Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Afganistan’da yürütmekte olduğumuz misyon, bizim tarihi kardeşlerimiz olan ve ebediyete kadar kardeşlerimiz olacak olan Afgan halkıyla ilgili bir misyondur. Biz, hiçbir zaman Afgan halkının kaderine terk etmedik ve hiç bir zamanda terk etmeyeceğiz" dedi.
Dışişleri Bakanlığı, görevleri sırasında yurtdışında menfur saldırılarda şehit edilen Bakanlık personeli Cebeci Asri Mezarlığı’nda Dışişleri Şehitliğinde yapılan törenle anıldı.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu şehitlikte yaptığı konuşmada, bir milletin tarihe koyduğu ölçünün dünyanın değişik coğrafyalarında toprağa verdiği şehitlerin olduğunu belirterek, Türkiye’nin dünyanın hemen hemen bütün coğrafyalarında tarihe hak, barış, adalet, huzur ne kadar büyük katkıda bulunduğunun göstergesinin verilen şehitler olduğunu söyledi.
Bükreş’ten Kore’ye Bakü’den Çanakkale’ye Yemen’e bütün topraklarda şehitliklerin olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Bu topraklarda şehit düşen aziz şehitlerimiz bize hep şu mesajı verirler: Tarih boyu bu milletin başı dik olmuştur. Bizler, sizlerin ve sizden sonra gelecek nesiller için o nesillerin başının dik olması, milletinin vakur bir şekilde tarihte yerini alması için, bu diyarlarda toprağa düştük. Şimdi sizlerin bu emaneti yüceltme göreviniz var" şeklinde konuştu.
Dışişleri personelinin 28 terörist saldırıda 42 şehit verdiğini anlatan Davutoğlu, 2004 yılına kadar da şehit verdiklerini kaydetti. Davutoğlu, Afganistan’da 12 subayın şehit olmasına da değinerek, "Bu şehitlerden birisi de Tahsin Barutçu’ydu. Ablası Beyza Barutçu da Lübnan Büyükelçiliğimizde görevliydi. Ben aileyle görüştüm. Tahsin kardeşimizin babası da Afganistan’a giden ilk birliklerimizdeki Albaylarımızdan biri. Gördüğünüz gibi, babadan oğla, abladan kardeşe bütün bu başkentlerde coğrafyalarda
bayrağımızı yüceltme görevini sürdürüyoruz, vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Afganistan’da yürütmekte olduğumuz misyon, bizim tarihi kardeşlerimiz olan ve ebediyete kadar kardeşlerimiz olacak olan Afgan halkıyla ilgili bir misyondur. Biz, hiçbir zaman Afgan halkının kaderine terk etmedik ve hiç bir zamanda terk etmeyeceğiz. Anadolu işgal altındayken ve Milli Mücadele’ye hazırlanırken, tek bir subaya, askere ihtiyaç hissederken, Gazi Mustafa Kemal Aralık 1920’de Mareşal Fevzi Çakmak’a şu talimatı verir: ’Afgan ordusunun temsili için, bir heyet-i zabıtanın, subaylar heyetinin
izamını ehem ve elzem görmekteyiz.’ "
Davutoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Mareşal Fevzi Çakmak’a en seçkin subaylarını Afganistan’a göndermesi talimatının verdiğini aktararak, "Niye? Bu hem bir tarih bilincinin, hem de geleceği okuyan stratejik bir bakışın eseridir. Kendisini sadece savunmakla sorumlu olduğu topraklara hapseden milletler ve insanlığın kaderiyle ilgilenmeyen. Kardeş milletlerin kaderiyle ilgilenmeyen milletler kendi sınırlarını da koruyamazlar" dedi.
Afganistan’da şehit olan askerler rahmetle anan Davutoğlu, "Afgan ordusunu o gün Mustafa Kemal’in emrine uyarak, tanzim etmekle görevli subaylarımızı olan Afgan ordusunu eğitirken bizzat ziyaret etmişimdir. Afganlı kardeşlerimizin hangi etnik kökenden olursa olsun, Türk subaylarına nasıl baktıklarını bilirim, Afgan halkının nasıl baktıklarını bilirim. Bizim bayrağımızı gördüğünde kıpır kıpır olan Afgan halkının kaderine terk edilmeyeceğini biliriz. Onun için bu büyük mücadelede şehit düşen bu büyük
askerlerimizin, subaylarımızın hepsi aslında bu aziz milletin, kardeş bir halkın kaderiyle nasıl ilgilendiğini, kardeş coğrafyalarda barış ve huzur için nelere katlanmayı göze alabileceğini bir kere daha gösterdikleri için onları minnetle anıyor, rahmet diliyorum" diye konuştu.
Şehitlerin bıraktıkları emaneti daha da ileri götürmek için gece gündüz çalışacaklarını belirten Davutoğlu, bir fedakarlık üstlenmek gerektiğinde canları da dahil her şeylerini feda etmeleri gerektiğine bir an bile tereddüt etmeyeceklerini ifade etti.
Şehitler için dua okunması ve mezarlarına çelenk konması ile tören sona erdi.