EĞİTİM - 01 Şubat 2015 Pazar 14:11

Denizcilik Alanında Büyük Adım

A
A
A
Denizcilik Alanında Büyük Adım

Kanal İstanbul projesinin yanı sıra denizcilik alanında önce gelen ülkeler arasına girmek isteyen Türkiye ilk adımı hukuk alanında attı. Dışişleri Bakanlığı’nın Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nden talebiyle Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu. Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş, “Merkezimiz, gelecek talepler doğrultusunda Kanal İstanbul gibi dünyanın konuştuğu projelerde hukuki ve bilimsel araştırmalar ile bilgileri paylaşacak" dedi.
Dışişleri Bakanlığı, 2014’ün Temmuz ayında Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderdiği yazıda, Türkiye’nin dış politika hedefleri arasında uluslararası denizcilik alanında önce gelen ülkeler arasında yer almasının bulunduğunu, ancak deniz hukuku alanındaki akademik çalışmaların istenilen düzeyde olmadığına işaret etti. Bu alanda önemli bir açığın olduğunun vurgulandığı yazıda, akademik çalışmalar yapacak, deniz hukuku alanında akademisyenlerin yetişmesini sağlayacak faal bir uygulama ve araştırma merkezinin köklü bir geçmişe sahip Ankara Üniversitesi bünyesinde kurulmasının, ülkemizin denizcilik alanındaki hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacağı ve uluslararası hukuktaki konumunu yükselteceği belirtildi.
RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI
Ankara Üniversitesi bünyesinde, Türkiye’deki deniz hukuku ve siyasetiyle meşgul tüm akademisyenleri ve diğer ilgilileri bir araya getiren bir uygulama ve araştırma merkezi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi (DEHUKAM) kuruldu. Merkezin işleyişine dair yönetmelik, 7 Ocak 2015’te Resmi Gazetede yayımlandı. Merkezin amacı, “Deniz hukuku ve siyaseti alanlarında bilimsel araştırmalar yapmak, bu alanlarda uzman personel yetiştirilmesini sağlamak, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerle işbirliği yapmak suretiyle Türk deniz hukukunun ve siyasetinin gelişmesine katkıda bulunmak” olarak belirlendi.
KANAL İSTANBUL ÖNCELİKLİ
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olması, deniz hukukunu ve deniz siyasetini Türkiye bakımından önemli bir hale getirdiğini söyledi. Rektör Erkan İbiş, "Türkiye’nin uzun yıllardan beri yaşadığı önemli deniz hukuku problemlerinin başında Ege Denizi’ndeki karasularının sınırı ve kıta sahanlığı sorunu ile Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının genişliği sorunu gelmektedir. Bunlara ilave olarak Türk Boğazları’nın önemli bir uluslararası geçiş yolu olması da deniz hukuku ve siyasetine duyulacak daimi ihtiyacı desteklemektedir. Merkezimiz, gelecek talepler doğrultusunda Kanal İstanbul gibi Dünyanın konuştuğu projelerde hukuki ve bilimsel araştırmalar ile bilgileri paylaşacaktır. DEHUKAM, Türkiye’nin yaşadığı ve yaşaması muhtemel önemli deniz hukuku problemlerinin çözümüne katkı sağlamayı, bu yolla Türk deniz siyasetine desteklerde bulunmayı amaçlamaktadır" dedi.
UYUŞMAZLIKLARI ÇÖZECEK
Erkan İbiş, DEHUKAM’ın sağlayacağı diğer bir faydanın ise Türk dış politikasına etki edecek düzeyde uzman yetiştirerek, bu kişilerin uluslararası toplantılara Türkiye adına etkin katılımını sağlayacağını kaydetti. Erkan İbiş, "Özellikle Türkiye’nin aktif rol sahibi olduğu deniz hukuku uyuşmazlıkları, uluslararası alanda uzman kişilerin katılımıyla yapılan bilimsel toplantılarda ele alınıyor. Denizcilik alanında uluslararası anlaşmaların hazırlanması aşamasında ülkemiz görüşünün oluşturulmasında ya da imzalanmış antlaşmalara taraf olunmasının Türkiye’nin menfaatlerine uygun olup olmadığı hususlarında hem deniz hukuku hem de deniz siyaseti alanlarında uzman kişilerin görüşüne ihtiyaç vardır. Dolayısıyla DEHUKAM sayesinde yetiştirilecek uzman kişiler, Türk deniz hukuku ve siyaseti ile bu yolla Türk dış politikasının gelişimine fayda sağlayacaklardır" diye konuştu.
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ
Öte yandan, DEHUKAM ile 20 yıllık geçmişi bulunan Rodos Deniz Hukuku ve Siyaseti Akademisi arasında işbirliği anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre, Rodos Akademisi’ne her sene Temmuz ayında açılan üç haftalık akademik dönem için Türkiye’den öğrenci kabul edilecek, ayrıca Ankara Üniversitesi, ders vermek üzere bir öğretim elemanını Rodos Akademisi’nde görevlendirebilecek. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Karan’ın müdürü olduğu DEHUKAM, faaliyetlerine, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde başlandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Avrasya Üniversitesi’nin yeni Rektörü Prof. Dr. Kadakal oldu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Avrasya Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mahir Kadakal atandı. Kadakal, son olarak Bayburt Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevini yürütüyordu. Prof. Dr. Mahir Kadakal kimdir? 28 Nisan 1971 tarihinde Gümüşhane’nin Merkez Süle Köyü’nde dünyaya gelen Prof. Dr. Mahir Kadakal, 1989 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği bölümünden 1993 yılında mezun oldu. 1993 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde başladığı yüksek lisans eğitimini 1996 yılında "Lineer Diferansiyel Operatörlerin Bazı Temel Özellikleri" başlıklı teziyle tamamlayan Kadakal, aynı yıl, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilimleri Eğitimi Matematik Anabilim Dalı’na araştırma görevlisi olarak atandı. 2000 yılından sonra Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü Uygulamalı Matematik Anabilim Dalı’na Yardımcı Doçent olarak atanan Kadakal, 2006 yılında Doçent unvanını, 2011 yılında profesör unvanını kazandı. Prof. Dr. Mahir Kadakal, Giresun Üniversitesi’nde Rektör Yardımcılığı ve Eğitim Fakültesi Dekanlığı, 2021 yılında da Bayburt Üniversitesi’ne atanarak Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanlığı ve Rektör Yardımcılığı görevlerini yürüttü. Birçok ulusal ve uluslararası dergide makaleler yayınlanan Kadakal, evli ve iki çocuk babası.
Malatya Karademir: "Her daim esnafımızın yanında olacağız" Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGİNDER) Başkanı Salih Karademir, dernek yönetimiyle birlikte Battalgazi ilçesinin Kanal Boyu’ndaki Konteyner Çarşısı’nda esnaflarla bir araya geldi. Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGİNDER) Başkanı Salih Karademir, dernek yönetimiyle birlikte Battalgazi ilçesinin Kanal Boyu’ndaki Konteyner Çarşısı’nda esnaflarla bir araya gelerek sorunlarını dinledi. Karademir, esnafın yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayarak, özellikle 6 Şubat depreminden sonra şehri terk etmeyip işlerini sürdürmeye devam eden esnaflara moral vermek amacıyla bu ziyaretin gerçekleştirildiğini belirtti. Başkan Karademir, sosyal medyada Konteyner Çarşısı esnaflarına yönelik olumsuz eleştirilere tepki göstererek, "Malatya’dan ayrılmayan ve işini devam ettiren esnaflarımıza yönelik ’fahiş fiyatlarla ürün satıyorlar’ gibi suçlamalar asılsız. Biz, esnaflarımıza güveniyoruz ve kul hakkına saygılı olduklarına inanıyoruz" dedi. Karademir, esnafların ve vatandaşların güvenliğini sağlamak için Kanal Boyu’ndaki çarşıda motorlu araçların geçişinin yasaklanması gerektiğini belirtti. Ayrıca, çarşıda doğalgazın verilmesi, elektrik altyapısının güçlendirilmesi ve temel hizmetlerin sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Bu tür altyapı iyileştirmelerinin çarşının daha canlı ve ekonomik hale gelmesini sağlayacağını ifade etti. Başkan Karademir, esnafların düzenli bir şekilde yerleşmesi gerektiğini belirterek, her dükkanın türüne uygun şekilde yerleştirileceği bir çarşı kültürünün oluşturulması gerektiğini söyledi. Peynirci, kadayıfçı, ayakkabıcı, balıkçı, kasap ve manav gibi farklı esnaf gruplarının yerlerinin belirli olması gerektiğini vurguladı. "Esnaf bir bütündür, çarşı birlik içinde yapılırsa esnaf mutlu olur ve Malatya yeniden ayağa kalkar" diyen Karademir, bu düzenin hem ekonomik hem de sosyal anlamda önemli olduğunu belirtti. MAGİNDER Başkanı, Malatya’nın sahiplerinin yalnızca sanayiciler veya büyük tüccarlar olmadığını, aynı zamanda küçük esnaf ve asgari ücretli çalışanların da bu şehri sahiplenmesi gerektiğini dile getirdi. "Bu şehir Malatyalıların, sahipsiz değil. Esnaf, tüccar, sanayici ve halkın sahip olduğu bir şehirdir" diye konuştu. Karademir, esnafın sorunlarının çözülmesi için daha fazla desteğin gerektiğini vurguladı.
Erzurum Çığ altında kalan milli sporcu hayatını kaybetti Palandöken Kayak Merkezinde çığ altında kalan judo milli takımı sporcusu Emre Yazgan yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, çığın yaşandığı bölgede yaptığı açıklamada, olayın kayak merkezi pistlerinin bulunduğu alanın dışında, Sultansekisi mevkisinde yaşandığını belirterek, “Çığ hadisesinin ardından biri ağır 5 yaralımız vardı. Ben her iki hastaneye de giderek sporcuların durumuyla ilgili bilgi aldım. Şehir Hastanesinde 3 yaralı var. Müşahede altında tutuluyor. Üniversite hastanesinde Emre Yazgan sporcumuz vardı. Yoğun bakımda tedavi gördüğü, bütün tıbbi imkanları kullandıkları yönünde bilgi aldım. Ancak 14.30 itibariyle vefat etti. Kampta bulunan ikiz kardeşinin durumu iyi. Tedavisi devam ediyor. Spor camiamıza ve milletimize başsağlığı dileklerimi iletiyorum” dedi. Vali Çiftçi, kampta bulunan antrenörlerini ziyaret etiğini ifade ederek, “Sporcularımız 4 gündür buradalar. Bir hafta daha burada olacaklardı. 4-5 senedir bu bölgeyi tanıdıklarını söylediler. Kondisyon amaçlı yürüyüşler ve kampları olduğunu söylediler. Çığ ile ilgili uyarılar yapılmıştı. Milletimize başsağlığı diliyorum” dedi. Çiftçi, Cumhuriyet Başsavcılığınca olayla ilgili adli soruşturma başlatıldığını, idari olarak da soruşturmayı yürüteceklerini kaydetti. Çığ hadisesinin kayak pistlerine 1 kilometre mesafede, kayak merkezinin dışında yaşandığını belirten Vali Çiftçi, pistlerin bu olaydan etkilenmediğini ve kayakseverlerin kayağa devam ettiğini söyledi.