mobil Aşevi Tırı ile her gün farklı mahallerde dağıtılıyor. İftar saati öncesinde 4 çeşit sıcak yemek vatandaşa ikram ediliyor. Ramazan pidesi sofralara lezzet kattı Antalya Büyükşehir Belediyesi, Halk Ekmek Fabrikası’nda ilk kez kendi ürettiği Ramazan sofralarının vazgeçilmezlerinden olan pideyi de Antalyalılarla buluşturuyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan EKDAĞ A.Ş. tarafından bu yıl ilk kez üretimi yapılan 250 gram Ramazan pidesi, Halk Ekmek büfelerinde 15 TL’den satılıyor. Ramazan ayının başlamasıyla birlikte daha uygun fiyata ramazan pidesi almak isteyenler, Halk Ekmek satış noktalarında uzun kuyruklar oluşturuyor. Halk memnun Halk Ekmek Büfesinin müdavimlerinden emekli öğretmen Doğan Yıldırım, halk ekmekten çok memnun olduğunu söyleyerek, "Her sabah günlük ekmeğimi alırım. Ramazan ayına özel pide çıkartmışlar. Çıktığı günden beri alıyorum hem lezzetli hem fiyatı uygun ellerine sağlık. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e teşekkür ederim" dedi. Halk Ekmek Büfesinden alışverişini yapan Ali Rıza Sul isimli vatandaş, "Uluç Mahallesinde Halk Ekmek büfesinden her gün gelir ekmeğimi alırım. Buğday, çavdarlı ve tahıllı ekmekleri alırdım Ramazan ayında da pidesini almaya başladım. Gayet lezzetli, sağlıklı ve ucuz" diye konuştu. Lezzetli ve hesaplı EKDAĞ A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Aydın, "Bu sene ilk defa Halk Ekmek Fabrikası’nda geleneksel yöntemlerle Ramazan pidemizi ürettik. Hijyenik imkanlarda çıtır çıtır üretilen pideler, Ramazan ayı boyunca tüm Halk Ekmek Büfelerinde olacak. Vatandaşlarımızın Ramazan ayında lezzetli ve kaliteli pide yiyebilsin diye 250 gram Ramazan pidesi, Halk Ekmek büfelerinde 15 TL’den satışa sunuldu" dedi.
Ankara Eski eşini 7 kez bıçaklayan sanığa verilen 8 yıl 4 ay hapis cezasının gerekçesi açıklandı Başkentte eski eşi Sinem T.’yi 7 yerinden bıçaklayarak yaralayan Sinan Özçelik’e verilen 8 yıl 4 ay hapis cezasının gerekçesinde Sinem T.’nin çocuklarına ilgisiz davranması ve sanığa hakaret etmesi nedeniyle cezada haksız tahrik indirimi, cezanın sanığın geleceği üzerindeki etkileri düşünülerek de takdir indirimi uygulandığı belirtildi. Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kasten öldürmeye teşebbüs’, ’hakaret’ ile ’tehdit’ suçlarından sanık Sinan Özçelik hakkında dava açıldı. 9 Ocak 2025’te görülen karar duruşmasında, ’kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan önce 15 yıl hapis cezası verildi. Bu ceza, haksız tahrik ve takdir indirimiyle 8 yıl 4 aya düşürüldü. Yargılama sonrasında mahkeme, sanık Sinan Özçelik hakkındaki gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, Sinem T. ve Sinan Özçelik’in 2023 yılında boşandıkları, çocukların velayetinin Sinem T.’ye verildiği ve bu süreçte taraflar arasında husumet oluştuğu anlatıldı. Bu husumete bağlı olarak tarafların birbirlerine hakaret ve tehditte bulundukları, bu nedenle farklı mahkemelerce cezalandırıldıkları ifade edildi. Kararda, Sinem T.’nin eve erkek arkadaşını aldığı, tarafların olay yerinde tartışmaya başladığı, Sinem T.’nin, Sinan Özçelik’e hakaret ettiği, Özçelik’in de karşılık verdiğine dikkat çekildi. Sonrasında Sinan Özçelik’in aracından aldığı bıçakla Sinem T.’yi yaraladığı, Sinem T.’nin kendisini koruma refleksiyle hareket ettiğinden ellerinde ve kollarında bıçak kesikleri oluştuğu anlatıldı. "Öldürme kastıyla hareket etti" Sinem T.’nin yüzünde sabit iz kaldığı, kemik kırığı yaşadığı ve yaralanmalarının hayati tehlike oluşturacak şekilde olduğu belirtildi. Sanık Özçelik’in öldürme amacıyla bıçağı kullandığı, Sinem T.’nin ölümüne sebebiyet verebilecek bölgelere birden fazla kez bıçakladığı ve mağdur yere düşünce olay yerinden uzaklaştığı, sanığın öldürme kastıyla hareket ettiği belirtildi. Ancak mahkeme, Sinem T.’nin sanığa hakaret etmesini ve çocuklarıyla ilgili tutumlarını haksız tahrik saydı. Mahkeme, cezanın sanığın geleceği üzerindeki etkilerini de düşünerek ayrıca takdir indirimi de uyguladı. ’Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan verilen 15 yıl hapis cezası, haksız tahrik ve takdir indirimiyle 8 yıl 4 aya düşürüldü.
Van Eski DSİ yerleşkesi, millet bahçesine dönüşüyor Van Büyükşehir Belediyesi, İpekyolu Caddesi Havaalanı Kavşağı’nda bulunan eski Devlet Su İşleri (DSİ) yerleşkesine millet bahçesi yapıyor. İhale sürecinin tamamlanmasıyla birlikte kısa zamanda millet bahçesinin yapımına başlanacak. İpekyolu Caddesi’nde bulunan yaklaşık 140 dönümlük eski Devlet Su İşleri (DSİ) 17. Bölge Müdürlüğüne ait arazinin, Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ozan Balcı’nın talimatlarıyla arazinin 90 dönümünün millet bahçesine dönüştürülmesi için çalışmalara başlandı. Geriye kalan kısmında ise Selçuklu mimarisi ağırlıklı yeni valilik hizmet binası yapılacak. 1969’da kurulan ve 56 yıldır DSİ tarafından kullanılan yerleşke Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından millet bahçesine dönüştürülüyor. Millet bahçesinin yapımı için de ihale sürecine geçildi. İhale sürecinin tamamlanmasıyla birlikte en kısa zamanda parkın yapımına başlanması planlanırken, yerleşkede millet bahçesinin cazibesini artıracak. Yarım asırlık ağaçlar ve yeşil alanlar da korunacak. Millet bahçesinin 90 dönümlük alanında yürüyüş yolları, koşu parkuru, çocuk oyun alanları, tenis kortu, voleybol sahası, ışıklı süs havuzları, survivor parkuru, amfi, yeni ağaç ve çalı dikimleri yapılacak. Yeni millet bahçesi bulunduğu konum, büyüklüğü ve sahip olduğu yeşil alanında dinlenmek ve keyifli zaman geçirmek isteyen Vanlıların yeni mekânı olacak. Yerleşkede bulunan futbol sahası ve mevcut cami güçlendirilerek vatandaşların hizmetine sunulacak. Millet bahçesi tamamlandığında, Van halkı doğayla iç içe, yeşil alanlarla çevrili, daha temiz ve ferah bir yaşam alanına kavuşacak. Bu projeyle şehirdeki betonlaşmanın azalması, çevreye duyarlı bir yaşam alanının oluşturulması ve halkın doğa ile bütünleşmesi sağlanacak.